> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Dört Mezheb Fıkhı > Murabaha Ve Tevliye
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Murabaha Ve Tevliye  (Okunma Sayısı 3001 defa)
07 Şubat 2010, 16:23:18
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 07 Şubat 2010, 16:23:18 »



Murabaha sözlükte "ribh" kelimesinden alınma bir mas-dardır. Ribh, fazlalık demektir. Fıkıhçıların ıstılahmdaysa bir eşyayı, mez-heblerde anlatılan tafsilâtlı şartlar çerçevesinde maliyet fiyatına ek bir kârla satmaktır.

Tevliye ye gelince, bu, lügatte başkasını veli ve yetkili kıl­mak anlamına gelen "Vella ğayrehu" fiilinin mastarıdır. Şerîatte ise; malı, fiyatına ekleme yapmaksızın ilk alış fiyatına satmaktır. Bunun hükmü, önce verilen tafsilât çerçevesinde, murabahanın hükmü gibidir, vazîa da bunlar gibidir. Buna "muhatte" denilir. Vazîa: Malı, alış fiyatından eksiği­ne satmaktır.

Bir kimse malını murabaha veya vazîa yoluyla satar, sonra da alış fiyatını ve onunla ilgili şeyleri açıklarken yalan söylediği burhan, ikrar ve­ya başka bir yolla ortaya çıkarsa hüküm ne olur? Buna ilişkin mezheblerin geniş açıklamaları aşağıya alınmıştır.

(176) Mâlikîler dediler ki: Murabaha eşyayı, satın alınmış olduğu fiya­ta satıcı ve müşterice bilinen belli bir kâr ilâvesiyle satmaktır ki bu, hilâf-ı evlâdır. Çünkü bu herkes için çok zor olan bazı açıklamaları gerektirmekte­dir. O zaman da bu satış fâsid olarak vâki olmaktadır. Zîrâ satıcı, satılık malı ve alış fiyatına ek olarak yaptığı harcamaları açıklamakla yükümlüdür. Bu da çoğu kez anlaşmazlıklara yol açar. İsti´man satışı da böyledir.

İsti´man satışı, müşterinin satıcıya güvenerek ondan mal satın alması demektir. Bu da ona şöyle demesiyle olur: "Bu malı, başkalarına sattığın gibi bana da sat. Çünkü ben fiyatını bilmiyorum." Müzayede satışı da böy­ledir. Bu, malın fiyatının kesinleşmesinden ve satıcının ikisinden biriyle an­laşmasından önce iki veya daha fazla kişinin bir malı satın almak için fiyat arttırması demektir. Önce de belirtildiği gibi bu arttınm, fiyatın kesinleşme­sinden sonra yapılırsa haram olur.

Murabaha iki şekilde olur:

1- Müşterinin satıcıya, meselâ yüzde on veya daha fazla, ya da daha az kâr vermek üzere onunla pazarlık etmesi. Bunun da iki şekli vardır:

a) Satıcı, malı belli bir fiyata satın almıştır. Alış fiyatına ek olarak ona bir masraf yapmış değildir. Bunun hükmü açıktır. Müşteri, aralarında an­laştıkları hesaba göre kâr miktarını ekleyerek malın bedelini satıcıya Ödeye­cektir.

b) Satıcı, satm aldığı bedele ek olarak malına masraf yapmıştır. Bu da üç durumu kapsar:

bb) Mala yaptığı masraf, mal üzerinde sabit olarak bulunan bir ayın olur. Meselâ beyaz bir kumaş alır ve onu boyar. Veya atılmış yün alır ve onu eğirir. Veya aldığı kumaşı diker veya nakışlar. Boyama, eğirme, nakışlama ve dikme, kumaş üzerinde var olan niteliklerdir. Bunun hükmü şudur: Bu masraflar da malın alış fiyatı gibidir ve o fiyata eklenir. Kâr da bu toplam fiyata göre hesaplanır. Ancak satıcının, malın alış fiyatını açıkladığı gibi, bu masrafları da açıklaması şarttır ve şöyle demesi gerekir: "Kumaşı şu ka­dara satın aldım. Onu şu kadara boyattım veya şu kadara diktirdim veya şu kadara nakışlattım." Bu işleri kendisi yapmışsa, meselâ terzi olduğu için kumaşını kendi dikmiş veya boyacı olduğu için kendisi boyamışşa, kendisi için ücret ve kâr hesaplanmaz.

cc) Mal üzerine yaptığı masraflar, malda mevcûd ve mala mahsus ol­maz. Malı kendi evinde depolama ve taşıma ücreti gibi. Bunun hükmü şu­dur: Bu masraflar fiyatın aslından sayılmaz ve bunlar için kâr da hesaplanmaz. Ama sırf bu malı depolamak için bir ev kirâlamişsa ve bu mal olmadığı tak­dirde o evi kiralamaya ihtiyacı yoksa, o zaman bu kira ücreti de malın alış fiyatına eklenir; fakat bunun için kâr hesaplanmaz. Âdete göre onun mari­fetiyle satm almak zoruhluysa, simsar ücreti de böyledir.

dd) Mal üzerine yaptığı masraflar, malda mevcûd olmaz; ama bu mas­raflar bu mala mahsus olurlar. Bu da kumaşı katlayıp bağlamak ve balyala­mak gibi, âdete göre tüccarın kendi yaptığı işlerden olduğu halde bu işi yaptırmak için adam kirâlamışsa, bu masraf malın ne alış fiyatına eklenir, ne de bu masrafa karşı kâr tahakkuk ettirilir.

Ama hayvana yapılan masraf gibi tüccarın kendi yaptığı işlerden değil­se, bu masraflar fiyatın aslına eklenir. Fakat bunlar için kâr hesaplanmaz. Satıcının bunları da açıklaması şarttır. Satıcı, malında sabit ayın olarak mev­cûd olan boya, dikiş, nakış gibi mevcûd olsun; taşıma ücreti gibi sabit aynı bulunmasın ve o mala özgü olmasın; ya da özgü olsun ama âdete göre satıcı­nın kendi yapması gereken işlerden olsun olmasın bütün masraflar için ken­disine kâr vermesini müşteriye şart koşarsa, bu masrafların tümünü söylediği takdirde şartına uyulur.

Bundan da anlaşılıyor ki, malın alış fiyatını ve malda mevcûd olsun ol­masın yapılan masrafları açıklamak, her halükârda şarttır. Satıcı, müşteri­ye, "yüzde on kâr verdiğin takdirde bu malı sana satarım der, sonra masraflarla birlikte malın alış fiyatını müşteriye söyler; ama bu masraflar­dan alış fiyatına kârla birlikte eklenmesi sahih olanı, kârsız olarak eklenme­si sahih olanı, eklenmesi asla sahih olmayanı açıklamazsa, alış veriş akdi fâsid olarak yapılmış olur. Çünkü, bu durumda müşteri, malın bedelini bileme­mektedir.

2- Murabaha satışının iki şeklinden biri de malın, toplam alış fiyatı üze­rine belirli bir kâr konularak satılmasıdır. Örneğin satıcının "beşyüz lira ve­ya bin lira kârla birlikte, bu malı saün aldığım fiyata sana sattım" demesi gibi. Bu durumda da satıcının alış fiyatını ve ona bağlı olarak mala yaptığı masrafları açıklaması şarttır. Bu masraflar boya ve benzerleri gibi mal üze­rinde mevcûd da olsalar, depolama ve taşıma ücreti gibi mal üzerinde mev­cûd olmasalar da açıklanmalıdır. Kârla beraber alış fiyatına eklenen veya kârsız olarak eklenen veyahut alış fiyatına asla eklenemeyen masraflar da açıklanmalıdır. Bu durumda alışveriş akdi sahih olur. Ama taşıma ücreti ve benzeri alış fiyatına eklenmesi sahih olmayan masraflar, müşteriden alınmaz. Ancak satıcı, bu masrafları da müşteriden almayı şart koşmuşsa, sahih olur.

Malın bedelinin altın veya gümüş olması, ya da kıymetli (değeri takdir edilen) bir nesne olması arasında bir fark yoktur. Meselâ bir kimse, bir ko­yuna bir kumaş satın alırsa, bu kumaşı, satın aldığı koyuna nitelik bakımın­dan denk bir koyunla ve belli bir kâr fazlasıyla satması sahih olur. Ancak müşterinin bedel olarak vermek istediği koyunun kendi yanında bir mülk ol­ması, yanında olmasa da kendisi için tekeffül edilmiş olması, yani koyunu elde etmesinin mümkün olması şarttır. Aksi takdirde alışveriş sahih olmaz.

Hanbelîler dediler ki: Kârla birlikte malın alış fiyatı da belli olur­sa, anılan murabaha satışı kerâhetsiz olarak sahih olur. Satıcı, "bu evi on-bin lira kârla birlikte, aldığım fiyata -ki odayüzbin liradır- sana sattım" derse sahih olur. Ama "onda bir kârla bu evi sana sattım" der ve alış fiyatı­nı açıklamazsa, alışveriş kerahetle birlikte sahih olur. Satıcının ahş fiyatını ve mala yaptığı masrafları ayrı ayrı açıklaması gerekir. Meselâ malı on lira­ya satın almış ve ona on liralık masraf yapmışsa, bu şekilde açıklama yap­ması; "malı on liraya satın aldım. On liraya da boyattım veya tarttırdım veya ölçtürdüm veya yem verdim" demesi gerekir.

Şâfiîler dediler ki: Murabaha satışı sahihtir. Bu, satıcının "bu mah on İira kârla birlikte, satın aldığım fiyata -sözgelimi alış fiyatı yüz lira olsun-sana sattım" veya "bu mah alış fiyatının yüzde onu kârla sana sattım" de­mesi şeklinde olabilir. Bu durumda müşteri, satıcının malı kaça satın almış olduğunu ve mala ne kadar masraf ettiğini biliyorsa satış sahih olur. Bu, şu sözün kapsamına girer: "Bu malı, aldığım fiyata ek olarak şu kadar kârla sana sattım" derse masrafını açıklamasa bile sahih olur. Ancak satıcının kendi yaptığı çalışmanın ücretini veya gönüllü birinin parasız olarak yaptığı çalış­mayı açıklamadığı takdirde bu ücretler, maliyet fiyatının kapsamına girmezler. Müşteri masrafları bilmiyorsa, satıcı tarafından açıklanmadığı takdirde bu masraflar, alışveriş akdinin kapsamına girmezler.

Malın alış bedeli bir eşya ise ve müşterinin de bundan haberi yoksa, sa­tıcının bunu da açıklaması gerekir. Örneğin müşteriye, "bu kumaşı sana, ahş fiyatına -ki fiyatı da şu kadar değerde bir eşya idi- sattım" Ama müş­teri bu malın alış bedelini biliyorsa, satıcının bunu ona açıklaması gerekmez. Açıkladığında da alışveriş akdi, sahih olarak gerçekleşir. Açıklama, sâdece haram olan yalanı bertaraf etmek içindir. Malın bedeli nakid veya misliyat-tan ise -ölçeklik tahıllar vs...- açıklanması gerekmez.

Hanefîler dediler ki: Murabaha satışı, yani ahş fiyatına kâr eklene­rek yapılan satış, iki şartla sahih olur:

1- Satılan şey, meta olmalıdır. Nakidlerin (altın ve gümüş paraların) murâbahayla satılması sahih olmaz. Bir kimse iki altın lirayı, yüz yirmi gümüş kuruşa satın alırsa, bunları beş kuruş kârına satması sahih olmaz. Zîrâ önceleri de bir kaç kez anlatıldığı gibi nakidler, tâyin ile belirlenemezler. Satı­cı, "ben bu altın lirayı şu fiyata sana sattım" der, sonra da başka bir altın lirayı sana verir. Çünkü (teslim almadıkça sırf) satın almayla ona mâlik olunmaz.

Satıcı, tüccarların âdetine uygun olarak mala yapmış olduğu masrafları alış fiyatına ekleyebilir. Bu masraflar kumaşın boyanması, dikilmesi, nakış-lanması, yün ile pamuğun bükülüp eğrilmesi, ark ve kanalların kazılması gi­bi mal üzerinde sabit olarşk bulunabilecekleri gibi, aşırıya kaçmamak kaydıyla taşıma ücreti, yem ücreti, simsar ücreti türünden olup satılık malın üzerinde sab...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Murabaha Ve Tevliye
« Posted on: 25 Nisan 2024, 09:46:39 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Murabaha Ve Tevliye rüya tabiri,Murabaha Ve Tevliye mekke canlı, Murabaha Ve Tevliye kabe canlı yayın, Murabaha Ve Tevliye Üç boyutlu kuran oku Murabaha Ve Tevliye kuran ı kerim, Murabaha Ve Tevliye peygamber kıssaları,Murabaha Ve Tevliye ilitam ders soruları, Murabaha Ve Tevliyeönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes