๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Dört Mezheb Fıkhı => Konuyu başlatan: Eflaki üzerinde 29 Ocak 2010, 20:15:33



Konu Başlığı: Tilâvet Secdesinin Hükmü
Gönderen: Eflaki üzerinde 29 Ocak 2010, 20:15:33

Aşağıda anlatılacak şartlar muvacehesinde secde âyetini okuyanın veya dinleyenin secde etmesi, Hanefîler dışındaki üç mezhebin ittifa­kıyla sünnettir.

Hanefiler dediler ki: Tilâvet secdesinin hükmü, okuyana ve dinleyene vâcib olmasıdır. Secde ayetini okuyan veya dinleyenlerden, secde etmeyen günahkâr olur. Sonra bu vücûb bazan geniş süreli, bazan da dar süreli olur. Secdenin mûcib sebepi, yani secde âyetinin okunuşu na­maz dışında vukû bulmuş ise bu vücûb geniş süreli olur. Hayatın sonuna dek ertelense ve hatta yükümlüsü secde etmeden ölse bile günahkâr ol­maz. Ama geciktirmek tenzîhen mekruhtur. Secdenin mûcib sebepi na­mazda vukû bulmuşsa, yani bir kişi secde âyetini namazdayken okumuşsa, bu durumda derhal secde yapması vâcib olur. Öyle ki, secde âyetini okumakla secde arasında üç âyet okuyacak bir zamandan daha uzun bir fasılanın geçmemesi şarttır. Aradan bundan daha fazla bir zaman geçer­se, secdenin ivediliği ortadan kalkar. Namaz kılarken secde âyeti, okun­makta olan sûrenin ortasında geçmişse, yapılması gereken en faziletli dav­ranış, secde âyetini okur okumaz sûrenin geri kalan kısmını okumadan hemen secde yapmak sonra da kalkıp sûrenin geri kalan kısmım tamam­ladıktan sonra rükûa gitmektir.

O anda secde edilmez ve arada üç âyet okuyacak miktardan daha uzun bir zaman geçmezden önce rükûa gidilirse, rükûa giderken aynı za­manda secdeye de niyet edildiği takdirde, rükû ile birlikte secde de yapıl­mış sayılır. Yine aradaki zaman sının aşılmadan, namazın aslî secdesine varıldığında, bu secdeyle birlikte tilâvet secdesine niyet edilmese bile, aslî secde aynı zamanda tilâvet secdesinin yerine de geçerli olur. Eğer arada­ki zaman sınırı aşılmışsa, bu secde ne rükû, ne de aslî secdeyle sakıt olur. Bunun için namazdayken özel bir secde yaparak kaza etmek vâcib olur. Namazdan çıktıktan sonra ise, vakti geçtiği için kaza edilmez. An­cak namazdan çıkış, namaza zıt bir fiille değil de selâm ile olmuşsa, bu durumda selâmdan hemen sonra kaza edilmelidir. Namazdayken oku­nan secde âyeti, sûrenin sonundaysa, en faziletli davranış rükûa gitmek ve rükû zımnında secdeye de niyet etmektir. Rükû etmeden secdeye gidip de sonra ayağa kalkılırsa, bir sonraki sûreden birkaç âyet okuduktan sonra bilinen şekliyle namazı tamamlamak mendub olur.[88]