> Forum > ๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑ > Yaşamdan Seçmeler > Bunları Biliyor musunuz 8
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Bunları Biliyor musunuz 8  (Okunma Sayısı 881 defa)
27 Eylül 2010, 15:40:33
Halis_52

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 642


« : 27 Eylül 2010, 15:40:33 »



Bunları Biliyormusunuz
 
Müslümanlar ve Kağıtçılık
Müslüman Arapların İ'la-yı Kelimetullah adına çıktıkları Orta Asya seferleri sırasında, 134/751 yılında Semerkand yakınlarında meydana gelen bir savaşta çok sayıda Çinli'yi esir aldıklarını ve daha sonra bunlardan kağıtçılık sanatını öğrendiklerini . . . .
Böylece Müslümanların 178/794 yılında Bağdat şehrinde dünyanın ikinci büyük kağıt imalathanesini kurduklarını ve daha sonra da kağıt imalatının 900 senesinde Kahire'ye, 1100'de Merakeş'e ve 1144te de Endülüs'e ulaştığını...
Buradan da Avrupa Hristiyan alemine geçerek ilk olarak 1268 yılında İtalya'da kağıt imalathanelerin kurulup üretime geçtiğini. . .(351)

Evren Paşa ve Osmanlıca
12 Eylül ihtilalinin baş mimarı ve 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in, bir mevzu münasebetiyle Osmanlıca'nın mükemmelliğinden :
"Ben Osmanlıca yazıyı rahat okurum ve bütün notlarımı eski yazıyla tutarım. Bunun Atatürkçülüğe aykırı bir tarafı yok. Bir kere ortalıkta kaldığı zaman herkes okuyamıyor. İkincisi bir çeşit steno olmuş oluyor. diye bahsettiğini...(352)

Fatih İle Napolyon Arasındaki Fark
Adı dünya tarihindeki büyük kumandanlar arasında anılan Napolyon Bonapart'a, Saint Helena adasında hapis bulunduğu sırada "Kimler büyük adamdır?" diye sormaları üzerine Bonapart'ın Fatih Sultan Mehmed'den bahsederek:
"Büyüklükte ben onun çırağı bile olamam. 'Niçin?' derseniz, bana pek acı gelen bir gerçeği açıklamam icap eder ki o da şudur..
Ben kılıçla fethettiğim yerleri, hayatta iken geri vermiş bir bedbahtım. O ise, fethettiği yerleri nesilden nesile intikal ettirmenin sırrına ermiş bir bahtiyardır" diyerek bir hakikati ortaya koyduğunu...(353) Biliyor muydunuz?

Uluğ Bey ve Rasathanesi
Büyük İslam astronomu ve devlet adamı Uluğ Bey' in 11394/1449), Semerkant'da kurmuş olduğu rasathanesinde,yeryüzünün güneş etrafındaki tam devrini yani bir yılı, 365 yeryüzünün güneş gün 6 saat, 9 dakika, 6 saniye olarak hesapladığını...
Aradan asırlar geçip 20. yüzyılın en modern cihazları ile yapılan hesaplarla, Uluğ Bey'in hesapları arasında sadece 58 saniye farkın bulunduğunu... (354)

Vah Türkistan
Rusların Türkistan'ı işgal etmesinden önce, ülkede korkunç bir cehalet ve bağnazlığın hüküm sürdüğünü...
Rus saldırganlara karşı ülkesini savunmak için silahlarına sarılanlara karşı :
"Elinizdeki silahlar domuzyağı ile yağlanmıştır. İsam'da domuza da domuz yağına da dokunmak haramdır" diye, milletin silahlarını ellerinden atmalarına sebep olacak akıl almaz fetvalar yayınlandığını...(355)

Fatin Rüştü Zorlu'nun Fanatizmi
29 Ağustos 1955'de başlayan Kıbrıs Konferansı öncesin de, Ankara'daki İngiliz Büyükelçiliği'nin Londra'ya gönderdiği raporda, Dışişleri Bakanı Fatin Rüşdü Zorlu hakkında:
1910'da doğdu. İnsafsız ve alaycı fakat yetenekli.Türk menfaatlerini korumada fanatizm derecesinde dikkatli. Batıcılık kisvesi altında muhtemelen bir yabancı düşmanı ve inatçı bir müzakereci... " diye yazıldığını...
"Türk menfaatlerinin korunmasında fanatizm derecesinde dikkatli..." denilen bu Menderes hükümetinin Dışişleri Bakanı'nı ise bizim, darağacında sallandırarak mükafatlandırdığımızı(!). . .(356)

Kasırgadan Seher Yeline
İtalyan şairi Tasse 'nin, Türkleri tanıdıktan sonra, onlar hakkındaki görüşlerini hayranlık içinde:
Deviren, kırıp-döken, silip-süpüren yaman bir kasırgayı seher gibi yumuşatmak mümkün müdür? Korkunç dalgalarını kabarta kabarta yürüyen bir denizi birden sakinleştirmek kabil midir.?Yıldırımı güle çevirmek imkanı var mıdır? İnsanlar bu sorulara 'hayır, hayır' demekte tereddüt etmez değil mi? Halbuki ben, kasırganın seher yeline,Coşkun denizin sevimli bir göle, yıldırımın güle inkılap ettiğini gördüm. Türkten bahsediyorum. Düşmanına saldırırken amansız bir kasırgaya, korkunç bir denize ve insafsız bır yıldırıma benzeyen Türk, dost yanında ve silahsız kalmış bir düşmanın karşısında bir seher yelidir,bir güldür" diyerek ifade ettiğini.. (357)

İslamiyeti Islah Projesi !
1928 da İstanbul İlahiyat Fakültesi'ne mensup bir heyet tarafından 'İslamiyeti İslah" adı altında bir proje hazırlandığını. . .
Bu projenin bazı maddeleri arasında: "İbadetin lisan Türkçe olmalı mabetlerde sıralar elbiselikler tesis edilmeli ve temiz ayakkabı ile girilmeli. Mabedlere musiki aletleri konulmalı. . ." vs. gibi hezeyanlar bulunduğunu..
Heyette oldukları halde bu hıyanet projesine Babanzade Ahmet Naim ile Ferit Kam'ın imza koymadığını . (358)

Coşkun Kırca'nın Fatin Rüşdü Zorlu'ya Ettikleri
27 Mayıs devriminden sonra dönemin Dışişleri Bakanı Fatin Rüşdü Zorlunun Yassıadada 6 7Eylül hadiselerinin tertipçilerinden olmakla suçlanıp yargılandığını...
Yüce Divan'da kendi isteği ile kamu tanıklığı yapan o zamanın NATO ikinci katibi Coşkun Kırca'nın , Zorlu 'yu suçlamak için gerçekleri çarpıttığını ve Zorlu'nun bu davadan altı yıl hapse mahkum olduğunu... .
Coşkun Kırca'nın bunu yapmaktaki gayesininin, davanın sanıkları arasında bulunan kayınpederi Fuat Köprülü'yü kurtarmak olduğunu ve bu uğurda her çareye başvurmayı meşru gördüğünü. . .(359)

Abdülhamid Han'da Yerli Sanayi Düşüncesi
Osmanlı Sultanı II. Abdülhamid Han'ın sade olmakla birlikte giyiminin kendine has bir zarafeti olduğunu, hatta yeni elbise giyenlere karşı: "Benimki sizinki kadar şık değil ama, halis Türk malı Hereke kumaşıdır. " diye övündüğünü...
Kendisine bir yabancı firma tarafından yeni çıkartılan otomobillerden biri hediye edileceği zaman, "Ben bozulduğu zaman yedek parçası memleketimize imal edilmeyen makinayı kullanmak istemem." diyerek almayı reddettiğini ve böylece sanayi politikası bakımından hala bugün bile geçerli olabilecek bir görüşü dile getirdiğini...
Fakat hadiselere atgözlüğü ile bakan bazı tarihçilerin Abdülhamid Han'ın bu korumacı metodunu hiç hesaba katmadan , onun, vehimlendiği için arabayı kabul etmediği safsatasını yaydıklarını. . .(360)

Padişahlı MasaI Yasağı
Yeni Cumhuriyet düzeniyle birlikte, eskiye ait değer hükümlerinin ve bunları temsil eden şahısların hafızalardan silinmesi için olağanüstü gayretler sarfedildiğini...
Prof. Pertev Naili Boratav ın o dönemin panoramasını çizerken konu ile alakalı olarak:
"Bir Maarif şurası'nda, hatırlarım, çocuk kitapları meselesi üzerinde tartışılırken, 'Masallarda padişahtan söz edilmesi, çocukların cumhuriyet düzenine olan bağlarını gevşetebilir. padişahsız, şehzadesiz masallar yazılmalı çocuklar için biçiminde düşünceler ortaya atılmıştı." diyerek binlerce yıllık ananevi halk kültürünün ürünleri olan anonim masallarımızın ortadan kaldırılmak istenildiğini... (361)

Ismarlama Milletvekili
1931 yılında 2. Ordu Müfettişi Fahreddin Altay'a, Cumhuriyet Halk Fırkası Genel Sekreteri Recep Peker'den bir telgraf gelip, telgrafta kendisinden bir "köylü meb'us" bulmasını istediğini. Gönderilen telgrafta, ısmarlanan meb'usun özellikleri ile alakalı olarak :
"Paşa hazretlerine,
Konya'dan bir çiftçi meb'us yapmak kararındayız. Reisi cumhur hazretleri arzu edilen evsafta bir namzet bulunması işinin bizzat zat-ı devletlerine havalesini irade buyurdular. Namzette arzu edilen evsafın esaslarını aşağıda yazıyorum:
Namzet mütegallibe olmamalı, kimsenin adamı bulunmamalı, az çok arazi ve çift çubuk sahibi olmalıdır. Civar veya tensib buyurulacak köylerden bizzat görülüp seçilmesi hususunda zat-ı devletlerinin zahmet ihtiyar buyurmalarını rica ederim. Eskiden askerlik yapanlar tercih edilebilir Esaslar şunlardır.
1- Namzet meb'us seçildikten sonra da çiftçi kalacak, hayatını terketmeyecek, mesleğine daima sadık kalacaktır.
Meb'usluğunda, tatil zamanında yine mesleğine merbut kalacak, tatilinde köyünde aynı hayat tarzını yaşayacaktır
2- Behemehal milliyetperver olacak, beynelmilel her cereyana aleyhtar bulunacak, gerek meclisteki hal, vaziyet söz ve faaliyetinde ve gerek meslekdaşları ile temaslarında daima bu nokta-i nazarı takip edecek.
3- Cumhuriyet Halk Fıkrası'na ve onun bütün prensiplerine, akidelerine, hareketlerine tam sadakat sahibi olacak ve meb'usluğu müddetince bu vaziyetini muhafaza edecek,mutaassıp olmayacak.
4- Meclis'teki hayatında hal ve vaziyeti ve kıyafeti esas memleketindeki gibi olacak, meclis içtimalarına ve her yere kasketi, poturu ile gelecek, gündelik hayat tarzını değiştirmeyecek, yalnız merasim günlerinde herkes gibi frak-jaketredingot giyecek.
5- Yeni harflerle az çok okur-yazar olacak, bu hususta eksikliği varsa meclisteki hizmeti esnasında çalışıp tamamlayacak.
6- Konuşkan, zeki ve akl-ı selim sahibi olacak, çok yaşlı ve mütegallibe olmayacak.
7- Mücadele-i Milliye'de bir lekesi olmamalı, muhitinde nazar-ı dikkati calip bir kusur ve sevimsizliği bulunmamalı.
Milli Mücadele'de hizmet etmeleri ve intibahatta ve diğer vesilelerle fırkamıza hizmet etmiş olması arzu olunur. Hiç olmazsa muarız bulunmamış olmalı, fırkaya kaydı yoksa derhal yaptırılmalıdır" diye yazıldığını...
Fahreddin Altay'ın bu siparişi alır almaz Konya'nın merkez ilçelerinde günler süren aramalar sonucunda aranan vasfa uygun biri olarak Mustafa Lütfi Bey'i bulduğunu ve bu ısmarlama zatın mecliste sekiz yıl milletvekilliği yaptığını . (362)

Osmanlı 'ya Karşı Batının Çirkin Yüzü ve Pis Oyunları
Batılıların emperyalist gayeli entrikalarına karşı 33 yıl fasılasız mücadele veren büyük siyaset dahisi Abdülhamid Han'a, gayelerine vasıl olamayan bu batılılar tarafından akla hayale gelmedik iftiralar atıldığını...
Albert Vandal'ın "Le Sultan Rouğe" (Kızıl Sultan) sloganının, maşası haline gelen Jöntürkler tarafından benimsendiğini .
Yine Osmanlı düşmanı İngiliz Başbakanı Glodstone' un Sultan Abdülhamid için uydurduğu "The Great Crimminal" (Büyük Cani) yakıştırmasının Jöntürkler tarafından pek beğenilerek devrim tarihçiliği terminolojisine kazandırıldığını...
Beş parasız yurt dışına kaçan bu Jönt...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 27 Eylül 2010, 15:43:53 Gönderen: Halis_52 »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Bunları Biliyor musunuz 8
« Posted on: 26 Nisan 2024, 20:32:37 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Bunları Biliyor musunuz 8 rüya tabiri,Bunları Biliyor musunuz 8 mekke canlı, Bunları Biliyor musunuz 8 kabe canlı yayın, Bunları Biliyor musunuz 8 Üç boyutlu kuran oku Bunları Biliyor musunuz 8 kuran ı kerim, Bunları Biliyor musunuz 8 peygamber kıssaları,Bunları Biliyor musunuz 8 ilitam ders soruları, Bunları Biliyor musunuz 8önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes