๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Dört Mezheb Fıkhı => Konuyu başlatan: Eflaki üzerinde 31 Ocak 2010, 19:11:38



Konu Başlığı: İtikâf
Gönderen: Eflaki üzerinde 31 Ocak 2010, 19:11:38

Tanımı Ve Rükünleri

İtikâf, kendine özgü şekliyle ibâdet için mescidde beklemektir. Bun­dan da anlaşılıyor ki, niyet ittifak için bir rükün değildir. Öyle olsaydı tanımda anılması gerekirdi. Niyet, rükün olmayıp şarttır diyen Hanefîlerle Hanbelîler de bu görüştedirler. Mâlikîlerle Şâfiîler, onlara muhale­fet ederek itikâf için niyetin şart değil de rükün olduğunu söylemişler­dir. Durum gayet basit bir şekilde anlaşılır haldedir. Niyet, ister rükün olsun, ister şart olsun, her iki gruba göre de itikâf için gereklidir. Rü­kün olduğunu savunanlar, tanımdaki “şekliyle... ibadet” kelimeleri ara­sına ‘niyet ederek’  kaydını koyarlar. Şart olduğunu savunanlarsa bu kaydı tanıma eklemezler.

İtikâf’ın rükünleri üç tanedir:

1.  Mescidde beklemek.

2. Mescid

3.  İtikâf eden kişi.

Mâlikîlerle Şâfiîlere göre dördüncü bir rükün “Niyet”, Hanefî ve Hanbelîlere göre şarttır.[194]


İtikâfın Kısımları Ve Müddeti

İtikâf, vâcib ve sünnet olmak üzere iki kısma ayrılır. Vâcib olan itikâf, adak edilendir. Bir kişi, itikâfa girmeyi adarsa itikâfa girmek ken­disine vâcib olur. Bunun dışındaki itikâf ise sünnettir. İtikâfın bazı za­manlarda müekked sünnet olacağı hususunda mezheblerin detaylı gö­rüşleri aşağıya alınmıştır*245’.

Hanbeliler dediler ki: İtikâf, Ramazan ayında sünnet, Rama­zanın son on gününde de müekked sünnet olur.

Şafiiler dediler ki:  Ramazanda ve diğer zamanlarda itikâf, sün­net; Ramazanın son on gününde de müekked sünnet olur.

Hanefiler dediler ki: İtikâf, Ramazanın son on gününde müek­ked bir kifâye sünnettir. Diğer zamanlarda müstehabtır. Böyle olunca da bunlara göre itikâf üç kısma ayrılmış olmaktadır.

Malikiler dediler ki: Meşhur görüşe göre itikâf, Ramazanda ve diğer aylarda müstehabtır. Ramazanda mutlak olarak müekked sünnet olur. Ramazanın son on gününde ise daha da kuvvetli bir sünnet olur. Bunlara göre itikâf, iki kısma ayrılır:

1. Vâcib itikâf: Bu adak edilen itikâftır.

2. Müstehab itikâf: Bu da diğer itikâflardır.

İtikâfın en az müddeti zaman lâhzasiyla bir lâhzadır. Bunda hiçbir sınırlama yoktur. Mâlikîlerle Şâfiîler bu görüşe muhalefet etmişlerdir.

Malikiler:  Kuvvetli görüşe göre itikâfın en az müddetinin bir gün bir gece olduğunu söylemişlerdir.

Şafiiler: İtikâfın en azından, “sübhânallah” diyebilecek kadar bir müddetten fazla sürmesi gerektiğini söylemişlerdir.[195]