> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Ebu Hanife nin Hadis Anlayışı  > Ebu Hanife nin Hadis Ve Sünnet Karşısındaki Tutumu
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ebu Hanife nin Hadis Ve Sünnet Karşısındaki Tutumu  (Okunma Sayısı 4057 defa)
15 Eylül 2011, 14:28:39
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 15 Eylül 2011, 14:28:39 »



II- Ebu Hanife'nin Hadis Ve Sünnet Karşısındaki Ge­nel Tutumu
 
1- Ebu Hanife'nin Hadis Ve Sünnet Karşısındaki Tavrı


Hadis ve sünneti teşrîî bir kaynak olarak kabul etme bakımından Ebu Hanife'nin diğer imamlardan farkı yoktur. O şöyle der:

"Resulullah (s.a.v.) in üzerinde konuştuğu her şey, biz duyalım, duymayalım, başımız ve gözü­müz üstünedir, buna inandık ve bunun Peygamber (s.a.v.) in söylediği gibi olduğuna şehadet ederiz".[322]

Osman el-Betti’ye yazdığı risalede de "bilmiş ol ki, öğrendiğiniz ve in­sanlara öğrettiğiniz şeylerin efdali sünnettir" demektedir.[323]

Onun, istidlal kaynaklarını sayarken önce Allah'ın Kitabına sonra Resul'ün sünnetine baktığı, sonra da sahabe kavlinden dilediğini tercih ettiği nakledilir.[324] Kitap ve Sünnette bulamadığı bir hususu son olarak sahabe kavillerinde araştırmakta, bunların dışındaki görüşleri bağlayıcı sayma­maktadır. Nitekim O:

"İş, İbrahim, Şa'bî, İbn Şirin, Hasen, Atâ, Said b. Cübeyr ve benzeri kimselere gelip dayandığında, onlar nasıl içtihat etmişlerse ben de öyle içtihat ederim" demektedir.[325]

Ebu Hanife, hadis karşısındaki tutumunu açıkça belirleyerek, "Resulullah'tan gelen hadisi alır kabul ederiz, sahabeden geleni alıp almamakta muhayyeriz, tabiînden gelirse onlarla yarışırız" demekte, bir başka yerde de, "Peygamber (s.a.v.) den gelenin başımız ve gözümüz üstünde yeri var­dır" diyerek. Peygamber (s.a.v.) in hadisine karşı bağlılığını teyid etmektedir.[326]  Ondan gelen başka bir nakilde de o, kabul edeceği Peygamber ha­disinin sahih isnadlı olmasını şart koşmaktadır.[327]

Rivayetlere göre, Ebu Hanife, hadise muhalefet ithamlarını bizzat ken­disi reddeder:

"Bir meselede, kendisine, hadise muhalefet ettiği bildirilince, dayandığı hadisi zikrederek, "Allah Resulüne muhalefet edene lanet etsin. Allah onunla bize ikram etti, bizi onunla kurtardı"[328] demiştir. Süyûtî'nin, Buharî'nin Tarih'inden naklettiğine göre, Ebu Hanife:

"Benim reyle fetva verdiğimi söyleyen insanlara şaşıyorum. Ben ancak eserle fetva veririm"[329] demektedir. Ayrıca, "bizim kıyası nassa takdim ettiğimizi söy­leyen yalan söylüyor ve bize iftira ediyor. Nass bulunduktan sonra kıyasa ih­tiyaç mı kalır?"[330] Diyerek, bilakis nassı yani Kur'an ve Sünneti kıyasa takdim ettiğim ifade etmiştir.

Ebu Hanife'den, sünnete iltibayi teşvik eden çeşitli rivayetler nakledil­miştir. Birinde onun, "Allah'ın dininde reyle görüş beyan etmekten sakının, size sünnete ittiba etmek düşer. Kim bundan ayrılırsa sapıtır"[331] dediği nakledilir. Hatta Veki' b. el-Cerrah, Ebu Hanife'nin:

"Mescide işemek bazı kıyaslardan daha güzeldir" dediğini işitmiştir.[332] Bir gün Ebu Hanife'nin de bulunduğu hadis okunan bir meclise Küfe ehlinden biri gelir ve:

"Bırakın bu hadisleri" der. İmam, adamı şiddetle azarlayarak:

“Şayet sünnet olmasay­dı hiçbirimiz Kur'an'ı anlayamazdık"[333] diye karşılık verir. Başka bir yer­de de: "Selefin eserlerine (rivayetlerine) yapışmanız gerekir. Sözlerini altınla yaldızlasalar bile, insanların reylerinden sakının, çünkü bir iş ancak siz sırat-ı müstakim üzere bulunduğunuz takdirde vuzuha kavuşur"[334] demek­tedir. Bir defasında ona:

"İnsanlar hadisle ameli terk ettiler, sadece onu dinle­meye koşuyorlar" denilince:

"Onların hadisi dinlemeleri bizatihi onunla ameldir" der.[335] Bir rivayette onun:

"İçlerinde hadis talep eden kimseler bulundukça, insanlar iyi olmaya devam edeceklerdir; hadissiz ilim talep ettikleri zaman ise bozulacaklardır"[336] dediği nakledilir.

Ebu Yusuf’tan gelen bir nakilde onun şöyle dediği bildirilmektedir:

"Ebu Hanife'ye bir mesele arz edilince, 'yanınızda eser (rivayet) den ne var?' diye sorardı. Biz yanımızdaki eserleri zikreder, o da yanındakileri açıklardı. Sonra bakar, iki görüşten hangisi hakkında çok eser varsa onu alır, eğer ri­vayetler arasında bir yakınlık veya denklik varsa istediğini seçerdi".[337]

Ebu Muti1 el-Belhî anlatıyor:

"Bir gün Küfe camiinde Ebu Hanife'nin yanında oturuyordum. İçeriye, Süfyânü's-Sevrî, Mukatil b. Hayyan, Hammad b. Seleme, Caferu's-Sâdık ve diğer alimler girdiler ve Ebu Hanife’yle konuşarak şöyle dediler:

"Bize ulaştığına göre, sen Dinde çok kıyas yapıyormuşsun. Bu yüzden senin hakkında korkuyoruz. Çünkü ilk kıyas yapan İblis'tir." Ebu Hanife onlarla. Cuma sabahından zevaline kadar münazara ederek görüşünü arz etti ve şöyle dedi:

"Ben önce Allah'ın Kitabıyla, sonra sünnetle amel ederim. Daha sonra sahabenin üzerinde ittifak etliği hükümleri, ihtilaf ettiği hükümlere takdim ederim. Ancak bundan sonra kıyas yapa­rım." Bunun üzerine hepsi kalkarak Ebu Hanife'nin elini ve eteğini öptüler ve:

Sen "seyyidü'l-ulemasın" dediler.[338]

Buna benzer bir konuşmanın Muhammed Bâkır'la Ebu Hanife arasında cereyan ettiği, Muhammed Bâkır'ın, "kıyasla dini değiştirdiği" ithamına karşı Ebu Hanife'nin çeşitli sorular yönelterek bu ithamı reddettiği ve Muhammed Bâkır'ı ikna ettiği belirtilir.[339]

Ebu Hanife'nin hadis ve sünnete bağlılığını ispat eden, bunlara benzer birçok rivayet bulunmakla beraber bunların hepsinin sıhhatinden tamamen emin olmak her zaman mümkün değildir. Çünkü bunlardan bir kısmının, Ebu Hanife'ye yöneltilen hücumlar karşısında, onu müdafaa etmek isteyen­lerin gayretleri sonucunda oluştuğu anlaşılmaktadır.

Ebu Hanife'nin hadis ve sünneti teşriî bir kaynak olarak nasıl değerlen­dirdiği ve ona ne ölçüde ittiba ettiğinin sağlıklı bir tespiti ancak onun, tale­beleri vasıtasıyla nakledilen fıkhına bakmakla mümkün olacaktır. Nitekim bu fıkhın temel kitapları sayılan Ebu Yusuf ve İmam Muhammed'in eserleri, Ebu Hanife'nin hadise bağlılığını gösteren örneklerle doludur. Burada bu ör­neklerden bazılarını zikrederek onun, Peygamber (s.a.v.) in hadis ve sünne­tine karşı takındığı genel tavrı anlamaya çalışacağız:

1- Ebu Yusuf demiştir ki: "Bir kimse diğeri aleyhine dava açsa ve delil getirse, Ebu Hanife bu konuda şöyle der: (Davacı için), şahitlerin yanı sıra bir de yemini gerekli görmüyoruz. Çünkü Resulullah (s.a.v.) den bize:

"Ye­min davalıya (müddeî aleyh), delil davacıya (müddeî) gerekir"[340] hadisi ulaş­mıştır. Allah'ın Resulünün davacı üzerine koymadığı bir yükümlülüğü biz koyamayız. Yemin mükellefiyetini de Resulullah (s.a.v.)ın koyduğu yerden başka bir yere değiştirenleyiz. (Yani davalıdan alıp davacıya veremeyiz)".[341]

2- Alışverişte iki taraf bir ay muhayyerlik şartı koşarlarsa, Ebu Hani­fe'ye göre bu alışveriş fasiddir. Çünkü Peygamber (s.a.v.) den gelen rivayet­te, üç günden fazla muhayyerliğin olamayacağı bildirilmektedir.[342]

3- Bir kimse, üzerinde ağaç ve bazı şeyler bulunan bir arazi satın alsa, satışta ağaç v.s. söz konusu edilmese bu durumda Ebu Hanife'ye göre her­hangi bir şart koşulmadıkça ağaç, araziye tabi olarak alıcıya, meyveler ise satıcıya ait olur. Çünkü Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

"Kim aşılı bir hurmalık alırsa, müşteri istisna etmedikçe meyvesi satıcıya aittir" .[343]

4-  Bir erkek bir kadının avret yerine (fercine) bakarsa, Ebu Hanife'ye göre, onun oğlu ve babası o kadına mahrem, o kadının annesi ve kızı da o adama haram olur.[344] Çünkü bu konuda hadis vardır.

Sarahsî bu meseleyi şöyle açıklar:

"Eğer bir adam bir kadının fercine şehvetle bakarsa, bize göre istihsanen hürmet (haramlık) sabit olur. Kıyasa göre sabit olmaz. Çünkü bakmak, tefekkür gibi, ona muttasıl olmayan bir şeydir. Görmüyor musun, birleşip inzal vaki olmadıkça, bununla (bakmak­la) oruç bozulmuyor. Eğer bakmak hürmeti gerektirseydi, ferce bakmakla

başka yere bakmak -şehvetle öpmek gibi- eşit olurdu.  Fakat biz kıyası Ümmühânî hadisiyle terk ettik".[345]

5- Ebu Hanife'nin Hammad'dan, Onun İbrahim Nehaî'den rivayet ettiği bir hadiste, Peygamber (s.a.v.) in abdest alıp mescide gittiği, namaza kadar yanı üzere yatarak uyuduğu, horlayacak kadar derin uykuya daldığı halde, kalkıp abdest almadan namaz kıldığı zikredilir. İbrahim Nehaî, bu rivayetin sonunda;

"Nebi (s.a.v.) diğer insanlar gibi değildir" diyerek, Peygamber (s.a.v.) haricindekileri bu hükmün dışında tutmakta, Ebu Hanife ve İmam Muhammed’de başka bir hadisle teyit edilen bu görüşe katılmaktadırlar. İmam Muhammed demiştir ki:

"İbrahim'in görüşünü benimseriz. Bize Pey­gamber (s.a.v.) in şöyle dediği ulaştı:

“Gözlerim uyur, fakat kalbim uyu­maz.”[346] Nebi bu konuda başkası gibi değildir. Onun dışındakilere gelince

“Kim yanı üstü yatar ve uyursa abdest gerekir. Ebu Hanife'nin görüşü de budur".[347]

Ebu Hanife, kendi naklettiği Peygamber (s.a.v.) tatbikatını kabul ettiği halde onu delil olarak kullanmamış, bu konuda başka bir hadise istinad et­miştir.

6- Ebu Hanife'nin Hammad tarikiyle İbrahim'den naklettiğine göre, İb­rahim, Sâd suresinde secde etmemiştir. Çünkü Abdullah b. Mes'ud da bu su­rede secde etmemişti. İmam Muhammed diyor ki:

"Lâkin biz secde edilmesi görüşündeyiz ve Peygamber (s.a.v.) den rivayet edilen hadise tabi oluruz. Bize Ömer b. Zerr el-Hemedânî babasından, o Said b, Cübeyr'den, o, İbn Abbas'tan, o da Peygamber (s.a.v.) den şöyle buyurduğunu nakletmiştir:

"Sâd süresindeki secdede Dâvud (a.s.) tevbe için secde etmiştir. Biz de şü­kür için secde ediyoruz, Ebu Hanife'nin" görüşü de budur".[348]

7- Ebu Hanife, elbiseye bulaşan meninin kuruduktan sonra ovalanması konusunda görüşünü soran İmam Muhammed'e:

“Bunun yeterli olduğunu, çünkü Hz. Aişe'den, Peygamber (s.a.v.) in bu durumdaki elbisesini ovaladı­ğı şeklinde gelen hadisin kendilerine...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ebu Hanife nin Hadis Ve Sünnet Karşısındaki Tutumu
« Posted on: 25 Nisan 2024, 16:20:41 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ebu Hanife nin Hadis Ve Sünnet Karşısındaki Tutumu rüya tabiri,Ebu Hanife nin Hadis Ve Sünnet Karşısındaki Tutumu mekke canlı, Ebu Hanife nin Hadis Ve Sünnet Karşısındaki Tutumu kabe canlı yayın, Ebu Hanife nin Hadis Ve Sünnet Karşısındaki Tutumu Üç boyutlu kuran oku Ebu Hanife nin Hadis Ve Sünnet Karşısındaki Tutumu kuran ı kerim, Ebu Hanife nin Hadis Ve Sünnet Karşısındaki Tutumu peygamber kıssaları,Ebu Hanife nin Hadis Ve Sünnet Karşısındaki Tutumu ilitam ders soruları, Ebu Hanife nin Hadis Ve Sünnet Karşısındaki Tutumuönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes