> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Dört Mezheb Fıkhı > Veli Veya Vasi Bahsi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Veli Veya Vasi Bahsi  (Okunma Sayısı 4184 defa)
08 Şubat 2010, 16:37:49
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 08 Şubat 2010, 16:37:49 »




Çocuğun ve diğer kısıtlıların velîsi, hayattaysa ve veliliğe ehil ise, meselâ deli veya kısıtlı değilse- babasıdır. Babadan başka velî­lere gelince, mezheblerin buna ilişkin geniş açıklamaları aşağıya alınmıştı.

(16) Hanefîler dediler ki: Mâlî konularda küçük çocuğun velîsi, baba­sıdır. Babasının ölümünden sonra velîsi, babasının tâyin ettiği vasîdir. Onun da ölümünden sonra velîsi, babasının vasîsinin tâyin ettiği vasîdir. Bu üçü­nün ölümünden sonra çocuğun velîsi, her ne kadar yukarıya doğru çıksa da baba tarafından dedesidir. Sonra, dedenin görevlendirdiği vasîdir. Ondan sonra, dedenin vasîsinin görevlendirdiği vasîdir. Ondan sonra validir ki, o, yargı yetkisine sahip olan kimsedir. Ondan sonra kadı veya onun görevlen­dirdiği vasîdir. Bunlardan, yani kadı ve kadının görevlendirdiği vasiden hangisi tasarrufta bulunursa, tasarrufu sahih olur. Özetle, babanın vasisi varken de­denin velîlik yetkisi yoktur. Dedenin veya onun görevlendirdiği vasînin var olması durumunda vali veya kadının velilik yetkileri yoktur. Bunlardan sonra velîlik sırası yoktur. Velînin vali, kadı veya kadının görevlendirdiği vasî ol­ması sahihtir.

Mâlî konularda ananın velîlik yetkisi yoktur. Ana, küçük çocuğu için bir kimseyi vasî tâyin eder de sonra ölürse, bu velînin, çocuğun babası veya babasının tâyin ettiği vasîsi veya dedesi veya dedesinin tâyin ettiği vasî var­ken, hiçbir halde anasının terekesinde tasarrufta bulunma hakkı yoktur. Evet, anılan bu velîlerden biri bulunmadığı takdirde ananın tâyin ettiği vasî, ana­nın terekesini muhafaza etme ve taşınır malları satma hakkına sahip olur. Çünkü bu taşınır malları satması, onları muhafaza etmesi demektir. Çocu­ğun malında bunlardan başka tasarruflar yapması sahih olmaz. Anasından veya başkasından taraf ona vâris olması aynı hükme tabidir.

Diğer asabelerin de küçük çocuk üzerinde mâlî konularda velîlik yetki­leri yoktur. Erkek kardeşin, amcanın ve diğerlerinin anılan sıraya göre sayı­lan velîlerden birinin bulunması durumunda küçük çocuğun malında tasarrufta bulunma yetkileri yoktur.

Nikâh konusundaki veliliğe gelince, bu dört şeyle sabit olur:

a) Yakın­lık,

b) Velîlik,

c) İmamlık,

d) Mülk.

Velîlerin öncelik derecesini şu şekilde sıralayabiliriz. Bir kimsenin oğlu, her ne kadar aşağıya doğru inse de oğlun oğlu, sonra baba, dede, her ne ka­dar yukarıya doğru çıksa da babanın babası, sonra öz erkek kardeş, sonra öz erkek kardeşin oğlu, her ne kadar aşağıya doğru inseler de baba bir erkek kardeş, sonra öz amca, sonra baba bir amca, öz amca oğlu, her ne kadar aşağıya doğru inseler de baba bir amcanın oğlu, sonra babanın öz amcası, babanın baba bir amcası, sonra bu sıraya göre bu saydıklarımızın oğullan, sonra öz dedenin amcası, baba bir dedenin amcası,sonra bu sıraya göre bu ikisinin oğulları. Sonra kadına en uzak olan asabe ki, o da uzaktan olan am­ca oğludur. Bütün bunlar anılan sıraya göre nikâhta velîlik yetkisine sahip­tirler. Bu velîler, kız ve erkeği, kendilerinden küçük olmaları durumunda evlenmeye zorlayabilirler. Asabelerin bulunmaması durumunda velîlik, mi­rasçı olan zevi´l-erhama geçer. En yakın asabe ana, sonra kız, sonra oğlun kızı, sonra kızın kızı, sonra oğlun oğlunun kızı, sonra kızın kızının kızı, sonra öz bacı, sonra baba bir bacı, sonra ana bir kardeş ve bacı, sonra bunların halaları, dayılar, teyzeler, amca kızları, sonra hala kızları gelir. Ananın ba­bası, İmam Âzam´a göre bacıdan önce gelir. Sonra mevle´I-muvâlât, sonra sultan, sonra kadı, sonra kadının görevlendirdiği kimse gelir. Nefislerinde ve mallarında, babanın ve dedenin, küçük çocuk üzerindeki velilikleri sabit­tir. Ancak çocuğun buluğa erdikten sonra rüşdünün sabit olmasıyla velilik­leri kalkar. Çocuk buluğa erdiğinde onun deli veya bunak olduğu açığa çıkarsa, babanın ve dedenin velilikleri kesintisiz olarak devam eder.

ŞÂFİÎLER dediler ki: Çocuğun velîsi, babasıdır. Sonra her ne kadar yukarıya doğru çıksa da babanın babasıdır. Babayla dede bir arada bulun­duklarında, tabiî ki baba, dededen önce gelir. Ama, eğer baba, çocuk üze­rinde velîlik ehliyetine sahip değilse o zaman dede çocuğun velîsi olur. Baba ve dedenin velilikleri için, adaletlerinin zahir olması yeterlidir. Baba ölür ve­ya velîliğe ehil olmazsa, velîlik dedeye geçer. Dededen sonra, baba veya de­deden en son hangisi ölmüşse, onun görevlendirdiği vasiye geçer. Dede, velî olan babadan sonra ölürse, velîlik dedenin vasîsine geçer. Dededen sonra baba ölürse, velîlik babanın görevlendirdiği vasiye geçer. Dedenin sağlığında ba­banın vasî tâyin etmesi sahihtir. Dede sağ iken, baba bir kimseyi vasî tâyin eder; sonra dede, arkasından da baba vefat ederse, velîlik, dedenin sağlığın­da babanın görevlendirdiği vasiye intikal eder. Çünkü vasî tâyin etmenin, dedenin vefatından sonra olması zorunlu değildir. Vasînin zahiren ve bâtı-nen âdil olması, mûtemed kavle göre şarttır. Dedenin veya babanın tâyin ettiği vasîden sonra velîlik kadıya geçer. O da veliliği ya bizzat üstlenir veya kendi yerine emin bir kimseyi görevlendirir. Çocuk, eğer kadı bulunan bir beldede ikâmet ettiği halde, malı, yine kadı bulunan bir başka beldedeyse, malın kayyumu, malın bulunduğu beldedeki kadıdır. Malı muhafaza etmek,satmak, icara vermek, bu kadının görevidir. Ama malı işletmek, küçük ço­cuğun ikâmet ettiği belde kadısının görevidir.

Ana için velilik var mıdır, yok mudur? Mûtemed kavle göre ana için velilik yoktur. Meğer ki baba veya dede veya kadı onu kayyum tâyin etsin­ler. Sâliha bir kadın ise yabancılara tercih edilmesi, en uygun olandır. Diğer akraba ve asabeler de ana gibidirler. Ama her ne kadar velilik yetkisine sa­hip olmasa da asabe, eğitim ve öğretimi için çocuğun malından harcama ya­pabilir. Çünkü âdete göre bu gibi şeyler müsamahayla karşılanırlar.

Mâlikîler dediler ki: Kısıtlılık altına alma hakkına sahip olan velî, babadır. Ondan sonra velilik, babanın vasî tâyin ettiği kimseye geçer. On­dan sonra babanın vasisinin tâyin ettiği kimseye geçer. Bu sıra böyle devam eder. Bunlar yoksa, velilik hâkime, o da yoksa müslüman cemaate geçer. Sonra çocuk üzerine, anılan kimselerden gelen kısıtlama iki kısma ayrılır:

1- Bizzat çocuğun kendisinin kısıtlılık altına alınması.

2- Mâlî bakımdan kısıtlılık altına alınması.

Çocuğun şahsının kısıtlılık altına alınması demek; onun şahsını idare etmek, tehlike gelecek yerlerden ve kendisini zayi edecek yollara sapmaktan muhafaza etmek, onu hayatına mal olacak işleri yapmakta kendi haline bı­rakmamak demektir. Malına nisbetle çocuğu kısıtlılık altına almaksa, onu ileride açıklanacak şekilde mâlî tasarruflarda bulunmaktan menetmektir. Ye­time bakmakta olan dede, amca, ana ve benzerlerinin, vesayet olmaksızın yetimin malında tasarrufta bulunmaya yetkileri yoktur. Yetimin babası bun­lardan birini vasî tâyin etmediği veya kadı bunlardan birini vasî olarak gö­revlendirmediği takdirde, bunlar, yetimlerin mallan üzerinde velilik hakkına sahip olmazlar. Yetime bakmakta olan bu koruyucuların, her ne kadar vasî tâyin edilmeseler bile, örfe göre vasî mertebesinde sayılıyorlarsa, örfe uyu­lur. Bu takdirde bunların, yetimin malında vasî gibi tasarrufta bulunmaları sahih olur. Bazı kimseler İmam Mâlik´in, yetime bakmakta olan kimsenin örfe göre vasî sayılmasa bile, vasî gibi olacağını söylediğini nakletmişlerdîr. Bir kişi, geride küçük çocuklarını bırakarak vefat ettiğinde, bu çocukların dedeleri veya amcaları kendilerine bakar ve velî gibi tasarrufta bulunabilir.

Hanbelıler dediler ki: Kadın olsun erkek olsun, küçük çocuk ve deli üzerinde velilik hakkı hür, reşid ve -adaleti sadece zahiren de olsa- âdil olan babaya ait olur. Dininde âdil olması koşuluyla kâfirin kendi çocuğu üzerinde velayeti sahih olur. Velilik, babadan sonra babanın görevlendirdi­ği vasiye geçer. Vasinin de âdil olması şarttır. Karşılıksız üstlenecek biri var­ken, ücretle olsa dahi velilik, babanın görevlendirdiği vasîye geçer. Çünkü o, babanın naibidir. Tıpkı babanın sağhğmdaki vekiline benzer. Baba bu lunmadığı ve bir kimseyi de vasî tâyin etmediği, ya da bulunduğu halde velîlik ehliyetini yitirmemesi halinde, çocuk ve deli üzerinde velilik hakkına sahip olan hâkimdir. Dede, babanın babası olup velilik yetkisine sahip değildir. Aynı şekilde ana da çocuğu üzerinde velîlik yetkisine sahip değildir. Diğer asabeler de bunlar gibidirler. Velînin, küçük çocukla delinin mallarında ta­sarrufta bulunması caiz olmaz. Meğer ki bu tasarruf, kısıtlıların yararına ol­sun. Hîbe, sadaka veya diğer yollarla onların mallarından teberruda bulunursa, bu malı kendilerine geri vermekle yükümlü olur. Mallarını eksik fiyatla satarsa da aynı hüküm söz konusu olur.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Veli Veya Vasi Bahsi
« Posted on: 29 Mart 2024, 08:13:37 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Veli Veya Vasi Bahsi rüya tabiri,Veli Veya Vasi Bahsi mekke canlı, Veli Veya Vasi Bahsi kabe canlı yayın, Veli Veya Vasi Bahsi Üç boyutlu kuran oku Veli Veya Vasi Bahsi kuran ı kerim, Veli Veya Vasi Bahsi peygamber kıssaları,Veli Veya Vasi Bahsi ilitam ders soruları, Veli Veya Vasi Bahsiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes