๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ => Dosya Yazıları => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 26 Haziran 2012, 16:47:29



Konu Başlığı: Bir Enderunlu
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 26 Haziran 2012, 16:47:29
Bir Enderunlu: Bağdat ve Revan Cengâveri Kemankeş Mustafa Paşa
Yaşar DEMİR • 65. Sayı / DOSYA YAZILARI


Enderun, Osmanlı devletinde padişahın evi olmakla beraber devlete çok büyük hizmetler eden, tarihe derin izler bırakan devlet adamlarının yetiştiği bir ilim sarayıydı. Hıristiyan tebaadan belirlenen şartlara uyan çocuklar toplanır ve İslam ahlakına göre yetiştirildikten sonra Enderun'a alınırdı. Burada başarı gösterenler Yeniçeri Ocağı'na geçer ve doğrudan devlet adamı olabilecek şekilde yetiştirilirlerdi. Etap etap devam eden eğitimi başarıyla bitiren talebeler Sultan'ın mührünü teslim ettiği Sadrazamlık makamına kadar yükselirlerdi. Osmanlı tarihi bunun sayısız örnekleriyle doludur. Bu örneklerden biri de, Bağdat'ın Osmanlılarca son defa fethedildiği Revan seferine katılmasıyla tarihimizde müstesna yerini almış Kemankeş Mustafa Paşa’ydı.

1592'de Arnavutluk'ta doğan Kemankeş Mustafa Paşa Yeniçeri Ocağı’nda Kara Hasan Paşa'nın yanında yetişmiş, sırasıyla çorbacılık ve kul kethüdalığı diye tabir edilen devlet görevlerinde bulunmuştu. Başarısını ok atmadaki maharetine borçlu olan Mustafa Paşa, bu mahareti nedeniyle “kemankeş” lakabını almış ve böylece Kemankeş Mustafa Paşa olarak anılmıştı. Ancak himayesi altında bulunduğu Kara Hasan Paşa'ya izafeten Kemankeş Kara Mustafa Paşa diye de kaynaklarda geçiyor. Daha sonra 1633-34 yılında Sekbanbaşı ve Mart-Nisan 1635'te Yeniçeri Ağası olan Kemankeş Kara Mustafa Paşa, 17 Ekim 1635'te Kaptan-ı Derya, Aralık 1638'te Sultan Dördüncü Murad döneminde de sadrazam olmuştu.

Esasen Sultan Murad, devlet kademelerinde başına buyruk hareket eden zümreyi temizlemek ve yerlerine güvendiği, başarılı bulduğu paşaları getirmek için fırsat kollamaktaydı. Bağdat'ın Safeviler'den kurtarıldığı meşhur Revan seferi esnasında Sultan’ın istediği değişikliği yapıp kendisini Yeniçeri Ağası yapması kendisinin de devlet ricali arasında sivrilmesine sebep oldu. Savaşta gösterdiği yiğitlik ve cesaretiyle sarsılmaz bir konuma geldi, Kaptan-ı Derya’lığa yükseltildi. Bağdat fethi esnasında Tayyar Mehmed Paşa'nın şahadeti üzerine Serdar-ı Ekrem sıfatıyla Sadrazam oldu. Bilindiği gibi sadrazamlar eğer orduya komutanlık yaparlarsa Serdar-ı Ekrem sıfatıyla anılıyorlardı.

Kemankeş Mustafa Paşa sadece askerî alanda mahir değildi, diplomasi alanında ve ekonomide de çok büyük başarılar elde etti. Öyle ki Bağdat seferi sırasında, padişahın her konuda danıştığı paşalardan biri oldu. Bağdat seferi sonunda imzalanan Kasr-ı Şirin antlaşmasındaki rolü de yadsınamayacak düzeydeydi. Rusların elinde bulunan Azak Kalesi’nin alınması, İngiltere ve Fransa ile Devlet-i Aliye'nin arasındaki ihtilafların halledilmesi, Lehistan sorunu ve Avusturya ile Zitvatorok Antlaşması’nın yenilenmesi uluslararası planda yaptığı en önemli çalışmalar olarak öne çıkanlar.

Padişahtan aldığı destekle reformlara başlayan sadrazam özellikle donanmayı yenilemiş ve mevcut kadırga sayısını arttırmıştı. Buna ilaveten devlet teşkilatında geniş bir ıslahat yapmayı tasarlamış, özellikle ekonomi sisteminin işlemediğini, israfın arttığını müşahede etmiş ve bu iki husus üzerine yoğunlaşmış, iyi bir hesap uzmanı, gelir-gider dengesini ayarlayan bir ekonomist olarak da öne çıkmıştı. Ayrıca ekonomiyi canlandırmak için asker sayısını ciddi oranda azaltarak uyguladığı tasarruf programıyla devlete ciddi kazançlar sağlamıştı. Ancak asker üzerinde yaptığı bu reformlar, çekemeyenlerinin birlikte hareket ederek aleyhinde faaliyetler yürütmesine de neden olmuştu. Sultan Murad'ın vefatıyla doğan boşlukta ise bu durumdan yararlanan Kösem Sultan yine politika sahnesine çıktı. Yeni padişahın hocası Cinci Hoca ve Silahdar Yusuf Paşa da rakipleri arasında yerlerini almış ve bunlara karşı onları bertaraf edecek bir dizi tedbirler almaya yönelmişti. Bunun için Kul Kethüdası Hüseyin Ağa'ya askerin bu şahıslara karşı ayaklanması için 100 keselik bir bahşiş dağıttırması ters tepti. Mustafa Paşa'nın güçlenmesinden endişe eden Yeniçeri Ağası Muslihüddin'in Padişah İbrahim'e olayı anlatmasıyla Sultan bu tehlikeyi bertaraf etmeye karar verdi. Ortaya çıkan bu gerginliğin sebebi olarak bahsettiğimiz üçlüye destek veren Yeniçeri Ağası Muslihiddin sonun başlangıcını hazırlayan kişi oldu. Sonunda bir gün Divan-ı Hümayun toplantısını kafesten izleyen Sultan, Sadrazam'ın şedid tavrını görünce rahatsız oldu ve derhal müdahale ederek kendisini huzuruna çağırttı. Olayın akıbetini anlayan Kemankeş Mustafa Paşa saraya gidip kendini savunmaya çalışmışsa da bu savunma fayda vermedi ve mührü alınmak suretiyle azarlanarak azledildi. Sonunda Hocapaşa Çarşısı’nda Sultan I. İbrahim'in emriyle 26 Ocak 1644'te Cellat Kara Ali tarafından boğularak öldürüldü ve malı müsadere edildi. Naima Tarihi’ne göre konağında 30.000 altın ve yabancı devlet adamlarına ait resimler ele geçirildi. Mezarı Parmakkapı'da kendi yaptırdığı medresededir.

Kemankeş Mustafa Paşa yiğit, cesur ve tedbirli olarak tanınan bir devlet adamıydı. Osmanlı’daki her devlet adamı gibi birçok hayır eseri yaptırmıştı. Kâbe’nin suyollarını genişletmiş ve Haremeyn fukarasına kendi gelirinden yılda 2.500 altın göndermişti. Bilindiği gibi Surre-i Hümayun alaylarına devlet ricali arasında hayırda bulunma bir rekabet halini almıştı. Bu anlamda da döneminde öne çıkan bir devlet adamı olmuştu. Hayırseverliği hususunda döneme damgasını vurduğu kaynaklarda yer alıyor. Kurşunlu Mahsen'deki bir kiliseyi camiye çevirttirmesi, Tokat'ta Mehmed Paşa Hanı'nı restore ettirerek cami ve hamam yaptırması, 500 ev inşa ettirerek Sivas Yenişehir’i meydana getirmesi, Eğri'de büyük bir hamam, mektep, sayısız çeşmeler ve Edirne'de Köse Mihal Köprüsü’nü yeniden yaptırması en önemli hayratları olarak tarihe geçti.


Konu Başlığı: Ynt: Bir Enderunlu
Gönderen: Mehmed. üzerinde 07 Mayıs 2019, 17:27:03
Esselamü aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Bir Enderunlu
Gönderen: Züleyha üzerinde 08 Mayıs 2019, 04:10:48
Çok güzel bugunde  ihtiyacımız olan bir kurum...Allah razı olsun hocam selam ve dua ile...