> Forum > ๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑ > Yaşamdan Seçmeler > Peygamberimizin (asm) yirmi dört saati, yani bir günü nasıldı, nasıl yaşardı?
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Peygamberimizin (asm) yirmi dört saati, yani bir günü nasıldı, nasıl yaşardı?  (Okunma Sayısı 739 defa)
02 Nisan 2017, 14:44:08
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 02 Nisan 2017, 14:44:08 »



Peygamberimizin (asm) yirmi dört saati, yani bir günü nasıldı, nasıl yaşardı?

Bu soruya cevap vermek için Peygamber Efendimizin (s.a.s) hayatını incelemek ve her konuya kısaca işaret etmek gerekir. Ancak genel bir değerlendirme yaptıktan sonra günlük yaşantısından bazı kesitler aktarmaya çalışacağız:

Hz. Peygamber (s.a.s.)'in torunları, babaları Hazreti Ali (r.a)'den naklederek anlatıyorlar:

"...Hz. Peygamber (s.a.s.) günlük zamanını üçe taksim ediyordu. Bir kısmını namaz kılmak ve Kur'an okumak gibi Allah Teala'ya ibadete ayırıyordu. Ikinci kısmını aile fertleriyle alakadar olmaya ayırıyordu; günlük ev işlerini yapıyor, ev ihtiyaçlarından kendisine düşenleri yerine getiriyordu. Üçüncü kısımda ise, istirahat buyuruyordu. Ancak istirahat zamanını da ikiye böler ve bunun bir kısmında ashabın ileri gelenlerini huzuruna kabul ederek onlara gerekli bilgileri öğretir, onlar da huzurundan çıkınca öğrendiklerini ashabın bütününe öğretirlerdi."

"Rasülullah (s.a.s.) kendisine yakın olmakta ashabında mal, mülk, para, soy sop gibi şeyler aramaz, daha ziyade takvaya önem verirdi, ibadet ve taata düşkün, güvenilir kimselere fazlaca iltifat ederdi."
İhtiyaç sahiplerinden kimileri bir, kimileri ise iki ve daha fazla olan ihtiyaçlarını arz ederlerdi de Peygamberimiz (s.a.s.) sonuna kadar onları bıkmadan dinler, onlarla ilgilenir ve ihtiyaçlarının giderilmesiyle meşgul olurdu.

Kendisine dünya veya ahiretle ilgili bir soru sorulunca, soruyu soranın seviyesine uygun davranarak onun hayrına olacak cevaplar verirdi. Soru sorana verdiği cevapla onu hayra yöneltirdi. Huzurunda bilgi öğrenenlere,

"Benden öğrendiklerinizi burada olmayanlara öğretiniz. Erkek, kadın, köle, cariye kim olursa olsun çeşitli sebeplerden dolayı bana gelip ihtiyaçlarını arz edemeyen kimselerin de ihtiyaçlarını isteklerini bana iletiniz. Muhakkak ki, ihtiyacını devlet başkanına arz etmeye gücü yetmeyenlere yardımcı olan kimsenin, ayaklarını Cenab-ı Hak kıyamet gününde sırat üzerinde kaydırmaz " diye tenbih ederdi.
Huzurunda abes, yani faydasız söz söylenmesine müsaade etmezdi. Hz. Peygamber (s.a.s.) dışarıda da tevazuyu elden bırakmazdı. Çarşıda, pazarda, sokakta veya herhangi yerde olursa olsun herkese güler yüzle davranır, hal hatır sorar, tatlı dille hitap ederek, gönüllerini alırdı... Meclisinde, camide, cemaatte, cum'ada göremediği ashabının ahvalini derhal soruşturur, başına bir şey gelip gelmediğini öğrenmeye çalışır, görüşebildiklerine ise dini metanetlerini daima takviye ederek, iyilik ve güzelliklere koşturup, çirkinliklerden uzaklaştıracak şeyler söylerdi.

Peygamberimiz (s.a.s.); oturmakta olan bir topluluğun arasına geldi mi baş köşeye geçmek için hiç kimseye sıkıntı vermez, hemen topluluğun en son kısmına ve boş bulduğu bir yere oturuverirdi. Başkalarının da böyle yapmalarını isterdi. Toplantıda bulunanları, durumlarına göre iyilikle anar ve iltifatta bulunurdu, öyle ki herkes onun yanında en çok sevilenin kendisi olduğunu sanırdı. Huzurunda çok oturan bir kişinin de haddi aşan bu tutumu karşısında telaş göstermeyip sabreder ve sükunet içinde onun ihtiyacını karşılamaya çalışırdı. Kendisinden istenilen bir şeyi, varsa verir, yoksa tatlı sözlerle o kişinin gönlünü alıp vaat ederdi.

Rasulullah (s.a.s.)'in şefkati, merhameti, cömertliği, tevazuu herkesin malumu olmuştu. Ahaliden herkes, Hz. Peygamber (s.a.s.)'in kendisi ile alakadar olacağından emindi. Bir hakkın tevziinde hiçbir ferdi ötekine tercih etmezdi.

Hz. Peygamber (s.a.s.)'in meclisi; ilim, haya, sabır ve emanet meclisi idi. Orada edeple oturulurdu. Herkes birbirine saygı beslerdi. Yüksek sesle ve edebe aykırı olarak konuşulmazdı. Orada konuşulup orada kalması gereken bazı şeyler de dışarıya taşırılmaz ve dedikoduculuk yapılmazdı. Orada hiç kimsenin aleyhine konuşulmaz, hiç kimse töhmet altında tutulmazdı.

Huzurunda -insanlık hali- ashabdan bazı kusurlar meydana gelse, o kusurlar orada kalırdı, yayılmazdı. O'nun meclisindeki kimseler tek dil ve tek ağız kişilerdi. Yani gönüllerindeki davada birleşmiş, konuştukları şeylerde kaynaşmış ve birliğin ahengine erişmiş kişilerdi. O'nun topluluğunda tevazu hakimdi. Bunun sonucu olarak yaşlılara hürmet beslenir, küçüklere şefkat gösterilirdi. Hep beraber ihtiyaç sahibinin ihtiyacı ilk önce giderilmeye çalışılırdı. Yani ihtiyaç sahipleri kendileriyle ilgilenilmek konusunda ihtiyaç sahibi olmayanlara tercih olunurdu

Sevmek Benzemeyi Gerektirir

Hz. Rasulullah (sav)’i sevmek, herkese farzdır. Zaten, Cenab-ı Hakk'ı sevmek de buna bağlıdır. Allah Teâla’nın sevgili Peygamberini sevmedikçe, ona uymadıkça, Allah Teâla’yı sevmek saadeti ele geçmez.

Allah-u Zülcelal ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur:

“De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız, bana tabi olunuz ki Allah da sizi sevsin.” (Al-i İmran; 3/31)
Allah Teâla, Habib’ine böyle demesini emir buyurmaktadır.

Saadete kavuşmak isteyen kimse, bütün adetlerini, ibadetlerini ve alışverişlerini, kısaca tüm yaşamını O’na benzetmeye çalışmalıdır.

Bir kimsenin sevdiğine benzemeye çalışanlar, benzemeye çalıştığı kimseyi sevene, sevimli ve güzel görünürler. Bunun gibi, Hz. Peygamberi (sav) sevenleri de Allah-u Zülcelal sever. Bundan dolayı, görünen ve görünmeyen bütün iyilikler, bütün üstünlükler, ancak Hz. Peygamber (sav)’i sevmekle ele geçer.

Allah Teâla, sevgili Peygamberini, insanların en güzeli, en iyisi, en sevimlisi olarak yarattı. Her iyiliği, her güzelliği, her üstünlüğü O’nda topladı.

Ashab-ı Kiramın hepsi, O’na aşık idiler. Hepsinin kalbi, O’nun sevgisi ile yanıyordu. O’nun ay yüzünü, nur saçan cemalini görmeleri, lezzetlerin en tatlısı idi. O’nun sevgisi uğruna canlarını, mallarını feda ettiler. Evet, Allah’ı seviyorum diyenlerin, Ashab-ı Kiram gibi olmaları lazım…

Hz. Peygamber (sav)’e tam ve kusursuz tabi olabilmek için, O’nu tam ve kusursuz sevmek lazımdır. Tam ve olgun sevginin alameti de O’na tam olarak mutabaat etmektir. Yani, her söz ve davranışını O’na benzetmek, kısaca O’na uymaktır.

Kur’an-ı Kerim ve hadis kitaplarında, Hz. Peygamber (sav)’e mutabaat etmenin, dinin vazgeçilmez bir esası olduğunu kesin olarak ifade eden ayet ve hadisler pek çoktur.

Oysa Efendimizin şerefli yaşamı hakkında bilgisi olmayan birisinin O’na mutabaat etmesi düşünülemez. Çünkü bilmeden uyulamaz.

Peygamber Efendimiz (sav)’in Gündelik Hayatı

Hz. Hüseyin (ra), babası Hz. Ali’ye (kv), Hz. Peygamber (sav)’in bazı hallerini sormuş, Hz. Ali de şu şekilde anlatmıştır:

“Evine izin isteyerek girerdi. Evindeki zamanını üç kısma bölerdi. Bir kısmını Allah ‘a (ibadet), bir kısmını ailesine ve kendisine. Sonra da insanlara ayırırdı.”
Hz. Peygamber (sav)’in günlük olarak her zaman yaptığı gibi, sabah namazının farzından önce mutlaka iki rekat sünnet kılardı. Nitekim bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur:

“Sabah namazının iki rekat sünneti dünya ve içindekilerden hayırlıdır.” (Müslim, Tirmizi)
Hz. Peygamber (sav) bütün namazlarını huşu ve huzur içerisinde korku ve ümit arasında kılardı. Nitekim, Mutarrıf (ra), babasından şöyle nakletmiştir:

“Hz. Peygamber (sav)’i namaz kılarken gördüm, göğsünden değirmen sesi gibi inilti çıkıyordu.” Başka bir rivayette ise; “Göğsünden kaynayan tencerenin sesi gibi ses çıkıyordu.” (Ebu Davud, Nesai)

Hz. Peygamber (sav) ümmetine de, bu şekilde namaz kılmalarını emretmiştir. Nitekim Ammar bin Yasir’den (ra) rivayetle diğer bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur:

“Bir kişi namazını kılınca, kendisine namazdaki dikkatine göre; namazın onda biri, dokuzda biri, sekizde biri, yedide biri altıda biri, beşte biri, dörtte biri, üçte biri ve yarısı kadar sevap yazılır.” (Ebu Davud, Nesai, İbn Hıbban)
Diğer bir hadis-i şerifte ise şöyle buyurmuştur:

“Farz namazlar teraziye benzer. Eksiksiz yapan çok kazanır.” (Taberani, İbn Hıbban)
Bu sebeple Hz. Peygamber (sav) namazlara çok büyük bir önem verirdi. Hz. Peygamber (sav) sabah namazının farzını, cemaate kıldırdıktan sonra, namazını kıldığı seccadenin üzerine, güneş iyice doğuncaya kadar otururdu. (Müslim)

Güneş Doğuncaya Kadar Zikir

Nitekim Enes bin Malik’den (ra) rivayet edilen bir hadis-i şerifte Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:

“Kim sabah namazını cemaatle kılar, sonra güneş doğuncaya kadar oturarak Allah’ı zikreder, sonra iki rekat namaz (işrak namazı) kılarsa, ona makbul tam bir hac ve bir umre sevabı verilir.”
Enes (ra) der ki: “Tam bir hac ve umre sevabı.” buyurdu. Bu sözü üç defa tekrar etti. (Tîrmizi)

Hz. Peygamber (sav) daha sonra uzaktan yakından kendisini görmeye gelenleri kabul etmeye başlardı. Gelenler halka şeklinde etrafında toplanırlardı. O, çevresindekilere vaaz eder, öğütler verir, sorularını cevaplandırır, hattâ gördükleri rüyaları tabir ederdi. Bazen sahabelere kendi rüyalarını anlatırdı.

Tavır ve Konuşması

Hz. Peygamber (sav)’in konuşması son derece tatlı ve gönül okşayıcı idi. Tane tane konuşur, her cümlesi, dinleyenler tarafından iyice anlaşılması için ayrı ayrı olurdu. Kahkaha ile gülmez, tebessüm halinde bulunurdu. O, insanların en halîmi, en yumuşak huylusuydu.

Hz. Peygamber (sav) şahsına yapılan, nefsine karşı işlenen hataları, yumuşaklıkla karşılardı; Allah’a ve imana yapılan, bir hücum olunca asla susmaz, gereken cevabı verirdi.

Hz. Peygamber (sav) insanların kusurlarını görmez, bazen görmezden gelir, çok zaman gözünü çevirir, kusurunu görse de yüzüne vurmaz, o kişiyle arasındaki saygı ve sevgi perdesini yırtmazdı.

Hz. Peygamber (sav)’in tevazusu, bilhassa insanlarla olan münasebetlerinde daha açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. Meclisinde kim ol...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Peygamberimizin (asm) yirmi dört saati, yani bir günü nasıldı, nasıl yaşardı?
« Posted on: 29 Mart 2024, 10:00:00 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Peygamberimizin (asm) yirmi dört saati, yani bir günü nasıldı, nasıl yaşardı? rüya tabiri,Peygamberimizin (asm) yirmi dört saati, yani bir günü nasıldı, nasıl yaşardı? mekke canlı, Peygamberimizin (asm) yirmi dört saati, yani bir günü nasıldı, nasıl yaşardı? kabe canlı yayın, Peygamberimizin (asm) yirmi dört saati, yani bir günü nasıldı, nasıl yaşardı? Üç boyutlu kuran oku Peygamberimizin (asm) yirmi dört saati, yani bir günü nasıldı, nasıl yaşardı? kuran ı kerim, Peygamberimizin (asm) yirmi dört saati, yani bir günü nasıldı, nasıl yaşardı? peygamber kıssaları,Peygamberimizin (asm) yirmi dört saati, yani bir günü nasıldı, nasıl yaşardı? ilitam ders soruları, Peygamberimizin (asm) yirmi dört saati, yani bir günü nasıldı, nasıl yaşardı?önlisans arapça,
Logged
02 Nisan 2017, 16:06:29
Selma yrc 9

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 45


« Yanıtla #1 : 02 Nisan 2017, 16:06:29 »

Peygamber efendimiz allaha ibadet ederek  tövbe ederek gününü bir müslüman olarak geçirirdi
Allah razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
02 Nisan 2017, 17:02:22
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #2 : 02 Nisan 2017, 17:02:22 »

Rabbim bizleri Peygamberimizin yolundan ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

02 Nisan 2017, 21:09:16
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #3 : 02 Nisan 2017, 21:09:16 »

Aleykumselam.Rabbim bizleri peygamber efendimizin imani ile yasayan ibadetini hakkiyla yapan ve 24 saatini allahin yolunda geciren kullardan olalim insallah. ..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

03 Nisan 2017, 16:30:49
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.948


« Yanıtla #4 : 03 Nisan 2017, 16:30:49 »

Aleyna Ve Aleykümüsselăm. Mevlam bizleri Peygamberimiz'in hayatını örnek alanlardan ve hakkıyla öğrenip uyguluyabilenlerden eylesin inşaAllah. Amin ecmain
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes