ne güzel seninle ortak sevgiler, hayaller ve özlemler barındırabilmek... ne güzel hiç düşünmeden seninle konuşabilmek... en güzeli bize verdiğin sonsuz güvenle büyüyebilmek ve bir türlü bu yerden kopamamak. evdeki huzur sensin anne. senin olmadığın bir günü düşünemiyorum.
hatırlıyorum da bir gün yazılarımdan birini okuyup yanıma gelmiştin. muzip, yaramaz çocuklar gibi:"ben bir şey yaptım." demiştin. karanlık bir yazımı okuduğundan bahsedip sonrasında eklemiştin: "çok üzüldüm, benim kızım bunları yaşamış da ben yardım edemedim." demiştin. sarılmıştık, kim bilir kaçıncı kez...
kararlarımı hep bana bırakmıştın. "sen bilirsin." demiştin, ama kalbinin neden yana anne olduğunu da belirtebilmiştin. hayatta olabilecekleri yaşadığın kadarıyla önceden anlatmıştın. beni uyarmış, fakat asla istediğin gibi olmaya zorlamamıştın. hayatta sorumluluk sahibi olabilmenin önemini anlatıp durmuştun ve sorumluluklar yerine getirildiği sürece her şeyde özgürdük. kimi anneler kızlarına güvenirlerdi de çevreye güvenmezlerdi. sen bunu söyleyip durmazdın, bana güvenir "dikkat et!" derdin. olur olmaz emri vakilerime kızardın. kötü giden şeyler olursa sağlık olsun derdin. kötü giden sağlıksa "ALLAH kimseye vermesin."...okuduğum kitapları sorar, sende okurdun. aynı telden çalardık zaten. mutfakta geçerdi okuldan gelince günümüz ve yemek sonrasında "haydi bir çay koy." derdin. bir de gündelik kanepe uykuların vardı ki ben asla anlayamadım o rahatsız kanepeyle aranızdaki özel bağı... uyanmaya yakın kıpırdanır, gözünü açınca "hafsa!" derdin. bilirdim arkasından gelecek cümleyi:" su versene."
[
Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın