> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Dört Mezheb Fıkhı > Sabah Namazının Vakti
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sabah Namazının Vakti  (Okunma Sayısı 1433 defa)
27 Ocak 2010, 18:34:01
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 27 Ocak 2010, 18:34:01 »




Sabah namazının vakti, fecr-i sâdığın doğmasından itibaren başlar. “Fecr-i sâdık”, güneşin önü sıra gelen, doğu ufkunda yayılarak tüm ufku kaplayan ve yaygın bir şekilde göğe yükselen ışıktır. “Fecr-i kâzib”e ge­lince buna itibar edilmez. Ki bu da güneşin önü sıra gelen ve fakat yayıl­mayan ince bir çizgi şeklinde göğe doğru yükselen ve yan taraflarında da karanlık bulunan ışıktır. Bu fecir, kara kurdun kuyruğuna benzer. Çünkü kara kurdun kuyruğunun alt tarafı beyaz olup bu beyazlığın iki tarafı si­yahtır. Sabah namazının vakti, güneşin doğmasına kadar devam eder.

Malikiler dediler ki: Sabah namazının iki vakti vardır:

a. İhtiyarî vakit: Bu, fecr-i sâdığın doğmasından itibaren başlar, açık bir aydınlığın meydana gelmesine kadar devam eder. Açık aydınlıktan mak­sat, tavansız olan bir yerde normal gözün yüzleri görebileceği ve seçebileceği bir aydınlıktır. Yine bu aydınlıkta da yıldızlar görünmezler.

b. Zarurî vakit: Bu da ihtiyarî vaktin ardı sıra başlayıp güneşin doğu­şuna kadar devam eder. Bu, Mâlikîlerin kuvvetli ve meşhur bir görüşüdür. Yine Mâlikîlere göre sabah namazının zaruret vakti olmadığını söyleyenler de vardır. Ki, bu meşhur ve fakat kuvvetli olmayan bir görüştür. Birinci gö­rüş daha kuvvetlidir.[160]


Namazları Vakitleri İçinde Acelece Kılmak (Namaz Kılınması Caiz Olmayan Vakitler)


Namazları belirtilen vakitlerinde edâ etmenin müstehablık ve kerâhiyet gibi başka hükümleri de vardır ki bununla ilgili olarak mezheble­rin detaylı görüşleri aşağıya alınmıştır.


Malikiler dediler ki: Vaktin en faziletlisi ilk başlangıcıdır. Çünkü Rasülullah (s.a.s.):

“Vaktin evveli, Allah´ın rızâsıdır” [161]buyurmuşlardır. Yine bir başka hadis-i şeriflerinde:

“Amellerin en faziletlisi, ilk vaktinde kılınan namazdır” [162]buyurmuşlardır.

Şu halde namaz, vaktinin girmesi mutlak olarak tahakkuk ettikten son­ra yaz mevsiminde olsun kış mevsiminde olsun, kılınacak namaz sabah na­mazı olsun veya başka bir namaz olsun, tek başına kılınsın, cemaatle kılın­sın, ihtiyarî vaktin başlangıcında kılmak mendubtur. “Namazı ilk vaktinde acele olarak kılmak gerekir” derken bu, kesinlikle tehir edilemez demek de­ğildir. Bundan maksat, namazı vaktin ilki sayılabilen sürenin dışına aşırma-maktır. Yine bu söylemiş olduğumuz hususa, farz namazlardan önce kılı­nan nafile namazların da engel olacağı düşünülemez. Öğle namazını, başka namaz kılacak birini bekleyen bir cemaatin tehir etmesini ve her şeyin gölge­sinin kendisinin çeyreğine kadar ulaşmasına dek beklemesinin mendub ol­duğu bilinen bir husustur. Bu tehir etme, şiddetli derecedeki sıcaklarda her şeyin gölgesinin kendi yansı miktarına ulaşması anına kadar yapılabilir.

Hanefîler: Güneş ısısının kırılmasına, duvarların gölgelerinin yere düşmesine, bu sayede mescidlere kolayca gidilinceye kadar öğle namazım serîn bir vakte kadar tehir etmek müstehab olur. Çünkü Rasûlüllah (s.a.s.) buyurmuşlar ki:

“Öğle namazını serin vakte kadar erteleyiniz. Çünkü sıcaklığın şid­deti, cehennemin kaynamasındandır” [163]

Kışa gelince öğle namazını vaktin evvelinde kılmak daha faziletli olur. Yalnız hava bulutlu olursa bu durumda vaktin girmemiş olmasından endişe edildiği takdirde azıcık geciktirmek daha iyi olur. Şimdi mescidlerde yaz olsun kış olsun vaktin ilk başlangıcında namaz kılınmaktadır. Bu durumlarda cemaati kaçırmamak için mescidin İmamına uymak gerekir. İmam, müstehâbı terk etse bile yine bu hususta kendisine uyulması gerekir.

İkindi namazına gelince bunu, güneş kursunun renginin değişmeyeceği şekilde vaktin başlangıcından biraz sonraya tehir etmek müstehab olur. Ama tehir edip de farkında olmaksızın güneş kursunun rengi sararırsa bu durum­da tahrîmen mekruh işlenmiş olur. Tabiî bu söylediğimiz, havanın bulutlu olmadığı zamanlarda uygulanmalıdır. Hava bulutlu olursa kerahet vaktine girilmemesi için ikindi namazını vaktin ilk başlangıcında kılmak müstehab olur. Akşam namazına gelince bunu da vaktin ilk başlangıcında mutlak ola­rak, acele kılmak müstehabtır. Zîrâ Rasûlüllah (s.a.s.) buyurmuşlar ki:

“Şüphesiz ki benim ümmetim, yahûdîlere benzemeye sebeb olduğu için akşam namazını yıldızların görünmesine kadar geciktirmedikçe hayır üzere bulunmakta devam edecektir.” [164]

Ancak havanın bulutlu olması hâlinde vaktin girdiğinin tahakkuk et­mesi amacıyla akşam namazını azıcık geciktirmek müstehab olur.

Yatsı namazına gelfrjce bunu da gecenin ilk üçte birinin sona ermesine az kalıncaya dek geciktirmek müstehab olur. Bu hususta da Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurur:

“Ümmetime sıkıntı vermiş olmasaydım yatsı namazını gecenin üçte bi­rine veya yarısına kadar geciktirirdim.”

Bu hususta şayet geciktirildiği takdirde cemâati kaçırma endişesi mev­cutsa, en faziletlisi cemaate uymaktır.

Sabah namazına gelince bunu da ortalığın aydınlanmasına kadar tehir etmek müstehab olur. Öyle ki güneşin doğmasından önce yeniden abdest alıp sünnete uygun bir şekilde sabah namazım kılacak kadar bir süre bırakmak gerekir. Zîrâ Rasûlüllah (s.a.s.) buyurmuşlardır ki:

“Sabah namazını aydınlığa kadar geciktirin. Çünkü öyle yapmak, sevâb bakımından daha üstündür.” [165]

Hanefîlere göre kerahet vakitleri beş tanedir:

1. Güneşin doğuş vakti.

2. Güneşin doğuşundan önce, namaz kılınamayacak kadar olan va­kit. Sözgelimi bir kişi, güneşin doğuşundan önce sabah namazını kılmaya başlar da namazını tamamlamadan önce gün doğacak olursa namazı bâtıl olur.

3. Güneşin tam tepe noktasında bulunduğu zeval vakti.

4. Güneşin batış vakti.

5. Güneşin batmasından önceki vakit. İkindi namazı kılındıktan son­ra başka namaz kılınması tahrîmen mekruhtur. Ama vaktin girmesinden sonra da olsa, ikindi namazını kılmadan önce güneşin gözleri kamaştırmayacak ka­dar değişmesine değin başka namazları kılması mekruh olmaz.

Şafiiler dediler ki: Namazın vakitleri sekiz kısma ayrılır:

1. Fazilet vakti: Bu, vaktin başlangıcından itibaren kırkbeş dakika sonrasına kadar devam eder. Bu süre içinde kişi, namazın sebebleri olan ta­haretini tamamlayabilir. Buna fazîlet vakti denmesinin sebebi, bu süre için­de kılman namazın bilâhare kılınacak olan namazlara nisbetle daha faziletli olmasından ötürüdür. Bu süre, bütün namaz vakitlerinde mevcuttur.

2. İhtiyarî vakit: Bu da vaktin girişinden başlayıp, vaktin sonundan, namaz kılacak kadarlık bir süre öncesine dek devam eder. Bu süre içinde kılman namazlar, daha sonra kılınan namazlardan daha faziletli olurlar. An­cak daha önce kılman namazlara nisbetle daha az faziletlidir. İhtiyarî vakit denmesinin sebebi, kendisinden sonraki vakte nisbetle tercih edilmesinden ötürüdür. Bu vakit öğle namazında, ikindi vaktinden önce öğle namazı kılınabilecek bir vakte dek devam eder. Yine bu vakit, ikindide, her şeyin göl­gesinin ikinûsline varmasına kadar devam eder. Akşam namazında da fazî­let vaktinin sona ermesine kadar devam eder. Yatsı namazında da gecenin ilk üçte birinin sona ermesine kadar devam eder. Sabah namazında ortalığın aydınlanmasına kadar devam eder.

3. Kerâhetsiz olarak caiz olma vakti: Bu da ihtiyarî vakte eşit bir va­kit olması nedeniyle onun hükmüne tâbidir. Ancak bu vakit ikindide, güne­şin sararmasına kadar devam eder. Yatsıda fecr-i kâzibin doğmasına kadar devam eder. Sabah namazında da gün doğuşundan önceki kızıllığa kadar devam eder.

4. Haram vakit: Bu, namaz vaktinin sonunda, namaz kılacak kadar bir sürenin kalmadığı vakittir. Ki bu daha Önce de anlatılmıştır.

5. Zaruret vakti: Bu, kendisinden hayız, nifas, delirme, bayılma ve benzeri hallerin kalktığı kişi için muteber olan vaktin sonudur. Bu süre, ki­şinin iftitah tekbirine yetecek kadar olan bir süredir. Bu durumda vaktin çık­masıyla da namaz, kişinin zimmetinde kalır ve kaza etmesi vâcib olur. Sözü­nü ettiğimiz bu özürler, vaktin sonunda kişinin üzerinden kalkar da iftitah tekbirini alacak kadar bir süre kalırsa bu kişinin o namazı ve onunla birlikte cem-i tehir yapmış olduğu namazı kaza etmesi vâcib olur. Meselâ öğle na­mazım özür nedeniyle kılamamış, ikindinin de son vaktinde iftitah tekbirini alacak kadar bir zaman kalmaması anında özür gitmişse bu durumda hem öğle, hem ikindi namazlarını kaza etmesi vâcib olur. Yine aynı şekilde ak­şam ve yatsı namazları için de bu hüküm sözkonusudur. Yalnız cem-i tehir yapılan bu iki namazın bir arada kaza edilmeleri için ikinci vaktin sonunda abdest alıp iki namazı kılacak kadar bir sürenin mevcut olması şarttır. Diye­lim ki: Hayız hali ikindi vaktinin sonunda ortadan kalkmışsa bu kadının öğ­len ve ikindi namazını, akşam namazı vaktinde kılması vâcib olur. Tabiî bu hayzın kesilmesi hem öğle, hem ikindi ve hem de akşam namazını kılmak için gerekli temizliği yapıp ve bu namazları kılmaya yetecek bir zamanın ol­ması da gerekir.

6. İdrâk vakti: Bu da vaktin başlangıcıyla mânîin meydana gelmesi arasında mahsur kalan vakittir. Örneğin bir kadın, namaz vaktinin girmesinden itibaren abdest alıp namaz kı...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sabah Namazının Vakti
« Posted on: 25 Nisan 2024, 08:50:18 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sabah Namazının Vakti rüya tabiri,Sabah Namazının Vakti mekke canlı, Sabah Namazının Vakti kabe canlı yayın, Sabah Namazının Vakti Üç boyutlu kuran oku Sabah Namazının Vakti kuran ı kerim, Sabah Namazının Vakti peygamber kıssaları,Sabah Namazının Vakti ilitam ders soruları, Sabah Namazının Vaktiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes