> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Dünya Hali >  AB Süreci Askıda
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: AB Süreci Askıda  (Okunma Sayısı 1098 defa)
13 Eylül 2011, 20:15:36
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 13 Eylül 2011, 20:15:36 »



Dünya Hali


Ocak 2007 97.SAYI


Halil AKGÜN kaleme aldı, DÜNYA HALİ bölümünde yayınlandı.

AB Süreci Askıda

Beklenen oldu ve Türkiye’nin AB müzakere süreci askıya alındı. Avrupalı politikacılar istedikleri kadar olumlu mesaj vermeye çalışsınlar... Bu kararın anlamı açık: Kıbrıs konusunda yeni bir adım atmadığı müddetçe Türkiye’nin üyelik süreci askıda kalacak.

Avrupa’yı bu karara iten temel sebebi biliyoruz: Avrupa, Türkiye gibi Müslüman bir ülkeyi kendi saflarında eşit bir taraf olarak görmek istemiyor. Diğer bütün bahaneler, bu gerekçenin türevleri mahiyetinde. Avrupa kamuoyundaki “Türk korkusu” (Turkofobia), her tür rasyonel düşüncenin önüne geçmiş durumda. Gelecek vizyonları bir sonraki seçimle sınırlı olan siyasetçiler, kısa vadedeki çıkarlarını garanti altına almak için büyük hatalar yapıyorlar. Fransa’daki sözde Ermeni soykırım tasarısı bunun son örneklerinden biri.

Avrupa kamuoyundaki Müslüman ve Türk korkusu, kısmen cehaletten, kısmen algı hatasından, kısmen de Avrupa’nın iç siyasi dengelerinden kaynaklanıyor. Ortalama Avrupalılar, İslâm hakkında ancak gazete manşetlerinden duydukları şeyleri biliyorlar. Ülkelerinde yaşayan Müslüman topluluklarla olan ilişkileri oldukça sınırlı. Algı hatası, İslâm’ın terör ile özdeşleştirilmesinden kaynaklanıyor. Farklı kültürleri kucaklayamayan Avrupa, çoğulculuk deyince hâlâ Avrupa kültürü ve Hıristiyanlık için bir çoğulculuğu kast ediyor.

Nitekim Avrupa Irkçılık ve Yabancı Düşmanlığını İzleme Merkezi’nin geçen yayınladığı rapor, ayrımcılığın boyutlarını çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. Avrupa’da yaşayan Müslümanlar, vatandaş olsun olmasın, eğitimden iş ortamına, barınmadan seyahat özgürlüğüne kadar pek çok alanda büyük sorunlarla karşı karşıya. Kendi vatandaşlarını dahi entegre edemeyen bir Avrupa, Türkiye’yi nasıl “hazmedecek?”

Peki Türkiye ne yapmalı? Avrupa ile ipler koparsa nasıl bir yol izlemeli? Avrupa kapısının kapanmasından Türkiye’nin kaybedeceği fazla bir şey yok. Hukuk, ekonomi, bürokrasi alanındaki reformlar, Türkiye’nin faydasına olduğu için devam etmeli. Bu yönde şimdiye kadar atılan adımlar Türkiye’nin kazancıdır. “Avrupa üyeliği fetişizmi”nden vazgeçtiğimiz gün, bu süreci daha iyi yönetebiliriz.

Siyasi ve ekonomik dengeler Türkiye’yi her gün biraz daha önemli bir aktör haline getiriyor. AB, Kıbrıs-Rum kesiminin baskılarına şimdi boyun eğse bile, bu tavrında uzun süre direnemeyecektir. Çünkü güvenlik, enerji, göç ve ekonomik işbirliği alanlarında AB Türkiye’den kolaylıkla vazgeçemez.

Biz doğru bildiğimizi kendimiz için yapmaya devam edelim.

Bizim Topraklar

Dünyanın en büyük müzik yapımcılarından Ahmet Ertegün, Üsküdar’daki ünlü Özbekler Tekkesi’nin mezarlığına defnedildi. Atlantik müzik firmasının kurucusu ve sahibi olan Ertegün, Batı müzik dünyasında büyük başarılara imza atmış bir isimdi. Ray Charles, Aretha Franklin gibi müzisyenlerin ve Rolling Stones gibi grupların ortaya çıkmasında büyük rol oynadı. 83 yıllık ömrünün önemli bir kısmını Amerika’da geçiren Ertegün’ün, Türk müziğine fazla bir katkısı olmadı. Kendi özel yaşamında bizim toprakların iklimine ne kadar yakındı bilemiyoruz. Ama şimdi son yolculuğuna çıkmak için Üsküdar’ın en eski tekkelerinden birine, Özbekler Tekkesi’ne defnolundu.

Ertegün ailesinin 18. yüzyılda kurulan Özbekler Tekkesi’yle yakın bir ilişkisi var. Aile fertlerinin hemen tamamı orada medfun. Ertegün, Özbekler Tekkesi’ne kendi vasiyeti üzerine gömüldü. Demek ki son tahlilde bu topraklar kendi insanını bir şekilde çekiyor. Keşke bu toprakların kıymetini son nefesimizi vermeden anlayabilsek.

Filistin'de Neler Oluyor?


Hamas ile Fetih partileri arasındaki siyasi gerginlik, geçtiğimiz ay sıcak çatışmaya dönüştü. Süreci hatırlayalım: Şubat ayında yapılan seçimlerle iktidara gelen Hamas, ABD ve İsrail başta olmak üzere, AB ve Arap ülkeleri tarafından ablukaya alındı. Ekonomik ambargo yüzünden Filistinli memurların maaşları aylardır ödenemiyor. Amaç, demokratik seçimle iktidara gelen Hamas’ı iş başındayken çökertmek.

Bu sürece Arap ülkelerinin de destek vermesi tam bir yüz karası. Fetih’le Hamas arasındaki gerginlik Filistin’i iç savaşın eşiğine getirmiş durumda. Ortadoğu’da demokrasi isteyen rejimlerin ne kadar samimiyetsiz olduğu da ortaya çıktı. Amaç demokratik reform değil, direniş güçlerini ortadan kaldırmak. Bunun için gerekirse Filistin’deki iç savaşı destekleyenler bile var.

Bu zaten İsrail’in yıllardır istediği şey; yani Filistinli örgütlerin birbirleriyle çatışması. Nitekim İsrail Savunma Bakanı Yardımcısı Efraim Sneh, konvoyuna ateş açılan Filistin Başbakanı İsmail Haniye’nin “vurulmamasına üzüldüğünü” söyledi. İsrail’in demokrasiden anladığı bu! Bölge ülkeleri ve Türkiye bu sürece derhal müdahale etmek zorunda. Yoksa Filistin halkı kendini yeni bir ateş çemberinin içinde bulacak.

Zoraki Demokrasi!


Türkiye’de bir valinin emriyle bir konferansa katılmanın anlamı nedir acaba? Buna zoraki demokrasi ya da medeniyet mi demek lazım? Emir ve yasaklarla çevrili bir Türkiye, kendi özgüvenini kazanabilir mi?

Böyle bir hadise geçtiğimiz ay yaşandı. Laiklik konusundaki radikal görüşleriyle tanınan bir konuşmacının konferansına katılım, valilik emriyle zorunlu hale getirildi. İldeki bütün okul müdürleri ve her okuldan beşer öğretmen konferansa katılmak için valilikten bir ‘emirname’ aldı. Gittiler ve konferansı dinlediler. Umarız istifade etmişlerdir!

Fakat bunu çağdaş eğitimin ve insan anlayışının neresine koyabiliriz?

Aynı şey dindar bir konuşmacı için yapılsaydı acaba ne olurdu? Yine “Cumhuriyet elden gidiyor!” nidaları duyardık. Türkiye’nin bu cendereden kurtulması gerekiyor. Allah insanları akıl ve özgürlük sahibi varlıklar olarak yaratmış. Bundan şüphesi olanlar zoraki tedbirlerle insanları kendi düşüncelerine ikna edeceklerini zannediyorlar. Bunun beyhude bir uğraş olduğunu ne zaman anlayacaklar?

Ölüm Oyunları


Gazetelerden birkaç haber: “Parkta oyun oynayan 12 yaşındaki çocuk, çürük basketbol potasının devrilmesi sonucu hayatını kaybetti.”, “Sıcaktan ısınan kaydıraktan kayan çocuk 1. derece yanıkla hastaneye kaldırıldı.”, “Ayak çarpmasın diye salıncağın altına yapılan çukur suyla dolunca 3 yaşındaki çocuk boğulma tehlikesi geçirdi.”

Buna bir de şunu ekleyin: “Cevahir Alışveriş Merkezinde yürüyen merdivenden düşen iki çocuk hayatını kaybetti.” Bu haberler sanki oyun bahçelerinden değil, savaş meydanlarından geliyor. Detaylar daha da ürküntü verici: Parkların % 73’ünün yakınından karayolu geçiyor. % 63’ünün yakınında inşaat çukuru bulunuyor. % 8,4’ünde hız kesici yer almıyor. % 60’ında salıncak alanına girişler için güvenlik önlemi yok. % 40’ında oyun araçlarının düzenli bakımı yapılmıyor.

Çocuklarımızın fiziksel ve sosyal gelişimi için kurulan parklar, adeta ölüm oyunu oynanan yerleri andırıyor. Hayat karşısındaki vurdumduymaz ve ihmalkâr tavrımız, her şeye yansıyor. “Dünyaya Bedel” “Şu Çılgın Türkler” biraz da bu ayrıntılara dikkat etse nasıl olur acaba?

Irak'ta Çıkmaz Yol


Irak, Ortadoğu’nun kan gölü olmaya devam ediyor. Günde ortalama yüz kişi hayatını kaybediyor. Ölümler toplu şekilde geliyor. İşçi pazarında yahut kuyrukta bekleyen insanlar, hiçbir ayrıma tabi tutulmadan öldürülüyor. Şii-Sünni çatışması giderek kanlı çatışmaların ideolojik temeli haline geliyor. Geçen ay İstanbul’da bir araya gelen Iraklı Sünniler, bu vahim tabloyu dile getirdiler. Fakat bu toplantıda kullanılan dil dahi gerginliğin boyutlarını ortaya koyuyor.

Bütün bunlar olurken, Amerikan Başkanı Bush’un atadığı Irak Çalışma Grubu, aylardır beklenen raporunu yayınladı. Rapor özetle üç noktanın altını çiziyor: İran ve Suriye ile görüşmelere başlanması, Filistin sorununa acilen çözüm bulunması ve Amerikan askerlerinin belli bir takvim içinde Irak’tan çekilmesi.

Bu tavsiyeler, raporun Irak’tan çok Amerika’nın Ortadoğu politikasında köklü bir değişikliğe gidilmesi gerektiğini gösteriyor. Raporun yaptığı üç somut öneri konusunda Bush’un tepkisini tahmin edebilirsiniz: Bush bu üç konuda da köklü bir politika değişikliğine gitmeyeceğini açıkladı. Bush’un bu tavrı “Nush ile uslanmayanın hakkı kötektir!” deyişine ne kadar da uyuyor. O köteği atacak gücümüz olsa!

Kısa Kısa Dünya Turu


Bağımsız bir milletvekilimizin, “sine-i millete dönüyorum” diye bir sürü gürültü kopardıktan sonra milletvekilliğinden istifa etmediği ortaya çıktı. Sine-i milletin manası şöyle bir şey olsa gerek: Bürokratik sistemin tıkandığı yerde halka dönülür ve köklü değişiklik için özveride bulunulur. Biz sine-i millet deyip de siyaseti bırakan bir kişiye henüz rastlamadık. Her şeyin başı samimiyet sayın vekilim!

***

Türk Dil Kurumu (TDK), bazı sözlerin atasözü kültürümüzden çıkartılmasına karar vermiş. Yeni hazırlanan sözlükte ‘üzümünü ye bağını sorma, bana dokunmayan yılan bin yaşasın, saçı uzun aklı kısa, devletin malı deniz...’ gibi sözlere yer verilmeyecek. Böylece çocukların zihnen bozulması bir müddet ertelenmiş olacak. İnşallah umulan fayda hasıl olur. Fakat insan sormadan edemiyor: Bu sözleri sözlüklerden çıkartmak yeterli mi? Bu sözleri üreten kültür ortamını değiştirmeden çocuklarımızın zihin selametini teminat altına alabilir miyiz?

***

17 Aralık günü, Hz. Mevlâna’nın sevgilisine kavuştuğu gecenin 733. yılıydı. Bu geceyi “Şeb-i Arus: Düğün Gecesi” diye tarif eden Mevlâna Celaleddin Rumî, yedi asır sonra insanlar için bir irşad ve ilham kaynağı olmaya devam ediyor. ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: AB Süreci Askıda
« Posted on: 19 Nisan 2024, 20:11:54 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: AB Süreci Askıda rüya tabiri, AB Süreci Askıda mekke canlı, AB Süreci Askıda kabe canlı yayın, AB Süreci Askıda Üç boyutlu kuran oku AB Süreci Askıda kuran ı kerim, AB Süreci Askıda peygamber kıssaları, AB Süreci Askıda ilitam ders soruları, AB Süreci Askıda önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes