Konu Başlığı: Ziyaretçisiz hastaların ziyaretçisi Gönderen: Zehibe üzerinde 26 Temmuz 2009, 13:52:05 (http://www.risalehaber.com/images/news/59814.jpg) Yirmi yıldır hastanelere gidip hastaları ziyaret eden Seyfettin Gegüc, herkese küçük hediyeler verip, geçmiş olsun diyor Yirmi yıldır hastanelere gidip hastaları ziyaret eden Seyfettin Gegüc, herkese küçük hediyeler verip, geçmiş olsun diyor. Hallerini hatırlarını soruyor. Amacı biraz olsun hastalara moral verebilmek, ihtiyacı olanlara yardım eli uzatabilmek ve Allah rızasını kazanabilmek. Hastalık anlarımız en zayıf olduğumuz zamanlardır. Birileri bizimle ilgilensin, hal hatır sorsun isteriz. Sanki hafifler ağrılarımız, kendimizi daha iyi hissederiz. Bir hastane yatağında yatıyorsak ve kimse bizi arayıp sormuyorsa ayak izimiz dünyadan silinmiş gibi gelir bize. Seyfettin Gegüc buna bir arkadaşını hastanede ziyaret ettiğinde bizzat şahit olmuş. O günden beri, yani yaklaşık 20 yıldır, hastanelerde derdine derman arayan hastaları ziyaret edip geçmiş olsun diyor. Ziyaretçisi olmayan hastaların ziyaretçisi oluyor. Seyfettin Gegüc'le hasta ziyaretine başlamasına neden olan olayı yaşadığı Çapa Tıp Fakültesi'nin bahçesinde buluştuk. AĞLAYAN HASTA İLHAM KAYNAĞI OLDU Seyfettin Gegüc, 78 yaşında. Ayakkabı kalfası olduktan sonra başladığı ticarette 55 yıl geçirmiş. İşportacılıktan sonra Tahtakale'deki bir dükkan açmış. Toptan, perakende satış yaparken Allah dünyalık vermiş. Çengelköy'de deniz manzaralı bir ev, bağ bahçe almış. Dünya için çalışması bitip, emekli olunca da 15 günde bir yaptığı hastane ziyaretlerini haftada 3 güne çıkarmış. Peki hastane ziyaretlerine nasıl başlamış. Seyfettin Amca'ya sordum, anlattı. “18- 20 sene önce 'Sanki Yedim' Camisi imamı hastaydı. Çapa Tıp Fakültesi'nde yatıyordu. 3 arkadaş ziyarete geldik. Üç kişilik bir odaydı. Köşedeki yataktaki yatan hasta beyaz örtüleri üzerine çekmiş ama yüzü görünüyor. Baktım gözlerinden pınar gibi yaşlar akıyor. O anda arkadaşlara 'Bana müsaade' dedim. Çıkıp birkaç meyve çeşidi aldım. Hastanın yanına geldim. 'Geçmiş olsun ziyaretçin yok mu?' dedim. 'Yok amca, beni Anadolu'dan sevk ettiler. Gelenim gidenim, ziyaretçim yok.' dedi. 'Beni ziyaretçin olarak kabul et' dedim. Hal hatır sordum. O gün karar verdim ki bundan sonra hiç değilse 15 günde, ayda bir, hastaneye gidip, hasta ziyaret etmem lazım.” MEDİNE'DEN HURMA ŞİFA OLSUN DİYE Seyfettin Amca o gün başladığı hasta ziyaretlerine ayda bir kere, onbeş günde bir kere devam ederken, emekli olduktan sonra kendini bu işe adamış. Haftada üç gün hastanelere gidip hastaları ziyaret ediyor. Gideceği hastaneyi rastgele seçiyor. Evden çıktığında ayakları onu nereye götürürse. İstanbul'daki hastaneleri defalarca dolaşmış. Evde hastalar için hazırladığı paketleri yanına alıp yola çıkıyor. Paketlerde ne mi var? Seyfettin Amca'nın Medine'den getirttiği ve paketlettiği 4 adet hurma, bir adet tespih, bir adet kağıt mendil ve koku. Seyfettin Amca, “Hurmayı Medine'den getirtiyorum. Şifa olsun diye veriyorum. Mübarek yerden geldiği için hasta onu sevinçle kabul ediyor. Şifa olacağından da emin olarak alıyor. Vaktini değerlendirsin diye tespih, elini silsin diye de bir mendil veriyorum. Odaya da bir ya da iki tane kitap ya da dergi bırakırım. Yeşilay'dan aldığım dergileri, broşürleri, Sızıntı dergilerini bırakırım. 40 kişilik paket hazırlayıp, 40 kişiye giderim. Bittiği yere kadar. Elin boş olarak geçmiş olsun, geçmiş olsun demenin bir anlamı yok.” diyor. PARA YARDIMI DA YAPIYOR Sadece bu kadar değil. Seyfettin Amca'nın cebindeki zarfların içinde 5 lira, 10 lira bulunuyor. Maddi durumu kötü görünen hastalara, duruma göre bir ya da iki zarf bırakıyor ki, hasta canının istediği bir şey olursa alabilsin. HASTA AYIRIMI YOK Seyfettin Amca, ziyaret ettiği hastalara, mahremiyetlerine girmemek için adını, mesleğini, memleketini sormuyor. Onlar kendisi ile ilgili sorular sorarsa cevap veriyor. Seyfettin Amca, “Bana sen bunu niçin yapıyosun? Hangi cemiyet, hangi hayır kurumu adına yapıyorsun? Diye soruyorlar. Allah bana mal verdi. Ben de Allah'ın bana verdiği maldan veriyorum. Tek amacım Allah rızası.” diyor. Hastalardan kesinlikle bir şey kabul etmiyor. Hastalar arasında herhangi bir ayırım yapmıyor. Yalnız Seyfettin Amca özel hastanelere gitmiyor. Nedenini sorduğumda ise oradaki hastaların maddi durumlarının iyi olduğunu, vereceği ufak hediyelere tenezzül etmeyeceklerini söylüyor. PROPAGANDA YAPIYOR SANIYORLAR Seyfettin Amca olumlu tepkiler kadar olumsuz tepkiler de alıyor. Bazen hastanede dolaşırken hasta refakatçilerinden ya da ziyaretçilerinden, “Dini propaganda” yapıyor diye hastane yönetimine şikayette bulunanlar oluyor. Böyle durumlarda yetkililer gelip çıkmasını isteyebiliyor. O da “nasip bu kadarmış” deyip çıkıyor. Sayesinde hayır yapmaya başlayanlar var Seyfettin Amca'nın başına çok ilginç bir de olay gelmiş. “Haseki Hastanesi'nde bir hanım kızımız 'Amca elinizi öpebilir miyim?' diye sordu. Sebebini sonra öğrendim. Meğer vakti zamanında Okmeydanı Hastanesi'nde yatarken karşılaşmışız. Ben hediyeleri verip, geçmiş olsun deyip gittikten sonra babası gelip benim ne verdiğimi sormuş. Hanım kızımız da söylemiş. 'Hurma, mendil, tespih, kitap…' Babası kaç lira istediğimi sormuş. Para istemediğimi söyleyince sebebini merak etmiş. Hanım kızımız 'Allah rızası için dağıtıyormuş. Sadece bize değil odadaki herkese verdi.' deyince şaşırmış. Duygulanmış, ağlamaya başlamış. Baba niye ağlıyorsun diye sorduğunda, 'Evladım Allah bana mal verdi, mülk verdi. Hayatımda bir kere böyle hayır yapmak nasip olmadı. Keşke bir oğlum olsaydı da o benim adıma böyle yapsaydı' demiş. Hanım kızımız da 'Baba kabul edersen ben daha iyisini yaparım.' demiş. Babası hemen annesini arayıp kasa defterini ve anahtarını istemiş. Anahtarı defteri hanım kızımıza devretmiş. 'Benim malımdan dilediğin gibi hayır yap' demiş. Bu kızımız da 6 sakat hastaya tekerlekli sandalye almış. Yeşilkart'la yatan hastaların ilaçlarının devletin ödemediği tutarlarını ödüyormuş. İlaç alamayanların ilaçlarını alıyormuş. Yeni Şafak |