Konu Başlığı: İtikâfın Şartları Gönderen: Eflaki üzerinde 31 Ocak 2010, 19:25:33 İtikâf için gerekli olan şartları şu şekilde sıralayabiliriz: 1. İslâmiyet. Kâfirin itikâfa girmesi sahîh olmaz. 2. Mümeyyizlik. Mümeyyiz olmayan çocukla deli ve benzerlerinin itikâfa girmeleri sahîh olmaz. Mümeyyiz çocuğun itikâfa girmesi ise sahîh olur. 3. İtikâf mescidde yapılmalıdır: Evde ve benzeri yerlerde itikâfa girmek sahîh değildir. Ayrıca her mescidde de itikâfa girmek sahîh olmaz. İtikâfa girilecek mescidde aranılan şartlar, aşağıda her mezhebe göre detaylı bir şekilde anlatılmıştır. Malikiler dediler ki: İtikâfa girilen mescidin halka açık olması ve içinde Cuma namazı kılman bir mescid olması şarttır. İtikâfa giren kadın bile olsa, ev içindeki mescidde itikâfa girilmez. Kabe’de veya bir velînin makamında da itikâfa girilemez. Hanefiler dediler ki: İtikâfa girilecek mescidin, cemaat mescidi olması şarttır. Cemaat mescidi: İçinde beş vakit namaz kılınsın kılınmasın, imamı ve müezzini bulunan mesciddir. Bu söylediklerimiz, itikafa giren kişinin erkek olması durumunda söz konusudur. İtikâfa girecek olan kişi kadın ise, evin içinde namaz kılmak için hazırlamış olduğu mescidde itikâfa girer. Anılan cemaat mescidinde itikâfa girmesi tenzîhen mekruhtur. Kadının mûtad olarak namaz kıldığı kendi yeri dışında başka bir yerde itikâfa girmesi sahîh olmaz. Bu yer kadın için, ister evinin içinde bir mescid olarak hazırlanmış olsun; isterse kadının namaz kılması için hazırlanmış olsun farketmeyip aynı hükme tâbidir. Şafiiler dediler ki: İtikâfa girecek kişi, mescidin sırf mescid olarak vakfedildiğini, yani bu mescidin hisseli olmadığını zannederse bu mescidde kadın veya erkeklerin itikâfa girmeleri sahîh olur. Böyle bir mescid, cami olmasa, ya da halka açık olmasa da itikâfa elverişli olur. Hanbeliler dediler ki: Kadının da, erkeğin de her mescidde itikâfa girmeleri sahihtir. Ancak, kendisine cemaatin vâcib olacağı bir farzın araya girmesi hâlinde itikâfa girmeye niyet edilmesi durumunda cemaatin itikâfa girenlerden teşekkül etmesiyle de olsa cemaatle namaz kılınan bir mescidde itikâfın yapılması gerekir. 4. Niyet. İtikâfın sahîh olması için niyet şarttır. Bilindiği gibi bu, Hanefîlerle Hanbelîlere göre şarttır. Mâlikîlerle Şâfiîler bu görüşe muhalefet etmişlerdir. Şafii ve Malikiler dediler ki: Niyet, önce de geçtiği gibi rükündür; şart değildir. Şâfiîlere göre niyetin, itikâfa giren kişi tarafından hükmen de olsa mescid içinde dururken yapılması şart değildir. Mescidde dolaşırken de niyet etmek, bu kapsama girer. Mûtemed görüşe göre, mescid içinden geçerken bile itikâfa niyet etmek yeterli olur. 5. İtikâfın sahîh olması için cünüblükten, hayız ve nifas halinden temiz bulunmalıdır: Bu şart, Şâfiîlerle Hanbelîlere göredir. Mâlikîlerle Hanefîler buna muhaliftirler. Hanefiler dediler ki: İtikâfın sahîh olması için değil de helâl olması için cünüblükten temiz bulunmak şarttır. Cünüb kişi itikâfa girerse haram olmakla beraber itikâfı sahîh olur. Hayız ve nifastan temiz olmaya gelince, bu vâcib, yani adak olan itikâf için sıhhat şartıdır. Bu nitelikteki bir itikâfa giren hayızlı veya nifaslı kadınların itikatları sahîh olmaz. Çünkü vâcib itikâf için oruç tutmak şarttır. Bu durumdaki kadınların oruçları sahîh olmayacağına göre, itikâfları da sahîh olmaz. Sünnet olan itikâfa gelince, hayız ve nifastan temiz bulunmak, bunun sahîh olması için şart değildir. Çünkü sünnet olan itikâf İçin oruç tutmak şart değildir. Malikiler dediler ki: Cünüblükten temiz bulunmak, itikâfın sıhhat şartı değildir. Yalnızca mescidde durabilmenin helâl olması için şarttır. İtikâf esnasında kişide itikâfı bozmayacak -ihtilâm gibi- bir sebepten ötürü cünüblük vukûbulur; mescidde de su bulunmazsa, gusletmek için mescidin dışına çıkması vâcib olur. Gusülden sonra da mescide geri dönmesi gerekir. Gusülden sonra mescide dönmekte gecikirse itikâfı batıl olur. Ama gecikmesi, tırnağını kesmek, bıyığını kırkmak gibi zarurî bir ihtiyaçtan ötürü olmuşsa, itikâfı batıl olmaz. Hayız ve nifastan temiz olmaya gelince, bu, adak olsun olmasın itikâfın sıhhat şartlarından biridir. Çünkü itikâfın sıhhat şartlarından biri de itikâf esnasında oruçlu bulunmaktır. Hayız ve nifas hâli de oruç tutmaya engeldir... İtikâftaki bir kadında hayız veya nifas kanaması başlarsa mescidden çıkması vâcib olur. Kanamaların kesilmesinden hemen sonra da, daha önce mescide girerken adak ettiği veya niyetten hemen sonra da, daha önce mescide girerken adadığı veya niyet ettiği itikâfı tamamlamak için mescide geri döner. Adadığı itikâfın geri kalan günleri için itikâfa girer. Özrün meydana geldiği günlerin sayısınca da itikâfa girer. Sünnet bir itikâftaysa, itikâfın geri kalan günleri için itikâfa girer. Özrün meydana geldiği günlerin sayısınca da itikâfa girer. Sünnet bir itikâftaysa, itikâfın geri kalan günleri için itikâfa girer. Özrün meydana geldiği günler sayısınca ayrıca itikâfa girmez. Mâlikîler ile Hanefîler, itikâfın şartlarına bir şart daha eklemişlerdir ki bu şart, bazı kayıtlarla her iki mezhebe göre aşağıda belirtilmiştir. Malikiler: Adak olsun, nafile olsun, itikâfta oruçlu bulunmanın şart olduğunu söylemişlerdir. Hanefiler: Vâcib olan itikâfta oruçlu bulunmanın şart olduğunu; nafile itikâfta ise oruçlu bulunmanın şart olmadığını söylemişlerdir. Kocasının kendisiyle oynaşma ve sevişme ihtiyâcında olduğunu bilse veya zannetse de, bilmese veya zannetmese de, kadının kocasından izin almaksızın itikâfa girmesi sahîh olmaz. Kadının gireceği itikâf adak bir itikâf olsa bile izinsiz olarak girmesi caiz olmaz. Şâfiîlerle Mâlikîler bu görüşe muhaliftirler. Şafiiler dediler ki: Kocasından izin almadan itikâfa giren kadının itikâfı, günahkâr olmakla birlikte sahîh olur. Gösterişli bir vücûda sâhib olan kadının, kocası izin verse bile itikâfa girmesi mekruh olur. Malikiler dediler ki: Kocasının cinsel ilişki için kendisine muhtaç olacağını bilen, ya da zanneden kadının, izinsiz olarak itikâf adaması veya nafile olarak itikâfa girmesi caiz olmaz. Girerse sahîh olur; ama kocası, başka yollarla değil de sadece cinsel ilişki kurarak itîkâfını bozabilir. Bozduğu takdirde, bu itikâf nafile olsa bile, kaza edilmesi vâcib olur. Çünkü kadın, kocasından izin almamakla haddi aşmış olmaktadır. Bu itikâfın kazasını da kocasından izin almadan acilen yapamaz.[196] |