> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Dünya Hali >  Son Söz Türkiyede
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Son Söz Türkiyede  (Okunma Sayısı 823 defa)
20 Ekim 2011, 20:19:03
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 20 Ekim 2011, 20:19:03 »



Son Söz Türkiyede


Eylül 2011 153.SAYI


Sadık ŞANLI
kaleme aldı, DÜNYA HALİ bölümünde yayınlandı.


Son Söz Türkiye’de


Suriye’de Ocak ayında Cumhurbaşkanı Beşşar Esad ve Baas Partisi yönetimine karşı başlayan gösteriler kanlı çatışmalara dönüştü. Suriye’de uzun yıllardır siyasi hakları kısıtlanan halkın daha fazla hak ve özgürlük talebine Suriye ordusunun ağır silahlarla cevap vermesi sonucu yüzlerce gösterici hayatını kaybetti. Olay dünya kamuoyunda yoğun tepkilere neden olurken, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu katliamların sona erdirilmesi amacıyla Suriye’ye günübirlik ziyarette bulundu. Devlet Başkanı Beşşar Esad ile 6.5 saati bulan görüşmenin ardından Suriye yönetimi, büyük can kayıplarının yaşandığı Hama şehrindeki ordu birliklerini geri çekti. Fakat hemen ardından bu kez de Lazyike şehrinin denizden bombalandığı haberi geldi. Bunun üzerine oldukça sert bir açıklamada bulunan Davutoğlu, Suriye yönetiminden sivil halkta kayıplara yol açan operasyonlarını derhal durdurmasını talep ederek, “Eğer operasyonlar durmazsa bundan sonra bu süreçte atılacak adımlar konusunda konuşulacak bir şey kalmayacağını” vurguladı.

Suriye’de yaşanan katliamlar Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından da kınanırken, gelişmelere dair açıklamada bulunan Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney, “Suriye, Devlet Başkanı Esad’sız daha iyi bir yer olur!” yorumunda bulundu. Carney ayrıca sivillere yönelik şiddeti sona erdirmesi için Suriye yönetimine baskının nasıl arttırılabileceği üzerinde çalıştıklarını da söyledi. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da, ABD’nin Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın gitmesi gerektiğini söylemesi halinde, bunun tek başına etkili olmayacağını dile getirerek, “Eğer bunu Türkiye söylerse, Kral Abdullah söylerse, diğer insanlar söylerse, Esad rejimi bunu görmezden gelemez...” diyerek Esad yönetimini gözden çıkardıklarını ve Suriye konusunda Türkiye’nin tavrının önemli olduğunun altını çizdi.

Türk dış politikası son yıllarda “komşularla sıfır problem” ilkesiyle hareket ediyor. Türkiye’nin bu politikada başarı sağlayabilmesi yolunda Suriye önemli bir ortak. Son birkaç yıla bakıldığında Türkiye’nin Suriye ile dostane ilişkiler kurduğunu, iki ülke arasında siyasi, ticari ve kültürel pek çok ortak proje geliştirdiğini görüyoruz. Bu olumlu hava yaşanan son katliamlarla tersine dönse de, Suriye yönetiminin atacağı olumlu adımlar kısa zamanda kayıpları telafi edebilir.

ABD’li yetkililerin açıklamalarına bakılırsa, Esad yönetiminin gitmesi için Suriye’ye uluslararası bir müdahalenin yapılması an meselesi. Suriye’nin yeni bir Irak ya da Libya örneği olarak karşımıza çıkmaması için Türkiye’nin her fırsatta dile getirdiği “katliamların biran önce durdurulması ve ülkede iç barışı yeniden tesis edecek reformların acilen hayata geçirilmesi” taleplerine daha fazla direnmemesi ve bir an önce gerekli adımları atması gerekiyor. Aksi takdirde Suriye’ye yapılacak uluslararası bir müdahaleye Türkiye’nin katılması kaçınılmaz olacağı gibi, bu gelişme Türk dış politikasını ve bölge dengelerini olumsuz yönde etkileyecektir.

Somali’de Büyük Kıtlık


Yıllardır süren iç savaşın harabeye çevirdiği Somali’yi şimdi de son 60 yılın en büyük kuraklığı ve buna bağlı kıtlık vurdu. Birleşmiş Milletler’den yapılan açıklamaya göre, 7 milyon 500 bin nüfusa sahip ülkede en az 3 milyon 200 bin kişinin çok acil yardıma ihtiyacı bulunuyor.

Ülkenin daha çok güneyini vuran kıtlık sonucu, son üç ayda 5 yaşın altındaki 29 bin çocuğun öldüğü, 1.3 milyon çocuğun durumunun kritik olduğu da gelen haberler arasında. Somali halkı ise kıtlık yaşanan bölgelerden, günlerce süren zorlu yolculukla başkent Mogadişu ve komşu ülke Kenya’ya göç ediyor.

Ülkeye acil yardım çağrısında bulunan Birleşmiş Milletler rakamlarına göre, Somali’de kıtlığı sona erdirecek kaynağın en az 1.3 milyar dolar olduğu ifade ediliyor. Dünya genelinde Somali için yapılan yardımlar henüz bu rakamın yarısına dahi ulaşabilmiş değil.

Ülkemizde ise başta Başbakanlık, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Kızılay olmak üzere pek çok resmî ve sivil yardım kuruluşu çeşitli kampanyalarla Somali halkına destek olmaya çalışıyor. Ülkemizde toplanan yardımlar yaklaşık 250 milyon lirayı bulmuş durumda. Bu rakam, dünya ortalamasının üzerinde olsa da, ülkemiz adına yeterli değil.

Somali’ye yönelik yardım kampanyaları hakkında konuşan Başbakan Erdoğan, yakın bir zamanda Somali’ye resmî ziyarette bulunacağını açıklarken, yardım götüren Türkiye’ye ait uçakların ülkede sevinçle ve secdeyle karşılandığını belirtmesi, Somali halkının Türkiye’den beklentisini ortaya koyması açısından önemli.

Öte yandan, Somali’de yaşanan kıtlığın komşu ülkeler olan Kenya, Cibuti ve Etiyopya’yı da etkisi altına almaya başladığı ve yaklaşık 12 milyon insanın etkilendiği son gelen haberler arasında. Geçmişte üç asırdan fazla Osmanlı hakimiyetinde kalan ve nüfuslarının çoğunluğu müslüman olan bu ülkelerde kıtlığın son bulması için ülke olarak yapabileceğimiz çok şey var. Bu amaçla, yaşanan acı manzaralara duyarsız kalmamamız, elimizden geldiğince maddi ve manevi yardımlarla bu ülkelere destek olmamız gerekiyor. Bu, insanî vazifemiz olduğu gibi, geçmişte kader birliği ettiğimiz müslüman kardeşlerimize karşı imanî sorumluluğun da gereği.

Norveç Katliamı’nın Anlattıkları


Dünyanın gelir düzeyi en yüksek, en sakin ve yaşanılır ülkesi olarak görülen Norveç’te peş peşe iki büyük terör eyleminin gerçekleşmesi çeşitli tartışmaları da beraberinde getirdi. Anders Breivik isimli Norveçli ırkçı saldırgan, önce başkent Oslo’da Başbakanlık binası yakınında bomba patlattı, ardından Utoya Adası’nda aralarında Gizem Doğan isimli bir Türk kızının da bulunduğu Sosyalist İşçi Partili 68 genci silahla vurarak katletti.

Bu iki terör eylemi Norveç ve Avrupa medyasında ilk olarak “İslâmî terör” etiketiyle sunulurken, saldırıyı radikal hıristiyan ve ırkçı bir Norveçlinin gerçekleştirdiğinin ortaya çıkması, Batı kamuoyunda yükselen İslâm korkusu ve düşmanlığı ile müslümanlara karşı önyargıyı ortaya koyması açısından kayda değerdi.

Saldırı sonrası güvenlik kuvvetlerine teslim olan Breivik’in saldırıyı 2009 yılından itibaren planladığı ve internette “2083: Avrupa’nın Bağımsızlık Bildirgesi” başlıklı 1.518 sayfalık bir de manifesto paylaştığı ortaya çıktı. Manifestoda İslâm’a, müslümanlara ve Türklere ağır eleştiri ve hakaretler bulunduğu gibi, Avrupalıların yeni bir Haçlı gücü oluşturarak tüm müslümanları Avrupa’dan sürmeleri ve 2083 yılında tamamen Avrupalı yerleşik hıristiyanlardan oluşan bir kıtanın meydana getirilmesi için savaşılması düşüncelerine yer veriliyor.

Breivik’in internette yaptığı ve manifestosunda yer verdiği İslâm karşıtı açıklamalar, İslamofobinin Batı dünyasını nasıl esir aldığını ortaya koyması açısından önemli.

Bununla birlikte, Norveç başta olmak üzere Batı kamuoyunun üzerinde tartıştığı nokta ise “Breivik’in neden müslümanları değil de, kendi ülkesinin Başbakanlık binasını ve insanını hedef aldığı” sorusunda yoğunlaşıyor.

Bu konuda yapılan yorumlar hayli ilginç. Norveç, hali hazırda dil, din, etnisite fark etmeksizin tüm insanların bir arada eşit ve özgür yaşaması düşüncesini savunan Sosyalist İşçi Partisi tarafından yönetiliyor. Bu partinin gençlik kolları üyeleri, Utoya adasında düzenlendikleri kampa, saldırıdan bir gün önce bir konuşma yapması için Norveç Dışişleri Bakanı Jonas Gahr Store’u davet ediyorlar. “Özgür Filistin” tişörtleri giyen partili gençler, bakanı, “İsrail’e boykot” pankartıyla karşıladıkları gibi, bakan Store burada yaptığı konuşmada “Filistinliler kendi devletine sahip olmalıdır, işgal derhal sona ermelidir ve İsrail’in inşa ettiği ırkçı duvar hemen yıkılmalıdır!” sözlerini sarf ediyor.

Norveç, geçtiğimiz yıl Ağustos ayında da İsrail’in Filistin’deki yerleşim birimlerine destek sağladığı gerekçesiyle iki İsrail şirketine petrol satmama kararı almıştı. Son olarak, Norveç’in Muhafazakâr Partili eski Başbakanı Kåre Willoch’un Filistin’i ziyaret ederek Yaser Arafat’ın mezarına çelenk koyması ve Filistin vatandaşı olması, İsrail’de rahatsızlığa sebep olmuştu. Saldırgan Breivik’in manifestosunda “Müslümanlara karşı Hıristiyanlar ile Yahudilerin birlikte hareket etmesi” düşüncesini dile getirmesi, hedef seçimindeki fikrî zemini açıklıyor.

Sonuç itibariyle bu saldırı ne maksatla gerçekleştirildiyse, ardında kim ya da kimler varsa, İslamofobinin Avrupa’yı her geçen gün daha fazla esir aldığı gerçeğini değiştirmiyor. Avrupalı devletlerin, bu önyargı ve nefretin son bulması için bir an önce önlemler alması gerekiyor. Daha büyük ve acı olayların yaşanmaması, dünya barışının sağlanması için bu çok büyük bir zaruret.

İbretlik Manzaralar

Mısır’ın devrik Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’in yargılanılmasına başlandı. Mübarek’in sağlık sorunları nedeniyle uzun süredir ertelenen davanın ilk duruşması, başkent Kahire’de Mübarek’in ismini taşıyan polis akademisi salonunda gerçekleşti. Mübarek, Mısır’daki halk ayaklanması sırasında 850 göstericinin ölüm emrini verdiği gerekçesiyle hakim karşısına çıktı. Duruşmada aynı suçlamayla hakim karşısına çıkanlar arasında, eski İçişleri Bakanı Habib el-Adli ve kişisel servetleri 70 milyar doları bulan ve yolsuzluk yapmakla suçlanan Mübarek’in oğulları Cemal ve Alaa da yer aldı.

Mısır devlet televizyonunun canlı yayınladığı duruşmada ibretlik görüntüler yaşandı. Duruşma salonuna sedyeyle getirilen Mübarek, 32 yıl önce devlet başkanı olmasının ardından muhaliflerin yargılanması için özel hazırlattığı, yalnızca v...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Son Söz Türkiyede
« Posted on: 29 Mart 2024, 01:59:52 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Son Söz Türkiyede rüya tabiri, Son Söz Türkiyede mekke canlı, Son Söz Türkiyede kabe canlı yayın, Son Söz Türkiyede Üç boyutlu kuran oku Son Söz Türkiyede kuran ı kerim, Son Söz Türkiyede peygamber kıssaları, Son Söz Türkiyede ilitam ders soruları, Son Söz Türkiyedeönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes