> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi > Düşünce > İki tür oryantalizm kuşatması
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İki tür oryantalizm kuşatması  (Okunma Sayısı 1202 defa)
16 Ağustos 2012, 15:33:42
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 16 Ağustos 2012, 15:33:42 »



İki tür oryantalizm kuşatması
Yusuf Kaplan • 89. Sayı / DÜŞÜNCE


İslam dünyasının, çağ körleşmesinin yol açtığı bir semantik intiharla karşı karşıya olduğunu, İslam dünyasındaki entelijansiyanın bu çağ körleşmesinin de, bu körleşmenin yol açtığı semantik intiharın da henüz farkına varmadığını görüyoruz.

Burada söyleyeceklerimin daha iyi anlaşılabilmesi için, sözünü ettiğim “çağ körleşmesi” ve “semantik intihar” kavramlaştırmalarını nasıl tanımladığımı, hangi anlamda kullandığımı kısaca özetlemekte yarar görüyorum.

Çağ Körleşmesi’nden Semantik İntihar’a…
Çağ körleşmesi, içinde yaşadığımız zaman diliminde, en az yaklaşık iki asırdan bu yana, Batı uygarlığının, geliştirdiği ve mevcut bütün medeniyetleri ya fiilen yok eden, ya da fosilleştiren meydan okumadan sonra, bütün dünyada yalnızca Batılı zeitgeist’ın / zamanın ruhu’nun, dolayısıyla Batılı / seküler duyma, algılama, düşünme ve yaşama biçimlerinin hükümfermâ olmasıdır.

Bu nedenle, hiçbir medeniyetin çocukları, hem kendi zamanlarında ve dünyalarında yaşamıyorlar; hem de kendi medeniyet birikimlerine kendi bakış açılarıyla bakamıyorlar; Batılıların 18. yüzyılda geliştirdikleri, modernliğin sistemleştirdiği seküler bakış açılarıyla, perspektiflerle, yaklaşım biçimleriyle, yani “kör” ve “şaşı” bakıyorlar yalnızca.

Başka türlü ifade etmem gerekirse, bütün dinlerin, medeniyetlerin, kültürlerin, felsefelerin çocukları, dünyaya da, kendi dünyalarına da, Batı uygarlığının ürettiği, hükümranlığını ilan ettiği ve bütün küre ölçeğinde hâkim kılmayı başardığı çağın seküler ağları ve bağlarıyla, kavramları ve bağlamlarıyla bakabiliyorlar sadece. Bir çıkmaz sokağın eşiğine sürükleniyorlar böylelikle…

İşte bu fenomeni, semantik intihar olarak adlandırıyorum. Semantik intihar, Batı uygarlığının dışındaki medeniyetlerin, dinlerin veya kültürlerin çocuklarının, kendi dillerini de, kendi dillerinin kendine özgü, özgün anlam dünyasını da yitirmesidir. Dillerini yitiren toplumların, dinlerini de yitireceklerini söylemek bile gerekmiyor.

Bu çağ körleşmesi ve beraberinde yaşanan semantik intihar nedeniyle, bütün dinlerin, medeniyetlerin veya kültürlerin çocukları, kendi dinlerine, medeniyetlerine ve kültürlerine sadece Batılı yaklaşım biçimleriyle, bakış açılarıyla, kavramlarla, kısacası seküler Batılı gözle ve gözlüklerle bakıyorlar. Çağ körleşmesinin yol açtığı semantik intihar, aslında Batı-dışındaki bütün medeniyetlerin, dinlerin ve kültürlerin kendi dillerini, kendi zaviyelerini, kendi anlam haritalarını yitirmeleri ve bunu da tek bir zeitgeist’ın küre ölçeğinde hâkim olmasından ötürü, bizzat kendi elleriyle gerçekleştirmeleri anlamına geliyor.

Semantik intihar, sonuçta, Batı dışındaki bütün dünyaların dillerinin susmasına, tarihlerinin durmasına ve zihinlerinin donmasına yol açıyor.

İnsanlık tarihinin hiçbir döneminde yaşanmamış bir intihar türüyle, dolayısıyla bütün insanlığa, insanlığın birikimine karşı gerçekleştirilmiş yok edici, topyekûn bir saldırıyla karşı karşıyayız.

Burada insanlık tarihinde daha önce yaşanmamış iki büyük felâkete dikkat çekiyorum: Birincisi, bir uygarlığın / Batı uygarlığının bütün medeniyetlere karşı gerçekleştirdiği bir saldırı. Bunu az çok biliyoruz. Ama ikincisi daha vahim ve bunun farkında bile değiliz henüz: Bu da, Batı dışındaki dünyanın çocuklarının kendi dünyaları ile irtibatlarını, kendi bakış açılarıyla değil, bizzat çağın ağlarına ve bağlarına mahkûm olmalarından ötürü, Batılı, seküler bakış açılarıyla, gözlüklerle kurmaları. Dolayısıyla kendi dünyalarıyla, medeniyetleriyle, düşünce birikimleriyle çarpık, her şeyi çarpıtıcı bir ilişki kurdukları için, gerçekte yeni atılımlar, fütûhâtlar yapmalarına imkân tanıyabilecek şekillerde dinamik ve imajinatif irtibatlar kuramamaları, böyle bir irtibat kurmalarını mümkün kılabilecek zemini de, vasatı da, zihin yapısını da, ruhu da yitirmiş olmaları.

Oryantalizmin hedefleri
Şarkiyatçılık olarak da adlandırılan oryantalizm, Batılıların Çin ve Hint de dâhil bütün doğu coğrafyasının medeniyet birikimlerinin Batılı bilim adamlarınca incelenmesidir. Ama seküler Batılı perspektiflerle inceleme konusu yapılması. Bu yaptığım oryantalizm tanımlaması, aslında çok masumane bir tanımlama. Fakat oryantalizm, masum bir çaba değil. Doğu toplumlarının medeniyet birikimlerini tanıyarak, Batılıların bu toplumlar üzerinde kuracağı hegemonyanın önünü açmak. Kısaca, oryantalizm, Batılıların Doğu’yu tanıyarak, Batı toplumlarına yön veren elitokrasiye ve entelijansiyaya “Doğu” dünyası üzerinde hâkimiyet kurmanın yollarını, yöntemlerini göstermek.

Dolayısıyla oryantalizm, bilimsel bir proje olmaktan ziyade siyasî, hatta stratejik bir projedir: Oryantalizm projesinin üç temel hedefi olduğundan sözedebiliriz.

Birincisi, “Doğu” toplumlarını, münhasıran da İslam medeniyetinin birikiminin ve yeşerdiği entelektüel coğrafyanın topoğrafyasını çıkarmak. Böylelikle kontrol ve kolonizasyon projelerinin önünü açmak, yolunu hazırlamak ve İslam medeniyetinin tarihten “sürülmesinin” zeminini oluşturmak.

İkincisi, “Doğu” tecrübelerini tanıyarak, kendi kimliklerini ve uygarlık tecrübelerini öteki/ler üzerinden icat ederek tahkim etmek.

Üçüncüsü de, “Doğu” medeniyetlerinin, özellikle de İslam medeniyetinin bütün birikimlerini silbaştan Batılı, seküler insan, toplum ve tarih bilimleri perspektifinden tanımlayarak, tanınamaz hâle getirmek, dolayısıyla tarumar etmek. Başka bir ifadeyle, Müslüman toplumların kendi medeniyet birikimlerine, kendi bakış açılarıyla değil, bizzat Batılı gözlüklerle bakmalarının zeminini oluşturarak, kendi medeniyet birikimlerini “ne ise o olarak” anlayamaz, tanıyamaz hâle getirmek ve semantik intiharın zeminini hazırlamak.

Akademik Oryantalizm’den Medyatik Oryantalizm’e…

Oryantalizmin, diğer Doğu toplumlarından ziyade, münhasıran Müslüman toplumlar için geliştirilmiş bir proje olduğunu söylemek, abartılı bir yaklaşım olarak değerlendirilemez.

Bu fikri sınamanın en bariz yollarından biri şu: Batı’da akademideki oryantalist çalışmalar, büyük ölçüde etkinliğini ve gücünü kaybetti. Özellikle de, 1970’li yıllardan itibaren Edward Said’in oryantalizmi deşifre eden çığır açıcı çalışmalardan sonra.

Ama akademik oryantalizm büyük ölçüde bitmesine rağmen, bugün akademik oryantalizmin yerini medyatik oryantalizm olarak adlandırdığım yeni ve birincisinden daha tehlikeli, daha kısa sürede sonuç alıcı ve daha etkili bir oryantalizm biçimi aldı. Bugün İslamofobi projesinin bütün küre ölçeğinde tutması, medyatik oryantalizmin marifetidir.

Aslında oryantalizm bitmedi. Kılık değiştirerek ve akademinin dışına taşarak daha da yaygınlaştı ve adeta yeni sömürgeciliğin yeni keşif kolu gibi iş ve işlev görüyor. Medyatik oryantalizm, bir yandan Batılıların dünya üzerindeki hâkimiyetlerini daha bir pekiştirirken, öte yandan da, hem Müslüman toplumların ve medyalarının kendilerine yabancı gözlüklerle bakmalarını, hem de psişelerinin bozulmasına yol açarak türlü aşağılık kompslekleri geliştirmelerini sağlıyor ve bunu tabandan tavana kadar bütün toplum kesimlerinde ve daha da vahimi küreselleştirerek gerçeğe dönüştürüyor.

Görüldüğü gibi “Batı cephesinde yeni bir şey yok”. Batılılar, medyatik oryantalizm aracılığıyla, hem “ürpertici, ilkel, fanatik, terörist, geri” ötekiler icat ederek, kendi kimliklerini yeniden üretiyorlar; hem de Müslüman toplumların kendilerine olan güvenlerini yerle bir ederek, kendi tarihlerine, kültürlerine, dünyalarına ve gerçeklerine bile yalnızca bu patolojik, hastalıklı, yabancılaştırıcı gözlerle, gözlüklerle bakıyorlar. Daha da vahimi, medyatik oryantalizmin, Batılılar kadar, belki de Batılılardan daha kaba şekillerde İslam dünyasındaki metamorfoz yemiş, çağ körleşmesiyle malul, semantik intiharın kurbanları yerli, seküler medyalar tarafından kullanılıyor olmasıdır.

Öte yandan, akademik oryantalizm, yalnızca entelijansiyanın bakış açılarını metamorfoza uğratıyordu; medyatik oryantalizm ise, entelijansiya da dâhil bütün toplum katmanlarının bakış açılarını metamorfoza tarumar ediyor, kendilerine bakış biçimlerini sakatlıyor.

Sonuçta, akademik oryantalizm de, medyatik oryantalizm de, iki koldan ilerleyen ürpertici bir kuşatma biçimine dönüşerek, Müslüman toplumların yaşadıkları çağ körleşmesi sorununu, bu sorunun yol açtığı semantik intiharı hızlandırmaya ve görünemez hâle getirmeye inanılmaz katkılarda bulunuyor.

Bu yazıda iki oryantalizm türünü kısaca tartıştım. Başka bir yazıda, bu çifte oryantalizm kuşatmasının, Osmanlı fikrini zihnimizden silmeyi ve İslam düşüncesini Batılı / seküler perspektiflerle silbaştan yeniden kurgulayarak ve yazarak, Müslüman toplumlarda gerçekleştirilebilecek özelde fikrî sıçramanın, genelde ise medeniyet atılımının önünü tıkamayı nasıl başardığını ve bu iki engelin nasıl aşılabileceğini tartışacağım.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İki tür oryantalizm kuşatması
« Posted on: 19 Nisan 2024, 04:13:47 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İki tür oryantalizm kuşatması rüya tabiri,İki tür oryantalizm kuşatması mekke canlı, İki tür oryantalizm kuşatması kabe canlı yayın, İki tür oryantalizm kuşatması Üç boyutlu kuran oku İki tür oryantalizm kuşatması kuran ı kerim, İki tür oryantalizm kuşatması peygamber kıssaları,İki tür oryantalizm kuşatması ilitam ders soruları, İki tür oryantalizm kuşatmasıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes