> Forum > ๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑ > Yaşamdan Seçmeler > Faydalı bilgi hangi bilgidir?
Sayfa: [1] 2   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Faydalı bilgi hangi bilgidir?  (Okunma Sayısı 1981 defa)
22 Haziran 2009, 21:59:37
imam hatiplim

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 363


« : 22 Haziran 2009, 21:59:37 »



Bir nahiv (dilbilgisi) âlimi gemiye binmişti. Sefer esnâsında ilmine mağrur bir şekilde gemici ile sohbete koyuldu. Gemiciye zaman zaman muhtelif suâller sordu ve muhâtabından her defasında “bilmiyorum” cevabını alınca da gemiciye karşı ilmiyle iftihâr etmek üzere:

“–Yazık! Ömrünün yarısını câhilliğin yüzünden hebâ etmişsin.” diyerek onunla alay etti.

Temiz kalpli gemicinin, bu küçük düşürücü davranışa gönlü kırıldı ise de olgunluk gösterip nahivciye cevap vermedi, sustu. Derken şiddetli bir fırtına çıktı ve gemiyi müthiş bir girdabın içine sürükledi. Herkesi büyük bir telâşın kapladığı o hengâmede gemici, nahivciye döndü ve:

“–Ey üstad, yüzme bilir misin?” diye sordu.

Nahivci, solmuş sararmış bir vaziyette titrek bir sesle kekeledi:

“–Hayır, bilmem!..” dedi.

Bunun üzerinde gemici, mahzun bir edâ ile şu mukâbelede bulundu:

“–Nahiv bilmediğim için benim yarı ömrüm mahvolmuştu, öyleyse şimdi senin bütün ömrün mahvoldu. Zîrâ gemimizin bu girdaptan kurtulma imkânı yoktur. Ey nahivci, bu deryâda nahivden ziyâde yüzme ilminin daha faydalı ve zarûrî olduğunu bilmiyor muydunuz?..”

Bu kıssadaki nahiv ilminden murâd, bütün dünyevî ve zâhirî ilimlerdir. Faydalı ilim ise, ihtiyâca cevap veren ilimdir. İnsanın en büyük ihtiyâcı, bedeniyle birlikte rûhunun da ebedî saâdetini temin etmektir. Bu da, Allah rızâsını kazanmaya bağlıdır. Allâh’ın rızâsı ise, kâmil îmanla birlikte sâlih amellerle elde edilebilir.

Yine kıssadan anlaşılacağı üzere; bu fânî vücut gemisi ölüm girdabında çırpınırken, yâni dünyâya büyük vedâ ânı olan ecel yaklaşınca; asıl ihtiyâca cevap vermeyen, yaşanmayan, irfâna dönüşmeyen, ruhsuz, kuru ve sırf nefsin rahatına yarayan bilgilerden medet umulamaz. O anda Hak Teâlâ’nın kulundan istediği “kalb-i selîm”e ihtiyaç vardır. Kalbinse ecel gelmeden önce, nefs engelini bertarâf ederek bu vasfı kazanması gerekir. Bu merhaleye ulaşamayanlar, açıldıkları bu engin deryâda helâk olmaktan kurtulamazlar.

O hâlde faydalı ilim, kula Rabbini tanıtan, bu âleme geliş ve bu âlemden gidişin hikmetini kavratan, dünyâ hayatındaki imtihanların farkında olmayı sağlayan, insanı inceliğe, hassâsiyete, rikkate ve tefekküre sevk eden ilimdir.

Esâsen bütün ilimler, Allâh’ın kâinâta koymuş olduğu kâideleri tespitten ibârettir. Cenâb-ı Hak, Peygamber Efendimiz’e ilk nâzil ettiği âyette; “İkra: Oku” buyurur. Bu okuma, sâdece yazılı bir şeyden okumak mânâsına gelmez. Bununla birlikte gözle mütâlaaya, zihinden ve gönülden tezekkür ve tefekküre de işâret eder. Bu itibarla “ikra” emrinin muhtevâsını şöyle anlayabiliriz:

“Ey Rasûlüm! Oku! Her şeyi oku! Aslında her biri ilâhî bir kitap olan insanı, Kur’ân’ı ve Kâinât’ı oku! Kelâm-ı İlâhî’yi oku, kendindeki ve kâinattaki sırrî hakîkatleri, Allâh’ın koymuş olduğu hassas kâidelerdeki ilâhî azamet tecellîlerini ve kudret akışlarını ibretle tefekkür ve tezekkür et! Eşyânın hakîkatini idrâke çalış! Allâh’ın ihsânını, nîmetini gör! Bütün bunlardaki murâd-ı ilâhîyi hikmet nazarıyla oku!..”

Cenâb-ı Hak, Kur’ân-ı Kerîm’inde pek çok âyet-i kerîme ile bizleri ilâhî azametini tefekküre dâvet eder. Bu yüzden en ideal tahsil, Kur’ân-ı Kerîm’i akıl ve gönül âhengi içinde tahsil ederek ilâhî kudret ve azamet tecellîlerini okuyabilmektir. “Oku” emrinin mânâsını kavramaktır.

Âyet-i kerîmelerde buyrulur:

“(Rasûlüm!) Sana bu mübârek Kitâb’ı âyetlerini düşünsünler ve aklı olanlar öğüt alsınlar diye indirdik.” (Sâd, 29)

“Andolsun, size içinde sizin için öğüt bulunan bir kitap indirdik. Hâlâ akıllanmaz mısınız?” (el-Enbiyâ, 10)

“Onlar Kur’ân’ı düşünmüyorlar mı? Yoksa kalpleri kilitli mi?” (Muhammed, 24)

“Şüphesiz Allah katında yürüyen canlıların en kötüsü, düşünmeyen sağırlar ve dilsizlerdir.” (el-Enfâl, 22)

İşte ilâhî hakîkatler karşısında tefekkürsüzlük, hayatı ebediyyen zindana çeviren mânevî bir felâkettir.

Bu sebeple insana fayda sağlayacak ilme ulaşmak için, Allâh’ın varlığının, birliğinin ve azametinin mahlûkâta nakşolmuş hâldeki delilleri olan kâinat kitabındaki âyetleri gönül gözüyle okuyabilmek, derin derin tefekkür etmek ve onları hakîkî mânâsıyla kavramaya çalışmak îcâb eder.

Bilmek, sadece okumak değil, hayat muammâsını çözebilmektir. Bu dünyâya gelenler niye geliyor, buradan gidenler niye gidiyor? Kimin mülkünde yaşıyoruz, bu âlemdeki nizam kime âittir? Bu direksiz duran gök kubbeyi; dağlarıyla, okyanuslarıyla koskoca yeryüzünü hangi kudret inşâ etmiştir? Kimdir ve murâdı nedir? İşte esas ilim, bu gibi sorulara iç dünyâmızı, yâni gönül âlemimizi tatmin edecek cevaplar veren ilimdir. Esas ilim ve bilmek, kâinatta meknuz ilâhî murâda, var oluş hikmetimize, yaşayış ve davranışlarımızla, doğru karşılığı verebilmektir.

Gerçek ilim, kulun Hâlık’ını tanımasıdır. İlim, insanı yaratılış gâyesi mûcibince ibret ve hikmete götürmeli, kâinattaki ilâhî sanatı temâşa ile mutlak sanatkâra ulaştırmalıdır. Atomdan galaksilere, gözle görülemeyecek kadar küçük hücrelerden cesîm varlıklara, günlerin, gecelerin, mevsimlerin yılların deverânına, insanın doğumundan ölümüne kadar her şeyi gönül gözüyle okutarak ilâhî azamet karşısında insana hiçlik ve kulluğunu idrâk ettirmelidir.

Bunun içindir ki Cenâb-ı Hak âyet-i kerîmede:

“…Kulları içinde ancak âlimler Allah’tan gereğince korkar…” (Fâtır, 28) buyurur.

İşte faydalı ilim, Cenâb-ı Hakk’a kullukta tekâmül ettiren, insana rûh inceliği, rikkat, zarâfet ve hassâsiyet kazandıran bir ilimdir. Ebedî istikbâli saâdet içinde yaşamaya vesîle olan ilimdir.

Ayrıca ilim zihinde kalıp kalbe intikal etmezse, o ilim faydasız bir ilimdir. Nasıl ki îman; dil ile ikrar, kalb ile tasdik ise, ilmin de zihinden kalbe intikal etmesi, bu şekilde “irfân”a dönüşmesi îcâb eder.

Zîrâ gönle nakşolmayan ve davranışlara aksetmeyen bir ilmi, Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm-; اَلْعِلْمُ لاَ يَنْفَعُ yâni “fayda vermeyen ilim” olarak ifâde buyurmuş ve ondan Allâh’a sığınmıştır.

Cenâb-ı Hak hepimizi, ilmini irfan ile kanatlandırıp mârifetullâh semâlarına yükselerek ebedî mîrâca vâsıl olan bahtiyarlardan eylesin…

Âmîn!

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Faydalı bilgi hangi bilgidir?
« Posted on: 25 Nisan 2024, 11:40:47 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Faydalı bilgi hangi bilgidir? rüya tabiri,Faydalı bilgi hangi bilgidir? mekke canlı, Faydalı bilgi hangi bilgidir? kabe canlı yayın, Faydalı bilgi hangi bilgidir? Üç boyutlu kuran oku Faydalı bilgi hangi bilgidir? kuran ı kerim, Faydalı bilgi hangi bilgidir? peygamber kıssaları,Faydalı bilgi hangi bilgidir? ilitam ders soruları, Faydalı bilgi hangi bilgidir?önlisans arapça,
Logged
22 Haziran 2009, 22:18:47
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« Yanıtla #1 : 22 Haziran 2009, 22:18:47 »

Amiin Allah hepimize ilmi ile salih amel etmeyi nasip etsin.
Biliyorum diye geciniyoruz ama ne derecede hayatimizda tatbik ediyoruz,
kendimizi bi yoklayalim.
Paylasim icin tesekkurler.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

23 Haziran 2009, 01:18:32
imam hatiplim

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 363


« Yanıtla #2 : 23 Haziran 2009, 01:18:32 »

rica ederim...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

28 Kasım 2015, 19:29:24
Pelinay
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.696


« Yanıtla #3 : 28 Kasım 2015, 19:29:24 »

Ayrıca ilim zihinde kalıp kalbe intikal etmezse, o ilim faydasız bir ilimdir. Nasıl ki îman; dil ile ikrar, kalb ile tasdik ise, ilmin de zihinden kalbe intikal etmesi, bu şekilde “irfân”a dönüşmesi îcâb eder.

Zîrâ gönle nakşolmayan ve davranışlara aksetmeyen bir ilmi, Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm-; اَلْعِلْمُ لاَ يَنْفَعُ yâni “fayda vermeyen ilim” olarak ifâde buyurmuş ve ondan Allâh’a sığınmıştır.

Amin ecmain insallah.
Fayda vermeyen ilimden Rabbimize siginiriz.Allah razi olsun .cok guzel bir paylasimdi..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

28 Kasım 2015, 19:42:03
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #4 : 28 Kasım 2015, 19:42:03 »

Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah. İlim irfana dönüşmez ise öğrenilen ilim faydasızdır. Rabbim (celle celalühü) bizlere faydalı ilim nasip eylesin. Rabbim (celle celalühü) bu güzel paylaşım için razı olsun.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 28 Kasım 2015, 19:42:45 Gönderen: Habeş-i Bilal »
Kayıtlı

Sayfa: [1] 2   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes