Bir kerametini görsem
Büyük Velilerden
Azîz Mahmûd Hüdâyî hazretleri rahmetullahi aleyh
Padişahın dâvetiyle saraya gider.
Oturup sohbet ederler.
Az sonra abdest tazelemek
ister mübarek zat.
Padişah;
Başüstüne efendim!
der.
Kalkıp ibrikle su döker.
Sultânın annesi de,
kafes arkasında, elinde havlu
beklemektedir.
Abdest bitince arz edecektir.
Bu arada gönlünden;
“Ne büyük bir Velî, biricik
kerâmetini görsem”,
diye geçer.
Abdest biter.
Büyük Velî
kurulanırken;
Hayret…,
diye mırıldanır.
Padişah meraklanır:
Hayırdır hocam.
Buyurur ki:
Bâzısı (kerâmet) görmek istiyor.
Halbuki Pâdişâh eğilmiş,
elimize su döküyor.
Annesi, havlu tutmak için
ayakta bekliyor.
Bundan (büyük kerâmet) mi olur?
[
Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın