> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi > Dosya Yazıları > İsrailin küçük hesapları
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İsrailin küçük hesapları  (Okunma Sayısı 739 defa)
12 Haziran 2012, 16:58:08
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 12 Haziran 2012, 16:58:08 »



İSRAİL’İN KÜÇÜK HESAPLARI BÖLGEYİ ZORA SOKUYOR
Naci BOSTANCI • 48. Sayı / DOSYA YAZILARI


İsrail “Dökme Kurşun” adını verdiği operasyonla Gazze’ye düzenlediği hava saldırılarında bu satırların yazıldığı sıralarda 400’ü aşkın kişiyi katletmişti. Yaralı sayısı ise çok daha fazlaydı. Saldırı 27 Aralık Cumartesi günü başladı. Cumartesi malum, Yahudi inancına göre Şabat günü. Çalışmak yasak. Ama öyle anlaşılıyor ki kutsal kurallar savaş hâli içinde bir kenara bırakılabiliyor, hasım olarak görüleni şaşırtmak için kutsalın çiğnenmesinde bir sakınca görülmüyor.

Gazze bilindiği gibi dar bir şerit. Orada yaklaşık 1.5 milyon insan yaşıyor. Az çok bölgeyle ilgilenenlerin bilebileceği gibi, burada yaşayanlar son derece yoksul ve zor şartlarda hayatlarını sürdürüyorlar. Yoksulluk ve zor şartların siyasî olarak sonucu ise daha sert eğilimleri güçlendirmesi. Hamas özellikle burada kudretli. Hamas’ın gücü sadece İsrail’e karşı uzlaşmasız sert politikaları takip etmesinden kaynaklanmıyor, örgüt aynı zamanda kurmuş olduğu dayanışma ağlarıyla tüm Filistin halkının yanında olmaya çalışıyor. Halk da kendisine uzatılan ele yüreğini ortaya koyarak cevap veriyor.

Hamas son seçimlerden iktidar partisi olarak çıkmıştı. Muhalefetteki Filistin Kurtuluş Örgütü ise bilindiği gibi uzun yıllar Filistin davasının müdafii bir örgüt olarak nam yapmıştı. Bir dönem şiddet eylemleriyle dünya kamuoyunun dikkatini Filistin davasına çekmeye çalışan örgüt, sonradan siyasallaşarak barış zemini üzerinden bir mücadele stratejisi geliştirmişti. Ancak Hamas’ın güç kazanması, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün çizgisini çok daha uzlaşmacı bir mevziye çekti. Hamas ile FKÖ arasındaki çatışma ve gerilim, son dönemlerde işe silahların da karıştığı bir boyuta kadar uzandı. Bugün Filistin halkı bu iki örgüt arasında dağılmış durumda. Filistin’in kendi içinde birlik sağlayamaması İsrail’in cüretini artıran, iktidar durumundaki Hamas’a karşı en sert yöntemleri kullanmada elini daha serbest kılan bir unsur. Hamas İsrail’i tanımazken İsrail de Hamas’ı tanımayarak, aynı zamanda bu tanımama işini silahlı saldırılara kadar vardırarak sonuç almaya çalışıyor. Filistin’in yumuşak karnı olan bu iki örgüt arasındaki çatışma, İsrail’in tam da buraya vuruşlar yapmasına davetiye çıkartıyor. Gazze’ye yapılan bu son saldırılarda Filistin Kurtuluş Örgütü’nün sesinin çıkmaması, en azından çıkıyor olsa bile duyulmaması, bu çatışmayı Hamas ile İsrail arasında bir savaş gibi gördüğü, rakibinin zayıflamasına bir vesile olarak farklı duygular içinde karşıladığı düşüncelerini akla getiriyor. Örgütün bu tür yorumlara son verecek güçlü açıklamaları, Filistin’in birliği konusuna da mutlaka katkı sağlayacaktır.

İsrail Gazze’ye yönelik operasyonuna gerekçe olarak Hamas’ın Grad roketleriyle sınır kasabalarına yaptığı saldırıları gösteriyor. Bir süredir ateşkes gerçekleştirilmiş, karşılıklı silahlar susmuş, ateşkesin bitiminin ardından ise, Hamas sembolik birkaç roket atışı yapmıştı İsrail topraklarına. Saldırı bunun peşinden geldi. Hamas’ın kullandığı roketler yine bu satırların yazıldığı sıralarda sadece dört kişinin ölümüne neden olmuştu. Dört yüz kişiye karşı dört kişi. Elbette insan hayatının böyle bir denklemi olmaz ama, bu trajik sayılar aynı zamanda tarafların savaş ve tehdit potansiyelleri hakkında bir fikir veriyor. Hamas roketlerinin menzili kırk kilometreye kadar çıkmış. Televizyonlarda bu roketlerin düştüğü yerlere ilişkin görüntülere baktığımızda, bunların tehdit potansiyellerinin ne kadar sınırlı olduğuna da şahit oluyoruz. Hamas roketlerinin yerden söktüğü üç beş kaldırım taşıyken, İsrail füzeleri çok katlı binaları yerle bir ediyor. Belli ki ateşkesin ardından muhtemel gelişmelerin öngörülüp planlamasının yapıldığı bir operasyon bu. Amacı roketlere karşı bir cevap değil, Hamas’ı sıkıştırmak. Ama her politik stratejinin bir bedeli var. Masa üzerinde beyaz kâğıtlara yazılan politik stratejiler gerçek hayatta camilerin yıkıldığı, çocukların öldürüldüğü bir sonuç doğuruyor. İsrail Dışişleri Bakanı operasyonu savunurken bunu çağdaş dünyanın değerleriyle bağdaştırarak dile getiriyor. Bu çok utanç verici bir mantık. Çağdaş dünyanın değerleri çocuk katliamları olabilir mi? Çağdaş dünyanın değerleri, altında roketler saklanıyor denilerek camilerin vurulması olabilir mi?

Hepimiz biliyoruz ki, İsrail’in Filistin’e karşı yürüttüğü bu acımasız savaş sadece bölgede değil, tüm dünyada yeni gerilimler, çatışmalar doğuruyor. Müteveffa Huntington’a “Medeniyetler Çatışması” tezini ilham veren unsurlar arasında bu savaş yok muydu? Buradaki zulüm karşısında insanın yüreğinin burkulması için Müslüman ya da Arap olması gerekmez, sadece insan olması yeterlidir. Nitekim bu gerçeği gören, politik hesaplarla ilgili olmayan kesimler -ki bunların içinde bazı Yahudiler de vardır- İsrail’in politikalarına, saldırılarına karşı şiddetle karşı çıkıyorlar. Ancak elbette gösteriler, yürüyüşler bu zulmü sona erdiremiyor. Dünya kamuoyunun politikaları etkileme gücü son derece sınırlı.

İsrail’in şunu görmesi lazım: Lokal siyasî hesaplar üzerinde yoğunlaşması, genel resmi görmesini imkânsız kılıyor. Uyguladığı politikaların tarihsel birikimi, bölgede gerçekleşecek bir barışın hem maliyetini yükseltiyor hem de şartlarını İsrail aleyhine değiştiriyor. Çoluğu çocuğuyla bir halkın düşmanı olmak, o ülke için büyük bir bahtsızlıktır.

Filistin’e gelince… Bu bölünmüş hâlleri onlar için İsrail’den daha büyük bir tehlike. Sadece pratik siyasî sonuçları bakımından değil, Filistin davasının kutsallığı konusunda da içe ve dışa karşı ikna ediciliğin zedelemesi bakımından da önemli. Yaşanan bunca dramatik olaya rağmen aynı halkın çocukları iktidar mücadelesini en üst değer olarak görürlerse, Filistin’in resmi üzerine bir kara leke düşer, onları kucaklayan en temel değer ilga olur.

Türkiye bölgede çok önemli roller ifa ediyor. Taraflar nezdindeki büyük prestiji Türkiye’nin politik inisiyatifini artırıyor. Önümüzdeki dönemde umut edilir ki Türkiye, hem Filistin’in bütünleşmesi bakımından bir öncülüğü gerçekleştirir hem de İsrailli yetkililerin bölgeye yönelik çarpık bakışlarının bir ölçüde olsun tashih edilmesine yardımcı olur.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İsrailin küçük hesapları
« Posted on: 19 Nisan 2024, 20:36:25 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İsrailin küçük hesapları rüya tabiri,İsrailin küçük hesapları mekke canlı, İsrailin küçük hesapları kabe canlı yayın, İsrailin küçük hesapları Üç boyutlu kuran oku İsrailin küçük hesapları kuran ı kerim, İsrailin küçük hesapları peygamber kıssaları,İsrailin küçük hesapları ilitam ders soruları, İsrailin küçük hesaplarıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes