> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi > Dosya Yazıları > Hüzünlü romantizm cüretkar politikalar
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hüzünlü romantizm cüretkar politikalar  (Okunma Sayısı 788 defa)
25 Mayıs 2012, 14:22:34
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 25 Mayıs 2012, 14:22:34 »



“İTTİHAT VE TERAKKİ: HÜZÜNLÜ ROMANTİZM CÜRETKAR POLİTİKALAR
Naci BOSTANCI • 43. Sayı / DOSYA YAZILARI


İttihat ve Terakki Partisi Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemine damgasını vurmuş bir partidir. Adı, bugünkü Türkçeye birlik ve gelişme olarak çevrilebilir. Esasen bu iki kelime partinin kuruluş şartlarını ve yaklaşımını özetler mahiyettedir.

19. yüzyılın sonlarına doğru yükselen milliyetçi hareketler, diğer imparatorluklar gibi Osmanlı İmparatorluğu’nun bütünlüğü bakımından da tehdit edici bir dizi gelişmeye sebep olmuşlardı. Önce Osmanlıcılık sonra İslamcılık, imparatorluğun tebaasını bir arada tutacak kolektif kimlik biçimleri olarak telaffuz edilmiş, ancak başarılı sonuçlar alınamamıştı. Öte yandan Tanzimat’la birlikte modernleşme yolunda başlatılan kapsamlı değişiklikler askerî, malî ve eğitim alanlarında önemli kazanımlar sağlarken, bir dizi yeni gerginliklerin ve sorunların da kaynağı olmuştu. Gündelik hayatın hemen her alanında geleneksel ile modern olan yan yanaydı. Bu durum toplumsal düzeyde çeşitli yeni hiyerarşiler doğururken, politik düzeyde de milliyetçi tasavvurla heyecan verici bir zemin sağlıyordu. Şüphesiz milliyetçiliği millî devletle özdeşleştiren politik tasavvurun vatanı Batı Avrupa’ydı, bu fikirler oradan dünyaya yayılıyordu. Osmanlı toplumsal değişiminin milliyetçi eğilimlere verdiği desteği politik, entelektüel ve ticarî kanallar üzerinden gelen bilgilerin ve ilişkilerin eşliğinde düşünmek gerekir.

19. yüzyılın sonlarında devlet yetkililerinin olduğu kadar elitlerin de temel sorusu, “Devlet nasıl kurtulur?”dur. Bu sorunun cevabı yola, yönteme, içeriğe ilişkin farklılıklar arz etse de temelde modernleşmeye devam etmek, geleneksel değerlerle bir arada tutulması artık mümkün görünmeyen tebaanın birliği için yeni değerler üretmektir. İttihat ve Terakki işte bu sorunun ve cevabın ürünü olarak doğmuştur. Temel iddiası adının da işaret ettiği gibi, imparatorluğun birliğini her hâl-ü kârda sağlamak ve modernleşmeyi mutlak surette gerçekleştirmektir.

İttihat ve Terakki’nin ilk çekirdeğinin 1889’da Askerî Tıbbiye’de İttihad-ı Osmanî Cemiyeti olarak İshak Sükuti, İbrahim Temo ve Abdullah Cevdet tarafından kurulduğunu biliyoruz. 1895’ten sonra özellikle ordunun içinde teşekkül eden gizli devrimci örgütlerle İttihat ve Terakki arasında derin bağlar vardı. Nitekim 1908’de bir devrimle II. Meşrutiyet’in ilanında Selanik’teki İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin ve ordu içindeki uzantısı olan örgütlerin büyük katkısı olmuştu.

İttihat ve Terakki’nin politikalarını, icraatlarını belirleyen iki temel unsur arasında, gizliliğin ve askeriye içinde örgütlenmenin getirdiği değerlerin önemli payı vardır. Cemiyet 1908’deki başarısına ve sonrasında iktidarı çeşitli yollarla eline almasına rağmen gizliliğini sürdürmeye devam etti. 1911 yılında Selanik’te son gizli kongresini yapan cemiyet, daha sonraki kongrelerini 1918’e kadar aleni şekilde İstanbul’da gerçekleştirdi. Gizlilik ve askerî mantık (özellikle çöküş dönemindeki bir imparatorluğun vatanseverlikle beslenen askerî mantığı), siyasî alanda kendisini bir hayli sert bir karakterde ortaya koymuştur. Muhalif kesimlere karşı uygulanan baskı ve yıldırma politikalarının, “sopalı seçim” olarak adlandırılan 1912 seçimlerinin, nihayet 23 Ocak 1913’teki Bâb-ı âli baskını ile iktidara el koyma yönteminin anlaşılmasında cemiyetin örgütlenme biçimi önemlidir.

Fırkanın karakterini belirleyen bir diğer husus ise öncü kadrosunun zadegândan değil yoksul kesimlerden gelişidir. Enver Paşa’nın babasının demiryolu memuru ya da hamal olduğu söylenmekte, Talat Paşa’nın ise Edirne’de yoksul bir evde doğup, güçlüklerle dolu bir hayat sürdüğü bilinmektedir. Nitekim Edirne telgrafhanesinde memur olarak bürokrasiye katılmıştır. Bunların içinde yine göreceli olarak en iyi durumda olan bir asker ailesinin oğlu Cemal Paşa’dır. Öncü kadronun toplumun alt kesimlerinden gelip hızla yükselişi ve imparatorluğun kaderini belirleyen kişiler hâline gelişi onların karar ve iradelerinde üzerinde durulmaya değer bir arka plan oluşturmuştur. Üst idareci tabakanın gündelik hayat içinde teşekkül eden “reel politik” atmosferden yoksun yetişme dönemleri, bu kişilerin romantizmleri ve cüretkârlıklarında pay sahibi olmalıdır.

İttihat ve Terakki’nin 1908’de başlayan iktidarı, kısa fâsılalara rağmen 1918’e kadar devam etti. Bu süreçte özellikle Balkanlar’daki komitacı faaliyetlere karşı sert tedbirler alınmış, imparatorluğun Türk unsurlarına özel ilgi gösterilmiş, yeni bir vilayet ve belediye yönetimi sağlanmış, etkin bir jandarma gücü örgütlenmiş, ekonomik milliyetçilik olarak adlandırılabilecek bir politika ile Türk özel teşebbüsü desteklenmiştir. Keza Avrupaî zaman dilimine geçilmesi, giyim ve kuşamda Batılılaşma, kadınların toplumsal hayatta daha fazla yer almalarını temin yolunda eğitime özel önem verilmesi, 1917’de yeni bir aile hukuku kararnamesi ile kadınlara haklar tanınması, modernleşme bağlamında sayılabilecek değişimlerdir.   

İmparatorluğun son dönemi her bakımdan sıkıntılı ve zordur. Bu tarihte iş başında olan İttihat ve Terakki’yi değerlendirirken inhitat ve inkıraza ait her tür olumsuz unsuru hesaba katmak gerekir. Böyle zamanlar, mevcut siyasî aktörler hakkında âdil bir kanaatin teminini son derece zorlaştırır. Az çok tarihle ilgilenenler İttihat ve Terakki’ye, onun yönetici kadrosuna karşı analitik muhakemenin söylediklerinden öte karmaşık duyguların içindedirler. Birçok kişi onların naif romantizmlerini hüzünlü bir sempati ile karşılamaktan, bu duyarlılıkların sebep olduğu “akıl dışı cüretkârlıklara” ise öfkelenmekten kendilerini alamazlar. Okur-yazarların tarih bilinci, güncel sorunlara karşı buradan edinilmiş müktesebat esasında bakarak en uygun çözüm yollarını ortaya koymada işe yarar. Kritik bir coğrafyada yolculuğunu sürdüren Türkiye’nin elitleri, küreselleşmeden tek kutuplu dünyaya ve nihayet parçası olduğumuz İslam dünyası hakkında çeşitli spekülasyonların yapılıp gizli açık politikaların uygulandığı bir süreçte politikaların tarihle beslenip nüfuzlu bir kudretle donatılmasında İttihat ve Terakki’ye özel bir dikkat göstermelidirler.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hüzünlü romantizm cüretkar politikalar
« Posted on: 29 Mart 2024, 14:22:28 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hüzünlü romantizm cüretkar politikalar rüya tabiri,Hüzünlü romantizm cüretkar politikalar mekke canlı, Hüzünlü romantizm cüretkar politikalar kabe canlı yayın, Hüzünlü romantizm cüretkar politikalar Üç boyutlu kuran oku Hüzünlü romantizm cüretkar politikalar kuran ı kerim, Hüzünlü romantizm cüretkar politikalar peygamber kıssaları,Hüzünlü romantizm cüretkar politikalar ilitam ders soruları, Hüzünlü romantizm cüretkar politikalarönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes