> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Dört Mezheb Fıkhı > Kendisinden Afvolunan Necaset Bahsi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kendisinden Afvolunan Necaset Bahsi  (Okunma Sayısı 8664 defa)
24 Ocak 2010, 22:35:34
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 24 Ocak 2010, 22:35:34 »






Namaz kılanın bedeninde, elbisesinde ve namaz kılacağı yerdeki necâseti gidermek vâcibtir.


Malikiler dediler ki: Necasetin giderilmesine ilişkin iki meşhur ka­vil (söz) vardır:

a- Necaseti gidermek, namazın sahîh olabilmesi için şart olduğundan vâcibtir.

b- Necaseti gidermek sünnettir. Sünnet veya vâcib olmasının şartı; na­maz kılanın kendisinde necaset olduğunu hatırlaması ve onu gidermeye muk­tedir olmasıdır. Adamın biri, üzerinde veya kıldığı yerde necaset bulunması­na rağmen namaz kılmış, bu necaseti önceden gidermeyi unutmuş veya gi­dermekten âciz kalmışsa namazı her iki kavle göre de sahîh olur. Ancak kıl­dığı namaz öğle veya ikindi ise güneş guruba gelip sararıncaya kadar yeni­den kılması; akşam veya yatsı ise şafak vaktine kadar yeniden kılması, sa­bah namazı ise gün doğuşuna kadar yeniden kılması mendup olur. Ama üze­rinde veya kıldığı yerde necaset olduğunu bilip de kasıtlı olarak kılarsa veya haberi yoksa birinci kavle göre namazı bâtıl, ikinci kavle göre ise sahihtir. Birinci kavle göre namazı bâtıl olduğu için aynı vakitte veya başka bir za­manda mutlaka yeniden kılması gerekir. İkinci kavle göre de yeniden kılma­sı menduptur.


Ancak zorluklar ve imkânsızlıklar göz önüne alınarak kendisinden afvolunan necasetler bu hükümden müstesnadır. Bu hususta yüce Allah şöyle buyurur:

“(Allah) din işinde üzerinize bir zorluk da yüklemedi.”[27]Kendisinden afvolunan necasetler hakkında mezheblerin tafsilâtlı gö­rüşleri aşağıya çıkarılmıştır.

Mâlikîler: Kendisinden afvolunan necasetleri şu şekilde sıralamışlardır:

a- Emzikli kadının bedenine veya elbisesine, emzirmekte olduğu ço­cuğun (bu çocuk kendisine ait olmasa bile) bulaşan idrar ve dışkısı. Tabiî emziren kadın, çocuğun pislemesi hâlinde mümkün mertebe kendisine bu­laşmamasına gayret edip kaçınacaktır. Böyle kadınların, kendileri için bir namaz elbisesi hazırlamaları da menduptur.

b- Mayasılın (hemorroid) ıslaklığının kişinin bedenine veya elbisesine günde bir kez dahi olsa her gün bulaşması. Bu ıslaklık ele bulaşırsa eli yıka­mak gerekir. Fakat bu hastalığa müptelâ olan kişi elini her gün iki defadan fazla mak´adına değdirip mayasılı geri döndürüyorsa elini yıkamaktan afvolunur. Elbise ve bedene günde bir defadan fazla isabet ederse..., dendi. El için ise günde iki defadan fazla isabet ederse..., dendi. Bunun sebebi şudur:

Birçok defa olmadıkça eli yıkamak zor değildir. Ama beden ve elbiseyi yı­kamak zordur.

c- İdrar, dışkı, mezî ve vedî gibi sıvılar her gün bir kere de olsa kendi­liklerinden sızıntı yapsa ve bu sızıntılar elbise ve bedene bulaşsa yıkanması gerekmez. Bir yere bulaşır da bu yerden başka tarafa geçmek mümkün ol­mazsa, orasının yıkanması da gerekmez. Ancak bu haldeki kimsenin kendi­si için bir namaz elbisesi bulundurması menduptur.

d- Kasabın, banyo sularını çeken kimsenin, yaralan tedavi eden dok­torun elbisesine isabet eden şeyler. Ancak bu gibi kimselerin kendileri için namaz elbisesi bulundurmaları menduptur.

e- Namaz kılanın elbisesine, bedenine veya namaz kıldığı yere gerek kendisinin, gerek insan olsun hayvan olsun (bu hayvan domuz olsa da) baş­kalarının bulaşan kanı. Ancak bu kan lekesinin genişliğinin, katırın ön aya­ğındaki siyah benden daha büyük olmaması gerekir. Gram olarak ağırlık önemli değildir. Bu hususta irin ve cerahat da kan hükmündedir.

f- Kişinin ahıra bağlamakta olduğu, yemini verdiği veya otlatmakta olduğu at ve katırın kendi bedenine, elbisesine veya namaz kılmakta olduğu yere bulaşan idrar veya dışkısı. Bunlardan korunmak zor olduğu için afvolunan necasetler grubundandırlar.

g- Pisliğe düşüp ondan bir şey kaldırıp da ayağına veya ağzına pislik bulaşan kara sinek, sivrisinek veya küçük karıncadan insana, ya da elbisesi­ne bulaşan izler. Bunlardan sakınmak da zordur. Bu nitelikteki büyük karıncaların bıraktıkları izlerse afvolunan necasetten sayılmaz. Çünkü bu, en­der görülür.

h- Hacamat vurulan yerde, bezle silindikten sonra kalan kan kalıntı­sı. İyileşip yıkanmasına kadar bu kan kalıntısı afvolunan necasetlerden sa­yılır.

i- Kişinin elbisesine veya ayağına bulaşan yağmurun çamuru veya ne­casetle karışık yağmur suyu. Bunlar yollarda bulundukları sürece, yağmur kesildikten sonra bile olsa bu hükme tabidirler. Ancak bunlar için üç şartın bulunması gereklidir:

1. Muhakkak surette veya zannî surette olsa bile çamura veya suya karışan necaset yandan fazla olmamalıdır.

2. Çamura veya suya karışmaksızın necasetin direkt olarak insana bu­laşmaması gereklidir.

3. Kişinin bu çamura veya suya bulaşmada bir kastı ve katkısı olma­malıdır. Örneğin temiz yol varken kişinin bu çamurlu yollardan geçmemesi gerekir. Yollara serpilen su ve su birikintisi bulunan yerlerdeki arta kalan sular da yağmur çamuru hükmündedir.

j- Birden fazla olan çıbanlardan akan irin. Bu irin ister kendiliğinden, isterse gereksiz yere sıkılmakla aksın. Ama çıbanların çokluğu, sıkılmalarına ihtiyaç olduğu sanısını doğurmaktadır. Akan irinler katır beninden fazla olsa bile afvolunan necasetlerden sayılırlar. Fakat çıban bir tane olur da bun­daki irin kendiliğinden akarsa veya ihtiyaç duyulduğu için sıkılarak akıtılırsa yine sorun yoktur. Ama ihtiyaç duyulmaksızın sıkılmakla akarsa katır beni kadar olanı afvolunur, geri kalan fazlalık ise afvolunmaz.

k- Çok olsa bile pirelerin pisliği. Eğer pire akan kanla besleniyorsa, pisliği necis, ama afvolunan bir necistir. Kanına gelince, diğerlerinin kanı gibi olup katır beninden fazlası muaf değildir.

ı- Uyumakta olan bir kimsenin midesinden çıkıp gelen su. Bu su sarı ve pis kokuyorsa necistir. Eğer devamlı olarak akıyorsa muaftır.

m- Üç tane veya daha az sayıdaki bit ölüsü insan üzerinde veya elbi­sesinde bulunursa muaftır.

n- Kişinin ön veya arkasından gelen necaseti taş veya benzeri şeylerle temizleyip gidermesinin sonra geriye kalan pislik izi. Bu iz fazla yayılmadıkça suyla yıkanması gerekmez. Eğer fazla yayılırsa suyla yıkanması vâcib olur. Kadının önündeki necaseti temizlemede su kullanmasının gerekli olu­şu gibi... Bunun geniş açıklaması istinca bahsinde gelecektir.

Hanefiler dediler ki:
Necaset, muğallaza ve muhaffefe olmak üze­re iki kısma ayrılır. İmam Âzam´a göre necâset-i muğallaza, hakkında baş­ka bir nassla muâraza olmaksızın nass bulunan bir necasettir. Muhaffefe ise, hakkında başka bir nassla muâraza olmakla birlikte ayrı bir nass bulunan necasettir. Eti yenen hayvanların idrarı gibi! Bu husustaki muârazalı nasslar şu hadîs-i şeriflerdir:

“Sidikten uzak kaçın.”[28]

Urenîlerin hadîsine gelince bu da eti yenen hayvanların sidiğinin temiz­liğini ispatlar. Bu hususta iki delil çatışınca, eti yenen hayvanların sidiği necâset-i muhaffefe olmuştur. Gelelim Urenîlerin hadîsine:

“Ureyne oymağından bir kısım insanlar Medîne-i Münevvere´ye geldi­ler. Oranın havası kendilerine yaramadı. Renkleri sarardı. Karınları şiş­ti.

Rasülullah (s.a.s.) onlara, sadaka için toplanmış olan develere gidip süt­lerini ve idrarlarını içmelerini emretti. Onlar da gidip içtiler. Ve bu, onlar için bir şifâ sebebi oldu.” [29]

Necâset-i muğallazada şu hususlar afva uğrar:

a- Dirhem miktarı kadar olan necâset-i muğallaza.

b- Tartılabilen yoğun necasetlerden yirmi kırat kadar olanı.

c- İnce necasetlerden de el ayası kadar olanı.

Bunu üzerinde taşıyanın namazı sahîh fakat tenzihen mekruh olur. Tahrimen mekruh olması söz konusu değildir. Zîrâ bu miktar necasetin muaf sayılması, günâh durumunun ortadan kalkmasını gerekli kılar. Evet, dirhem miktarı necaseti gidermek, daha az miktarda olanı gidermekten daha kuv­vetlidir. Hanefîlerin meşhur kavline göre tahrimen mekruhtur.

d- Zaruret hâli bulunan yerlerde kediyle farenin sidik ve pislikleri. Farenin pisliği fazla olup da eseri görülecek kadar olmamak şartıyla buğday içine düşerse muaf sayılır. Farenin sidiği kuyuya damlarsa zaruret dolayısıy­la muaf sayılır. Ama gerek pisliği, gerekse sidiği elbiseye veya kaba bulaşır­sa muaf sayılmaz. Çünkü bundan sakınmak mümkündür. Kedinin sidiği el­biseye bulaşırsa zaruret çıkması dolayısıyla muaf sayılır. Elbiseden başka şeye kedinin sidiği veya dışkısı bulaşırsa sakınılması mümkün olduğu gerekçesiy­le muaf sayılmaz.

e- Necis olan bir şeyin buhar ve tozu. Yerdeki dışkılara rüzgâr vurup elbiseye izini bulaştırırsa dışkının kokusu gelse bile yine zararı yoktur. Yine böylece rüzgâr esmesiyle zıbil tozu savurulup insanın elbisesine bulaşırsa za­rar vermez.

f- İğne ucu kadar görülmeyecek derecede ince olan sidik serpintisi. Bunlar elbiseyi ve bedeni kaplayacak kadar çok olsalar bile zaruret nedeniy­le yok gibi sayılırlar. Kasabın elbisesine bulaşan kan damlacıkları da zaruret dolayısıyla sırf kasap için mu...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kendisinden Afvolunan Necaset Bahsi
« Posted on: 27 Nisan 2024, 02:57:17 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kendisinden Afvolunan Necaset Bahsi rüya tabiri,Kendisinden Afvolunan Necaset Bahsi mekke canlı, Kendisinden Afvolunan Necaset Bahsi kabe canlı yayın, Kendisinden Afvolunan Necaset Bahsi Üç boyutlu kuran oku Kendisinden Afvolunan Necaset Bahsi kuran ı kerim, Kendisinden Afvolunan Necaset Bahsi peygamber kıssaları,Kendisinden Afvolunan Necaset Bahsi ilitam ders soruları, Kendisinden Afvolunan Necaset Bahsiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes