> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Dört Mezheb Fıkhı > Tahılların Kendi Cinsleri Ve Başka Cins Şeylerle Satılmaları
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Tahılların Kendi Cinsleri Ve Başka Cins Şeylerle Satılmaları  (Okunma Sayısı 1516 defa)
07 Şubat 2010, 14:21:35
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 07 Şubat 2010, 14:21:35 »




Önceki sayfalarda geçen hadîste anılan altı sınıftan olmak üzere buğ­dayın buğdayla, arpanın arpayla satılması da vardır. Bilindiği gibi mez-heb imamları haramlık illetindeki farklı görüş açılarına göre, bu iki türe diğer tahıl türlerini de kıyaslamışlardır. Hadîste de belirtildiği gibi misli mis­line ve el be el olmadıkça buğdayın buğdayla ve aynı şekilde arpanın arpay­la satılması sahih olmaz. Ancak buğday ve arpanın, el be el olduktan sonra farklı miktarlarda biribirleriyle satılmaları sahih olur.

Aliş-veriş mecli­sinde karşılıklı ve tesellüm koşuluyla bir kile buğdayın iki kile arpa karşılı­ğında satılması sahih olur. Darı, pirinç, bakla, nohut, acı bakla, mısır, yonca tohumu sütleğen culban, keçi boynuzu ve ölçekle satılan diğer bütün tahıl türleri de buna kıyaslanır. Misli misline olmadıkça bunların biribirleriyle satılmaları sahih olmaz. El be el olduktan sonra başka bir cins tahılla farklı miktarlarda satılmaları sahih olur.

Unun tahıl veya ekmekle satılmasına ve bununla ilgili şeylere gelin­ce, mezheblerin bu hususta tafsilâtlı açıklamaları vardır.

Cinslerin aynı ve ayrı olmaları, mezheblerde mufassal olarak anlatı­lan bazı şeylerle bilinir.

Ölçek ve tartı ile satılan şeyler, müslümanların Peygamber (s.a.v.) za­manındaki âdetleriyle bilinir. Mezheblerİn buna ilişkin tafsilâtı aşağıya alın­mıştır.

(159) Mâlikîler dediler ki: Arpa ve buğday, aynı şekilde peygamber arpası aynı cinsdirler. Bu üçü arasında fark yoktur. Çünkü cins birliğinde ölçü, bun­ların sağladıkları menfaatin aynı veya biribirine yakın olmasıdır.

Buğday ve arpa çeşitleri birbirine yakındır. Çünkü bundan maksat azıktır ki, o da, her ne kadar tad ve kalite bakımından farklı da olsa elde edilmek­tedir. Bu üç şeyin el be el ve misli misline olmadıkça biribirleriyle satılması sahih olmaz. Mâlikîlerce tercihe şayan olan görüş budur. Bazıları buğday ve arpanın ayrı iki cins olduğunu söylerler.

(160) Şafiî ve Mâlikîler dediler ki: Yonca, ribây-ı fazlın içine girdiği sı­nıflardan değildir. Zîrâ Şâfiîler nezdinde ribânın illeti taamlıktır. Ki o da, nesnenin insan için çoğunlukla gıda maddesi olmasıdır. Yonca tanesi ise böyle değildir. Mâlikîler nezdinde ribânın illeti, nesnenin (insan için) azık olmaya ve saklayıp bekletmeye elverişli olmasıdır. Yonca ise böyle değildir.

(161) Şâfiîler dediler ki: Kuru sütleğen, Hanefî ve Hanbelîlerin dedikleri gibi Öiçeklik nesnelerden olduğu için değil, fakat ilâç olarak kullanıldığı için ribây-ı fazlın kapsamına girer. Kuru sütleğen, (yemeği) ıslâh eden tuza kıyaslanmıştır. Çünkü o, bedeni ıslâh etmektedir. Taze sütleğene gelince, önce de belirtildiği gibi o, içine ribânın girdiği tahıl sınıflarından değildir.

Mâlikîler dediler ki: Yaş olsun kuru olsun, sütleğene ribâ girmez. Buna ribây-ı nesîenin girip girmeyeceği hususunda ihtilâf edilmiştir. Bazıla­rı bunun ilâç olduğunu, ribây-ı nesîenin de buna girmeyeceğini söylemişler­dir. Diğer bazılarıysa ribây-ı nesîenin buna gireceğini söylemişlerdir.

(162) Mâlikîler dediler ki: Tahıl ve un bir cinstir. Zîrâ öğütmek, bir şe­yi kendi cinsinden çıkarmaz. Çünkü öğütme, cüzleri yerinde kalmakla bir­likte, o şeyin cüzlerini biribirinden ayırmaktan ibarettir. Hamur da un ve tahılla aynı cinstendir. Zîrâ yoğurmak, bir şeyi cinsinden çıkarmaz. Aynı mik­tarda misli misline olmadıkça bunlardan birini diğeriyle satmak sahih olmaz. Eşit miktarda olurlarsa buğdayı, buğday unuyla satmak sahih olur. Eşit mik­tarda olmaları da tartıyla bilinir. Tartı ve ölçekle bilinir diyenler de olmuş­tur. Aynı şekilde un veya buğdayın, misli misline olmadıkça buğday unundan yoğurulmuş hamurla satılması da sahih olmaz. Çünkü bunlar aynı cinstir­ler. Ama cinsler ayrı olursa, meselâ darı ununu buğday tahılı karşılığında satacak olursa, alış-veriş meclisinde karşılıklı teslim ve tesellüm koşuluyla bu iki nesnenin birbirinden fazla miktarlarda birbirleri karşılığında satılma­ları sahih olur. Un ile hamur arasındaki temâsül, hamurda mevcûd olan un miktarını araştırmakla bilinir ve misliyle değiştirilir. Hamurla buğday ara­sındaki temâsül, buğday ve hamurda mevcûd olan un miktarını araştırmak­la bilinir. Ama cins muhtelif olursa; meselâ buğday ununun darıyla satılması durumunda, el be el olunca ikisi farklı miktarlarda olsalar bile alışveriş sa­hih olur.

Ekmeğe gelince bu, un, hamur ve buğdaydan ayrı bir cinstir. Çünkü ekmekçilik sanatı onu, ayrı bir cins yapmıştır. El be el olması koşuluyla farklı miktarlarda ekmekle un, buğday veya hamurun biribirleriyle satılmaları sa­hih olur. Şu da var ki ekmeğin hepsi, asılları muhtelif de olsa aynı cinstir. Buğday ekmeğinin buğday, arpa veya darı ekmeğiyle satılması, el be el ve misli misline olmadıkça sahih olmaz. Çünkü hepsi bir cinstir. Bunların mik­tarlarının farklı olması sahih değildir. Ancak pasta bundan müstesnadır. O, kendi başına bir cinstir. Çünkü ona yağ, susam, mahlep ve süt karışmıştır. El be el olduktan sonra, farklı miktarlarda diğerleriyle satılması sahih olur. Sonra ekmek, buğday gibi tek sınıftan yapılmışsa, bunda misliyet, her birin­deki un miktarını araştırmakla hesaplanır. Her ikisindeki un miktarı eşit olur­sa, ikisi birbirinin misli olurlar. Aksi takdirde hayır. Ama (iki) ekmek, buğday ve arpa gibi kendilerinde ribâ illeti bulunan iki ayrı sınıftan elde edilmişlerse misliyet, içlerindeki un miktarı araştırılmaksızın ekmeklerin tartılmasıyla he­saplanır. Akid satış ise, misliyet ekmekte şart olur. Ama akid karz (ödünç verme) ise, misliyet ekmekte şart olmaz. O zaman bunda esas, sayıdır. Kişi­nin beş ekmek ödünç alması, sonra da tartı bakımından ağır veya hafif de olsa aynı şekilde beş ekmek olarak geri ödemesi örf uyarınca sahih olur. Kom­şuların yaptıkları, ekmek ve hamuru ödünç alıp sonra tam araştırmaksizın mislini geri vermelerinde bir beis yoktur.

Tahılı ıslatmak, onu kendi cinsi dışına çıkarmaz. Ama ıslatılmış tahılı, ıslatılmamış tahılla ne farklı, ne de eşit miktarda satmak asla sahih olmaz. Çünkü denklik gerçekleşmediği için yaşın kuru ile satılması, nitekim bu se­bepten dolayı ıslatılmış şeyin ıslatılmış şeyle satılması sahih olmaz.

Hanefîler dediler ki: Bir cins tahıldan elde edilmiş unu, kendi cinsi tahılla satmak sahih olmaz. Meselâ buğday ununu buğdayla, aynı şekilde darı ununu darıyla satmak, eşit miktarda olsun olmasın, sahih değildir. Zîrâ bu gibi şeylerde rnisillik gerçekleşmez. Un, ölçekte buğdaydan daha iyi yer­leşir. Fazlalık şüphesi, var olmakta devam eder. Bu şüphe, ancak miktar eşit­liğinin muhakkak olması koşuluyla cinsin kendi misliyle satılması durumunda ortadan kalkar. Bir cins tahıl ununun kendi cinsi olmayan tahılla satılması sahihtir. Örneğin buğday ununun arpayla satılması, el be el olunca sahih olur. Çünkü cinsleri değişiktir. Normal unun yarma ile eşit veya farklı miktarlar­da satılması da, cinsleri aynı olduğu takdirde, anılan ribâ illetinden ötürü sahih olmaz. Ama eşit ölçekte olması koşuluyla aynı cins iki unun biribirle­riyle satılmaları sahih olur. Unun kilo ile un karşılığı satılması ise caiz değil­dir. Ölçekte aynı olmaları hâlinde elenmiş unun, elenmemiş unla satılması sahihtir. Nitekim ölçekte eşit olmaları durumunda iri dövülmüş bir unu, iri dövülmüş bir unla satmak da sahihtir.

Eşit veya farklı miktarlarda ekmeğin buğdayla, buğdayın ekmekle sa­tılması sahih olur. Çünkü ekmek, ekmek oluş sıfatıyla buğdaydan ayrı bir cins hâline gelmiştir. Bunda iki nesnenin karşılıklı teslim alınmaları şart de­ğildir. Sâdece belirleme şartı vardır ki, bu da yakında açıklanacaktır. Aksi­ne peşin verilen yirmi ekmeği, bir ay sonra teslim alınacak olan bir ölçek buğday karşılığında satmak sahihtir, her ne kadar bir kile buğday, bu ek­meklerden fazla ise de... Nitekim bir irdeb (150 kg) buğdayı, birkaç gün sonra teslim alınacak yüz okka ekmek karşılığında satmak da sahihtir. Bu ikinci durumda, yani ekmeğin bilâhare teslim edilmesi durumunda akdin sahih ol­mayacağı söylenilmiştir. Ama müftâbih kavle göre bu akid sahihtir. Buğ­dayda verilen tafsilât çerçevesinde ekmeğin unla, unun da ekmekle satılması aynı şekilde sahih olur.

Ekmeğin ödünç alınması, örneğin kişinin geri vermek üzere komşusun­dan beş ekmek alması sahih olur. Ama müftâbih kavle göre bunun sahih olması için tartı şarttır. Bazıları, hem tartı, hem sayıyla caiz olacağını söyle­mişlerdir.

Islatılmış buğdayın ıslatılmış buğdayla, ıslatılmışın kuruyla; yaş hurmanın yaş hurmayla, kuru hurmanın kuru hurmayla satılması caiz olur. Kavrul­muş buğdayı kavrulmamış buğdayla satma hususunda ihtilâf vardır. Esahh kavle göre ölçek bakımından eşit olsalar bile bu satış caiz olmaz. Kavrulmu­şun kavrulmuşla satılması, miktarca eşit olmaları koşuluyla caiz olur.

Hanbelîler dediler ki: Unun, kendisinden elde edilmiş olduğu ta­hıl ile satılması, mutlak surette sahih olmaz. Buğday ununun buğdayla satıl­ması sahih olmaz. Çünkü bir cinsin, kendi bazısıyla satılması için eşitlik şarttır. Buğdayla buğday unu aynı cinstir. Ama (miktar bakımından) eşit olmaları hemen hemen imkânsızdır. Çünkü tahıl tanesinin cüzleri, öğütmekle dağı­lırlar. Aynı şekilde ekmeğin, elde edilmiş olduğu tahıl tanesiyle satılması, ni­tekim tartıyla da olsa ekmeğin, elde edilmiş olduğu tahılın unuyla satılması da sahih olmaz. Islak buğdayın kuruyla satılması sahih olmaz. Kurutulma­dan önce yaş (firik) buğdayın kuruyla satılması da sahih olmaz. Ekmeğin ekmekle satılmasına gelince, bunların biribirlerine miktarca eşit olmaları du­rumunda sahih olur. Biri diğerinden fazla olursa, sahih olmaz.

Şâfiîler dediler ki: Cinsin kendi bazısıyla satılabilmesi için üç şart gereklidir:

1- Peşin olması. Vadeli sat...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Tahılların Kendi Cinsleri Ve Başka Cins Şeylerle Satılmaları
« Posted on: 02 Mayıs 2024, 00:55:01 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Tahılların Kendi Cinsleri Ve Başka Cins Şeylerle Satılmaları rüya tabiri,Tahılların Kendi Cinsleri Ve Başka Cins Şeylerle Satılmaları mekke canlı, Tahılların Kendi Cinsleri Ve Başka Cins Şeylerle Satılmaları kabe canlı yayın, Tahılların Kendi Cinsleri Ve Başka Cins Şeylerle Satılmaları Üç boyutlu kuran oku Tahılların Kendi Cinsleri Ve Başka Cins Şeylerle Satılmaları kuran ı kerim, Tahılların Kendi Cinsleri Ve Başka Cins Şeylerle Satılmaları peygamber kıssaları,Tahılların Kendi Cinsleri Ve Başka Cins Şeylerle Satılmaları ilitam ders soruları, Tahılların Kendi Cinsleri Ve Başka Cins Şeylerle Satılmalarıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes