> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi > Dosya Yazıları > Suriye sokaklarından iç savaş izlenimleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Suriye sokaklarından iç savaş izlenimleri  (Okunma Sayısı 1278 defa)
01 Ekim 2012, 14:58:03
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 01 Ekim 2012, 14:58:03 »



Suriye sokaklarından iç savaş izlenimleri
İlhan TANIR • 91. Sayı / DOSYA YAZILARI


17 aydır süregiden Suriye İsyanı, rejimi devirme kavgasının Suriye’nin en büyük iki şehri Şam ve Halep’e sıçramasıyla yeni bir aşamaya girdi. Yaz başından beri Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) birbirine çok da bağlı olmayan farklı milis gruplarının ülke çapında ve özellikle Şam’ın içinde başlattıkları saldırılara, Temmuz ayının sonuna doğru “Şam bombalaması’’ olarak kaydedilen ve Esad rejiminin en önemli üç figürünün ölümü ile sonuçlanan olayla birlikte, devrim ateşi, Halep ve çevresini de sardı.

Suriye’nin başkenti Şam’a 2012 yılının Ocak ayının son iki haftasında yaptığım ve Harasta, Kabun, Sakba ve Duma gibi Şam’ın çevre banliyönlerinde silahlı ve silahsız muhalifleri izleme imkânı yakaladığım gezi sırasında, isyan henüz Suriye’nin bu iki büyük şehrine sıçramamış, ama protestolar giderek önlenemez bir hal almıştı. Suriye rejimi kuvvetlerinin özellikle Sünnî Arapların bolca yaşadığı bu bölgelerde yaşattığı sistematik baskı ve silahsız gösterilere yaptığı ölümcül müdaheleler, Suriyelilerin rejime karşı kalkışmasını daha da körüklediği, yerel halkla ve Özgür Suriye Ordusu mensup ve liderleriyle yaptığım uzun sohbet ve mülakatlarda ortaya çıkıyordu.

O dönemki iki haftalık Suriye ziyaretim, Suriye rejimi güçlerinin o sırada bir muhalifle kaldığım Şam’ın hemen yakınındaki Harasta semtindeki bir eve baskın düzenlemesi ve beni tutuklayarak, ülke dışına göndermesi ile son bulmuştu. İsmimin Suriye’ye giriş için “yasaklılar” listesine konması, Halep’de yayılan isyan ateşini yerinde görmeme engel olamadı. Temmuz ayının ortalarından itibaren rejim güçlerinin, ÖSO milislerince Halep’in kuzeyinden sökülüp atılması neticesinde ortaya çıkan “kurtarılmış” bölgeler vesilesiyle, Amerika’da son yirmi yıldır inşaat araçları yedek parçaları satan ve isyanın ortaya çıkmasıyla bu işini devredip Antakya’ya gelen Mahmoud’un yardımıyla, Kilis’teki sınırdan illegal yollarla giriş yapmak oldukça kolay oldu. Kilis’ten Halep’e doğru girişimizde bir İngiliz düşünce kuruluşunda çalışan Michael Weiss ile 2012’nin başlarında rejim kuvvetlerini terk etmiş Yüzbaşı Yusuf da vardı. (Yüzbaşı Yusuf, 15 Ağustos günü, Halep’in Selahattin mahallesinde rejim güçleriyle girilen çatışmalar sonucu, bir tank ateşi ile hayatını kaybetti.) (resim1)

Sonraki sekiz gün kaldığım ve Kilis’e yaklaşık 35 km uzaklıkta ve Halep’in de 30 km kuzeyindeki al Bab şehrinde, hemen hergün Halep merkezine giderek, burada gerçekleşen çatışmalara ve halkın yaşama inadına şahitlik yaptım.

Biri Suriye’nin güneyine, diğeri kuzeyine olmak üzere yaptığım iki ziyaretin ortak noktası, buralarda tanıştığım Suriyeli gençlerin hayalleri arasındaki benzerlikler oldu. Harasta’daki bilgisayar animasyonu öğrencisi 21 yaşındaki İslam Muhammed, Duma’da 27 yaşındaki tıp öğrencisi Ebu Enes veya Halep’de babasının takı dükkânına bakan 30 yaşındaki Barry Albab ve burada saymanın mümkün olamayacağı sayıda Suriyeli genç, kendilerinin ve arkadaşlarının Suriye’nin mevcut düzeninde yükselmelerinin imkânının olmayışını ifade ediyorlardı. Ve tabii ki buna ek olarak özgürce yaşama güdüsü, kendilerini ölümü dahi göze alabilecek bir isyan noktasında buluşturuyordu.

Şam ve Halep’teki çatışmalar
Şam’ın çevresi ve hatta içine yayılan çatışmalar Temmuz ayının ortasında dünyanın dikkatini çekti. Temmuz’un 18’inde meydana gelen Şam bombalama olayı sonrasında rejim, başkente ek kuvvetler getirmek, ağır silahlar kullanmak ve yoğun bir şekilde Şam’ın banliyönlerinde hava kuvvetlerini ama özellikle helikopterlerini kullanmak suretiyle isyancı milisleri başkentten püskürtmeyi başardı.

Halep’in çevresindeki şehirlerde de çatışmalar Temmuz ayının ortalarında başlarken, Halep merkeze ise Temmuz’un son haftası taşındı ve bu süre içinde, Halep’in kuzeyindeki hemen bütün alanlardaki rejim kuvvetleri sökülerek, yerlerini ÖSO’nun farklı bölük ve grupları kontrol noktaları kurdu. Ağustos’un başındaki Suriye ziyaretimde bizzat gezip gördüğüm; Türkiye’nin Kilis’teki sınır noktasından 35 km kadar güneydeki al Bab şehrine kadarki bölge ÖSO’nun kontrolündeyken, aynı şekilde 30 km daha güneyindeki Halep yolu da hâlihazırda ÖSO’nun kontrolünde bulunmakta. Dolayısıyla, Türkiye’den Halep’in merkezine uzanan 100 km’ye ulaşan mesafenin tümüyle “kurtarılmış” bölgeyi andırırcasına rejimin kontrolünden çıkmış olması ve rejimin bu bölgeleri geri almak şöyle dursun, Halep’in merkezindeki çatışmalarda yoğun bir şekilde hava kuvvetlerini kullanmasına rağmen kesin bir zafer sağlayamamış olması, rejimin gücü veya güçsüzlüğü hakkında ciddi işaretler veriyor.

Özellikle Halep’te çatışmaların merkezi haline gelen Selahattin semtine iki muhalifin rehberliğinde Ağustos’un 6’sında yaptığımız ziyarette, bu mahallenin yaşadığı ykımı da gözlerimizle gördük. Mahallenin girişinden itibaren gördüğümüz manzara şok edici idi: Semtin girişinde bulunan Postane, Suriye rejiminin hava kuvvetlerinin rastgele bombalamasından nasibini almış ve gün boyunca yanıyor, havaya kesif bir duman kitlesi yükselmeye devam ediyor, bu duman daha semte girmeden kilometrelerce öteden görülüyordu.

Selahattin semtinin sokaklarında dolaşan tek tük birkaç kişi ile yaptığımız korkak sohbetlerden saldırıların son altı günde olduğu gibi, o Cuma gecesi de devam ettiği ve mahallerinde de bir binanın bu saldırılardan dolayı çöktüğünü öğreniyoruz. Bizden gelen istek üzerine, sadece iki sokak sonrasına yine havada uçan savaş uçakları ve sürekli duyduğumuz helikopter bombalamaları arasında yürüyoruz. Karşımızda adeta bir depremin, mahallede sadece bir binayı hedef alırcasına yerle bir ettiği bir çöküntü ile karşı karşıya kalıyoruz.(resim3) İçinde muhtemelen ölünün de bulunduğu binanın çevresinde, balkonlarındaki örtülerden korkulu gözlerle bizleri seyreden komşuları gözlerimizle yakalıyoruz. (resim4)

6 Ağustos günü ve sonraki birkaç gün de, Selahattin mahallesinin görüldüğü kadarıyla büyük bölümü Suriye Özgür Ordusu tarafından kontrol edilirken, rejim ve isyancılar arasında sadece burada yaşayanların bildiği sınırlar bulunuyordu. Nitekim ÖSO sınırları çerçevesinde dolaştığımızı sanırken, araba yolculuğumuz sırasında bir anda karşımızda Suriye rejiminin iki yıldızlı bayrağını gördüğümüzde topluca paniğe kapılıyor ve sürücümüz bir anda gaza basıyordu. Çünkü buralarda karşımıza çıkacak rejime bağlı bir devriye arabasının, arabadaki herkesin, benim de dâhil olmak üzere sonu demek olduğunu biliyoruz.

Mahalleler arasında kurulan seyyar hastanelerde yaralanan isyancıların tedavisi yapılmakta. Cumartesi günü yaptığımız ziyarette bir klinikte bulunan doktorlardan önde gelen bir doktorun önceki gün rejim devriyesine rastgeldiğini ve arabasında bulunan bir kurşun kovanı nedeniyle alıkoyulduğu söylendi. Şimdilik bu doktorun kaderini kimse bilmiyor. Bu seyyar hastaneye yaptığımız kısa ziyaretimiz esnasında hızla gelen iki araba iki yaralıyı koşturarak ve bağrışmalar arasında içeri alırken, biz de, o günkü ziyaretimizi sonlandırarak, yıkımı süregiden Selahattin mahallesinden yaklaşık 20 dakika uzaklıktaki ve rejim güçleri ile isyancılar arasındaki bir başka çatışma noktası olan Bab-ı Hadidth, veya “Çelik Kale” denilen mahalle geliyoruz.

Bab-ı Hadidth’in dar sokakları
Çelik Kale, Memlüklüler zamanında 1509’da inşa edilmiş, dar sokaklara sahip ve şimdilerde birçok sivil halkın da yaşadığı bir kale. Bu küçükçe kalenin kıvrımlı, daracık ve gölgeli sokaklarında birçok küçük dükkân var ve bunların tümü kepenklerini kapatmış durumda. Normal şartlar altında yoğun bir pazar olması beklenen yerler şimdilerde yerini tümüyle isyancılara bırakmış durumda ve hızla yürüyen sivil halk bir yerden bir yere kaçarcasına yol alıyor. Her köşe başında birkaç ÖSO mensubu nöbet tutuyor. Bu bölgedeki ÖSO milis kuvvetinin liderliğini Abu Saad isimli, daha önce bir ayağını İsrail’e karşı neredeyse tek başına yaptığı bir operasyonda kaybettikten sonra, protez takmaya mecbur kalan, sakallı ve sarımsı saçları azalmış, 45 yaşlarındaki aslen Halep’in kuzeyindeki Al Bablı olmasına rağmen Halep’de yaşayan bir milis yapıyor (resim5 ve 6). Abu Saad bizi dar sokaklarda isyancıların dinlenmek ve ayrıca rejimin keskin nişancılarını da gözledikleri bazı evleri gezdiriyor. Abu Saad’ın yardımcılığını ise, Türkçe de konuşabilen Abu Ali yapıyor. Abu Ali bana “korkmuyor musun, burada ne yapıyorsun?” diye sorarken, ben de ona aynı soruyu soruyorum. Cevabı ise kendisinin zaten 30 yıl fazla yaşadığı. Üç erkek kardeşini 1980 Hama katliamında kaybettiğini söyleyen Abu Ali, ondan sonra BM gözetiminde Konya’da üç ay kaldığını ve sonrasında İsveç’e taşınarak, 30 yıldır orada yaşadığını söylüyor. İsyanın başlamasıyla birlikte İsveç’ten dönen Abu Ali, yanı başında kaybettiği üç kardeşinin rejimle hesabını şimdi Halep kalesine bakan Bab-ı Hadidth’de görüyor.

Uçurumun eşiğinde Suriye
Şam ve Halep’teki çatışmaların daha ne kadar süreceği ve rejimin ne zaman alaşağı edileceği henüz bilinmezken, uzayıp giden iç savaş ülkedeki yıkımı her geçen gün hem maddî anlamda hem de mezhepsel, etnik ve dinî farklılaşma alanlarında derinleştiriyor.

ÖSO milislerinin ezici çoğunluğu Suriyeli halktan ve sonrasında ülke rejiminin güvenlik güçlerinden ayrılanlardan oluşmasına rağmen, uzayıp giden savaş, farklı grupları da Suriye içine çekti. Suriye’de bulunduğum iki ayrı ziyarette herhangi bir yabancı cihadçı savaşçıyla karşılaşmamış olmama rağmen, Halep’deki ikinci bulunuşumda özellikle Suudi Arabistan tarafından desteklendiği söylenen bir Selefi grubun Halep’in merkezinde rejim kuvvetleri ile çatıştığını gördüm.

Suriyeli silahsız ve silahlı isyancılarla yaptığım sayısız yüz yüze sohbetlerde, Esad’ın yıkı...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Suriye sokaklarından iç savaş izlenimleri
« Posted on: 28 Mart 2024, 19:23:03 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Suriye sokaklarından iç savaş izlenimleri rüya tabiri,Suriye sokaklarından iç savaş izlenimleri mekke canlı, Suriye sokaklarından iç savaş izlenimleri kabe canlı yayın, Suriye sokaklarından iç savaş izlenimleri Üç boyutlu kuran oku Suriye sokaklarından iç savaş izlenimleri kuran ı kerim, Suriye sokaklarından iç savaş izlenimleri peygamber kıssaları,Suriye sokaklarından iç savaş izlenimleri ilitam ders soruları, Suriye sokaklarından iç savaş izlenimleriönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes