Konu Başlığı: Şiğar Nikâhı Gönderen: Eflaki üzerinde 28 Şubat 2010, 16:15:10 (iki kadından her birini diğerine mehir yapmak)
Şiğar asıl olarak lügatte, köpeğin işerken ayağını kaldırması elemektir. Sonra bu kelime, cinsel temasta bulunurken kadının ayağını kaldırması anlamında kullanılmıştır. Daha sonra fıkıhçılar, bu kelimeyi başka anlama aktararak nikâh akdinde mehrin (ortadan) kaldırılması anlamında kullanmışlardır. Fıkıhçılara göre şiğar, kadınlardan her biri diğerinin mehri olmak üzere, iki kişinin iki kadınla evlenmesi demektir. Bunun sahih olup olmadığı hususunda mezheblerin muhtelif görüşleri aşağıya alınmıştır. (51) Malıkıler dediler ki: Şiğar nikâhı üç kısma ayrılır: 1- Sarih şiğar: Bu, bir erkeğin diğerine iki kadının hiç birine mehir vermeksizin, hatta birinin tenasül organını diğerininkine bedel kılarak, "kız-kardeşimi seninle evlendirmem üzerine kızkardeşini benimle evlendir" demesidir. 2- Vech-i şiğar: Bu, adamın birinin diğerine; "yüzbin lira mehirle kız-kardeşimi seninle evlendirmem üzerine, yüz bin lira mehirle kızkardeşini benimle evlendir" demesidir. Birincisi sarih sigardır. Çünkü mehir, direkt olarak nikâh akdinden kaldırılmıştır. Kadınlardan hiçbiri için mehir takdir edilmemiştir. İkincisine vech-i şiğar (bir bakıma şiğar) denir. Çünkü bunda her ne kadar kadınların ikisine mehir takdir edilmişse de, birinin evlendirilmesi diğerinin evlendirilmesi karşılığında şart koşulmuştur. Bu nikâh akdinde her ne kadar mehir takdir edilmişse de, aslında takdir edilmemiş gibidir. 3- Bu ikisinin bileşimi olan şiğar nikâhı: Örneğin adamın birinin, bir diğerine: "Kızkardeşimi veya cariyemi mehirsiz olarak seninle evlendirmem üzerine, ellibin liralık mehir karşılığında kızkardeşini benimle evlendir" demesi gibi. Bu durumdaki nikâh, kendisine Tnehir takdir edilmeyen kadına nisbetle sarih şiğar, kendisine mehir takdir edilen kadına nisbetle de vech-i sigardır. Sarih sigarın hükmü bâtühktır. Bu nikâh, gerdekten önce ve sonra feshedilir. Akid, gerdekten önce fesedilirse, kadınların ikisi de bir şey alma hakkına sahip olmazlar. Gerdekten sonra feshedilirse, cinsel temas dolayısıyla kadınların ikisine de mehr-i misil verilir. Vech-i sigarın hükmü bâtıllıktır. Ancak bu nikâh, gerdekten sonra değil de gerdekten önce talâkla feshedilir. Gerdekten sonra ise akid, mehr-i mü-semmâ ve mehr-i misilden daha çok olamyla sabit olur. Yani bu iki mehirden hangisi daha çok ise, kadın onu alır. Kadın için ellibin lira mehir takdir edilmiş, ama mehr-i misli yüzbin lira ise, kadın yüzbin lirayı alır. Şart koşul-maksızın vech-i şiğar nikâhı kendiliğinden vukûbulursa sahih olur. Bir kimse kızkardeşini yüzbin lira mehir karşılığında adamın birine nikâhlar; diğeri de onu mükâfatlandırmak için kendi kızkardeşini yüzbin lira mehirle ona nikahlarsa, bu sahih olur. Sarih şiğar ile vech-i şiğarm bileşimi olan sigarın hükmüne gelince, kendisi için mehir takdir edilmiş olan kadının nikâhı gerdekten Önce feshedilir. Gerdekten sonraysa mehr-i misil ve mehr-i müsemmâdan daha çok olamyla sabit olur. Kendisi için mehir takdir edilmemiş olan kadının nikâhı gerdekten önce ve sonra feshedilir. Gerdekten sonra feshedilirse, kadına mehr-i misil verilir. Şâfiîler dediler ki: Şiğar, bir kimsenin diğerine: "Her birinin tenasül organı diğerinin mehri olması şeklinde kızını benimle evlendirmen üzerine kızımı seninle evlendirdim" demesi, diğerinin de "kabul ettim" cevabını vermesidir. Aynı şekilde: "Her birinin tenasül organıyla birlikte yüzbin lira, diğerinin mehri olması şeklinde, kızım benimle evlendirmen üzerine kızımı seninle evlendirdim" demek de sigardır. Burada paranın söylenmesi, tenasül organını mehir olmaktan çıkarmaz. Şiğar nikâhının haram oluşunun illetine gelince: Kadınlardan .her biri iki kişinin müşterek malı olmaktadır. Zîra kadınlardan her biri, koca-mn ve kızının ortaklaşa bir istihkakıdırlar. Yani kocanın zevcesi ve hem de kocanın kızının mehridir. Tenasül organı sanki iki kişinin ortaklaşa malıdır ve güya iki kişinin zevcesi gibi olmaktadır. Tenasül organından söz edilmeden, meselâ "kızını yüzbin lira mehir karşılığında benimle evlendirmen üzerine kızımı yüzbin lira mehir karşılığında seninle evlendirdim" derse akid sahih olur. Ama takdir edilen mehir bâtıl olur. Çünkü ikinci akidde tesmiye edilen, kızın evlendirilmesi ile yüzbin liradır. İkinci kızın evlendirilmesiyse, malum değildir. İkinci akidde takdir edilen mehrin tümü bâtıl olmuştur. Bu nedenle birinci akidde de bâtıl olur. Bu mehir, fâsid olan (ikinci) akde dayandırılmıştır. Çünkü bu akid, onunla şart kılınmıştır. Faside dayandırılan da fasittir. Şunu da belirtelim ki, şiğar nikâhına dayanılarak cinsel temasta bulunulursa, önce de belirtildiği gibi kadın, mehr-i misli hak eder. Şâfiîler, fâsid nikâhın mehr-i misli gerektirdiği görüşündedirler. Kırsal kesimlerde görüldüğü gibi bir adamın iki oğlunun, bir başkasının iki kızıyla mehir belirterek evlenmeleri hususunda anlaşmaları ve akidde buna dokunmaksızın nikâh akdini yapmaları, şiğar nikâhından sayılmaz. Hanefîler dediler ki: Şiğar nikâhı, meselâ adamın birinin kendi oğluna, onun kızını alması karşılığında kendi kızını başka bir adamın oğluyla evlendirmesi ve Şâfiîlerİn de yorumladıkları gibi bu kızlardan her birinin tenasül organının diğer kızın mehri sayılmasıdır. Bir kimse "kızkardeşini benimle evlendirmen üzerine ben de kizkardeşimi seninle evlendirdim" der ve bu kadınlardan her birinin tenasül organının diğeri için mehir olacağını söylemez veya söyler de diğeri bunu kabul etmezse, bu şiğar nikâhı olmaz. Bu nikâh akdi sahihtir. Kadınlardan her biri için mehr-i misil vâcib olur. Hane-filere itiraz edilerek şiğar nikâhının Buhârî ve Müslim tarafından rivayet edilen sahih hadisle yasaklandığını; yasaklığmsa, yasaklanan akdin fâsidliğini gerekli kıldığını söylemişlerdir. Hanefiler buna iki yönden cevap vermişlerdir: a- Yasaklanan, gerçekten şiğar akdinin meydana gelmesidir. Biz deriz ki, yasaklanan bu gerçek bizim yanımızda geçerli değildir. Bizim helâl ve geçerli olduğunu söylediğimiz akid, mehr-i misil ile olan akiddir. Kadının tenasül organının, mehir kılınması bâtıldır. Özet olarak deriz ki: Yasaklık, kadının tenasül organının mehir kılınması hakkındadır. Bu organın mehir kılınması sahih olmaz. Nitekim şarap ve domuzun da mehir kılınması sahih olmaz. Bu durumda takdir edilen mehir bâtıl olur. Nikâh akdi, mehr-i misil ile sabit olur. b- Yasakhk akdin fâsitüği hakkında değil mekruhluğu hakkındadır. Çünkü şeriat koyucu, takdir edilen mehrin fâsitliği, şiğar dışı nikâhlarda kerahetle birlikte mehr-i misli gerekli kılar, demiştir. Diğerlerine kıyasla buradaki yasaklık, mekruhluğa hamledilmektedir. Hanbelîler dediler ki: Şiğar, mehirden söz etmeksizin veya "mehirsizdir" diyerek bir kişinin kendi kızını veya velayeti altındaki herhangi bir kadını, kızıyla veya velayeti altındaki herhangi bir kadınla kendisini evlendirmesi şartıyla başkasına nikâhlamasıdır. Bu iki erkeğin, "kadınlardan her birinin tenasül organı diğeri için mehirdir" demeleri şart değildir. Aynı şekilde bir kimsenin bir başkasına hitaben: "Her birinin tenasül organı ve yüzbin lira, diğerinin mehri olması üzerine kızkardeşini benimle evlendirmen koşuluyla kızkardeşimi seninle evlendirdim*´ demesi de sigardır ve bu nikâh fasittir. Hanbelîler bu hükmü verirken delil olarak Ahmed bin Hanbel´in Ömer ve Zeyd bin Sâbit´ten yapmış olduğu rivayete dayanmışlardır. Ömer´le Zeyd bin Sabit, bu şekilde evlenmiş olanları birbirlerinden ayırmışlardır. İbn Ömer´in rivayetine göre Rasûlullah(s.a.s) şiğar nikâhını yasaklamıştır. Şiğar, aralarında üzerinde anlaşmış oldukları bir mehir olmaksızın iki kişiden birinin, diğerinin kızını kendisiyle evlendirmesi karşılığında kızını onunla evlendirmesidir. Ebû Hureyre de bunun gibi bir rivayette bulunmuştur. Hanefîlerin bu itiraz karşısındaki cevapları öğrenilmiş oldu. Hanefîler şiğar yasağının, kadının tenasül organını diğer kadın için mehir olarak takdir etmeye dâir olduğunu söylemişlerdir. Ama Hanbelîler derler ki: Bu yasaklık sigarın, fâsid bir şarta muvâfakatından ötürüdür. Ama ben bunun ne bakımdan fasit olduğunu ve yasaklandığını bilmiyorum. Çünkü yasakhk, ak-djn fasit bir şarta muvafakat etmesinden ötürü olabileceği gibi, fâsid bir şeyi mehîr olarak takdir edip bunu şart koşmaktan ötürü de olabilir ki, bu ikisi arasında hiçbir fark yoktur. Şu da var ki, Hanbelîler şöyle derler: Adam mehir takdir eder ve: "Her birinin mehri yüzbin lira olmak üzere kızını benimle evlendirmen koşuluyla kızımı seninle evlendirdim" der ve mehir olarak kadının tenasül organından bahsetmezse, nikâh akdi belirtilen mehir ile sahih olur. Şâfîîler bu görüşe muhaliftirler. Kadınlardan biri için mehir takdir edilir, diğeri için mehir takdir edilmezse; kendisi için mehir takdir edilmeyenin değil, mehir takdir edilen kadının nikâh akdi sahih olur. Her iki şekilde de Mâ-likîler bu görüşe muhalefet etmişlerdir. |