> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Dört Mezheb Fıkhı > Sözü Edilmese Bile Satılık Malın Kapsamına Giren Ve Girmeyen Şeyler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sözü Edilmese Bile Satılık Malın Kapsamına Giren Ve Girmeyen Şeyler  (Okunma Sayısı 1271 defa)
07 Şubat 2010, 16:27:37
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 07 Şubat 2010, 16:27:37 »



Bir kimse bir ev satın aldığında bu evin binası, kapıları ve eve bitişik plan diğer şeyler, şart koşulmasalar bile evin kapsamına girerler. Aynı şe­kilde bir kimse içinde dikili ağaçlar bulunan tarımsal bir arazi satın aldı­ğında, ağaçlar da bu arazinin kapsamına girerler. Bu hususta mezheblerin tafsilatlı açıklamaları vardır.

(179) Hanefîler dediler ki: Bu bahis, üç kurala dayanmaktadır:

1- örfe göre satılık mal adının kapsamına giren her şey, söylenmese bi­le satılan malın kapsamına girer. Bir kimse bir ev satın aldığında, Örfe göre ev (dendir) denilebilecek her şey o evin kapsamına girer ki, o şeylerin açıkla­ması yakında gelecektir.

2- Satılık malın kapsamına girecek olan her şey, ona ayrılmayacak bir şekilde bitişik olmalı, gidermek ve kesmek amacıyla o şeyin içine konulmuş olmamalıdır. Sürekli olarak meyvesinden yararlanmak kastıyla toprağa di­kilen hurma, nar, mandalina ve benzeri sabit ağaçlar gibi. Bunlar meyve ver­seler de vermeseler de, satış akdinin kapsamına girmelerinden söz edilse de edilmese de satılık mala dâhil olurlar. Ama kurumuş ağaçlar böyle değildir. Bunlar sürekli değildirler. Çünkü kesme dışında bu ağaçlardan yararla­nılamaz.

Bir veya iki sene sonra olsa bile, belli bir zaman sonra sökülmesi kaste­dildiğinde meyvesiz ağaçlar da böyledirler. Örneğin kereste elde etmek için yetiştirilen ağaçlar gibi. Bunlar (satış akdinde) şart koşulmadıkça satılık mala dâhil olmazlar. Sapı üzerinde terkedilemeyen buğday, darı, arpa ve pirinç gibi diğer bitkiler de bunun gibidirler. Bunlar, saplan üzerinde kalsınlar di­ye dikilmezler. Çünkü, biçilmedikçe bunlardan yararlanılamaz. (Satış akdinde) şart koşulmadıkça bunlar satılan mala dâhil olmazlar.

3- Bu iki kısımdan olmayan, hakkında örfî bir uygulama bulunmayan ve satılan mala sabit biçimde bitişik olmayan şeyler. Bunlar iki kısma ayrılırlar:

a) Satılık malın müştemilâtından ve haklarından olan şeyler. Bunların hükmü şudur: Bunlar, müştemilât ve hukuk kelimelerini söylemekle satılık mala dâhil olurlar. Örneğin: "Bu araziyi müştemilât ve hukukuyla beraber satın aldım demek gibi. Müştemilât ve hukuk kelimeleri söylenmedikçe bun­lar, satılık mala dâhil olmazlar. Müştemilâtla hukuk aynı şeydir. O, satılan mal için varlığı zorunlu olan ve o mal olmasa kendisine ihtiyaç hissedilme­yen şeydir. Örneğin tarla için yol ve su hakkı gibi. Müştemilât ve hukuktan sözedilmedikçe satılık malın kapsamına girmeyen yoldan kasıt, satıcının mül­kiyetinde bulunan özel yoldur. Satılan mala bitişik olan umûmî yola ve so­kağa bitişik olan çıkmaz yola gelince; bunlar, satış akdinde kendilerinden sözedilmese bile satılık mala dâhil olurlar.

b) Satılık malın müştemilât ve hukukundan olmayan şeyler. Ağaca nis-betle meyvesi gibi. Meyve, ağacın müştemilâtından değildir. Bir kimse "şu ağacı satın aldım derse, akidte kendisinden söz edilmedikçe, meyve, bu sa-tışm kapsamına girmez. Veya "ağacı, üzerindeki bütün şeylerle birlikte sa­tın aldım demedikçe meyve, bu satışın kapsamına girmez.

Bu bilindikten sonra, anlatılan diğer misâller buna tatbik edilebilir. Bu cümleden olarak, bir kimse bir ev satın aldığında o evin binası, üstü, kapıla­rı, pencerelerindeki pervaz ve çerçeveleri, banyosu, tuvalet ve ağaçtan yapıl­mış merdiven gibi kendisine bitişik olmayan şeyleri, -çünkü örfe göre merdiven evin kapsamına girer-, i aynı şekilde su borularıyla muslukları ve elektrik borularıyla düğmeleri evin kapsamına girerler. Ama elektrik Iâmbaları, örfe göre eve dâhil olmazlar. Anahtarlar ve örfen eve bağlı olan diğer şeyler de evin kapsamına girerler. Yapının saçakları ise, müştemilât ve hu­kuktan söz edilmedikçe satılan eve dahil olmazlar.

Dış tarafını kazan bir kimse, orada kerpiç, tuğla, taş, mermer ve diğer şeyleri bulursa; o yerde bina yapılmışsa bulunan bu şeyler, binaya bitişik şeyler hükmünde olup satılan mala dâhil olur ve müşterinin mülkiyetine girerler. O yerde bina yapılmamışsa, bulunan bu şeyler satıcıya âit olurlar. Satın alı­nan balığın karnından çıkan mücevher de böyledir. Bu mücevher, sedefinin İçindeyse müşterinin olur. Sedefinin içinde değilse, müşteri onu satıcıya ve­rir. Bu mücevher, satıcının yanında yitik mal hükmünde olur. Bir sene sü­reyle bu malı ilân eder; sonra (sahibi çıkmadığı takdirde) sadaka olarak verir.

Ama bir tavuk satıö alınır da karnında bir altın parçası bulunursa, bu satıcıya âit olur. İçindekini yeme maksadıyla istiridye alındığında bunlardan birinin içinde inci bulunursa, bu inci müşterinin olur. Yine bu cümleden olarak bir kimse bir hamam satın alırsa, bu hamamın duvarlarında sabit olarak bu­lunan kurnalar, su tesisatı ve duvarlara tesbit edilmiş olan bakır kazanlar, yapı ve diğer yerde sabit veya yere bitişik olan şeyler, kendilerinden söz edil­mese bile hamama dâhil olurlar. Bununla İlgili olarak bir kimse bir ağaç sa­tın aldığında, şart koşulmadıkça meyvesi ağaca dâhil olmaz. Önce de belirtildiği gibi bu art, satış akdini fâsid kılmayan satışlardandır. Az önce anlatıldığı gibi yerde devamlı olarak kalmayan ekinler de bu kabildendir. Satıcı bunları kesmek ve bedelini teslim aldığında tarla, ağaç gibi sattığı malı müş­teriye teslim etmekle emrolunur. Bu durumda meyvenin gözle görünür dere­cede olgunlaşmaya başlamasıyla başlamaması arasında bir fark yoktur. Meyvesi olgunlaşıncaya dek üzerinde durması için satıcının ağacı müşteri­den icarla alması caiz olmaz. Ancak müşterinin ağacı ariye (iğreti) olarak vermesi caiz olur. Müşteri iğreti olarak vermeye yanaşmazsa satıcı muhay­yer olur. Dilerse meyveleri hemen keser ve satış akdini yürürlüğe koyar. Di­lerse satışı fesheder. Bütün bunlar, satışta sözkonusu olan hükümlerdir. Rehindeyse ağaç, meyve ve bitki, her ne kadar kendilerinden söz edilmese de rehin bırakılan şeye bağlı olarak arazinin rehin bırakılmasının kapsamı­na girerler. Vakıfta ekin değil de ağaç ve bina, arazinin kapsamına girerler. Arazi ikâlesinde ekinler, akdin kapsamına girmezler. Satılan mala tâbi ola­rak satış akdinin kapsamına giren şeyler için ayrıca bedel ödenmez.

Mâlikîler dediler ki: Bir şey üzerine yapılan satış akdi, onunla ilgili şeyleri ya şartla veya örfün uygulamasıyla kapsamına alır. Bir ağaç veya bir bina satın alındığında ağacın veya binanın üzerinde bulunduğu araziden söz edilmezse dahi, satış akdi onu da kapsamına alır. Meğer ki satıcı onun kap­sama girmemesini şart koşsun, veya Örf bu yolda carî olsun.Rehin, hîbe, va­kıf, vasiyet ve sadaka da bu bakımdan bey´ gibidir. Bir bina rehin edilirse, önce belirtildiği gibi, ona bağlı olarak arsası da rehin kapsamına girer. Bir kişi başkasına bir binayı hîbe veya vasiyet ettiğinde de aynı hüküm sözkonusu olur.

Bir kimsenin aldığı tarımsal bir araziye satıcı tarafından ekilen buğday, yonca veya darı gibi tahıllar yeşermemişse, satışta tarlaya tâbi olurlar. Me­ğer ki satıcı, bunların satış kapsamına girmemelerini şart koşmuş olsun. Ama bu tohumlar yeşermişse, akdin kapsamına girmeleri şart koşulamamış veya örf bu yolda câri değilse satış akdinin kapsamına girmezler.

Ekinin ardılı, yani yonca gibi biçildikten sonra yeniden biten bitkiler de satış akdinin kapsamına girmezler. Ancak aksi şart koşulmadıkça görü­nür haldeki bitkiler, akdin kapsamına girerler.

Bir kimse bir tarla satın alır da içinde gömülü olarak taş, mermer, ker­piç, tuğla veya direkler bulursa, bunlar müşterinin olmazlar. Sonra satıcı bunların kendisine âit olduğu iddiasında bulunursa ve bulunan bu şeylerin durumu da satıcının miras veya diğer yollarla bunları mülk edinebilmiş ol­masına delâlet ediyorsa bunlar satıcının olurlar.

Ama gömü eski olur da, durumu satıcının onu mülk edinebilmiş olma­sına delâlet etmezse, yitik mal statüsüne girer. Müşteri bir yıl süreyle onu ilân eder. Sahibi çıkmadığı takdirde beytü´1-mâle bırakır. Gömünün sahibi­nin bilinmemesi durumunda da gömü, yitik hükmünde olur. Müşteri tarla­da kuyu veya küp bulursa muhayyer olur: Dilerse alışverişi bozar. Dilerse bunlar dolayısıyla tarlada meydana gelen değer eksikliği farkını satıcıdan talep eder.

Bir kimsenin satın aldığı balığın karnında bir inci bulunur ve bunun baş­kasının mülkü olduğunu bilirse; meselâ inci delinmiş veya sanatsal bir süsle­meyle kaplanmış veya benzeri biçimlerde işlenmişse -ki bunlar incinin bir şahıstan düşmüş olduğuna delâlet ederler- balığın bunu yutmuş olması do­layısıyla inci, yitik hükmünde olur. Müşterinin bunu bir sene müddetle ilân etmesi gerekir. Eğer sahibi çıkmazsa onu beytü´I-mâle bırakır. Ama inci de başkasının mülkü olduğuna delâlet eden bir işaret yoksa ve müşteri de onun başkasının mülkiyetinde olmadığına inanır veya zanneder veya bu hususta şüphelenirse, bazı âlimlerin tercih ettiği görüşe göre bu inci müşteriye kalır. Bazıları incinin satıcıya, âit olmasını daha doğru bulmuşlardır. Bazılanysa bu hususta tafsîlâta girerek eğer balık tartıyla satılmışsa, bu incinin müşteri­nin olduğunu söylemişlerdir. Fakat götürü usûlde satılmışsa, inci satıcının olur.

Bir kimse bir ev satın aldığında satış akdi, akid esnasında bilfiil sabit olarak eve bağlı bulunan şeyleri kapsamına alır. Diğer şeyleri kapsamına al­maz. Her ne kadar bu şeyler evde sabit olarak bulunması gereken şeylerden olsalar bile... Eve bitiştirilmiş kapılar, pencere çerçeveleri, taş veya ağaçtan yapılmış sabit merdivenler, satış akdinin kapsamına girerler. Ama çivilen­memiş olan ağaç merdivenler bir kavle göre, eğer onlarsız evin odalarına ulaşılamıyorsa, akdin kapsamına girerler. Bir kavle göre de satış akdinde şart koşulmadıkları takdirde akdin kapsamına girmezler. Aynı şekilde saçaklar, su kanalları ve evin duvarlarında veya arsasında y...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sözü Edilmese Bile Satılık Malın Kapsamına Giren Ve Girmeyen Şeyler
« Posted on: 26 Nisan 2024, 08:57:13 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sözü Edilmese Bile Satılık Malın Kapsamına Giren Ve Girmeyen Şeyler rüya tabiri,Sözü Edilmese Bile Satılık Malın Kapsamına Giren Ve Girmeyen Şeyler mekke canlı, Sözü Edilmese Bile Satılık Malın Kapsamına Giren Ve Girmeyen Şeyler kabe canlı yayın, Sözü Edilmese Bile Satılık Malın Kapsamına Giren Ve Girmeyen Şeyler Üç boyutlu kuran oku Sözü Edilmese Bile Satılık Malın Kapsamına Giren Ve Girmeyen Şeyler kuran ı kerim, Sözü Edilmese Bile Satılık Malın Kapsamına Giren Ve Girmeyen Şeyler peygamber kıssaları,Sözü Edilmese Bile Satılık Malın Kapsamına Giren Ve Girmeyen Şeyler ilitam ders soruları, Sözü Edilmese Bile Satılık Malın Kapsamına Giren Ve Girmeyen Şeylerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes