> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Dört Mezheb Fıkhı > Sarf
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sarf  (Okunma Sayısı 1366 defa)
07 Şubat 2010, 15:32:07
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 07 Şubat 2010, 15:32:07 »



Sarf altının altınla, gümüşün gümüşle veya bunlardan biri­nin diğeriyle satılmasıdır. Bilindiği gibi sarf, umûmî bey´in kısımlarından biridir. Bey´ için rükün olan, sarf için de rükündür. Ancak sarf için, bey´in özel şartlarına ek olarak bazı şartlar daha gereklidir. Bu şartları şöylece sıralayabiliriz:

1- Her iki bedel, birbirine eşit olmalıdır. Bunlar lira ve riyal gibi altın, gümüş ve diğer´madenlerden yapılmış sikkeli paralar olabilecekleri gibi, bilezik, halhal, küpe, alyans, gerdanlık ve diğerleri gibi sikkesiz de olabi­lirler. Bir liranın, bir lira ve bir kuruşa, ya da daha fazlasına satılması sa­hih olmaz. Nitekim yirmi miskal ağırlığındaki bir bileziği, nakış ve işçilikleri farklı da olsa yirmibeş miskal ağırlığındaki bir bilezikle satmak ta sahih olmaz.

2- Hulul, bir anlık olsa bile iki bedeli veya birisini teslim almayı ertele­yerek altını altınla veya gümüşü gümüşle satmak sahih olmaz.

3- Alış-veriş meclisinde karşılıklı teslim alma. Yani satıcının bedel kı­lınan şeyi teslim alması; müşterinin de satılık olanı teslim alması. Teslim almazdan her ikisi de bedenen o meclisten ayrılırlarsa akid bâtıl olur.

İki cinsten birini diğeriyle, yani altını gümüşle veya gümüşü altınla satmaya gelince, bunda her iki bedelin biribirine eşit olması şartı aran­maz. Meselâ yüz kuruş değerindeki bir altın cüneyhi, yüzbir gümüş kuru­şa satın almak caiz olur. Bu alış-veriş, iki şartla caiz olur:

a) Hulul. Satışın ertelenmesi sahih olmaz.

b) Alış-veriş meclisinde karşılıklı teslim alma.

Açıklaması daha önce yapılmış olan diğer ribevî sınıflar da bu bakım­dan altın ve gümüş gibidirler.

Kuruşlara; nikel, bronz ve bakır gibi altın ile gümüşten başka maden­lerden yapılan diğer paralara gelince ki bunlara fülüs denir, bunlar hakkında mezheblerin geniş açıklamaları aşağıya alınmıştır.

Sarfta bir cinsin, nakid dışındaki başka bir cinse eklenmesi caiz olmaz. Meselâ bir reşat altını ile bir koyunu bir reşat altınına veya İki koyuna ya da iki reşat altınına satmak caiz olmaz. Buna "bir ölçek hur­mayla bir dirhemin bir ölçek hurma ve bir dirheme, ya da iki dirheme satılması" meselesi denir. Çünkü araplar bu meseleye bu örneği verirler. Sundan ki: verilen bedel, satın alınan nesne üzerine paylaştırılır. Alınan bedel, koyunun ve reşat altınının yarısı olur. Satılana da yarım koyun ve varrm´reşat altını mukabil olur. Bunda da bedel olan koyunun yarısının, satılan koyunun yarısından daha fazla veya daha az olma ihtimali vardır. Koyunun tüm değerinin de bir reşat altınından daha çok olma ihtimâli vardır.

Ribâya muhtemel olan şeyleri bırakmak, ihtiyat gereğidir. Ama na­kid cinslerinden birini diğerine eklemek sahih olur. Meselâ bir eski Mı­sır cüneyhini ve bir riyali, kıymet ve tartı bakımından birbirine eşit olan yeni bir Mısır cüneyhi ve bir riyal karşılığında satmak sahih olur. Çünkü sarfta altın ve gümüşten iki cinsi birbirine eklemek caizdir.

(I68) Hanefîler dediler ki: Kendilerine ribâ giren diğer sınıflar, meselâ yiyecek maddeleri, alış-veriş meclisinde karşılıklı teslim alma şartı hususun­da altın ve gümüş gibi değildirler. Çünkü altın ve gümüş, tâyin ile belirlene-mezler. Satılan altın veya gümüşe, teslim almadıkça müşteri aynıyla mâlik olamaz. Satıcı husûsiyle şu altın lirayı iki kuruşluk elli parça ile sattığında, müşteri teslim almamışsa bu lirayı değiştirerek yerine başka bir altın li­ra Kayabilir. Kendi misliyle satılan gümüş parçası da böyledir. Çelirlemeyle değil de ancak teslim almayla buna mâlik olunabilir, işte bu nedenle sikkeli olsunlar olmasınlar altın ve gümüş satımında, alışveriş meclisinde karşılıklı teslim almak şart koşulmuştur. Diğer sınıflardaki nesnelerse, tâyin ile belir­lenebilirler. Meselâ bir kimse şu bir ölçek buğdayı şu iki ölçek buğdayla sa­tın aldığında, böylelikle, şu iki buğday belirlenmiş olurlar. Satıcı veya müşterinin bu buğdayların yerine başka buğday koymaları sahih olmaz. Bu nesnelerin alış-veriş meclisinde karşılıklı teslim alınmaları şart değildir. An­cak bunda üç şartın gerçekleşmesi zorunludur:

1- Satılan şeyle bedeli, satıcının ve müşterinin mülkiyetinde bulunmalıdır.

2- Satılan şeyle bedeli belirlenmiş olmalıdır. Her ikisini belirlemeksizin bir ölçek buğdayı bir ölçek buğdayla satarsa, alışveriş sahih olmaz.

3- Satılık şeyin borç olması sahih olmaz. Bu ancak bedelde sahih olur. Bir kimse belirli olan şu bir ölçek buğdayı, gaipte olan kaliteli bir ölçek buğ­day karşılığında satarsa, alış-veriş sahih olur. Ama bu durumda müşterinin, bedeli (gaipteki kaliteli bir ölçek buğdayı) hazır etmesi ve satıcının da onu alış veriş meclisinde teslim alması şarttır.

Bilindiği gibi satılan şeyle onun bedelinin belirlenmesi şarttır. Borç ise ancak alış-veriş meclisinde teslim alınmakla belirlenebilir. Satıcı bedeli tes­lim alır da, müşteri satılık malı teslim almazsa, bunun bir sakıncası olmaz. Ama satılık mal borç olursa, meseTâ müşteri, "bu iki ölçek arpa karşılığında iyi kalitede bir ölçek hazır bulunmayan buğdayı senden satın aldım" derse, satıcı o bir ölçek buğdayı alış-veriş meclisine getirip müşteriye hazır etse bile aiış-veriş sahih olmaz. Çünkü o, borcu satılık yapmıştır. Halbuki satış anında o hazır değildi. Böyle olunca da müşteri, sanki onun yanında mevcûd olmayan bir şeyi satın almış gibi olur. Ki satış akdi bu haliyle asla sahih olmaz.

(169) Şafiıler dediler ki: Piyasada geçerli olup kendileriyle muamele olun­sa da, olunmasa da mûtemed görüşe göre fülüslere ribâ girmez. Bunların vadeli olarak farklı miktarlarda biribirleriyle satılmaları câİz olur. Meselâ Mısır´ın yirmi sağ kuruşunu, bir ay sonra alınacak olan elli tarife kuruşu kar­şılığında satmak, arada beş kuruşluk fazlalık olmakla birlikte sahih olur.

Hanbelîler dediler ki: Bir kimse altın ve gümüşten başka maden­lerden yapılma olup kendisiyle muamele olunan fülüsler satın alırsa, bu fü-lüsleri bir vâdeye kadar farklı miktarlarda parayla satın alması sahih olur. Şu halde. Mısır´ın otuz sağ kuruşunu, iki ay sonra ödenecek iki riyal karşılı­ğında satın almak sahih olur. Ama bazıları, Hanbelî mezhebinin sahih gö­rüşüne göre bu alışverişte vâde bulunmasının caiz olmayacağını nakletmişlerdir. Alışveriş meclisinde karşılıklı teslim alma koşuluyla fülüs-Ieri farkh miktarlardaki nakidlerle satın almak sahih olur.

Hanefîler dediler ki: Altın ve gümüşten başka mâdenlerden yapı­lan fülüsler, satılık mala bedel kılındıklarında tâyin ile bel i denemezler. Bunlar, altın ve gümüşten yapılma nakidler gibidirler. Yalnız bunların biribirleriyle farklı miktarlarda satılmaları sahih olur ve bunda her iki tarafın karşılıklı teslim alma şartı da yoktur. Bir kişi sağ kuruşları, ileride ödeyeceği daha fazla miktardaki tarife kuruşlarıyla satın aldığında, bu sağ kuruşları (karşı tarafın) teslim alması halinde alış-veriş sahih olur. Ama karşı tarafın bu kuruş­ları teslim almasından önce ahş-veriş meclisinden ayrıhrlarsa, alış-veriş sahih olmaz.

Mâlikîler dediler ki: Fülüsler, bakır ve benzeri madenlerden yapı­lırlar. Ticâret eşyası gibidirler. Altın ve gümüşle satın alınmaları caiz olur. Onlarla, içinde altın ve gümüş bulunan zînet eşyalarını satın almak da caiz olur. Ama onun sâdece altın veya gümüşle satın alınmasını diyecek olursak, bu nakid olarak caiz olmaz. İster gümüş altından az olsun, ister bunun aksi olsun, alışveriş caiz olmaz.

(170) Hanefîler dediler ki: Nakid olsun, başkası olsun sarfta bir cinsi baş­ka bir cinse katmak caiz olur. Meselâ bir ölçek buğdayla bir ölçek arpayı, birbuçuk ölçek buğday ve bir ölçek arpa karşılığında satmak sahih olur. Her cins, kendi cinsine sarf olunur. Aynı şekilde bir koyun ve bir reşat altınını, bir koyun ve bir reşat altınına, ya da iki koyun veya iki reşat altınına satmak sahih olur.

(171) Mâlikîler dediler ki: Sarfta altın cinsinin gümüş cinsine eklenmesi de sahih olmaz. Meselâ bir cüneyh ve bir riyali, bir cüneyh ve bir riyale sat­mak sahih olmaz.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sarf
« Posted on: 25 Nisan 2024, 22:59:43 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sarf rüya tabiri,Sarf mekke canlı, Sarf kabe canlı yayın, Sarf Üç boyutlu kuran oku Sarf kuran ı kerim, Sarf peygamber kıssaları,Sarf ilitam ders soruları, Sarfönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes