> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi > Dosya Yazıları > Yeni orta sınıfın İstanbul’u
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Yeni orta sınıfın İstanbul’u  (Okunma Sayısı 781 defa)
07 Haziran 2012, 15:28:20
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 07 Haziran 2012, 15:28:20 »



Yeni orta sınıfın İstanbul’u
Ahmet MURAT • 54. Sayı / DOSYA YAZILARI


Seksenler, Türkiye’nin travmatik dönüşümler yaşadığı bir kesit olarak tarihe geçti. Bir ülkenin topyekûn buluğ çağına ermesi kadar sancılı ve kaotik yıllardı. Yetmişlerde her kafadan ses çıktığı sanılarak bir askerî müdahale yapılmıştı ama sonra sonra görüldü ki, asıl ses seksenlerden itibaren çıkmaya başlamıştı. “Konuşan Türkiye” mottosu eşliğinde, Türkiye’nin histerik bir biçimde konuşma açlığını nasıl gidermeye çalıştığını Nurdan Gürbilek’in bazı yazıları göstermeye yetecektir. Tüketme şehveti, kariyer planlaması, uydu kentler, yeni orta sınıf, yerli yuppieler ve bütünüyle yeni bir popüler kültür Türkiye’nin ergenlik rüyaları olarak onu yeniden ve yeniden değiştirdi, başka biri yaptı. Seksenlerle birlikte ete kemiğe bürünen yeni orta sınıfın alışkanlıkları, hayat tarzı ve dili, Türkiye’nin bugünkü Türkiye olmasında, sokaklarımızın böyle, belediyelerimizin şu an gördüğümüz gibi, tatillerimizin şu an yaptığımız, tv kanallarımızın şimdi seyrettiğimiz gibi olmasında aslan payına sahiptir. Hatta şöyle söylemek bile mümkündür: Yeni Türkiye üç aşağı beş yukarı yeni orta sınıfın eseridir.

Yeni orta sınıfın İstanbul’la temasları da kendine özgü dinamikleri içinde barındırır. İstanbul’un, yetmişlerin Yeşilçamı’nın ana dekoru olan “mahalle”nin dışına çağıran bir ayartıcıya dönüşmesi yine bu sınıf eliyle olmuştur. Yetmişlerde İstanbul mahalleden ibarettir büyük oranda. Seksenlerle birlikte ise İstanbul göç alan, aldığı göçle kıvranan, dönüşen, genleşen bir açık şantiyedir. Yetmişlerde sınırları belli ve tanıma gelir (“bir şehir”) iken, seksenlerle birlikte İstanbul, tanımları reddeden ve İstanbul’da yaşayanların muhayyilesini yaran, evrenimsi uzam kuran bir yapıya dönüşür. Mahallenin güvenli, saçaksı, ailemsi yapısı alt üst olur ve dolmuşlarla, halk otobüsleriyle şehre bağlanan varoşların yabanıl cangılı ile lüks arabaların çevrelediği alışveriş merkezleri galaksisi tarafından tehdit edilir. İstanbul seksenlerle birlikte hakiki anlamda flauner’lerin yanında meraklı genç gözlere de hizmet etmeye başlayacaktır.

Yeni orta sınıfın her şeyi tanımlama cüretkârlığı onun karakteristik özelliklerinden sayılıyor. Ekşi Sözlük’ten Leman Dergisi örneğine kadar bu konuyla ilgili yapılan çarpıcı açıklamalar var. Bu açıklamalar, yeni orta sınıf mensuplarının, mahallenin dünyası içinde huzursuz olduğunu, annelerinin ördüğü kazağı giymeyi reddettiğini, tempolu bir iş hayatının beyaz yakalı kahramanı olmak emeliyle dopdolu olduğunu, türdeşlerinin “ortam”larında olmak ihtiyacını serimler. Onun bu tanımlama ve yeniden adlandırma çabası İstanbul’u da içine alacak şekilde genişler. İstanbul, tıpkı New York gibi (ki bu sınıf New York ile İstanbul arasında paralellikler kurmaktan hoşlanır: “Mashattan”, NY ve İstanbul’un her ikisinin de telefon kodları 216, nüfusları benzer, suyla çevrili vb) yeni yaşam alanlarına bölünerek kodlanır. Dolapdere Harlem’e, Cihangir Soho’ya, Maslak Manhattan’a benzetilir. Bunun yanında belli adlandırma ve kodlamalarla İstanbul’un belirli mekânları muhafazakârlar ile ultra-modernler arasında paylaşılır. Eskiden kalma sınırlar varsa bunların konturları daha bir belirginleştirilir. Böyle böyle bu sınıfın gözünde İstanbul bir bütün olarak mahalle temelli organik bir şehir olmaktan ziyade, bir yanıyla kimlik politikalarıyla izah edilebilen bir yaşama alanı, bir yanıyla flaneur’ün gözüyle görselliğini edinen bir şehir olur. Bu, İstanbul’un “yeniden” keşfini temin eder.

“Yeniden” vurgusu önemli çünkü bu vurgu mezkûr sınıfın yeniden tanımlama ve adlandırma karakteriyle irtibatlıdır. Böylece Galata, Cihangir, Asmalı Mescit, Ortaköy, Balat, Fener, Adalar yeniden fark edilir ve kodlanır. Bu sınıfın yaşamayı tercih ettiği yerler bütünüyle buralar değildir elbette. Buralar daha çok bu sınıfın boş vakitlerinde, kendi sınıfsal kimliklerini duyumsamalarına yardımcı olacak “ekstraları” temin ettikleri yerlerdir. Çünkü onlar konut olarak çoğunlukla siteleri tercih etmişlerdir. Bu mekânlar yine “soylulaştırma” (gentrification) tabir edilen planlamaların da konusudur. Buralardan çingeneler ya da göç ile Anadolu’dan gelmiş sakinler kibarca kovulmakta ve buralar yeni İstanbul insanının hafta sonu terası olarak düzenlenmek istenmektedir. Bu semtler, dikkatinizi çektiği gibi azınlıkların da terk ettiği ya da hâli hazırda bir kıyıcığında yaşadığı semtlerdir. Bu durum doksanların azınlık güzellemelerinin de temas noktasıdır. İstanbul’un çok kültürlülüğü ve çok kimlikliliği onun bir metropol gibi duyumsanması ve algılanmasına hizmet edecektir. Bu bakımdan cinsel kimlikler, dinî ve etnik kimlikler İstanbul’un “renkleri” olarak doksanlar ve iki binler boyunca altı çizilen hususlar olarak karşımıza çıkar. Bu kimliklerin yeşerdiği mekânlar kısmen egzotik bir filtre eşliğinde keşfedilir. Bu keşfin bugün de dinî kimlik bağlamında ve muhafazakârlar özelinde devam ettiğini söyleyebiliriz (Ahmet Hakan Coşkun’un yazılarının ekseni; Ayşe Arman’ın başörtüsüyle öteki mahalleyi –Fatih’i, Üsküdar’ı– bir turist edasıyla keşfe çıkması, Ahmet Arsan’ın yazıları hep bu türdendir). Bu bakışla İstanbul bitmek bilmeyen bir merak ve ilgiyi doyurmakla yükümlü bir haz mabedidir. Yine İstanbul artık keşfedilmeyi bekleyen, her köşesi yeni bir tatmin sunma yönünde projelendirilen, eğitimli yetişkinlerin hafta sonlarına tema olan bir dekor şehir gibi algılanmaya başlanır.

Seksenlerle başlayarak iki binleri de içine alacak şekilde devam eden bu yeni İstanbul algısı, İstanbul üzerinden bazı siyasi savaşların başlatılmasının da müsebbibi olmuştur. Türkiye’de muhafazakâr zümrenin rejime yönelik itirazlarının ve eleştirilerinin büyük oranda kültürel başlıklar çevresinde olduğunu görmekteyiz. Bunun dışında, modernleşme ve endüstriyel bir hamleyle zenginleşmiş bir Türkiye’ye itiraz eden sağda da solda da yok gibidir. Ama söz konusu olan tarih, dil, sanat gibi kültürel alanlar olunca bu noktada bir hesaplaşma gündeme gelmektedir. İstanbul’a biçilen bu yeni giysi de büyük oranda kültürel bir dönüşümün sancılarını köpürtür cinstendir. Buna mukabil göçlerle değişen İstanbul demografisi bu elitlerin değil Anadolulu kitlelerinin oylarını artırmıştır. Dolayısıyla İstanbul beledî bakımdan muhafazakâr yöneticilere teslim edilmiştir. Bu da, yeni İstanbul üzerinden gerçekleştirilen yeni kültürel savaşlara zemin hazırlamıştır. Muhafazakâr yöneticiler yeni İstanbul’a yeni orta sınıf gibi bir proje şehir olarak bakmış, muhafazakâr unsurların altını çizmekle işe devam etmiştir: Beyoğlu’nda bulunan kültür merkezlerine mukabil İstanbul taşrasında giderek çoğalan yeni kültür merkezleri; İstanbul Modern’e karşılık Fetih Müzesi; Ortaköy’e karşılık Çamlıca, Akbank Sanat’ın kurslarına karşılık ücretsiz hat-tezhip kursları vb.

İstanbul bugün Avrupa kültür başkenti olmanın eşiğinde. Bu yolda yapılan hazırlıklara, süreç içinde cereyan eden tartışmalara, görevden alınmalara ya da istifalara, bir de İstanbul Kültürel Savaş Meydanı konsepti içinden bakmakta fayda var.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Yeni orta sınıfın İstanbul’u
« Posted on: 20 Nisan 2024, 09:43:15 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Yeni orta sınıfın İstanbul’u rüya tabiri,Yeni orta sınıfın İstanbul’u mekke canlı, Yeni orta sınıfın İstanbul’u kabe canlı yayın, Yeni orta sınıfın İstanbul’u Üç boyutlu kuran oku Yeni orta sınıfın İstanbul’u kuran ı kerim, Yeni orta sınıfın İstanbul’u peygamber kıssaları,Yeni orta sınıfın İstanbul’u ilitam ders soruları, Yeni orta sınıfın İstanbul’uönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes