> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Dört Mezheb Fıkhı > Satılan Malın Durumu Hakkinda, Satıcıyla Müşterinin Anlaşamaması
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Satılan Malın Durumu Hakkinda, Satıcıyla Müşterinin Anlaşamaması  (Okunma Sayısı 1519 defa)
05 Şubat 2010, 19:50:07
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 05 Şubat 2010, 19:50:07 »



Ayıplı oluşu nedeniyle geri verilmekte olan bir malın durumu üzerin­de, satıcıyla müşteri anlaşmazlığa düşerlerse hüküm ne olacaktır? Mez-heblerin buna ilişkin detaylı görüşleri aşağıya alınmıştı.

(146) Hanefîler dediler ki: Ayıplı oluşu nedeniyle geri verilen malın du­rumu üzerinde satıcıyla müşterinin ihtilâfı beş kısma ayrılır:

1- Satıcıyla müşterinin, satılan malın sayısında ihtilâf etmeleri. Bir kişi, bir başkasından bir hayvan satın alır; hayvanı teslim aldıktan ve bedelini öde­dikten sonra, geri verilmesini gerektiren bir ayıbı olduğunu görür ve geri ver­mek üzere satıcıya gider.Satıcı, maldaki bu ayıbı kabullenir, ancak der ki: "Ben bu hayvanı beraberinde bir tane daha olarak sana sattım. Şimdi bu durumda paranın hepsini değil de sâdece bu hayvanın payına düşen bedeli sana verebilirim." Müşteri de: "Ben bundan başka bir hayvan senden satın almadım. Vermiş olduğum bedelin tamamım geri ver" derse ve ikisinin de iddialarını doğrulayacak bir delilleri yoksa, bu durumda söz müşterinindir. Çünkü o, inkâr eden bir teslim alıcıdır. Müşteri, hayvanı teslim almış ve sa­tıcının iddia ettiği diğer hayvanı inkâr etmiştir. Yemîn etmesiyle birlikte söz, inkâr edenindir. Yine geri verilen hayvanla ilgili satış akdi, geri verme nede­niyle feshedilmiş olmaktadır ki, bunun parasını ödeme yükümlülüğü müşte­rinin üzerinden kalkmış olmaktadır. Satıcı ise, para ödeme yükümlülüğünün müşterinin üzerinden kalkma sebebinin (geri vermenin) meydana gçlmesfff-den sonra, paranın bir kısmınıalmayı iddia etmektedir. Müşteri ise bunu inkâr etmektedir. Bilindiği gibi, yemin etmesi şartıyla söz, ikâr edenin sözüdür.

2- Satıcıyla müşteri, satılan malın sayısında değil de, teslim alınan ma­lın sayısında ihtilâf ederler: Satılan malın iki binek hayvanı olduğu ve her ikisinin bedelini de satıcının teslim aldığı hususunda anlaşırlar. Bundan son­ra müşteri, iki hayvandan birini geri vermeye gelir. Satıcı kendisine, "satın almış olduğun hayvanların ikisini de teslim aldın. Bir tanesini geri getirdiğin için, sadece bunun karşılığı olan parayı sana iade ediyorum" der ve müşteri de, "ben, geri vermek istediğimden başka bir hayvan teslim almadım" der­se, bu mesele de önceki gibi hükme bağlanır.Söz, müşterinin sözüdür.

3- Satıcıyla müşteri, satılan malın niteliği üzerinde ihtilâf ederler. Me­selâ Mısır´ın yerli dokuması diye aldığı kumaşın Şam dokuması olduğunu gören kişi, satıcıya geri vermeye gelir de satıcı kendisine, "bunun Şam ku­maşı olduğunu sana hatırlatmıştım" der, buna karşı müşteri de, "aksine, bunun Mısır kumaşı olduğunu bana söylemiştin" karşılığında bulunursa, bu mesele şu şekilde hükme bağlanır: Yemin etmesi şartıyla söz, satıcınındır. Çünkü o, fesih hakkını inkâr etmektedir. Sözünü belgelemek ise müşteriye düşer. Çünkü iddia sahibi odur.

4- Satıcıyla müşteri, satılan malın miktarında ihtilâf ederler. Meselâ tartılı bir mal satın alan bir kişi, ağırlığını noksanlaştırarak o malı geri vermek için getirir, satıcı da, "ben bunu sana eksiksiz olarak tartıp verdim" derse, bu meselede söz, daha önce belli miktarda teslim aldığını söylememiş ise, müş­terinin sözüdür.

5- Satıcıyla müşteri, satılan malı belirleme hususunda ihtilâf ederler. Me­selâ bir hayvan satın alan kişi, onu geri vermeye getirdiğinde satıcı, "sana sattığım hayvan bu değildir" der de müşteri, "kesinlikle odur" derse, bu mesele için iki durum sözkonusu olur:

a) Bu geri verme, şart muhayyerliği veya görme muhayyerliği nedeniyle olursa, yemin etmesiyle birlikte söz, müşterinin sözüdür.

b) Bu geri verme, satın alınan maldaki eski bir ayıp nedeniyle olmak-taysa, yemin etmesiyle birlikte söz, müşterinin sözüdür. İki durum arasın­daki farkı şöylece anlatabiliriz: Şart muhayyerliği veya görme muhayyerliği nedeniyle geri verilen mal üzerinde yapılmış olan satış akdi, karşı tarafın rı­zâsına bağlı kalmaksızın feshedilmiş olur. Hatta, bilgisine bile bağlı kalmak­sızın feshedilmiş olur, diyenler de vardır ki, bu hususta ihtilâf vardır. Satış akdinin feshedilmesinden sonra satıcıyla müşteri arasındaki ihtilâf bundan sonra teslim alınan, yani satılan mal üzerinde olur. Bilindiği gibi söz, malı teslim almış olanın sözüdür ki, bu durumda o da müşteridir. Ayıplı oluşu dolayısıyla geri verilen mala gelince, bu mal üzerinde yapılmış ola´n satış ak­dini, yalnız başına müşteri feshedemez. Ama o, geri vermek için getirmiş ol­duğu mal üzerinde yapılan satış akdini feshetme hakkına sahip olduğunu iddia eder. Satıcı da bu hakkı inkâr eder. Bu durumda söz", inkâr edenin sözüdür.

Hanbelîler dediler ki: Satıcıyla müşterinin, satılan mal üzerinde ihtilâf etmeleri, üç durumu kapsar:

1- Satılan malda meydana gelen ayıbın, satıcının yanındayken mi, müş­terinin yanmdayken mi meydana geldiği hususunda ihtilâf ederler. Satıcı, "maldaki ayıp, müşterinin yanındayken meydana gelmiştir" der. Buna kar­şılık müşteri de, "maldaki ayıp, henüz satıcının yanmdayken meydana gelmiştir" der. Bu meselenin de üç şekli vardır:

a) Maldaki ayıp, hem satıcının ve hem de müşterinin yanında vukuu muh­temel bir ayıp olur. Elbisenin delinip yamanması gibi. Satıcı, müşteriye, "el­biseyi benden sağlam olarak teslim aldın. Bu ayıplar, senin yanındayken meydana geldi" der ve müşteri de bunun tersini söylerse; hiç birinin delîli de olmazsa, bu durumda söz, müşterinin sözüdür. Ama elbiseyi bu ayıbıyla birlikte satın aldığına veva bu ayıbın, elbise kendi yanmdayken meydana gel­mediğine dâir, kesinlik!^ yemin etmesi gerekir. Yemin ettikten sonra müşte­ri, kendisi farkında olmaksızın elbise başkasının eline geçerek elinden çıkmış değilse, sahibine geri verebilir. Ama bu şekilde farkında olmayarak elinden çıkmışsa, ne yemin eder ne de geri verebilir.Çünkü elbise, kendi yanından kaybolunca, başkasının yanındayken ayıplı hâle gelmesi muhtemel olur. Bu İhtimâlin mevcudiyeti karşısında kesin ifâdelerle yemin etmesi caiz olmaz.

b) Satılan maldaki ayıbın durumunun, bu ayıbın kesin olarak satıcı ya­nındayken meydana geldiğine ve müşterinin yanındayken vuku bulmasının mümkün olmadığına delâlet etmesi. Sözgelimi bir kişi, başı yaralı olduğu için ayıplı sayılan bir hayvanı satın almış ve yara çıban hâline dönüşmüş olsun. Müşteri bunun farkına satın aldıktan bir veya iki gün geçtikten sonra farkı­na varırsa yaranın çıbanlaşmış olması, onun müşterinin yanındayken mey­dana gelmesi muhtemel olmayan eski bir yara olduğunu kesinlikle kanıtlar ki, bu durumda söz, yeminsiz olarak müşterinindir.

c) Satılan maldaki ayıbın durumunun *b´ sıkkındaki durumunun tersi­ne olarak kesinlikle müşterinin yanmdayken meydana geldiğine delâlet et­mesi. Sözgelimi, bir hayvan satın alan kişi, bir müddet sonra hayvanda,satıcının yanındayken vukuu imkânsız olan yeni bir yara görürse, bu durumda söz, yeminsiz olarak satıcının sözüdür.

2- Satıcıyla müşteri, zimmette borç olmayıp da muayyen olan satılık malın cismi üzerinde ihtilâf ederler. Meselâ bir kişi, satın aldığı zimmette borç ol­mayan, muayyen bir hayvanı geri vermek istediğinde, satıcı kendisine "bu, sattığım hayvan değildir" der, müşteri de, "bu, o hayvandır" cevabını ve­rirse, bu mesele için iki şekil sözkonusu olur:

a) Satılan mal, kendisinde mevcûd eski bir ayıbı nedeniyle geri verilirse, söz, yemin etmesi şartıyla, satıcının sözüdür.

b) Satılan mal, şart muhayyerliği nedeniyle geri verilirse; meselâ, mu­hayyer olmayı şart koşarak bir hayvan satın alan kişi, bu hayvanı, satıcıya geri vermek için getirirse, bu durumda söz, yemin etmekle beraber müşterinin sözüdür. Bu iki durum arasındaki farkı şöylece ifâde edebiliriz: Ayıplı-lık nedeniyle malın geri verilmesi durumunda satıcı, müşterinin fesih hakkını inkâr etmektedir. Geri verilmesi istenen malın, kendi satmış olduğu mal ol­duğunu da inkâr etmektedir. Bu durumda söz, yemin etmesi şartıyla inkar­cının (satıcının) sözüdür. Şart muhayyerliği nedeniyle malın geri verilmesi durumunda, satıcı, müşterinin fesih hakkını tanımaktadır ki, söz satıcının değil, müşterinin sözüdür.

3- Satıcıyla müşteri, satılan mal karşılığında ödenen muayyen bedel üze­rinde ihtilâf ederler. Meselâ bir kişi, muayyen bir mal satın alır ve bu malın benzeri olan bir malı da bedel olarak satıcısına öder. (Takas yapar). Ancak sonra müşteri, ayıplı lığı dolayısıyla malı geri verir. Satıcı da müşteriden al­dığı malı aynen iade eder. Ne var ki müşteri, bunun kendi malı olmadığını iddia eder. Satıcı ise, kendisinin malı olduğunu söyler ve ikisinin de delilleri bulunmazsa; bu durumda yemin etmesi şartıyla müşterinin sözü muteber olur. Aynı şekilde satılan mal muayyen olmayan bir malsa, yine bu uygulamaya gidilir. Meselâ vadeli olarak zimmette bulunan bir borç ki bu, selemdir satın alan bir kişinin, satın aldığı şey, muayyen değildir. Müşteri, vâdesi gel­diğinde bu malı teslim aldıktan sonra, ayıplıhk nedeniyle geri verirse, satıcı "bu, sana satmış olduğum mal değildir" der, müşteri de bunun o mal oldu­ğunu söylerse, söz müşterinindir.

Mâlikîler dediler ki: Satıcıyla müşterinin, satılan mal üzerinde ihti­lâfa düşmeleri dört kısımda ele alınabilir:

1- Satıcıyla müşteri, malın satışı esnasında maldaki ayıbı görüp görme­dikleri hususunda ihtilâf ederler. Satıcı, müşteriye, "satın almadan önce mal­daki ayıbı gördün ve bilerek aldın" der; müşteri de "bu ayıbı, satın almadan ö...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Satılan Malın Durumu Hakkinda, Satıcıyla Müşterinin Anlaşamaması
« Posted on: 25 Nisan 2024, 06:55:49 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Satılan Malın Durumu Hakkinda, Satıcıyla Müşterinin Anlaşamaması rüya tabiri,Satılan Malın Durumu Hakkinda, Satıcıyla Müşterinin Anlaşamaması mekke canlı, Satılan Malın Durumu Hakkinda, Satıcıyla Müşterinin Anlaşamaması kabe canlı yayın, Satılan Malın Durumu Hakkinda, Satıcıyla Müşterinin Anlaşamaması Üç boyutlu kuran oku Satılan Malın Durumu Hakkinda, Satıcıyla Müşterinin Anlaşamaması kuran ı kerim, Satılan Malın Durumu Hakkinda, Satıcıyla Müşterinin Anlaşamaması peygamber kıssaları,Satılan Malın Durumu Hakkinda, Satıcıyla Müşterinin Anlaşamaması ilitam ders soruları, Satılan Malın Durumu Hakkinda, Satıcıyla Müşterinin Anlaşamamasıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes