๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Dört Mezheb Fıkhı => Konuyu başlatan: Eflaki üzerinde 05 Şubat 2010, 19:32:57



Konu Başlığı: Satılan Malı Geri Verme Hakkını Doğuran Ayıbın Tanımı
Gönderen: Eflaki üzerinde 05 Şubat 2010, 19:32:57
Müşteriye, satın aldığı malı geri verme hakkını kazandıran ayıp; satı­lan malın değerini eksilten veya müşterinin bu maldaki sahih bir maksa­dının elden kaçmasına sebep olan bir ayıptır(136). Malın değerini eksilten ayıba; binek hayvanının, üzerine binilirken serkeşlik etmesi ve sahibine itaat etmemesini örnek olarak gösterebiliriz. Yine bu hayvanın, ısırması veya saldırması da böyledir. Ama bacağında veya ayağında küçük bir ke­siğin olması gibi basit bir ayıp müşteriye, geri verme hakkını kazandırmaz. Bunun bir zararı yoktur. Müşterinin sahih bir maksadının elden kaçması­na sebep olan ayıba da şu örneği verebiliriz: Bir kişi, kurban için bir ko­yun satın alır da bu hayvanın kulağında, kurban olmasının sahihliğini engelleyen bir kesinti görürse; bu kesinti her ne kadar malın değerini ek­silten bir ayıp değilse de müşterinin sahih maksadının (kurban etmesinin) elden kaçmasına sebep olan bir ayıptır. Yine bunun gibi bir kişi, giymek için bir elbise veya mest satın alır da kendisine yeterli olamayacak şekil­de dar olduğunu görürse bu darlık, o elbise veya mestin kullanılmasına imkân vermez ve müşterinin satın alma amacı gerçekleşmez. Bu neden­le de geri vermeye hakkı doğar.

(136) Mâlikîler dediler ki: Satılan malın geri verilmesi hakkını doğuran ayıpta kural; bu ayıbın, malın değerini eksilten bir ayıp olmasıdır. Meselâ satılan bir hayvanın serkeş olup binicisine itaat etmemesi gibi. Anılan kural gereği, satılan malda görülen ayıbın, o malın cismini eksilten bir ayıp olma­sıdır. Satılan hayvanın burulmuş olması gibi. Tabiî eğer burmak, örfe göre onda bir eksiklik meydana getiriyorsa... Veya bu ayıp, satılan canlının ta­sarruf kabiliyetini eksilten bir ayıp olmalıdır. Meselâ sağ eli zayıf olduğu için solak olması gibi. Veya sonucu korkulu olması, sözgelimi bulaşıcı bir hasta­lığa yakalanmış olması gibi. Bu, sayfanın üst tarafında anlatılanlardan çık­mamaktadır. Bu Hanefîlerle Şâfülerin amel ettikleri bir husustur.

Hanbelîler dediler ki: Satılan malı geri verme hakkını doğuran ayıp­ta, kural gereği olarak ayıbın, o malın aynında (cisminde) bir noksanlık mey­dana getirmesi gerekir. Meselâ satılan hayvanın burulmuş olması gibi. Bununla kıymeti artsa bile bu, hayvan için bir ayıptır. Malı geri verme hakkını doğu­ran ayıp, ticâret erbabının örfüne göre normal olarak malın değerini eksil­ten bir ayıp ta olabilir. Bazı kimseler bu ayıbı; örfün çoğunlukla, malın, ondan salim olmasını gerekli gördükleri bir kusur olarak da tanımlamışlardır. Bu kusur ve noksanlığın, malın kendisinde veya değerinde olması aynı hükme tâbidir. Şu halde hayvanın burulmuş olması, örfen ayıp olarak değerlendi­rilmedikçe, ayıp olarak sayılmaz.