Konu Başlığı: Mekruh Oruçlar Gönderen: Eflaki üzerinde 31 Ocak 2010, 18:05:17 Aşağıda sayılan günlerde oruç tutmak mekruhtur: 1. Sadece Nevruz ve Mihrican günlerinde oruç tutmak mekruhtur. Ama bu günlere bir gün önce veya sonrasını da ekleyerek oruç tutulacak olursa, bu günlerde oruç tutmak mekruh olmaz. Veya kişinin âdet olarak tutagelmekte olduğu oruç günleri bu günlere rastlarsa oruç tutması mekruh olmaz. Üç mezheb imamı bu görüştedir. Şâfiîlerse hiçbir şarta gerek olmaksızın bu iki günde de oruç tutmanın mekruh olmayacağını söylemişlerdir. 2. Yalnızca Cuma günü oruç tutmak mekruhtur. Yalnızca Cumartesi günleri oruç tutmak da aynı şekilde mekruhtur. Mâlikîler ne Cuma ve ne de diğer günlerin ne öncesinde, ne sonrasında değil de sadece kendilerinde oruç tutmanın mekruh olmayacağını söylemişlerdir. 3. Ramazandan sadece bir veya iki gün önce oruç tutmak Hanefîlerle Hanbelîlere göre mekruhtur. Mâlikîler, Ramazandan bir veya iki gün önce oruç tutmanın mekruh olmayacağını söylemişlerdir. Şâfiîlerse bu günlerde oruç tutmanın haram olacağı görüşündedirler. 4. Şaban ayının ikinci yarısına önceden tutulagelmekte olan oruçla girilmediği takdirde, bu ikinci yarısında da oruç tutmak mekruhtur. Ama kişinin âdet olarak tutmakta olduğu veya adadığı oruçlar bu günlere rastlarsa, oruç tutmak mekruh olmaz. 5. Yevm-i şekte oruç tutmak mekruhtur. Nitekim bu günde tutulan oruçlarla ilgili açıklama daha önce yapılmıştır. Diğer bazı mekruh oruçlar daha vardır ki, bunlar aşağıda her mezhebe göre detaylı olarak anlatılmıştır. Hanefiler dediler ki: Mekruh oruçlar iki kısma ayrılırlar: 1. Tahrimen mekruh oruçlar: Bunlar, Ramazan bayramının birinci gününde ve Kurban bayramının her dört gününde tutulan oruçlardır. Bu günlerde tutulan oruçlar, günah olmakla birlikte oruç olarak gerçekleşirler. Bir kişi bu günlerde oruç tutmaya başlayıp da sonra orucu bozarsa kaza etmesi gerekmez. 2. Tenzîhen mekruh oruçlar: Muharrem ayının dokuzuncu veya onbirinci günüyle birleştirmeksizin sadece onuncu gününde tutulan aşure orucu tenzîhen mekruhtur. Kişinin âdetine tesadüf etmediği takdirde sadece Nevruz ve Mihrican günlerinde oruç tutmak da tenzîhen mekruhtur. Aralıksız olarak her gün oruç tutmak, bedeni zayıf düşüreceğinden dolayı, tenzîhen mekruhtur. Visal orucu da bu hükme tâbidir. Visal orucunda imsak hâli gece gündüz devam eder. Savm-ı samt, yani oruçluyken hiç konuşmamak da tenzîhen mekruhtur. Kadının kocasından izin almaksızın nafile oruç tutması da bu kabildendir. Ancak kocası hasta veya oruçlu, ya da hac veya umre için ihrama girmiş olursa, kadın izinsiz olarak nafile oruç tutabilir. Oruç kendisine zahmet verdiği takdirde seferî kimselerin oruç tutması da tenzîhen mekruhtur. Malikiler dediler ki: Kurban bayramının dördüncü gününde oruç tutmak mekruhtur. Yalnız Hacc-ı Kıran veya Hacc-ı Temettü yapmakta olanlarla hac veya umrede herhangi bir eksiklik yapanlardan Kurban (Hedy) kesmesi gereken kimselerin bu günde oruç tutmaları mekruh olmaz. Bir kişi bu günde nafile oruç tutarsa geçerli olur. Bu günde oruç tutan kişi kasıtlı olarak bu orucunu açar da, bu açısıyla yasaktan kurtulmayı kasdetmezse bir gün kaza etmesi vâcib olur. Yine bu günde oruç tutmayı adayan kişi, zâtı itibariyle bir ibâdet olduğu gerekçesiyle bu günde oruç tutmakla yükümlü olur. Bütün zaman boyunca oruç tutmak da, bedeni zayıflatacağı ve oruçtan daha faziletli işlerin yapılmasına engel olacağı gerekçesiyle mekruh olur. Bayramın benzeri olduğu gerekçesiyle Peygamber (s.a.s.) Efendimizin doğum yıldönümü gününde oruç tutmak mekruhtur. Zimmetinde kaza gibi vâcib oruçlar bulunan kişinin nafile oruç tutması mekruhtur. Ev sahibinden izin almayan misafirin de nafile oruç tutması mekruhtur. Kadının, kocasından izin almaksızın nafile oruç tutmasına gelince bu, daha önce de anlatıldığı gibi haramdır. Visal orucu da haramdır. Visal orucu, iftar etmeksizin geceyle gündüzü birbirine eklemektir. Seferî kimselerin oruç tutmaları, kendilerine çok zor gelmediği takdirde, tutmamalarına nisbetle daha faziletlidir. Aksi takdirdeyse tutmamaları, tutmalarına nisbetle daha faziletli olur. Şâfiîler dediler ki: Şiddetli bir meşakkatten korkmaları hâlinde, hastanın, seferinin, gebe kadının, emzikli kadının, şeyh-i fâninin oruç tutmaları mekruh olur. Gıdasızlık nedeniyle ölmekten veya bir organlarının telef olmasından korkan kimselerin oruç tutmaları haram olur. Adak ve benzeri bir sebep olmadıkça sadece Cuma, Cumartesi veya Pazar gününde oruç tutmak mekruh olur. Ama bir sebepe dayanarak bu günlerde oruç tutmak mekruh olmaz. Veya bu günler, kişinin âdet edinerek oruç tuttuğu günlere rastlar, ya da önceden tutagelmekte olduğu orucun uzantısı bu günlere rastlarsa, o zaman bu günlerde oruç tutmak mekruh olmaz. Bütün zaman boyunca oruç tutmak da mekruhtur. Zimmetinde farz bir orucun kazası bulunan kişinin bir gün nafile oruç tutması mekruhtur. Çünkü farzın edası, nafileden daha önemlidir. Hanbeliler dediler ki: Visal orucu mekruhtur. Bu, iki gün tutulan orucun iftarsız olarak birbirine bitiştirilmesidir. Arada hiç olmazsa bir hurma yemekle bu kerahet giderilmiş olur. Sadece Receb ayını oruçlu geçirmek de mekruhtur.[178] |