> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi > Dosya Yazıları > Yenidünya Düzeni Girişimi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Yenidünya Düzeni Girişimi  (Okunma Sayısı 710 defa)
11 Haziran 2012, 19:42:34
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 11 Haziran 2012, 19:42:34 »



Yenidünya Düzeni Girişimi ve Türk Dış Politika Vizyonu
E. Fuat KEYMAN • 51. Sayı / DOSYA YAZILARI


Obama’nın Amerika egemenliği değil, aksine “liderliği” temelinde gerçekleştirmek istediği yenidünya düzeni oluşma sürecinde Türkiye nasıl bir rol oynayacak, nasıl bir dış politika anlayışına sahip olacak?

Barack Obama’nın ilk deniz aşırı seyahati olarak Türkiye’yi tercih etmesi, hem de bir konferansa katılma gibi dolaylı yolla değil, dolaysız bir biçimde bu tercihi yapması, bu seyahatin çok önemli olduğunun ve Türkiye ile ilişkilerin ötesine geçen bir nitelik taşıdığının ilk ipuçlarını veriyordu. Türkiye’de bir “Obama romantizmi” yaşandı. “Medeniyetler İttifakı Toplantısı”nın ikinci ayağının İstanbul’da yapıldığı bir zamanda gerçekleşen Obama ziyareti, Türkiye’nin küreselleşen dünyada giderek artan önemini bir kere daha vurguladı. Başkanın ilk deniz aşırı ziyaret ettiği ülke olan Türkiye, hak ettiği bir sevinç yaşadı; çok önemli bir ziyaret başarılı bir biçimde gerçekleşmiş oldu. Başka bir yerde, demokratik, sosyal adalet ve birlikte yaşama kültürüne dönük siyaset anlayışının içeriğini ve nasıl geliştirilebileceğini tartıştım (E. Fuat Keyman, Türkiye’nin İyi Yönetimi, Bilgi Üniversitesi Yay, 2007). Burada iç politikadan ziyade vizyon temelli dış politikanın temel parametreleri üzerinde yoğunlaşacağım. Obama’nın Amerika egemenliği değil, aksine “liderliği” temelinde gerçekleştirmek istediği yenidünya düzeni oluşma sürecinde Türkiye nasıl bir rol oynayacak, nasıl dış politika anlayışına sahip olacak?

Birincisi, Türk dış politikası değişen dünyayı iyi okuyan bir dış politika olmalı.

Bugünün uluslararası ilişkileri, sadece Soğuk Savaş sonrası dönemi değil, 11 Eylül sonrası dünyayı ve küresel ekonomik mali/durgunluk/işsizlik krizini içeriyor. Bu gerçeği kabul eden bir dış politika vizyonu, kendisini bu dünyanın üç önemli tartışma ekseninde konumlandırmalı; (a) güvenlik-demokrasi ilişkisi; (b) güvenlik-sürdürülebilir ekonomik kalkınma ilişkisi; (c) tek taraflı dış politika-çok taraflı dış politika ilişkisi. Bu ilişkilerin Türkiye’ye yansımasıysa, dış politikayı düşünürken, artık sadece güvenlik ekseninde hareket edemeyeceğimiz, aynı zamanda demokratikleşme ve sürdürülebilir ekonomik kalkınma süreçlerinde de kendini güçlü kılma çabasında olan, dış dünyadaki bölgesel ve uluslararası gelişmelere açık ve katkı veren bir Türkiye’nin daha güçlü ve güvenli bir ülke olacağının ortaya çıkması.

İkincisi, bu dış politika çok boyutlu, yumuşak güce dayalı ve aktif bir dış politika olmalı.

Güvenlik ve demokrasinin, tek taraflılıkla çok taraflılık ilişkilerinin beraber ve eş zamanlı yaşandığı 11 Eylül sonrası bir dünyada, Türk dış politikası “çok taraflı, yapıcı ve aktif” olmalı. Bu yaklaşım, “komşularla sıfır sorun ve çok taraflılık” anlayışına uygun. Türkiye dış politikasında Kıbrıs Sorunu’nda olduğu gibi, ne kadar olumlu ve yapıcı ise o kadar da güçlü oluyor. Aynı süreci Türkiye, Suriye, İran, Lübnan, İsrail, Filistin ve Ermenistan ile de gerçekleştirebilir. Bu dış politika, insanî durum ile ulusal çıkarı beraber düşünen bir anlayışta. Güvenlik ile demokrasiyi ilişkili gören ve çok taraflı, yapıcı, aktif dış politika, hem Irak sorununa hem de Ortadoğu ve Kafkaslar’da oluşan gelişmelere yaklaşırken, ne sadece devlet çıkarı temelinde, ne de etnik ya da dinsel kimlik temelinde hareket eden bir seyir izler. Aksine Türk dış politikası vizyonu, etik düzey ile stratejik düzeyi beraber gören, topluma kimlik değil insanî temelde yaklaşan ve komşularıyla “iyi komşu ilişkisine giren” bir anlayışı içerir. Bu anlamda, Irak’taki seçimleri desteklemek, eski Sovyet Cumhuriyetleri’nde oluşan demokratikleşme hareketlerini desteklemek, Lübnan, Suriye ve İran ile ilişkileri geliştirmek, sadece güvenlik stratejisi değil, aynı zamanda insanî durumu ön plana çıkaran bir dış politika vizyonunu yaşama geçirir. Bu dış politika vizyonu, 11 Eylül sonrası dünyada çok önemli olan “meşruiyet ilkesi”ni de içerdiği için diğer ülkeler ve toplumlar tarafından da kabul edilecek bir niteliğe sahip.

Üçüncüsü, Türkiye’nin bir kilit ülke olma kimliğine uygun aktif-yapıcı bir dış politika anlayışına sahip olması gerekiyor.

11 Eylül sonrası dünyada bugüne kadar yapılan tartışmalar ortaya çıkardı ki, hem terörizme karşı küresel savaşta hem de demokratik bir dünya yönetiminin ortaya çıkmasında, büyük güçler kadar demokratikleşme ve modernleşme düzeyleri yüksek, kendi bölgelerindeki barış ve istikrara katkı sağlayacak orta büyüklükteki ülkelerin de önemi arttı. Bu ülkeler “kilit ülke” kimliği ve konumundalar. Bu konumları sadece güvenlik eksenindeki önemlerinden değil, aynı zaman da kendi içlerindeki demokratikleşme, sürdürülebilir ekonomik kalkınma ve modernleşme alanlarındaki istikrar ve model olma niteliklerinden kaynaklanıyor. Hindistan, İran, Brezilya gibi, Türkiye de bir kilit ülke konumunda. Eğer Soğuk Savaş dönemi Türk dış politika kimliği süper güçler arası “tampon ülke” ise bugünün dünyasında bu kimliği “kilit ülke” kimliği olarak tanımlamak mümkün. Bu kimlik, hem Türkiye-AB, Türkiye-ABD ve Türkiye-Avrasya ilişkilerinde ortaya çıkıyor hem de Türkiye’yi çok-taraflı, yapıcı ve aktif dış politika vizyonuna itiyor. Bu anlamda, kendi demokratikleşme, ekonomik kalkınma ve modernleşme sorunlarını çözen Türkiye, kendi içinde güvenli bir ülke olacağı gibi bölgesindeki ve dünyadaki güvenlik ilişkilerini de katkı veren bir kilit ülke konumuna geliyor. Bu nedenle de, kilit ülke kimliği ve konumu içinde Türkiye, güvenlik ile demokratikleşmeyi beraber düşünen ve çok taraflı bir dış politika vizyonunu yaşama geçirmeli.

Dördüncü olarak, bu dış politika vizyonu Avrupa ekseninde hareket eden çok taraflı bir dış politika anlayışını yaşama geçirmeli.

Türkiye 17 Aralık’ta AB ile tam üyelik müzakerelerine başlama kararı aldı, bu müzakerelere 3 Ekim’de başlayan potansiyel bir Avrupa ülkesi. Bu nedenle, Türk dış politika vizyonunun temel ekseni AB ekseni ve Türkiye bu temel eksen üzerinde kilit ülke kimliği ve konumu içinde ABD ile, Irak ile, Ortadoğu ile, Kafkaslar ile çok taraflı ve yapıcı ilişkilerini geliştirmeli. İran, Suriye ve Lübnan ile ilişkiler, AB ekseninde insanî ve iyi komşuluk ilişkileri içinde, demokrasi ve istikrar amacı içinde yapılabilir. Bu yaklaşım, dış politika vizyonuna insanî durum ile birlikte ciddi bir meşruiyet ve ilkeli olma niteliği kazandırır. Afganistan-Pakistan eksenindeki sorunların çözümü, İsrail-Filistin sorununa barışçı çözüm temelinde yapılan Hamas ile görüşme, İran ile önkoşulları olmayan müzakere sürecinin başlatılması, Irak’ın geleceği, Suriye-İsrail yakınlaşması; tüm bu süreçlerdeki aktif, yumuşak güç temelli dış politika, Türkiye-AB ana eksenli ama çok taraflı dış politika anlayışıyla uyumlu hareket içinde güç, etki ve meşruiyet kazanacak. Dahası, Türkiye-ABD ilişkilerinde istenen genişletilmiş model ortaklık önerisinin başarı şansı ve Türkiye için yararlı olması, Türk dış politikasının ana ekseni olarak Türkiye-AB tam üyelik sürecini tercih etmesine bağlı.

Türkiye, son yıllarda elde ettiği “kilit ülke/bölgesel güç konumunu” yumuşak güç-temelli bir dış politika vizyonuyla gerçekleştirdi. Bugün Türkiye’ye “küresel aktör” olma konumu teklif ediliyor. Bu konum ve Türkiye’nin başarılı olması, yumuşak güç temelli dış politika vizyonunda yukarıda önerdiğim parametreler içinde bir revizyonu da gerekli kılıyor.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Yenidünya Düzeni Girişimi
« Posted on: 29 Mart 2024, 08:27:53 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Yenidünya Düzeni Girişimi rüya tabiri,Yenidünya Düzeni Girişimi mekke canlı, Yenidünya Düzeni Girişimi kabe canlı yayın, Yenidünya Düzeni Girişimi Üç boyutlu kuran oku Yenidünya Düzeni Girişimi kuran ı kerim, Yenidünya Düzeni Girişimi peygamber kıssaları,Yenidünya Düzeni Girişimi ilitam ders soruları, Yenidünya Düzeni Girişimiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes