> Forum > ๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑ > Yaşamdan Seçmeler > Cahiliyeden Asr-ı Saadete
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Cahiliyeden Asr-ı Saadete  (Okunma Sayısı 616 defa)
30 Ekim 2016, 22:28:14
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 30 Ekim 2016, 22:28:14 »



Cahiliyeden Asr-ı Saadete

“Bir toplum kendisinde olan özellikleri değiştirmedikçe,Allah, onlara olan muamelesini değiştirmez.” Ra’d, 11Üstad Bediüzzaman Peygamberimiz için “Feridü kevn-ü zaman” der. Yani bütün zaman ve mekânların eşsiz, tek şahsı. O’nun büyüklüğünü değişik yönlerden ele alarak ortaya koymak mümkündür. Bu yönler içerisinde en önemlisi kanaatimce Peygamberimizin cahiliye dönemi Araplarını kısa bir zamanda ıslah ederek onları Asr-ı Saadet insanları haline dönüştürmesidir. Bu hadise mucizeler gibi Peygamberimizin peygamberliğine delildir. Aynı zamanda bu hadise Dünya tarihindeki en büyük sosyal hadisedir. Biz Müslümanlar bu konu üzerinde uzun uzun durup, düşünüp dersler çıkarmalıyız. Şöyle ki:Bundan 1400 sene önce Peygamberimiz, (s.a.v) şartlar tamamen aleyhinde olduğu halde, tarihin hiçbir devrinde görülmemiş ve hiçbir beşerin de gerçekleştirememiş olduğu bir inkılâbı, çok kısa bir zamanda gerçekleştirdi. Cahiliye Dönemi’ni tamamıyla ortadan kaldırıp Kur’ân ve sünnete göre şekillenmiş, bütün insanlık âlemine örnek, yepyeni bir toplum, (bir ümmet) oluşturdu. Peygamberimiz bu inkılâbını kendi gücüyle değil, Allah’ın inayetiyle gerçekleştirdi. Çünkü bir beşerin kendi aklı ve gücüyle böyle bir inkılâbı gerçekleştirmesi imkânsızdır. Bu yüzden bazı âlimler “Eğer Resulullah (sav)’in (yetiştirdiği) sahabeleri haricinde mucizesi olmasaydı, onlar onun peygamberliğini isbat için yeterdi” demişlerdir. (Karafi, Furuk ve Havamişihi, Furuk ev Envaru’l- Buruk, Daru’l- Kütübü’l İlmiye, Beyrut, 1998, c, 4, s, 303)İngiliz yazar Sir Muir şöyle der: “Hiçbir zaman beşerin ıslahı, Muhammed’in geldiği zamandan, daha zor ve ulaşılmaz değildi. Fakat vefat ettiğinde, geride bıraktığı ıslah ve başarıdan, daha kâmil bir ıslah ve başarı da bilmiyoruz.” (Abdurrahman Azzam, Resul-i Ekremin Örnek Ahlakı, Yağmur y, İst, s, 11.)Fransız tarihçi Lamartin de şöyle der: “İnsan dehası için; amacın büyüklüğü, araçların küçüklüğü ve muhteşem sonuçlar, üç kıstas ise tarihte, Muhammed ile mukayese edilebilecek birisini kim gösterebilir.” (Michel Lelong, Eğer Allah İsteseydi, Yeni Asya y, 1988, s, 90.)Herhangi bir inkılâbı değerlendirirken inkılâbı yapan şahıs veya şahıslar, o dönemdeki toplum yapısı, inkılâbın hangi alanda olduğu, inkılâbın ne kadar zamanda gerçekleştiği ve inkılâb sonrası sosyal durum, inkılâbın büyüklüğünü bize gösterecek kriterlerdir. Peygamberimizin inkılâbını da bu beş kritere göre değerlendirelim.1.  İnkılâbı YapanDoğmadan önce babasını, 6 yaşında annesini, 8 yaşında dedesini kaybetti. Koyun çobanlığı yaptı, ticaretle meşgul oldu. 40 yaşına kadar sade bir hayat sürdü. Kral değil, hatta aşiret reisi bile değildi.40 yaşında davasına başladığı zaman, bu davada başarılı olmak için elinde hiçbir imkânı yoktu. Üstelik bütün kavminin, hatta amcasının bile şiddetli tepkisiyle karşılaştı. Hicret etmek zorunda kaldı. Medine’de daha önce hiç tecrübesi olmadığı halde, devlet kurdu ve idare etti. Başkomutan olarak ordular sevketti, ordular idare etti, zaferler kazandı. Okuması yazması olmadığı halde mükemmel bir hukuk sistemi tesis etti ve bu hukuk yüzyıllar boyunca milyonlarca insanı adilane idare etti. Vefat ederken teori ve pratiğiyle tamamlanmış bir din ve bu dine kendilerini adamış, insanlık âlemine öncülük edecek bir millet (ümmet) bıraktı.Onun pek çok yönü olmakla beraber, ıslahatçı, din kurucusu, hukukçu, ordu komutanı, devlet adamı olma özellikleriyle, O dünyada eşi, benzeri olmayan tek şahıstır.2.  MuhataplarNormal bir insanı ıslah etmekle, cani ruhlu bir insanı ıslah etmek çok farklıdır. Ayrıca bir insanı ıslah etmek ayrı, ıslah ettiğiniz insanı veli yapmak, kemâlatın en yükseğine çıkarmak ayrı bir şeydir.O dönemde kültür ve medeniyet sahibi milletlere –İran, Bizans, Mısır- nisbetle kültürsüz, medeniyetsiz olan Araplar ümmi idiler. Allah, son peygamberini ümmiler içinden seçti ve ümmilere gönderdi.Peygamberimiz (s.a.v), çocuklarını bile acımadan öldürecek kadar vahşi, her türlü ahlaksızlığı yapan, kendi aralarında birbirleriyle devamlı harbeden, gelenek ve göreneklerine aşırı derecede bağlı, katı kalpli, kültürsüz, medeniyetsiz insanlarla karşı karşıyaydı.Peygamberimiz (s.a.v), bu insanların kötü adet ve ahlaklarını kaldırmakla kalmadı, onları evliyalığın en yüksek derecesine çıkardı. Putlara tapan insanları, gece namaz kılan, gündüz oruç tutan dindarlara, çocuklarını acımadan öldüren insanları, karıncaya bile ayak basamayacak kadar şefkatli insanlar haline dönüştürdü. Üstelik onlar Peygamberimizden aldıkları terbiyeyle, daha önce bilgisiz, görgüsüz, cahiller iken bütün insanlık âlemine ilim öğreten, örnek, rehber insanlar haline geldiler, medeni kabul edilen milletlere hakiki medeniyeti öğrettiler.Onun terbiyesinde yetişen insanlar içinden Hz. Ömer gibi büyük bir devlet adamı; Halid b. Velid gibi ordu komutanları; tefsir ilmini tesis eden İbn Abbas; hadis ilmini tesis eden Ebû Hureyre, Enes; İslam hukukunu tesis eden İbni Mes’ud; İslam tasavvufunu tesis eden İmam Ali, Ebû Zer, Ebûd Derda gibi âlimler, fazıllar çıktı. Onların öncülüğüyle ve yönlendirmesiyle ümmet-i Muhammed yüzyıl içinde tarihin en büyük kültür ve medeniyetini inşa etti.Filozof Sokrat’ın tek talebesi Eflatun’dur. Hâlbuki Peygamberimizin okulundan yetişen ve insanlara hayatın her alanında hocalık yapan talebelerinin sayısı 100 binin üzerindedir.3.  İnkılâbın Muhtevası, Hangi Alanlarda OlduğuDünya tarihinde inkılâpların bir kısmı ilmi alanda, bazıları da sosyal alanda olmuştur. İlmi alanda değişiklik yapan dahiler genellikle bir veya iki alanda inkılâp yapmışlardır. Örneğin İbni Sina tıp; Kopernik Astronomi; Einstein fizik alanında inkılâp yapmıştır.Sosyal sahada inkılâp yapmak ilmi alanda inkılâp yapmaktan daha zordur. Çocuğunuz sigara tiryakisi ise onu kolayca sigara içmekten alıkoyabilir misiniz? Veya devlet sigaraya savaş açsa yasaklasa sigara tiryakiliğinin önüne geçebilir mi?Amerika hükümeti 1919 ile 1933 yılları arasında içki ticaretini ve tüketimini yasaklayan bir kanun çıkardı. Eğitim kurumları, basın yayın, emniyet ve ordu teşkilatı gibi çok imkânlara sahip olan Amerika hükümeti, 14 yıl boyunca içkiyle yaptığı mücadelelerden netice alamadı ve 1933 yılında bu kanunu iptal etmek zorunda kaldı. (Rod Plotnik, Psikolojiye Giriş, Kaknüs y, 2009, İst, s, 182.)Topluma yerleşmiş bir âdeti değiştirmek zordur. Topluma yerleşmiş ve toplum tarafından benimsenmiş, kanıksanmış –bir değil- pek çok adetleri kaldırmak ise daha zordur. Peygamberimiz, Arap toplum hayatının her alanında bir inkılâp gerçekleştirmiştir. Puta tapma, fuhuş, zulüm, kabileler arası ihtilaflar, savaşlar, içki, kumar, hırsızlık, çocukları diri diri toprağa gömmek, onların sadece en meşhurlarıdır.Üstad Bediüzzaman, bu konuda şöyle der “İşte şu Asr-ı Saadeti görmeyenlere, Ceziret-ül Arab'ı gözlerine sokuyoruz. Haydi, yüzlerce feylesofları alsınlar, oraya gitsinler. Yüz sene çalışsınlar. O Zâtın, o zamânâ nisbeten bir senede yaptığının yüzden birisini acaba yapabilirler mi?4.  ZamanPeygamberimizin inkılâbındaki harikuladeliğin bir yönü de bu inkılâbın 23 sene gibi kısa bir zamanda gerçekleşmesidir.İnsanlık âleminde inkılâp yapan pek çok fikirler, ideolojiler ancak uzun bir zaman içinde topluma mal olabilmişlerdir. Kopernik, dünyanın yuvarlak olduğunu söyledikten ancak 300 sene sonra Avrupa’da bu görüş resmen kabul edilmiştir. Sosyalizm, Fransız İhtilalı’ndan sonra ortaya çıkmış, ancak 1917’de Rusya’daki ihtilalle devletleşebilmiştir.Filozof Leibniz, “Eğitim işini bana bırakın, size bir asır içinde Avrupa’nın çehresini değiştireyim.” der. Dikkat edilirse Leibniz Avrupa’nın çehresini değiştirmek için bizden hem eğitimin kendisine bırakılmasını hem de bir asır beklememizi istiyor.Peygamberimiz kendisine düşman bir toplumla karşılaşmıştı, fakat bir asır değil, 50 yıl değil, 23 sene içerisinde Arap toplumunu her yönüyle değiştirmişti.5.  İnkılâp ve SonrasıEn büyük inkılâp insanlık âlemine huzur getiren ve uzun zaman yaşayan inkılâplardır. Bu yönüyle peygamberimizin inkılâbı eşsizdir.Atilla, İskender gibi cihangirler büyük devletler kurmuşlar fakat onların vefatıyla imparatorlukları da dağılmıştır.Bir kısım inkılâplar ise insanlık âlemine büyük felaketler getirmiştir. Örneğin, 1917 yılında Rusya’da Bolşevik İhtilali oldu. Lenin döneminde 8 milyon; Stalin döneminde ise 25 milyon insan katledildi. Çin, Kamboçya, Kuzey Kore gibi değişik ülkelerde Komünizm adına yapılan katliamlar yaklaşık 60 milyon olarak tahmin edilmektedir. (Zbigniew Brezezinski, Kontrolden Çıkmış Dünya, İş Bankası y, 1994, s, 12, 15, 18.) İnsanlık âlemine büyük acılar getiren Komünizm kuruluşundan 70 yıl sonra 1991 yılında yıkıldı.Avrupalı insanlar Ortaçağı yıkıp günümüz medeniyetini kurdular. Bu medeniyetin güzel tarafları olmakla beraber, çirkin tarafı daha çok ağır basmaktadır. Batı medeniyetinin dünyayı istila ettiği 20. yüzyılda yaklaşık 170 milyon insan katledildi. (Age, s, 20.) Tarihin hiçbir döneminde olmayan iki dünya savaşı oldu. Bugün Batı medeniyetinin iflas ettiğini pek çok düşünür iddia etmektedir.Peygamberimiz, Mekke’yi fethettiğinde yıllarca kendisine eziyet eden, öldürmek isteyen, aleyhinde ordu toplayan müşrikleri affetmişti. Ve onun gerçekleştirdiği inkılâb insanlara huzur ve saadet getirmişti. Onun gerçekleştirdiği inkılâb vefatıyla duraklamadı, tam tersine daha geniş coğrafyalara yayıldı. Bugün bile bütün dünyada en hızlı yayılan din onun dinidir. Ve komünizm ve kapitalizmin iflas ettiği günümüzde Batı medeniyetinin tek alternatifidir.Cahiliyeden, Asr-ı Saadete:Asr-ı Saadet öncesine bizim cahiliye dönemi deyişimiz, o zamanda bilim ve teknoloji olmadığı için değildir. İnsanların Allah’a şirk koşmasından, fert ve toplum hayatında bütün ahlaksızlıkların, zulmün yaygın olmasından dolayıdır. Bu yönüyle günümüzün de cahiliye döneminden pek farklı olduğu söylenemez. Günümüzde de bir cahiliye var ve üstelik bu cahiliye eskisinden daha çetin.Cahiliye döneminde put...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Cahiliyeden Asr-ı Saadete
« Posted on: 18 Nisan 2024, 16:43:39 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Cahiliyeden Asr-ı Saadete rüya tabiri,Cahiliyeden Asr-ı Saadete mekke canlı, Cahiliyeden Asr-ı Saadete kabe canlı yayın, Cahiliyeden Asr-ı Saadete Üç boyutlu kuran oku Cahiliyeden Asr-ı Saadete kuran ı kerim, Cahiliyeden Asr-ı Saadete peygamber kıssaları,Cahiliyeden Asr-ı Saadete ilitam ders soruları, Cahiliyeden Asr-ı Saadeteönlisans arapça,
Logged
31 Ekim 2016, 10:36:22
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 31 Ekim 2016, 10:36:22 »

Esselamu aleykum.Peygamber efendimizin gelisi ve islamin yayilisi ile cahiliye devri gitmis yerine asri saadet yani temizlik iman ve islam gelmistir.Rabbim bizleri islam dinini yasayan ve yasanan cahiliye devrinden sapkinlikdan uzak duran kullardan eylesin inşallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes