> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi > Dosya Yazıları > Sultan Abdülhamit’i anlamak
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sultan Abdülhamit’i anlamak  (Okunma Sayısı 1151 defa)
21 Haziran 2012, 17:31:14
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 21 Haziran 2012, 17:31:14 »



Sultan Abdülhamit’i anlamak
İbrahim BARAN • 69. Sayı / DOSYA YAZILARI


Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın ifadesiyle imparatorluğun en uzun yüzyılı olan 19. yüzyıl Osmanlı için birçok şeyin başladığı ancak büyük çoğunluğunun hüsranla sonuçlandığı bir yüzyıldı. 1808 yılında Sultan II. Mahmut’un tahta geçmesinin ardından İmparatorluk coğrafyasında bazı yenilik hareketleri yapılmaya çalışıldı. Askerî, mülki, siyasi ve kültürel alanda yapılan yenilik hareketlerinden bir kısmı mevcut problemlerin kimisine yönelik önemli girişimler olarak değerlendirilse de, beraberinde yeni sorunlar da getirdi. Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılması bu reform hareketlerinin en önemlisi olarak değerlendiriliyor. Ancak ocağın kaldırılmasıyla birlikte Osmanlı İmparatorluğu’nun askerî alanda zayıf düşmesi nedeniyle iç isyanların çıkması, girilen savaşların önemli bir kısmının kaybedilmesi ülkenin prestijinin ulusal ve uluslararası arenada sarsılmasına neden oldu. Sultan Abdülmecit zamanında Tanzimat Fermanı okundu. Fakat “Avrupa devletleri seviyesine yükselmek” mümkün olmuyordu. Uçsuz bucaksız eyaletlere hâkim olmak için gerekli teknik imkânlar mevcut değildi. Memleket ekonomisi çıkmaza girmişti, imparatorluk çökmek üzereydi. Sultan Abdülmecit’in ardından yerine geçen kardeşi Sultan Abdülaziz de gerilemeye çare bulamadı. İşte böyle bir ortamda 1876 yılında tahta geçen Sultan II. Abdülhamit büyük bir borç yükü, siyasi kaos ve iç hesaplaşmalarla karşı karşıya kaldı.

Sultan Abdülhamit Han’ın lider kişiliği tahta oturduğu dönemden itibaren kendini göstermeye başladı. Sultan, dünyadaki gelişmeleri yakinen takip etmek için Hindistan, Cava, Afganistan, Çin, Malezya, Endonezya, Açe, Zengibar, Orta Asya ve Japonya`ya elçilerle din adamlarını gönderdi. Batı’da İslam’ın doğru öğrenilmesini sağlamak amacıyla Paris’te bir İslam külliyesi kurdurdu. Yine Çin’in başkenti Pekin’de bir üniversite kurulması için önayak oldu. Çinliler’e karşı Doğu Türkistan Müslümanlarını örgütlemek için asker yardımında bulundu. Osmanlı topraklarının gelişmesi için de yoğun bir çaba sarfeden Sultan, dünyanın ilk dişçilik okulunun açılışını yaptı. Modern matbaayı Türkiye’ye getiren Sultan Hamit, cami yaptırdığı her köye bir de okul açtırdı. Dünyanın ilk torpido atan denizaltısını yaptırdı, ilk defa elektriği ve gazı getirtti. Dünyanın ilk metrolarından birini Karaköy-Taksim arasına yaptırdı, atlı ve elektrikli tramvayları kullanıma hazır hale getirdi.

Her şeyiyle tükenmiş bir durumda olan bir devletin adeta küllerinden doğmasına vesile olan Sultan II. Abdülhamit’in en büyük hizmetlerden biri de hiç kuşku yok ki Kudüs-Yafa, Ankara-İstanbul ve Hicaz demiryollarını yaptırmasıydı. Hicaz Demiryolu ile Osmanlı İmparatorluğu çok büyük bazı sıkıntıların hepsinin birden üstesinden gelecekti. Avrupalı devletler tarafından kışkırtılan Arap toplumu Osmanlı’ya düşman hale gelmişti. Arap topraklarında birçok kez isyan çıkmış, Osmanlı askerleri isyan bölgesine ulaşıncaya kadar iş işten geçmişti. Hicaz Demiryolu vesilesiyle hem Dersaadet’le Arap toplumu arasında bir diyalog zemini oluşacak, hem de herhangi bir isyan çıkması durumunda askerlerin sevki çok daha kolay olacaktı. Bununla birlikte Arap Yarımadası’na ticaret yapmak isteyen tacirlerin eli kolaylaşacaktı. Demiryolu’nun en önemli özeliği de hac mevsiminde hacıların Hicaz bölgesine ulaşımını çok daha kolay hale getirmesiydi. İnsanlar bu sayede çile çekmeden daha hızlı ve pratik bir şekilde Hicaz’a ulaşacaklar, hac farizalarını yerine getireceklerdi.

Burada sıraladığımız tüm sebepler bile Hicaz Demiryolu’nun o devirde ne kadar büyük bir stratejik, ticari ve kültürel önem taşıdığını gösteriyor. Bu denli önemli bir proje ancak bu kadar önemli ve büyük bir lider tarafından hayata geçirilebilirdi. Nitekim öyle de oldu. 1901 yılında Hicaz Demiryolu’nun çalışmaları başladı ve 7 yıl gibi kısa bir sürede -ki bugün henüz bitirilmemiş olan Marmaray ve Ankara’daki metro projeleri düşünüldüğünde bu süre oldukça kısa bir süre- tamamlanmış oldu ve 1908’de açılışı yapıldı. Sultan Hicaz Demiryolu projesini tamamlayarak önemli bir işe imza atmıştı. Ancak ne yazık ki demiryolunun açılışından yaklaşık 1 sene sonra Sultan Hamit bir isyanla tahttan çok acı bir şekilde indirildi.

Sultan Abdülhamit’in tahttan indirilerek İttihat ve Terakki zihniyetinin iktidara gelmesi Osmanlı İmparatorluğu’nu birçok noktada zora soktu. Hiç de hesapta olmayan bir şekilde İttihat ve Terakki yönetimi Almanya ile diyaloglarını geliştirerek 1914 yılında küçük bir olay bahane edilerek başlayan I. Dünya Savaşı’nın ortasında buldu kendini. Sultan’ın tahttan hal edilmesiyle birlikte Osmanlı coğrafyasında gerçekleştirilen atılım hareketi de sekteye uğradı. I. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla birlikte de durma noktasına geldi. Onu kıyasıya eleştirenler iktidarından sonra ne kadar kıymetli bir lider olduğunun farkına vardılar. Sultan, savaş başladıktan 4 sene sonra ahirete irtihal etti. Ardından Rıza Tevfik’in onunla ilgili kaleme aldığı şu satırlar devrin aydınının pişmanlığını resmeder nitelikte:
“Tarihler adını andığı zaman
Sana hak verecek Ey koca Sultan
Bizdik utanmadan iftira atan
Asrın en siyasi padişahına”

Tarihî olaylar ile ilgili bugünden bakarak değerlendirmelerde bulunmak akademik tabirle anakronizme düşmek, çoğu zaman bizi yanıltıyor. Sultan Abdülhamit de, içerisinde bulunduğu devrin şartları düşünülerek değerlendirilmeli. Kendisine suikast düzenleyen kişiyi bile affederek yurtdışına gönderecek kadar merhametli, ama aynı zamanda Kudüs’ü satın almak için Sultan’la görüşen Theodor Herltz’e şedid bir mukabelede bulunacak kadar da sert olan, Yunan yazar Michel de Grece’in ifadesiyle “Son Sultan”ı doğru anlamak gerekiyor. Üstad Necip Fazıl’ın dediği gibi “Sultan Abdülhamit’i anlamak her şeyi anlamak olacaktır”.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sultan Abdülhamit’i anlamak
« Posted on: 26 Nisan 2024, 05:48:23 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sultan Abdülhamit’i anlamak rüya tabiri,Sultan Abdülhamit’i anlamak mekke canlı, Sultan Abdülhamit’i anlamak kabe canlı yayın, Sultan Abdülhamit’i anlamak Üç boyutlu kuran oku Sultan Abdülhamit’i anlamak kuran ı kerim, Sultan Abdülhamit’i anlamak peygamber kıssaları,Sultan Abdülhamit’i anlamak ilitam ders soruları, Sultan Abdülhamit’i anlamakönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes