> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Dünya Hali >  Türkiye Öncülük Ediyor
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Türkiye Öncülük Ediyor  (Okunma Sayısı 990 defa)
28 Eylül 2011, 20:26:44
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 28 Eylül 2011, 20:26:44 »



Dünya Hali


Aralık 2007 108.SAYI


Halil AKGÜN kaleme aldı, DÜNYA HALİ bölümünde yayınlandı.

Türkiye Öncülük Ediyor


Türkiye, Ortadoğu barış sürecinde bir ilke imza attı ve Filistin ve İsrail devlet başkanlarını Ankara’da bir araya getirdi. Amerika’nın Annapolis şehrindeki zirvenin ön toplantısı, böylece Türkiye’nin başkentinde gerçekleşmiş oldu. İki devlet başkanı TBMM’de birer konuşma yaptı. Cumhurbaşkanı Gül, iki liderin elini tutarak “artık barış zamanı geldi” mesajı verdi.

Filistin’de adil ve kalıcı bir barışın temini için üç konunun çözüme kavuşturulması gerekiyor. Birincisi kurulacak Filistin devletinin sınırları meselesi. İsrail’in 1967 yılında işgal ettiği toprakları terk etmesi gerekiyor. Bu konu, onlarca BM kararında dile getirildi. Ama İsrail, Kudüs dahil bu topraklardan vaz geçmeyeceğini söylüyor. Oysa 1967 öncesi sınırlarına sahip olmayan bir Filistin devletinin yaşaması fiilen mümkün değil. İkinci sorun, Filistinli mülteciler. İsrail, Filistinli mültecilerin kurulacak Filistin devletine geri dönmesine karşı çıkıyor. 3-4 milyon civarındaki Filistinli mültecilerin, Yahudi nüfusunu azaltacağını düşünüyor. Oysa her çatışma sonrasında vatanlarından çıkartılan insanların geri dönmesi en temel insan hakkıdır. Bu konu da pek çok BM kararında ve uluslararası zirvede dile getirildi. Fakat İsrail’in uzlaşmaz tavrı devam ediyor.

Üçüncü konu, Kudüs’ün statüsü. Burada da İsrail devleti, tam bir işgalci, emperyalist güç gibi hareket ediyor. Kudüs’ü zorla işgal ettiği gerçeğini unutturmak istiyor. “Kudüs, İsrail-Yahudi devletinin ilelebed başkentidir” demeyen yahudi lideri yok. Oysa Kudüs’ün sadece yahudilerin hakimiyeti altında olması hem uluslararası hukuka aykırı, hem de müslümanlara ve hıristiyanlara bir hakaret. Kudüs, siyasi ve stratejik olmaktan çok, sembolik önemi olan bir şehir. Bir ulusun ve dinin sembollerine saygı göstermeyen İsrail’in barıştan yana olduğunu söylemek mümkün değil.

Filistin barışını engelleyen bu sorunlar konusunda somut adımlar atılabilecek mi? İyimser olmakta fayda var ama gerçekleri de gözardı edemeyiz. Filistin’de 2006 seçimlerinden sonra yaşanan hadiseler, Filistin iç siyasetinin büyük bir çıkmazın içine girdiğini gösteriyor. Seçim yoluyla iktidara gelen Hamas, Amerika ve İsrail tarafından derhal boğulmak istendi. Fetih grubu da buna tam destek verdi. Şu anda Filistinliler ikiye bolünmüş durumda. Gazze’de Hamas hüküm sürüyor, Batı Şeria’da Fetih.

Mahmud Abbas bütün Filistinlilerin başkanı olduğunu söylüyor ama eylemleri bu iddiasını doğrulamıyor. Yıllardır Filistin halkının tek temsilcisi olduğunu ileri süren Fetih grubu, Hamas’ın seçim başarısı karşısında adeta sarsılmıştı. Amerika ve İsrail’in yardımıyla Fetih iktidarı tekrar ele geçirdi. Seçim kaybettikten sonra tekrar iktidara gelen başka bir siyasi parti yoktur herhalde. Bu tutumuyla Fetih, nasıl bir ihanetin içinde olduğunun farkında mı acaba?

Bütün bu sorunlar yumağını küçük bir Ankara zirvesinin çözmesi şüphesiz mümkün değil. Şu ana kadar temel sorunlardan biri, barış sürecindeki arabulucuların sadece Amerika ve İsrail tarafından belirlenmesiydi. İsrail, Amerika dışında hiç kimseye güvenmiyor. Oysa Filistin gibi bir sorunun çözümü için mutlaka başka arabulucuların devreye girmesi gerekiyor. Amerika’nın adil ve tarafsız bir arabulucu olmadığı, her konuda İsrail’i kayıtsız şartsız destekleyeceği ortada. Ankara, bu kritik noktada bir mesaj verdi ve “arabulucuların profilini değiştirelim” dedi. Bakalım bu girişim, yeni bir sürecin başlamasına vesile olacak mı?


Pakistan’da Sular Durulmuyor


Pakistan’da son iki aydır sular durulmuyor. Pervez Müşerref’in ordu komutanlığı görevini bırakması için başlatılan kampanya devam ediyor. Eski başbakanlardan Benazir Butto, tekrar başbakanlık koltuğuna
oturmaya hazırlanıyor. Altı yıldır Müşerref’in hem devlet başkanı hem de askeri komutan olmasına ses çıkartmayan Amerikalılar bir anda fikirlerini değiştirmiş görünüyor. Şimdi onlar da “Evet, Pakistan’a
demokrasi lazım!” diyorlar!

Ne oldu da bir anda işler bu noktaya geldi? Bunun tek cümlelik bir cevabı yok. Ama kesin olan bir şey varsa, o da Müşerref’in sonunun gelmeye başladığı. İktidarda kalmak için Amerika’nın yanında duran, Amerikalıları memnun etmek için kabilelerin üzerine Pakistan ordusunu salan, bu yüzden ordunun güvenini yitiren Pervez Müşerref, artık Amerika’nın en “sağlam piyonu” değil. Bu arada çok az kişi bilir: Pervez Müşerref çocukluğunu İzmir’de geçirdi. Güzel Türkçe konuşur. Kimi gözlemciler sürgüne gönderilmesi halinde Müşerref’in İzmir’e yerleşeceğini söylüyor.

Baskı Baskısı


Hatırlarsınız, birkaç ay önce bir lisede öğrencilere zorla namaz kıldırıldığı iddiası ortaya atılmıştı. Güya liseli çocuklar ders aralarında alt kattaki bir odaya götürülüyor ve namaz kılmaya zorlanıyorlarmış. Daha sonra bu haberin uydurma olduğu ortaya çıktı. Çıktı da ne oldu? O gazete ceza aldı mı? Haberi yazan muhabir ve haberi yayımlayan haber müdürü işten atıldı mı? Hayır. Ama bu kampanyanın hedefi olan dindar insanlar rencide edildiler. Sanki namaz kılmak kötü bir şeymiş gibi, ailelere “aman dikkatli olun, çocuğunuzun okulunda namaz kılınıyor olabilir” denildi.

Son olarak aynı hikâye, Amasya’daki Anadolu Kız Meslek lisesi için anlatıldı ve onun da yalan olduğu ortaya çıktı. Bu nasıl bir zihniyettir? Türkiye müslüman bir ülke değil mi? Bir an için liseli çocukların namaz kıldığını var saysak, bunun neresi kötü? Bu çocuklar uyuşturucu mu kullanıyor, şiddete mi başvuruyor? Namaz kılmak bu ülkede ne zaman ayıplanan, hatta suç teşkil eden bir şey haline geldi? İstiklal Harbi’nde şehit düşen dedelerimiz bunun için mi can verdiler? “Din baskısı yapılıyor!” adı altında birileri bu ülkenin öz değerleri üzerinde baskı kurmak istiyor. Ama artık insanımız baskıdan da, baskının baskısından da bıktı.


AB Cephesinde Yeni Bir Şey Yok


Avrupa Birliği’nin her yıl yayımladığı Türkiye ilerleme raporunda bu sene fazla yeni bir şey yok. Geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da insan hakları ve siyasi reformlar raporun öncelik verdiği konular arasında. Yalnız 80 küsur sayfalık rapor, Türkiye-AB ilişkilerinin giderek derinleştiğini de gösteriyor. Biz farkında değiliz ama gündelik hayatımızda özellikle ekonomiyle ilgili pek çok konu ve kural, AB mevzuatına uyumlu hale getirilmiş durumda. Bu reformların önümüzdeki yıllarda da devam edeceği düşünüldüğnde şöyle bir durum ortaya çıkacak:

AB'ye tam üye olduğumuzda, aslında hayatımızda çok büyük değişiklikler olmayacak. Zira bunlar şu anda tedrici olarak zaten gerçekleşiyor. En somut fark, serbest dolaşım hakkı olacak. Yani Türk pasaportuyla istediğimiz AB ülkesine vizesiz gidebileceğiz. Fakat raporda da belirtildiği gibi Kıbrız konusu, bütün süreci tıkamaya devam ediyor. Kıbrıs-Rum kesiminin ve yunanistan'ın uzlaşmaz tavrı devam ettiği müddetçe, bu soruna bir çözüm bulmak pek mümkün görünmüyor. Şu ana kadar Kıbrıs adasında iki uluslu, tek devlet modelini savunan Türkiye belki de bundan vazgeçmek zorunda kalacak.

Almanya ve Göç


Alman Göçmen Bakanı geçtiğimiz ay Türkiye'deydi ve Başbakan Erdoğan tarafından kabul edildi. Avrupa'nın en zor göçmen kanunlarına sahip Almanya'yı başbakan açık bir şekilde uyardı. Adeta ayrımcılığa varan göçmen kanunlarının, 2,5 milyona yakın vatandaşımızın yaşadığı Almanya'da bulunması bir tesadüf olabilir mi? Ülkedeki Türklerin topluma entegre olmasını isteyen Alman yetkililer, bu konuda yardımcı olmak bir yana, süreci tıkayan politikalar izliyorlar. Pek çok kanun ve fiilî uygulama, Türk ve mMüslüman azınlıkların ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmesine neden oluyor.

Şüphesiz Türklere de büyük sorumluluklar düşüyor. Fakat hukuki düzenlemeyi yapan birey değil, devlettir. Toplumsal bütünleşmenin şartlarını elverişli hale getirmek de devletin vazifesidir. Dışlayıcı göçmen ve azınlıkların politikalarından dolayı Avrupa artık eski cazibesini yitirdi. 1970 ve 80'lerde olduğu gibi insanlar akın akın  Avrupa ve Amerika'ya gitmek için birbirini çiğnemiyor. Dolayısıyla Almanların ve diğer Avrupa ülkelerinin yeni göç dalgalarından korkmasına gerek yok. Şimdi tek yapmaları gereken şey, ülkede bulunan azınlık toplulukları kucaklayacak politikalar olmalı.




KISA KISA


Amerika’daki İsrail lobisinin denildiği gibi efsane bir gücü var mı yoksa lobinin kendisi bir efsane mi? Amerika’da bu soruyu sormak dahi cesaret ister. Amerika’nın en prestijli iki üniversitesinden
iki Amerikalı profesör (Chicago Üniversitesi’nden John Mearsheimer ve Harvard Üniversitesi’nden Stephen Walt) bu sorunun cevabını aramak için geçen yıl uzun bir makale yayımladı. “İsrail Lobisi” adını  taşıyan makale, Amerika’da yayıncı bulamayınca İngiltere’deki bir dergide çıktı. Ardından makale kitaplaştırıldı. Yahudi lobisini savunanlar, yazarları “yahudi düşmanı” olmakla suçladı. Ve ardından yüzlerce kişisel saldırı ve itham geldi. Bu bile, İsrail lobisinin ne kadar güçlü olduğunu göstermek için yeterli değil mi?

Türk Milli takımına Euro 2008 yolunu açan Türkiye-Bosna Hersek maçı galibiyetimizle sonuçlandı ama tribünlerdeki ölü toprağı herhalde uzun bir süre konuşulacak. Şirketlerin sponsorluğunda maç izlemeye gelen kitle, bildiğimiz futbol seyircisi değildi. O yüzden maç boyunca stad spikeri tribünleri harekete geçirmek için bağırıp durdu. Hatta son 20 dakikada yalvarmaya başladı! Fakat tribünlerin harekete geçtiği anlarda detone bir uğultu ve gürültüden başka bir şey duyulmadı. Demek ki bedava biletle milli maç i...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Türkiye Öncülük Ediyor
« Posted on: 19 Nisan 2024, 19:30:27 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Türkiye Öncülük Ediyor rüya tabiri, Türkiye Öncülük Ediyor mekke canlı, Türkiye Öncülük Ediyor kabe canlı yayın, Türkiye Öncülük Ediyor Üç boyutlu kuran oku Türkiye Öncülük Ediyor kuran ı kerim, Türkiye Öncülük Ediyor peygamber kıssaları, Türkiye Öncülük Ediyor ilitam ders soruları, Türkiye Öncülük Ediyorönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes