> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Dört Mezheb Fıkhı > Şehîd Bahsi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Şehîd Bahsi  (Okunma Sayısı 1083 defa)
30 Ocak 2010, 14:28:09
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 30 Ocak 2010, 14:28:09 »




Şehîdin tanımı, kısımları ve hükmüyle ilgili olarak mezheblerin ileri sürmüş oldukları detaylı görüşler aşağıda anlatılmıştır.

Hanefîler’e göre şehîd; ister savaşta, ister bir azgın, dar-ı har­be mensup bir harbî, isterse bir hırsız veya yol kesici tarafından, direkt olmayan bir sebeple de olsa, haksız yere zulmen öldürülen kimsedir. Şehîdler üç kısma ayrılırlar:

1. Kâmil Şehîd: Bu, hem dünya, hem de âhiret şehididir. Kâmil şehîd olmak için altı şartın gerçekleşmesi icâb eder:

a) Akıl,

b) Bulûğ,

c) İslâm,

d) Büyük hadesten, hayız ve nifastan temiz olma,

e) Yaralandıktan hemen sonra ölme. Öyle ki, yaralandıktan sonra birşey yememiş, içmemiş, uyumamış, tedavi görmemiş, yaralandığı yer­den sağ olarak evine veya çadırına nakledilmemiş olmalı ve üzerinden bir namaz vakti geçmemiş bulunmalıdır.

f) Öldürülmesi nedeniyle katile kısas vâcib olmalıdır. Sulh ve benzeri arızî bir sebeple kısas hükmü kalkarsa da, bu şarta halel gelmiş olmaz.

Hatâen öldürülme gibi, öldürülmesi nedeniyle mâlî bir cezalandırma vukûbulan kişi, kâmil şehîd olmaz.

Canını, malını, müslümanlan ve müslümanların kefaleti altında bu­lunan zımmîleri müdafaa uğruna ölen kişiler de, kesici bir âletle öldürül­müş olma şartıyla kâmil şehîd statüsüne tâbi olurlar. Bu gruptaki şehidler, üzerlerine kendi kanları dışında bir necaset bulaşmadıkça yıkanmaz­lar. Kefen olmaya elverişli olmayan kürk, şilte, talike, mest, silâh ve zırh gibi eşyaları üzerlerinden çıkarıldıktan sonra geri kalan elbiseleriyle bir­likte defnedilirler. Şalvar veya pantalonları çıkarılmaz. Başka giyecekleri olmadığı takdirde kürk ve şiltesi de üzerinden çıkarılmaz. Eğer sünnet miktarından az ise, kefenine ilâve yapılır. Eğer fazla olursa eksiltilir. Üzer­lerine cenaze namazı fçhnır. Kanh elbiseleriyle defnedilirler.

2. Sadece âhiret şehidi: Zulmen öldürülmekle beraber yukarıda sayılan altı şarttan birini taşımayan şehîd, sadece âhiret şehididir. Meselâ zulmen de olsa, şehid olan kimse hayızlı veya nifaslı ise, ya da yaralan­dıktan hemen sonra ölmemişse, ya da vurulan çocuk veya deli ise, ya da öldürülmesi bir hata nedeniyle olup mâlî cezayı gerekli kılan kimse ise, sadece âhiret şehîdidir. Bunlar kıyamet gününde Şehitlere verileceği vaad edilen mükâfata nail olacaklardır. Yıkanıp kefenlenmeleri ve diğer ölüler gibi üzerlerine namaz kılınması vâcib olur.

Boğularak, yanarak, duvar altında kalarak; vebaya, karında su bi­rikmesine, ishale, zatülcenbe, vereme, sar’aya, hummaya yakalanarak ölen­ler; nifas halindeyken, gurbetteyken, ilim taleb ederken ölenler; akrep sokması nedeniyle ölenler ve Cuma gecesi ölenler âhiret şehididirler. Bun­lar her he kadar âhirette şehîd sevabına nail olacaklarsa da yıkanır, ke­fenlenir ve üzerlerine namaz kılınır.

3. Sadece dünya şehidi: Müslümanlar safında savaşırken öldürülen münafıklar gibi. Bunlar yıkanmaz ve kendi elbiseleriyle birlikte defnedi­lirler. Zahire göre hareket ederek üzerlerine namaz kılınır.

Hanbelîler’e göre şehîd, kadın olsun erkek olsun, ganimet malı­nı gizlemiş olsa da, mükellef olmasa da kâfirlerle savaşılırken ölen kimse­dir. Böyle birini yıkamak ve üzerine namaz kılmak haramdır. Şehîd dü­şerken üzerinde bulunan elbisesiyle birlikte defnedilir. Ancak şehîd düş­meden önce tslâm olma guslü dışında kendisine başka bir gusül vâcib olmuşsa, yıkanıp kefene sarılması ve üzerine namaz kılınması vâcib olur. Yine aynı şekilde üzerine kendi kanı dışında başka bir necaset bulaşmış­sa, yine yıkanıp kefenlenmesi ve üzerine namaz kılınması vâcib olur. Bu durumda üzerindeki silâh ve deri giysiler çıkarılır. Öldürüldüğü esnada giyinik olduğu elbiselerden ne bir eksiltme yapılmalı, ne de bunlara bir giysi eklenmelidir. Eğer bunlar üzerinden çıkarılacak olursa, başka şeyler­le kefenlenmesi vâcîb olur.

Irzını ve malını koruma yolunda ve benzeri sebeplerle zulmen öldü­rülen kimseler de bu şehîdier gibidirler; yıkanmaz, kefenlenmez ve üzerle­rine namaz kılınmaz. Elbiseleriyle birlikte defnedilirler. Savaştayken, düş­manın etkisi olmaksızın binmiş olduğu binekten veya yüksekçe bir dağın tepesinden düşen, bu sebeple de ölen; veya attığı okun tekrar geri dönüp kendisine isabet etmesiyle ölen, savaştan sonra ölü olarak bulunan, yara­landıktan sonra bulunduğu yerden taşınan, bİrşeyler yeyip içen, yaralan­masıyla ölmesi arasında örfe göre uzun bir fasıla geçen kişilerin diğer şehîdier gibi yıkanıp kefenlenmelerı ve üzerlerine namaz kılınması vâcib olur. Bunlar her ne kadar kıyamette şehîd sevabına nail olacaklarsa da, sadece âhiret şehîdidirler. Anılan sıfatları taşımadıkları için hem dünya, hem âhiret şehidi değildirler. Sahih haberler, bunların kıyamet gününde şehîd muamelesi göreceklerine delâlet etmektedir. Veba, karın ağrısı, bo­ğulma, şiddetli öksürük dolayısıyla nefes alamamak, yangında yanma, bina yıkıntıları altında kalma, zatülcenb, verem, avurtları boyun gerisine götürecek kadar yüz şişkinliği hastalığı, dağ tepesinden düşme, Allah yo­lunda, hac ibadeti esnasında, ilim tahsil ederken ölenler de bu gruptaki şehîdlerdendîrler. Dürüst bir niyetle Allah yolunda savaşmak üzere evin­den çıkıp da kâfirlerin fiiliyle olmaksızın ölen kimselerle, sınırda nöbet tutanlar, yeryüzünde Allah’ın emirlerini -ki bunlar âlimlerdir- dînini, na­musunu, malını veya canını savunma uğrunda ölen, canavarlar tarafın­dan parçalanan insanlar da bu tür şehîdlerden sayılmaktadırlar.

Mâlikîler’e göre şehîd; dar-ı harbten olan bir kâfirin öldürdüğü müslümanlarla, kâfirler arasında meydana gelen savaşta ölen kimsedir. Bu savaş dar-ı harbte de olsa, dar-ı İslâm’da da olsa hüküm aynıdır. Anılan bu şehidi yıkamak ve üzerine namaz kılmak haramdır. Bu kişi kâfirler tarafından, dalgın veya uykuda olma gibi bir sebepten ötürü savaşmaksızın dahi öldürülecek olursa, yine şehîd sayılır. Müslüman biri tarafından kâfir sanılarak öldürülmüş olan veya atların ayakları altında ezilerek, attığı okun geri dönüp kendisine isabet etmesiyle, kuyuya düşe­rek, yüksekçe bir dağın tepesinden düşerek ölen kimse yine şehîd sayılır. Cünüb olsunlar olmasınlar, böylelerini yıkamak ve üzerlerine namaz kıl­mak haramdır. Tabiî savaş alanından sağ olarak kaldırılmamış olurlar­sa... Sağ olarak kaldırıldıkları takdirde, yıkanıp üzerlerine namaz kılınır. Yine bunlar savaş alanından sağ ve fakat koma hâlinde kaldırılırlarsa, yıkanmaz ve üzerlerine namaz kılınmaz. Çünkü komadakiler de ölüler gibidirler. Şehidin giyinik iken öldürüldüğü elbisesiyle -eğer bu mubah bir elbise ise- defnedilmesi vâcibtir. Bu elbise, bedenin tümünü kapatıyor­sa üzerine bir şey ilâve edilmemesi gerekir. Bedeninin tümünü kaplamadığı takdirde, bedenini kapatacak kadar ilâve yapılır. Mestleri, takkesi ve değeri çok fazla değilse bel kuşağı, kaşının değeri çok yüksek değilse gü­müş yüzüğü çıkarılmaz. Kılıç ve zırh gibi savaş âletleri üzerinden alınır. Bahse konu bu şehid hem dünya, hem âhiret şehididir ki bu, “ilây-ı kelimetullah” uğruna savaşan ve bu yolda ölen kimsedir. Sadece dünya şehidine gelince bu; ganimet elde etmek amacıyla savaşan ve bu yolda ölen kimsedir.

Sadece âhiret şehidi ise, karın ağrısı illetinden, boğulmaktan ve ben­zeri sebeplerden dolayı ölen kimsedir. Harbîlerle yapılan savaş dışında ve harbîlerden başkaları tarafından zulmen öldürülen kimseler; yıkama ve diğer işlemlerde diğer ölüler statüsüne tâbi olurlar. Dolayısıyla yıkanıp kefenlenmeleri ve üzerlerine namaz kılınması vâcib olur. Öldürülürken üzerlerinde bulunan elbiseleriyle beraber gömülmeleri gerekmez.

Anılan âhiret şenidleri, şer’an bildirilen sevâb ve mükâfatları inşâallah, âhirette elde edeceklerdir. Dünya şehîdine gelince, bu dünyada her ne kadar şehîd muamelesi görmüşse de âhirette hiçbir mükâfata nail olamayacaktır.

Şâfiîler şehîdleri üç kısma ayırmışlardır:

1. Dünya ve âhiret şehidi: Bu, ganimetten mal gizlemeyerek, riya­kârlık yapmayarak Allah’ın dînini yüceltmek maksadıyla kâfirlerle sava­şan ve şehîd düşen kimsedir.

2. Sadece dünya şehidi: Bu, Allah’ın dînini yüceltmek amacıyla beraber, ganîmet için savaşan veya riyakârlık yaparak, ya da paylaşma­dan önce ganimetten mal saklayarak savaşan ve bu yolda ölen kimsedir.

3. Sadece âhiret şehidi: Bu, enkaz altında kalarak, boğularak ve zulmen öldürülme gibi buna benzer sebeplerden ötürü şehîd olan kimse­dir.

İlk iki gruptaki şehîdlerin kendilerinde küçük ya da büyük hades hâli olsa bile yıkanmaları ve üzerlerine namaz kılınması haramdır. Bunlar bir kâfirin veya hata sonucu başka bir müslümanın silahıyla, ya da attığı silâhın geri dönüp kendisine isabet etmesiyle de ölse, bineğinden düşmek­le, hayvanların ayakları altında ezilmekle de ölse, aynı hükme tâbidir. Yine bu kişinin derhal ölmesiyle yaralandıktan sonra sağ kalıp ölmesi arasında bir fark yoktur. Yalnız bunun savaş bitiminden önce ölmüş ol­ması gerekir. Ya da savaş bitiminden sonra ölmesine rağmen, kendisinde kesilmiş bir hayvanın çırpınışlarını andıran hareketlerden başka hareket­lerin görülmemesi ve hayat hâlinde bir istikrar bulunmaması şarttır. Böylelerinin kefenlenmeleri sünnettir. Elbisesi vücûdunu kapatmıyorsa, kapa­tacak kadarı ilâve edilir. Zırh ve silâh gibi savaş âletlerinin, mest ve kür­künün üzerinden çıkarılması mendubtur.[149]

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Şehîd Bahsi
« Posted on: 26 Nisan 2024, 02:05:51 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Şehîd Bahsi rüya tabiri,Şehîd Bahsi mekke canlı, Şehîd Bahsi kabe canlı yayın, Şehîd Bahsi Üç boyutlu kuran oku Şehîd Bahsi kuran ı kerim, Şehîd Bahsi peygamber kıssaları,Şehîd Bahsi ilitam ders soruları, Şehîd Bahsiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes