> Forum > ๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑ > Yaşamdan Seçmeler > Her şey Kur'an'da geçiyor mu? Her şeyin Kur'an'da geçmesi şart mıdır?
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Her şey Kur'an'da geçiyor mu? Her şeyin Kur'an'da geçmesi şart mıdır?  (Okunma Sayısı 588 defa)
18 Nisan 2017, 16:34:48
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 18 Nisan 2017, 16:34:48 »



Her şey Kur'an'da geçiyor mu? Her şeyin Kur'an'da geçmesi şart mıdır?

Dikkate alınması zaruri olan bir nokta var: Kur’an niçin nâzil olmuştur? Bunu doğru tespit edemeyenlerin değerlendirmeleri, bu asrın madde, menfaat ve benlikten teşekkül eden bozuk atmosferinden kendini kurtaramaz ve yanlış olur.

Bunu Risale-i Nur Külliyatı'ndaki şu veciz ifadelerden okuyalım:

“Kur’an’ın vazife-i asliyesi, daire-i rububiyetin kemâlât ve şuunatını ve daire-i ubudiyyetin vezâif ve ahvâlini tâlim etmektir.”
Daire-i rububiyet: Cenâb-ı hakk’ın zâtı, şuunatı, sıfatları, fiilleri ve isimleri. Allah, kendini insanlara, en büyük lütuf olarak, en mükemmel mânâda Kur’an ile anlatmıştır.

“Ben insanları ve cinleri ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.” âyetindeki “ibadet” lâfzını, müfessirlerimiz “mârifet” olarak izah buyurmuşlardır. Mârifet, yâni Allah’ı tanıma, o’na hakkıyla iman etme ve bu iman şuuruyla ömür sürme...

İlâhî mârifet dersini en ileri seviyesiyle Kur’an vermiştir. Bu mücerret bir dâvâ değildir. İlk nâzil oluşundaki tazelik ve berraklığıyla Kur'an da ortadadır, beşer nefsinin müdahalesiyle tahrif olmuş diğer semâvî kitaplar da. Aradaki sonsuz farkı görebilmek için ince bir basiret gerekmiyor. Sadece insaflı bir bakış kâfi...

İnsanoğlu bir kulübeyi bile gayesiz, faydasız inşa etmezken, elbette bu âlemlerin rabbi şu muhteşem kâinatı mânâsız yaratmamıştır. Kur’an-ı Kerim’de bize bu hakikati mûcizâne ders veren şu âyeti beraberce dinleyelim:

“O kimseler ki, ayakta iken, otururken, yatarken Allah’ı hatırlar ve semâvat ve arzın yaratılışı üzerinde tefekkür ederler de (şöyle derler:) Rabbimiz sen bunları bâtıl yaratmadın, seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz, bizi nârın azabından koru.” (Âl-i imran, 3/191)
Bu âyette birbiri içinde nice mesajlar saklı. Öncelikle, varlık âlemi üzerinde düşünmemiz, tefekkür etmemiz ve bunu da bütün mevcudatı Allah’ın yarattığını nazara alarak yapmamız emrediliyor. Bu tarz bir düşünce bizi bu varlık âleminin bâtıl, yâni mânâsız, gayesiz olamayacağı fikrine götürür ve bu kâinatın bir başka hayatı netice vermemesi hâlinde her şeyin abes olacağı hakikatine ulaştırır.

Böyle hikmetsiz bir yaratılışı Allah'a izafe etmenin büyük bir hata olacağı kalp ve vicdanımıza ihtar edilerek onlar namına dilimiz, Allahı noksan sıfatlardan tenzih eder.
Sonunda da ancak âhiret hayatının tahakkukuyla bu hikmetsizliğin ortadan kalkabileceği akla telkin edilir ve o âlemde azaba duçar olmamamız için de rabbimize sığınmamız gerektiği ders verilir.

Şimdi iyice bir düşünelim. Allah’ı nasıl tanımalıyız ki sonumuz nâra, yâni ateşe çıkmasın? Bu sorunun cevabını Kur’an’dan başka nerede bulabiliriz? Bâtıl dinler bize bu noktada tek kelime söyleyemezler. Tahrif olmuş İncil ve Zebur'da da bu mârifeti bulamayız.

Gelelim Kur’an’ın ikinci maksadına: “Daire-i ubudiyyetin vezaif ve ahvâlini tâlim...” İnsan, rabbine nasıl kulluk edecektir? Ona nasıl ve ne şekilde ibadet edecek ve bir kul olarak hayatını nasıl düzenleyecektir?

Kur’an-ı Kerim’de ve Allah Resûlünün (a.s.m.) sünnetinde, hayatın her safhasına ait düsturlar mevcut... Resûlûllah Efendimizin (a.s.m.) her sözü, her hâli ve her fiili zapt edilmiş... Bir başka peygamber için bunu söylemek mümkün değil. Peygamberler tarihi ve bütün hadis kitapları bize bu hakikati ders vermekte ve ispat etmekte.

Gücümüz yetse bütün insanlığa şöyle seslenmek isteriz: Biz başıboş olamayacağımıza ve önümüzde ya ebedî saadet ya da sonsuz azap bulunduğuna göre, geliniz elele verelim de, uyacağımız ve tahrif olmamış bir ilâhî ferman ve yine her hâlini taklit edebileceğimiz bir resul arayalım. Bu arayışımızı önyargısız yaptığımız takdirde, Kur'an'ı bulacak ve Hz.Muhammed’e (a.s.m.) kavuşacağız.

Bugün İslâm âleminin fen ve teknikte batı dünyasından geri olması, birçok insanın Kur'an'a kavuşmasında en büyük bir engel...

Bu noktada bir yanılmaya düşmemek için Kur'an'a ve İncile bir göz atalım. İncilin sadece ibadet ve ahlâka ait hükümler taşıdığını, ferdi muhatap aldığını, ekonomi ve devlet yönetimiyle ilgili hükümlere yer vermediğini iyice bir tespit edelim ve bugün kiliselerin kapanma yarışına girdiği, üniversite gencinin tamamına yakınının ateist olduğu Batı dünyasında, fen ve teknik sahasında kaydedilen gelişmelerin Hristiyanlıkla bir ilgisi bulunmadığını lütfen göz ardı etmeyelim. Yine, egoizmin hüküm sürdüğü, şefkat ve merhamet gibi insanî seciyelerin rafa kaldırıldığı, edep, ahlâk, namus mefhumlarının nerdeyse unutulduğu Batı toplumlarındaki bu feci çöküşün de Hıristiyan dinine bağlılığın gevşemesi ve kopmaya yaklaşmasının bir sonucu olduğunu da insafla tespit edelim.

Sonra bir zamanlar Kur'an'ın, Endülüste cihana medeniyet dersi verdiğini, Osmanlının altı yüz sene o ilâhî fermanın bütün hükümlerini tavizsiz tatbik sonunda cihana hâkim olduğunu ve dinde lâkaytlığın baş göstermesiyle birlikte maddî kalkınmanın da gerilediğini ve nihayet o koca imparatorluğun yıkıldığını ibretle hatırlayalım.

“Hem tarih şahiddir ki: ehl-i islâm, ne vakit dinine tam temessük etmiş ise, o zamana nispeten terakki etmiş. Ne vakit salâbeti terk etmişse, tedenni etmiş, hıristiyanlık ise bilâkistir. Bu da mühim bir fark-ı esâsîden neş’et etmiş.” (Bediüzzaman, Mektûbat)
Ve kararımızı verelim:

Bu günün Müslümanı Kur'ân'a lâyıkıyla talebe olamadığı, onu hayatına mâl edemediği için kendini sefil ve perişan etmekle kalmıyor, sergilediği bu acı tabloyla, Hıristiyan âleminin de İslâma kavuşmasına, âdetâ engel oluyor. Halbuki, Batılılar ve bizdeki batı hayranları, Kur'an'ı inceleseler ve bugünün İslâmî yaşayıştan uzaklaşmış Müslümanına değil de, İslâmın Asr-ı saâdetten beri yetiştirdiği Gazalilere, Geylânilere, Mevlânalara baksalar gerçeği bulacak ve kurtuluşa erecekler. Ama gel gör ki, önlerinde taassup, siyaset, madde ve menfaatten örülen kalın bir duvar var. Onlara gerçeği gösterme vazifesi, Kur'an ahlâkı ve ahkâmını hayatına mâl eden şuurlu müslümanlara düşüyor.

Bu vazife çok ağır, ama çok üstün ve çok şerefli...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Her şey Kur'an'da geçiyor mu? Her şeyin Kur'an'da geçmesi şart mıdır?
« Posted on: 20 Nisan 2024, 07:57:15 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Her şey Kur'an'da geçiyor mu? Her şeyin Kur'an'da geçmesi şart mıdır? rüya tabiri,Her şey Kur'an'da geçiyor mu? Her şeyin Kur'an'da geçmesi şart mıdır? mekke canlı, Her şey Kur'an'da geçiyor mu? Her şeyin Kur'an'da geçmesi şart mıdır? kabe canlı yayın, Her şey Kur'an'da geçiyor mu? Her şeyin Kur'an'da geçmesi şart mıdır? Üç boyutlu kuran oku Her şey Kur'an'da geçiyor mu? Her şeyin Kur'an'da geçmesi şart mıdır? kuran ı kerim, Her şey Kur'an'da geçiyor mu? Her şeyin Kur'an'da geçmesi şart mıdır? peygamber kıssaları,Her şey Kur'an'da geçiyor mu? Her şeyin Kur'an'da geçmesi şart mıdır? ilitam ders soruları, Her şey Kur'an'da geçiyor mu? Her şeyin Kur'an'da geçmesi şart mıdır?önlisans arapça,
Logged
18 Nisan 2017, 20:35:34
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #1 : 18 Nisan 2017, 20:35:34 »

Rabbim bizleri Kur an yolundan ayirmasin Rabbim paylasim icin razi olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

18 Nisan 2017, 20:52:37
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #2 : 18 Nisan 2017, 20:52:37 »

Aleykumselam.Rabbim bizleri kur ani kerimi okuyan ve anlayıp hayatina rehber edinen kullardan eylesin insallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes