> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Dört Mezheb Fıkhı > Oruç Tutmamayı Mubah Kılan Mazeretler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Oruç Tutmamayı Mubah Kılan Mazeretler  (Okunma Sayısı 2128 defa)
31 Ocak 2010, 18:47:56
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 31 Ocak 2010, 18:47:56 »




Oruç bozmayı, ya da tutmamayı mubah kılan mazeretler çok olup bunları şöylece sıralayabiliriz:

Hastalık: Oruçlu kişi hastalanır, oruç nedeniyle hastalığının artaca­ğından, ya da şifâsının gecikeceğinden korkarsa veyahut da oruç ne­deniyle şiddetli bir meşakkatle karşılaşırsa, üç mezheb imamına göre orucunu açması caiz olur. Hanbelîler, bu durumdaki kimsenin orucunu açmasının sünnet olacağını; oruç tutmasınınsa mekruh olacağını söyle­mişlerdir. Bir kimse oruç nedeniyle helak olacağını veya duyularından birinin işlemez hâle geleceğini zanneder ve bundan korkarsa, orucunu açması vâcib olur. Bu durumdaki kişinin orucu devam ettirmesi ittifak­la haramdır.

Bu anlatılanlar, hasta haldeki kimselerle ilgilidir. Sağlıklı kimselere gelince bunlar, oruç nedeniyle kendilerinde şiddetli bir zararın meyda­na geleceğini zannederlerse, bu durumdaki hükmün ne olacağı husu­sunda mezheblerin görüşleri aşağıda anlatılmıştır.

Hanbeliler dediler ki: Sağlıklı kimsenin de bu durumda, hasta gibi orucunu açması sünnet olur. Devam ettirmesi mekruh olur.

Hanefiler dediler ki: Bir kişi hastalıktan salim olur ve fakat oruç tuttuğu takdirde hasta olacağına kuvvetli bir zanla inanırsa, orucunu aç­ması mubah olur. Ama bunun yanında bilfiil hasta olsa bile, oruca de­vam etmesi de mubah olur.

Malikiler dediler ki: Sağlıklı kişi, oruç nedeniyle helak olacağını veya şiddetli bir eziyet göreceğini zannederse, tıpkı hasta kimse gibi oru­cunu açması vâcib olur.

Şafiiler dediler ki: Kişi sağlıklı olur, ancak oruç tuttuğu takdirde hastalanacağını zannederse; orucu tutup zarar tahakkuk etmedikçe oru­cunu açması caiz olmaz.

Hasta kimsenin orucunu açmak istediğinde, şâriin mazeret sâhiblerine bahşetmiş olduğu ruhsatı kullanmaya niyet etmesi, üç mezheb imamına göre vâcib değildir. Şâfiîler, oruç açılırken bu ruhsatın kulla­nılmasına niyet edilmesi vâcibtir; terki hâlinde günahkâr olunur derler.

Gebe ve emzikti kadınların oruç tutmaktan korkmaları: Gebe ve emzikli kadınlar, oruç tuttukları takdirde kendileriyle birlikte çocukları­na veya sadece kendilerine veyahut da sadece çocuklarına zarar isa­bet edeceğinden korkarlarsa, mezheblerin ileri sürdükleri tafsilâta göre oruçlarını açmaları caiz olur.

Malikiler dediler ki: Gebe ve emzikli kadınlar -emzikli kadın, çocuğun öz anası olsun olmasın- oruç tuttukları takdirde gerek kendileri­nin, gerek çocuklarının ve gerekse her ikisinin hastalanmalarından veya -hasta iseler- hastalıklarının artmasından korkarlarsa, orucu açıp sonra kaza etmeleri gerekir. Ayrıca gebe olan değil de emzikli olan kadın fidye de vermelidir. Bu kadınlar, oruç tuttukları takdirde gerek kendilerinin, gerek çocuklarının helak olmasından veya şiddetli bir zarara maruz kal­masından korkarlarsa oruçlarını açmaları vâcib olur. Emzikli kadın, ken­disinden başka emziren bir kadının bulunamaması veya bulunup da çocu­ğun kabul etmemesi gibi nedenlerden ötürü çocuğu bizzat kendisi emzir­me durumunda kalırsa, orucunu açması mubah olur. Emzirecek başka bir kadın bulunur, çocuk da onu kabul ederse, bu durumda asıl emzikli kadının oruç tutması gerekli olur, orucu açması hiçbir şekilde caiz olmaz. Çocuğun kabul ettiği yeni emzikçi kadın ücrete ihtiyaç duyarsa, bu ücret, varsa çocuğun malından karşılanır. Malı yoksa babasının malından karşı­lanır. Çünkü bu ücret, çocuğun nafakasının kapsamına girmektedir. Ço­cuğun malı olmadığı takdirde nafakasını temin etmek babasına vâcibtir.

Hanefiler dediler ki: Gebe veya emzikli kadınlar oruç tuttukları takdirde ister hem kendilerine, hem de çocuklarına; ister yalnız kendileri­ne ve isterse yalnız çocuklarına zarar isabet etmesinden korksunlar, oruçlarını açmaları veya hiç tutmamaları caiz olur. Oruç tutmaya muktedir olduklarında, tutamadıkları günlerin oruçlarını kaza etmeleri gerekir. Fidye vermeleri gerekmez. Emzikli kadın, çocuğun Öz anası da olsa, bu iş için kiralanmış bir sütana da olsa, aynı hükme tâbidir. Çocuğu emzirme işi­nin bu kadının üzerinde kalmış olmasıyla olmaması da hükmü değiştir­mez. Çünkü emzikli kadın eğer çocuğun öz anası ise zaten çocuğu emzir­mesi dînen kendisi için bir vazifedir. Yok, eğer ücretle tutulmuş bir süt anası ise, emzirmesi akit ile kendisi için bir vazifedir. Her iki durumda da emzikli kadın, çocuğu emzirme mecburiyetinde kalmış olmaktadır.

Hanbeliler dediler ki: Gebe ve emzikli kadınlar; hem kendileri, hem çocukları için veya yalnız kendileri için oruç tutma nedeniyle bir zarar vukuundan korkarlarsa oruçlarını açmaları veya hiç tutmamaları mubah olur. Bu takdirjde güne gün kaza etmeleri gerekir. Ama oruç tut­tukları takdirde yalnız çocuklarına zarar geleceğinden korkarlarsa oruçla­rını açmaları veya hiç tutmamaları mubah olur. Bu takdirde güne gün kaza etmeleri ve her gün için bir fidye vermeleri gerekir. Emzikli kadın; çocuğunun başka bir kadının memesini emmeyi kabul etmesi ve ikinci kadını sütanası olarak kiralamaya muktedir olması ya da çocuğun bu ücreti karşılayacak malı olursa süt anası kiralaması vâcib olur. Kendisi­nin orucu açması caiz olmaz. Kiralanan sütana da, yukarıdaki hükümler açısından öz ana gibi telâkki edilir.

Şafiiler dediler ki: Gebe ve emzikli kadınlar, oruç tuttukları tak­dirde kendileriyle beraber çocuklarına veya yalnız kendilerine veyahut da yalnız çocuklarına tahammül edilemeyecek bir zararın isabetinden kor­karlarsa oruçlarını açarlar. Her üç halden ötürü tutamadıkları orucu ka­za etmeleri gerekir. Sonuncu durumdan, yani çocuklarına zarar gelmesin­den korkmaları halinden dolayı ayrıca fidye vermeleri de gerekir. Emzikli kadının çocuğun öz anası veya kiralanmış emzikli bir kadın veyahut da hasbî sütanası olması hüküm bakımından bir farklılığa neden olmaz. Çocuğu emzirecek oruçsuz başka bir kadın veya oruçlu olmasına rağmen açlıktan etkilenmeyecek bir kadın bulunamaması nedeniyle emzirme işi emzikli kadının üzerinde kalırsa; yukarıdaki hallerin hepsinde orucunu açması vâcib olur. Eğer başka emziren bir kadının bulunması gibi bir sebepten ötürü emzirme işi ilk emzikli kadının üzerinde kalmazsa, çocuğu emzirip orucu açması veya hiç tutmaması da caiz olur. Her halükârda oruç tutmaması veya orucunu açması vâcib olmaz. Bu tafsilât, kirayla tutulan emzikli kadının kiralanmadan önce, orucun zararından korkması hâlinde sözkonusu olur. Kiralanmadan sonra ise oruç tutması gerektiğine kuvvetli bir zanla kanaat getirirse, kendisinden başka bir emziren bulunsa bile, oruç tuttuğu takdirde zarar göreceğinden korkarsa orucunu açması veya hiç tutmaması vâcib olur.

Fidye, orucun her bir günlük kazası için altmış fakiri doyurmaktır. Yani bu fakirlerden her birine, kefaretlerde fakirlere verilen yiyecek mik­tarına denk bir yiyecek verilmelidir.

Yolculuk nedeniyle oruç tutmama: Seferi kişinin yolculuk mesafe­si, namazı kısaltmayı mubah kılan bir mesafe kadar olursa; sefere fecrden önce başlayıp fecrin doğuşundan önce seferîlik hükümlerinin baş­ladığı noktaya ulaşırsa, oruç tutmaması mubah olur. Eğer yolculuk me­safesi, namazı kısaltmayı mubah kılacak bir uzunlukta değilse oruç tutmamak caiz olmaz. Bu iki şart üzerinde üç mezheb imamı ittifak etmişlerdir. Yalnız Hanbelîler ikinci şartta diğer mezheblere muhalefet etmişlerdir.

Hanbeliler dediler ki: Oruçlu kişi gündüzleyin zevalden sonra da olsa, kendi beldesinden çıkıp yolculuğa giderse, namaz kısaltmayı mu­bah kılacak kadar bir mesafeye gitmesi şartıyla orucunu açması caiz olur. Ama bu durumda, içinde bulunduğu günün orucunu tamamlaması daha faziletli olur.

Şâfiîler buna üçüncü bir şart daha eklemişlerdir.

Şafiiler: Yolculuk hâlinde oruç tutmanın caiz olması için üçüncü bir şart daha öne sürmüşlerdir. Bu şart, kişinin sürekli yolculuğa çıkan biri olmamasıdır. Seferîliği sürekli olan kimsenin oruç tutmaması haram olur. Ancak seferdeyken oruç tuttuğu takdirde, teyemmümü mubah kılan meşakkat gibi bir sebeple karşılaşacak olursa oruç tutmaması vâcib olur.

Ramazanda fecrin doğuşundan sonra yolculuğa çıkan kişinin oru­cunu açması haramdır. Açtığı takdirde üç mezheb imamına göre kefâretsiz olarak kaza etmesi gerekir.

Şafiiler dediler ki: Fecrin doğuşundan sonra yolculuğa başlayan kişi, (Ramazan orucunun edası gibi) hem kaza, hem de kefareti gerekli kılan orucunu açarsa, hem kaza hem kefaret gerekir. Bu kişi, (Ramazan orucunun edası dışındaki bir oruç gibi) sadece kazayı gerekli kılan orucu­nu açarsa, kendisine sadece kaza vâcib olur. Ama böyle bir kişinin, her halükârda orucunu açması haram olur.

Oruç tutmaya geceleyin niyet et­miş olan seferinin (tuttuğu orucu) açması caiz olur; günahkâr olmaz; kaza etmesi gerekir. Mâlikîlerle Hanefîler bu görüşe muhaliftirler.

Malikiler dediler ki: Seferî bir kişi, geceleyin oruca niyet eder de oruçlu olarak sabahlar; her hangi bir te’vil ile olsun olmasın, sonra bu orucunu açacak olursa kendisine hem kaza hem de kefaret vâcib olur.

Hanefiler dediler ki: Geceleyin oruca niyet eden seferî kişinin gündüzleyin orucunu açması haram olur. Açtığı takdirde sadece kaza ge­rekir.

Seferi kişinin, kendisine zor gelmemesi hâlinde orucunu tutması mendub olur. Çünkü bunun daha erdemli bir davranış olacağını Yüce Allah haber vermektedir:

“Bilirseniz (seferde) oruç tutmanız, sizin için daha hayırlıdır” [185]

Ama böyle bir k...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Oruç Tutmamayı Mubah Kılan Mazeretler
« Posted on: 02 Mayıs 2024, 00:16:03 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Oruç Tutmamayı Mubah Kılan Mazeretler rüya tabiri,Oruç Tutmamayı Mubah Kılan Mazeretler mekke canlı, Oruç Tutmamayı Mubah Kılan Mazeretler kabe canlı yayın, Oruç Tutmamayı Mubah Kılan Mazeretler Üç boyutlu kuran oku Oruç Tutmamayı Mubah Kılan Mazeretler kuran ı kerim, Oruç Tutmamayı Mubah Kılan Mazeretler peygamber kıssaları,Oruç Tutmamayı Mubah Kılan Mazeretler ilitam ders soruları, Oruç Tutmamayı Mubah Kılan Mazeretlerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes