Erdoğan ın izzetli tepkisi

Nevaf Ebu'l HEYCÂ: ERDOĞAN’IN İZZETLİ TEPKİSİ

N. Zehra KÜÇÜKAĞA • 48. Sayı / DOSYA YAZILARI

Filistin halkının Gazze’de maruz kaldığı insanlık dramı sırasında gösterilen tepkiler arasında bizi en çok etkileyen, Türkiye’nin duruşu oldu. Tüm Arap ülkelerinden çok daha sert, başından sonuna kadar çok daha cesur adımlar attı Türkiye. Müslüman bir ülkede hükümetin ve halkın yan yana aynı dava için bir yürek olabileceğinin ilanıydı koyduğu tavır. Belki de modern Türkiye Tarihi’nde ilk defa tüm öğrenciler Gazze’deki şehitlerimizin ruhu için bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. Dahası, Türkiye uzun zamandır iktidarıyla birlikte yaşayamadığı millî beraberlik duygusunu Filistin konusunda yaşadı. Şimdiye kadar bu çapta bölünme ve sorumsuzluk yaşamamış olan Arap ülkelerinin tam aksi bir resim verdi Türkiye.

1948’den bu yana Filistin meselesi, Arap halklarını birleştirici unsur olmuştur. Öyle ki Araplar kendi ülkelerine ait problemlerini geri plana atıp, Filistin’e odaklanırlar. Bu sebeple Arap rejimleri Filistin’in kan gölüne dönmüş olduğu şu dönemde gösterdikleri kadar açıkça duyarsız ve ayrılıkçı bir siyasete cesaret edememişlerdi.

Operasyonun başladığı günden bu yana Filistinliler’in verdiği kaybın biz Arapları Türkiye’nin gösterdiği duyarlılığa itmemesi çok acı. Siyonist saldırıları kınama amacıyla bile olsa anlaşmaları ve ilişkilerimizi askıya alacağımızı söyleyemedik. Fakat Erdoğan bunu netçe söyleyebildi. Arap liderler Gazze’de yaşananlar karşısında “düşman”, “düşmanlık” ve “suç” kelimelerini kullanmaktan bile korkuyorlar. Değil halklarının tepkilerini yansıtacak bir dil kullanmak, Avrupa ve Latin Amerika halklarının eleştiri düzeyine ulaşacak kadar bile cesaret gösteremediler.

Bazı yorumcular bu savaşın Araplar arasındaki uçurumu derinleştirdiğini söylüyor. Ben ise bu savaşın Arap dünyasında 1948 sonrasında yaşananlardan bile daha büyük ve daha sert sonuçları olacağına inanıyorum. Ve ekliyorum; Filistin cephesi, Araplar arasındaki uçuruma zaten alışmış durumda. Bu meselenin her zaman için iki tarafı var: Bunlardan biri açıkça, utanç duymadan düşmanın ve işgalcinin yanında yer alan, ya da en azından cellât ve kurbanı aynı kefeye koyan taraf. Diğeri ise kolay kolay kimsenin tahammül gösteremeyeceği kadar büyük acılar çekilse, oluk oluk masum kanı dökülse de Filistin halkının ve vatanının yanında yer alan taraf.

Türkiye’nin Arap rejimleri ile kıyaslandığında ortaya koyduğu tepki, gerçekten çok izzetli. Türk halkının öfkesini dile getiren seçilmiş Türk hükümetinin sergilediği duruş, hepimizi onurlandırıyor. Buna karşılık Arap liderlerinin şahsiyetsizliğini gördükçe hem utanç hem öfke duyuyoruz. Fakat onlarla kelimelerimizle savaşmaktan başka elimizden bir şey gelmiyor. Burnunun ucunu bile göremeyen basiretsizliklerini Araplar olarak, Filistinliler olarak ve insan olarak kınıyoruz. Siyonist işgalciler, yarın projelerini gerçekleştirmek için ona karşı durarak şereflenenler ve yandaşları arasında hiçbir ayrım gözetmeyecek. Çocuklarımızın Gazze’de dökülen kanları ise Rabb’leri katına yükseldiklerinde gizli hesaplarla onları harcayanlara ve sesini çıkarmayanlara lanetler okuyarak kıyamet günü onlarla hesaplaşmak isteyecekler.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın