> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi > Dosya Yazıları > Dış Politika Geleneğinde Yenilikler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Dış Politika Geleneğinde Yenilikler  (Okunma Sayısı 945 defa)
11 Haziran 2012, 19:43:28
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 11 Haziran 2012, 19:43:28 »



Dış Politika Geleneğinde Yenilikler
Mesut ÖZCAN • 51. Sayı / DOSYA YAZILARI


Türkiye’nin “çok kulvarlı” yeni dış politikası uzun dönemli Türk dış politikası prensiplerini tamamen değiştirmese de, çeşitli olumlu gelişmeleri içeren yeni bir dönemin başlangıcına işaret ediyor. Bu yeni döneme yönelik değerlendirmeler yurt içinde ve dışında tartışılıyor ve gerçekten de tartışılmayı hak ediyor.

Çoğu zaman Doğu ile Batı’yı birbirine bağlayan ve farklı dünyalar arasında bir geçiş noktası olarak tanımlanan Türkiye’nin dış politikasında, Cumhuriyet’in kurulmasından günümüze kadar devam eden bazı temel esasların varlığı genel kabul görmüş durumda. Tarihî, kültürel, stratejik ve iç yapısal sebepler bu faktörlerin şekillenmesinde etkili oluyor. Dış politikanın yapımını ve uygulamasını etkileyen ve uzun yıllar içerisinde ciddi değişim göstermeksizin devamlılık gösteren bu faktörler, genel olarak Batıcılık, statükoculuk ve politikanın büyük ölçüde elitler tarafından belirlenmesi olarak tanımlanmakta. Bu temel prensipler Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle kısmen sorgulansa da, etkinliklerini sürdürdüler.

Türkiye’de dış politikanın belirlenmesinde bu faktörler etrafında çeşitli dönemlerde ön plana çıkan farklı aktörleri görüyoruz. Türk dış politikasının yapımında etkili olan temel aktörler olarak hükümet, cumhurbaşkanı, dışişleri bakanlığı ve askerî yapıyı görmekteyiz. Bu temel aktörlerin yanında parlamento, medya, sivil toplum örgütleri, üniversiteler ve çeşitli baskı grupları da ikincil aktörler olarak dikkate alınmalıdır. Bu aktörlerin rollerinin yanında dikkate almamız gereken diğer bir unsur da, uluslararası alanda meydana gelen değişmeler ve bunların Türkiye’ye yansımalarıdır. Soğuk Savaş dönemindeki çift kutuplu rekabet, Kıbrıs Sorunu, Ortadoğu’da yaşanan savaşlar gibi gelişmeler de Türk pış politikasının yapımı ve uygulamasını etkileyen dış unsurlara örnek olarak verilebilir. Politika yapımında etkili olan aktörleri temel alarak bir değerlendirme yapıldığında şöyle bir dönemlendirme oluşturulabilir:

Liderin belirleyici olduğu dönem (1919-1950)

Dışişleri Bakanlığı’nın etkisinin artmaya başladığı dönem (1950-1960)

Kamuoyu, muhalefet partileri ve grupları ile entelektüellerin etkisinin arttığı dönem (1960-1980)

12 Eylül Dönemi (1980-1983)

İş dünyasının ve ekonominin etkisinin arttığı dönem (1983-1991)

Güvenlik endişeleri ile Ordu’nun rolünün arttığı dönem (1990’lar)

Avrupa Birliği’nin etkisini göstermeye başladığı dönem (1999 sonrası).

Kabaca böyle bir tanımlama sonrasında 2002 yılının sonunda iktidara gelen AK Parti döneminin dış politikaya getirdiği yenilikleri ele alabiliriz. AK Parti döneminin Türk dış politikası hem ülke içerisinde hem de yurt dışında dikkatleri üzerine çekti ve çeşitli tartışmalara konu oldu. 2002 yılının sonuna gelindiğinde Türkiye’nin önünde çok ciddi dış politika sorunları bulunuyordu. Kıbrıs ve AB ile ilişkiler kritik bir dönemece girmişken, ABD yönetiminin Irak’a işgal planları ve bu çerçevede Türkiye’nin tutumu dış gündemi belirleyen unsurlardı. Irak’ın işgali öncesinde 1 Mart 2003’te tezkerenin Meclis’te kabul edilmemesi ile başlayan süreç, günümüze kadar Türkiye’nin ABD ve Irak ile ilişkilerini etkiledi. Irak konusunda Türkiye doğrudan savaşa girmekten kaçınırken, bu ülkedeki ciddi değişmeleri etkilemeye ve kendisine yönelik olumsuz yansımalarını azaltmaya çalıştı.

AK Parti, Kıbrıs ve AB ile ilgili konularda da Türkiye’nin geleneksel çizgisinin oldukça dışında sayılabilecek adımlar atarak ülke içinde ve dışında yeni bir anlayışın etkili olmasına zemin hazırladı. Annan Planı öncesinde ve sonrasında izlenen tutum ile uzun yıllardır uluslararası kamuoyunda Kıbrıs konusunda Türkiye aleyhine olan hava değiştirildi ve Türkiye’nin çözüm istemediği tezi çürütüldü. Özellikle Kıbrıs konusunda Türkiye’nin tutumunda ortaya çıkan değişimde AB adaylığının ve üyelik müzakerelerine başlayacak olmanın etkisi büyük olmakla beraber, Türkiye’nin sürekli barışı arayan taraf durumuna gelmesiyle ortaya çıkan değişim, başka alanlardaki gelişmelerin de habercisiydi.

Başbakanlık Dış Politika Başdanışmanı Büyükelçi Ahmet Davutoğlu, mevcut yönetimin dış politikasının oluşturulmasında oldukça etkili bir isim olarak ön plana çıktı. Davutoğlu son dönemde izlenen dış politikanın temel parametrelerini şu şekilde tanımlıyor: Çok boyutlu ve çok kulvarlı bir dış politika, komşularla sıfır sorun, özgürlük ve güvenlik arasında bir denge oluşturulması, yeni bir diplomatik dil geliştirilmesi ve ritmik diplomasiye geçiş. 2006 yılının başında kavramsallaştırılan bu temel vurgular, AK Parti Hükümeti’nin izlediği ve izleyeceği tutumun özetini sağlıyordu. Bu dönemde Türkiye’nin dış politikasındaki önemli değişikliklerden biri de pro-aktif davranması, risk almaktan çekinmemesi ve uluslararası alanda görünür bir oyuncu olmaya çalışmasıydı. Bu tutum Türkiye’nin geleneksel statükocu ve muhafazakâr tutumundan bir farklılaşmayı işaret ediyor. Özellikle Ortadoğu’da geleneksel tutumu Araplar arası çatışmalara ve bölge sorunlarına çok fazla angaje olmama yönündeydi. Bunun sebebi olarak bunların bize bir çıkar getirmeyeceği ve kimliğimizi Batı’dan uzaklaştıracağı düşüncesi ve personel kısıtlılığı gösterildi.

Anılan prensipler çerçevesinde hareket eden Türkiye, özellikle komşularıyla olan sorunlarını aşma konusunda önemli mesafeler kaydetti. Siyasi alandaki girişimler ekonomik atılımlarla da desteklenerek, komşu ülkelerle olan ticari ilişkilerde ciddi gelişme sağlandı ve karşılıklı ekonomik bağımlılık prensibine uygun şekilde sorunların aşamalı bir şekilde aşılması tutumu dikkat çekti. Özellikle Ortadoğu’da daha öncesine nazaran çok daha etkili bir varlık gösteren Türkiye, bölgesel sorunların çözümü için diplomatik kanalların kullanımında ısrarcı oldu. Bölgedeki demokratikleşme çabalarına destek verdi, Ortadoğu’daki sorunların aşılmasında demokratik temsile dayanan yönetimlerin muhtemel olumlu katkısını vurguladı. Önceki ABD yönetiminin aksi telkinlerine rağmen, bölgedeki tüm ülke ve aktörlerle ilişkilerini geliştirmeye çalıştı. Bu noktada özellikle İran, Suriye ve Hamas ile olan ilişkiler ülke içinde ve dışında çeşitli eleştirilere neden oldu. Başlangıçta oldukça şiddetli olan bu eleştiriler, zaman içerisinde yerini övgüye bıraktı. Mevcut Obama yönetiminde bu çok daha açık olmakla birlikte, eski Bush yönetimi dahi Türkiye’nin bölgede artan rolünü ve pozitif katkısını görmeye başladı. Bölge sorunlarının çözümünde Türkiye’nin sürekli olarak gündemde tuttuğu diplomatik kanalların açık tutulması vurgusu, ABD ve diğer aktörler tarafından da kabul görmeye başladı.

Türkiye’nin Suriye-İsrail arasındaki arabuluculuk çabalarının yanında, İran’ın nükleer programı konusunda Batı ülkeleriyle arabuluculuğu, geçtiğimiz yıl yaşanan Rus-Gürcü Savaşı sırasındaki tutumu ve sonrasındaki Pakt girişimi, Pakistan-Afganistan arasındaki rolü, son Filistin olayları sırasında Hamas ile İsrail arasındaki çabaları, Türkiye’nin bölgesel sorunların çözümünde önemli bir arabulucu konumu elde ettiğinin bir göstergesi. Zaten sadece yakın çevrede değil, gerek AB ilerleme raporlarında ve Avrupa’daki çeşitli yayınlarda, gerekse ABD’deki yayınlarda Türkiye’nin dış politikadaki artan rolü herkes tarafından kabul edilmekte.

Yukarıda anılan dış politikanın temel prensipleri çerçevesinde ve gerçekleştirilen uygulamalarda geleneksel politika yapım ve uygulamalarında AK Parti dönemindeki değişiklikleri kısaca şöyle özetleyebiliriz: Politika yapımında demokratik aktörlerin rolü artıyor, Başbakanlığın etkisi gözle görülür şekilde hissedilmekte, klasik bürokratik yapının yanına yeni aktörler eklenmektedir. Uygulama ile ilgili olarak da etrafımız düşmanlarla çevrili söyleminde uzaklaşarak komşularla siyasi ve ekonomik anlamda ciddi bir ilerleme sağlanmış, sadece Batı ve Avrupa boyutunu dikkate alan bir politika yerine diğer bölgeleri de kapsayan bir tutum geliştirilmiş, daha öncesinde Türk dış politikasının ilgi alanının çok da içinde olmayan alanlarda (Afrika vb) kendini hissettirmeye başlamış, risk alabilen ve uluslararası etkinliği artan (arabulucuk ve BM Güvenlik Konseyi üyeliği vb) bir dış politika süreci oluşturulmuştur. Tüm bu gelişmeler uzun dönemli Türk dış politikası prensiplerini tamamen değiştirmese de, çeşitli olumlu gelişmeleri içeren yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor. Bu yeni döneme yönelik değerlendirmeler yurt içinde ve dışında tartışılıyor ve gerçekten de tartışılmayı hak ediyor.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Dış Politika Geleneğinde Yenilikler
« Posted on: 25 Nisan 2024, 12:28:26 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Dış Politika Geleneğinde Yenilikler rüya tabiri,Dış Politika Geleneğinde Yenilikler mekke canlı, Dış Politika Geleneğinde Yenilikler kabe canlı yayın, Dış Politika Geleneğinde Yenilikler Üç boyutlu kuran oku Dış Politika Geleneğinde Yenilikler kuran ı kerim, Dış Politika Geleneğinde Yenilikler peygamber kıssaları,Dış Politika Geleneğinde Yenilikler ilitam ders soruları, Dış Politika Geleneğinde Yeniliklerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes