> Forum > ๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑ > Yaşamdan Seçmeler > Hangimize Allah yazdırmıyor ki?
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hangimize Allah yazdırmıyor ki?  (Okunma Sayısı 321 defa)
15 Kasım 2016, 16:09:13
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 15 Kasım 2016, 16:09:13 »



Hangimize Allah yazdırmıyor ki?

Hayatta hissiyat suretinde kaynayan memzuç nakışlar, pek çok esmâ ve şuûnât-ı zâtiyeye işaret eder, gayet parlak bir surette Hayy-ı Kayyûmun şuûnât-ı zâtiyesine âyinedarlık eder. Şu sırrın izahı, Allah'ı tanımayanlara ve daha tam tasdik etmeyenlere karşı zamanı olmadığından, kapıyı kapıyoruz." Sözler'den.Ama en güzel cümlelerimi en rahat zamanlarımda yazmıyorum ben. Her nedense, en rahat zamanlarım, üretim açısından sıkıntı çektiğim zamanlar oluyor. Aksine yoğun zamanlar, o yoğunluğun şiddetinden kafamın karıştığı zamanlar, bir dinleniş, bir yazarken dinleniş... İki sıkıntının arası bir cennet. Yoğunlukta bulduğum bir boşluk. Ayetin ifadesiyle 'zorlukla beraber kolaylık.'En güzel yazılarımın bana bağışlandığı odacıklar oluyor bu boşluklar. Yazmak eyleminin insanın iradesiyle ve rahatıyla doğru orantılı olmadığını, en azından iradenin ve rahatın 'iyi yazının' garantisi olmadığını buradan anlıyorum. Yaptığınız iş maddeden manaya yaklaştıkça vesileler de daha ağır yaralar alıyor. Sanat arttıkça nesnede, mana arttıkça maddede, Allah'ın uluhiyetinin azameti daha çok çekiyor ellerinizden eseri. Yani daha yüksek sesle "Bu benim!" diyor sanki izzet-i İlahiye. Siz de daha net farkediyorsunuz. Hatta artık 'yazdım' demeye diliniz varmıyor da çok aklı gözündeyi kızdırmak pahasına 'yazdırıldı' diyorsunuz.Nübüvvetlerini tasdik için peygamberlerin ellerinde yaratılan harikalara 'mucize' denmesi boşuna değil. "Bunu ben yapmadım. Ben bunu yapamam!" dediğiniz şey mucizedir ancak. Farkındalığınızla doğru orantılıdır varlığı. Yapmadığınızın, yapamayacağınızın, yapmaktan aciz olduklarınızın farkına vardıkça, hayatınızdaki mucizelerin sayısı da artar. Abdurreşid Şahin abinin çok dikkat çektiği birşeydir: Allah'a tevhid ile iman etmek aslında yaratılan herşeyin mucize olduğunu kabul etmektir.[1]Mümin için yalnız 'sıradışı olan' değildir mucize. Bize göre herşey mucizedir. Mucizedir, çünkü siz ve benzerleriniz, benzerini yapmaktan acizsiniz. Kelime-i tevhid de zaten buna şahid olanın şahitliğinin ilanıdır. "Allah'tan başka ilah yoktur!" aynı zamanda şunun haykırışıdır yani: "Ol'uşların en küçüğüne bile gücümüz yetmez. Allahım, senin 'ol'ların, benzerlerini yapmakta bizi aciz bırakır. Tek 'ol' sahibi sensin."Bediüzzaman'ın, mesleğinin dört esası olarak tarif ettiği acz, fakr, şefkat ve tefekkürde; acz'in başa, tefekkürün sona gelmesi ne kadar anlamlı. Zira kainata acizliğini görmek kastıyla bakanların yapabileceği şeydir tefekkür. Acizliğini bilen ancak başkasının izini arar. Ve tefekkür, aczini arttırmıyorsa; yani zaten sende varolan acizliği ve zaten kainatta varolan mucizeleri görmeni sağlamıyorsa, ona tefekkür denilmez. Aczle kuşanmamış bir tefekkür ancak gafleti kalınlaştırır. Çünkü sıradanlaştırıcıdır."Dalâletten gelen hadsiz bir cehalet ve zındıkadan neş'et eden çirkin bir temerrüd sebebiyle, bilmiyorlar ki, esbab yalnız birer bahanedirler, birer perdedirler. Dağ gibi bir çam ağacının cihazatını dokumak ve yetiştirmek için bir köy kadar yüz fabrika ve destgâh yerine küçücük çekirdeği gösterir; 'İşte bu ağaç bundan çıkmış' diye, Sâniinin o çamdaki gösterdiği bin mucizâtı inkâr eder misillü, bazı zahirî sebepleri irâe eder. Hâlıkın ihtiyar ve hikmetle işlenen pek büyük bir fiil-i rububiyetini hiçe indirir. Bazan gayet derin ve bilinmez ve çok ehemmiyetli, bin cihette de hikmeti olan bir hakikate fennî bir nam takar. Güya o nam ile mahiyeti anlaşıldı, âdileşti, hikmetsiz, mânâsız kaldı!"Virginia Woolf, Deniz Feneri romanında şöyle diyor: "(...) ilhamın böyle bir doğası vardı işte. Kaosun için birşey şekilleniyordu. Sonsuza kadar geçip giden ve akıp duran bu bitmeyen akış ve geçiş bir anda sabitleniyordu." Ben buna benzer birşeye Bediüzzaman'ın da dokunduğunu düşünüyorum. Tam da şurada işte: "(...) ve eskiden beri sıkıntılı ve münkabız olduğum zaman en zâhir hakikatleri dahi beyan edemediğimi, belki bilemediğimi yakın dostlarım biliyorlar. Hususan o sıkıntıya hastalık da ilave edilse, daha ziyade beni dersten, teliften men etmekle beraber, en mühim Sözler ve risaleler, en sıkıntılı ve hastalıklı zamanımda, en sür'atli bir tarzda yazılması, doğrudan doğruya bir inâyet-i İlahiye ve bir ikram-ı Rabbanî ve bir keramet-i Kur'âniye olmazsa nedir?"Evet, Allah'ı inayeti sebepler perdesi imkansızı işaret ettikçe daha da coşkulu bir şekilde tezahür ediyor. Çünkü zahirde nazara çarpan o kaos, o karmaşa, aslında desenin de daha muhteşemleştiğinin/muhteşemleşeceğinin işaretidir. Bir kilimi düşünün. Yahut da dokunan başka herhangi birşeyi. Renk sayısı, ip sayısı, ilmek sayısı, malzemedeki ve ayrıntıdaki fark sayısı arttıkça; zahiren herşey karmaşıklaştıkça yani, desenin en girift ve harika yerlerine yaklaştığınızı da hissediyorsunuz.Şöyle bitmiş haline geriden bakınca da aynelyakin görüyorsunuz: İşlerin en sarpa sardığı yer, kilimin en güzel yeri, en manidar nakışı. Ama siz o nakışı yaparken herşey karmaşık geliyordu, çünkü nazarınız bir manzara-yı âlâ'yı kuşatmıyordu. Allah'ın ezelî bilişinde herşeyin bir anlamı var. Ama sen yaşarken bütüne vakıf olmadığından bazen parçanı anlamlandırmakta zorlanırsın. Depresyon da parçanın bu yaşadıklarıdır belki."Beşer, şecere-i hilkatin en son cüz'ü olan meyvesidir. Malûmdur ki, bir şeyin semeresi en uzak, en cemiyetli, en nazik, en ehemmiyetli cüz'üdür. İşte bunun için, semere-i âlem olan insan en cami', en bedi', en âciz, en zayıf ve en lâtif bir mucize-i kudret olduğundan, beşiği ve meskeni olan zemin, âsumana nisbeten maddeten küçüklüğüyle ve hakaretiyle beraber, mânen ve san'aten bütün kâinatın kalbi, merkezi, bütün mucizât-ı san'atın meşheri, sergisi (...) olmuştur."İnsanın karmaşıklığı. İnsanın sanatı. Arzın karmaşıklığı. Arzın sanatı. Her ne ki karmaşık geliyor sana, aslında orada büyük işler dönüyor, farket bunu. O kadar girift bir hal alıyor ki onun intizamı 'adem-i intizam' şeklinde görüyorsun. Şiddet-i zuhurundan görünmez oluyor."Evet, nasıl ki semâda olan intizamsız yıldızların sureten adem-i intizamı cihetiyle herbir yıldız, kayıt altına girmeyip herbirisi ekser yıldızlara bir nevi merkez olarak daire-i muhîtasındaki birer birer herbir yıldıza, mevcudat beynindeki nisbet-i hafiyeye işaret olarak, birer hatt-ı münasebet uzatıyor. Güya herbir tek yıldız, necm-i âyet gibi, umum yıldızlara bakar birer gözü, müteveccih birer yüzü vardır. İşte, intizamsızlık içinde kemâl-i intizamı gör, ibret al."'İntizamsızlık içinde kemal-i intizam.' Bu ne demek biliyor musun? Şiddet-i zuhurundan çözemediğin bazı intizamsızlıklar var ki, kemal-i intizamın, harikanın ta kendisi! Ve başta da söylediğim gibi: En güzel cümleleri, en rahat zamanlarımda yazmıyorum ben. Her nedense, rahat zamanlarım, üretim açısından da sıkıntı çektiğim zamanlar oluyor.Şimdi şu hadise de birazcık yaklaşabildin mi: "İnsanların en çok musibete uğrayanları evvela peygamberlerdir, sonra derecelerine göre (veliler ve salihler) gelir. Kişi dinine göre bela ve imtihanlara maruz kalır. Eğer salâbet-i diniyesi varsa, belası daha da artar. Fakat dininde gevşek yaşıyorsa ona göre musibetlerle karşılaşır." Demek: Kim, ne kadar üretecekse, o kadar musibet, o kadar karmaşa, o kadar kaos, o kadar nakış... 

R.haber Ahmet AY

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hangimize Allah yazdırmıyor ki?
« Posted on: 25 Nisan 2024, 19:23:23 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hangimize Allah yazdırmıyor ki? rüya tabiri,Hangimize Allah yazdırmıyor ki? mekke canlı, Hangimize Allah yazdırmıyor ki? kabe canlı yayın, Hangimize Allah yazdırmıyor ki? Üç boyutlu kuran oku Hangimize Allah yazdırmıyor ki? kuran ı kerim, Hangimize Allah yazdırmıyor ki? peygamber kıssaları,Hangimize Allah yazdırmıyor ki? ilitam ders soruları, Hangimize Allah yazdırmıyor ki?önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes