๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Dört Mezheb Fıkhı => Konuyu başlatan: Eflaki üzerinde 25 Ocak 2010, 19:27:05



Konu Başlığı: Üzerine Meshedilmesi Sahih Olan Mestin Tanımı
Gönderen: Eflaki üzerinde 25 Ocak 2010, 19:27:05


Üzerine meshedilmesi sahîh olan mest, kişinin ayaklarına giydiği ve mafsal yumru kemiklerini de içine alan mestlerdir. Bu mestler ister deri­den, ister yünden, ister tüyden, ister kıldan, ister ketenden veya bunlara benzer malzemelerden yapılmış olsunlar hepsi aynı hükme tâbi olurlar.
Malikiler dediler ki: Deriden yapılmayan mestler üzerine meshet­mek sahîh olmaz. Ancak alt ve üstü deriden yapılıp da yan tarafları keçeden veya ketenden yap:lmış olursa bu caiz olur demişlerdir. Nitekim bazı ayak­kabılar vardır ki alt ve üstü deriden, yan tarafları da kumaştan yapılır. Bi­lindiği gibi Mâlikîler, deriden yapılan mestin de dikişli olarak yapılmasını şart koşarlar. Şayet deriden yapılan mest, yapıştırıcı bir ilâçla dikişsiz ola­rak biribirine raptedilmiş olursa onlara göre bu, mest sayılmaz; üzerine mes­hedilmesi de sahîh olmaz.


Deriden başka malzemelerle yapılanlara cevreb denir. Ki bu, halk arasında çorap diye bilinen şeydir. Çorabın mest sayılabilmesi için ancak kendisinde üç şartın bulunması gerekir:

1.  Ayağa giyilen çorap kalın olmalıdır. Ki üzerine isabet eden su, alt tarafına isabet etmesin.

2. Herhangi bir bağa ihtiyâç duyulmadan ayakta kendiliğinden dur­malıdır.

3.  İçindeki ayaklan gösterecek kadar şeffaf olmamalıdır. Ayrıca maf­sal yumru kemiklerini kapatacak kadar da uzun olmalıdır. Sözgelimi ada­mın biri ayaklarında kendiliğinden durabilecek kadar kalın bir çorap giyer de, bu çorap içinde bulunan şeyi gösterecek kadar şeffaf bir maddeden yapılmış olursa buna mest denilemez; mestin hükmüne de tâbi olmaz. An­cak yukarıda sayılan şartlar bir çorapta tahakkuk ederse o çorap, deri­den yapılmış mest gibi telâkki edilerek onun hükmüne tâbi olur. Ayrıca mestin altına deri dikilmesi de şart değildir.

Bu anlatılanlardan sonra yünden yapılan kalın çorapların, açıklama­sı yapılan şartları taşıdıkları takdirde şer´î mest hükmüne tâbi olacağı an­laşılmış olmaktadır.[98]