Konu Başlığı: İstiska Namazı Gönderen: Eflaki üzerinde 28 Ocak 2010, 14:13:01 İstiskâ’nın Tanımı Ve Sebepi “İstiskâ”, lügatte Allah’tan veya insanlardan su talebinde bulunmak demektir. Bir kişi suya ihtiyaç duyar da onu bir başkasından isterse, bu isteğine “istiskâ” denir. Şer’î açıdan istiskâ; kulların vâdisiz, nehirsiz, kuyusuz bir yerde olup da kendi içecekleri, davar ve ekinlerini sulayacakları bir suyun bulunmaması veya bulunup da yeterli olmaması sebepiyle Allah’tan su talebinde bulunmalarına denir.[13] İstiskâ Namazının Kılınış Şekli İnsanlar anılan şekilde suya ihtiyaç duyarlarsa, bu durumda müslümanların istiskâ namazı kılmaları gerekli olur. İstiskâ namazının kılınış şekli, mezheblere göre tafsilâtlı bir biçimde aşağıda anlatılmıştır. Şafiiler dediler ki: İstiskâ namazı, cemaatle edâ edilen iki rek’atli bir namazdır. Bu namazı kıldıran imamın, müslümanların en yüksek hâkimi veya onun vekili olması gerekir. Bunlar bulunmadığı takdirde müslümanların nüfuz ve şevket sahibi reisleri kıldırmalıdır. Kılmış şekli tıpkı bayram namazı gibidir. îmam, birinci rek’atte iftitah tekbiri dışında yedi tekbir alır. İkinci rek’atte ise kıyam tekbiri dışında beş tekbir alır. Her tedbir alışta eller omuz hizasına kadar kaldırılır. İmam tekbir alırken cemaat de kendisine uyar ve beraberce tekbir alırlar. Tekbir alındıktan sonra “eûzü besmele” çekip iftitah duası okunur. Ayrıca her iki tekbir arasına, normal uzunlukta bir âyet okuyacak kadar fasıla koymak müstehabtır. Tekbirler arasında önce sessizce zikir yapmalı, sonra bu zikirleri seslice tekrarlamalıdır. Fatihadan sonra birinci rek’atte Kâf veya A’lâ sûresini ikinci rek’attaysa İnşikak veya Ğâşiye sûresini, bayram namazlarında yapılan uygulamaya kıyasla, okumak müstehabtır. İki rek’atlik bu namaz tamamlandıktan sonra hatibin, bayram hutbeleri gibi iki hutbe okuması mendubtur. Yalnız bu hutbelerde tekbir alınmayıp birinci hutbeye başlamadan önce yedi defa istiğfarda bulunulur. Tam istiğfar duasının metni şudur: Sadece demek de yeterli olabilir. Hatibin entarisi, şal veya aba da olsa, bunları ters çevirmesi mendubtur. Ters çevirme şu şekilde yapılır: Entarinin sağı sola, altı da üste getirilmelidir. Sağ eliyle entârinin sol alt tarafını tutup sağ omuzun üzerine atar. Sol eliyle de entarinin sağ alt tarafını tutup sol omuzun üzerine atar. Bunu, ikinci hutbenin üçte birini okuduktan sonra yapmalıdır. İkinci hutbenin üçte biri tamamlandıktan sonra kıble tarafına yönelip anılan şekilde entariyi ters çevirmek sünnettir. Bu ters çevirmeyi yapmamak mekruhtur. İmamın ters çevirmesi anında, oturmakta olan cemaatin de aynı şekilde oturarak entarilerini ters çevirmeleri mendubtur. Sesli veya sessiz çokça duâ yapmak da sünnettir. İftitah duasını yaparken sıkıntıyı gidermesi için Allah’a çokça yalvarıp duada bulunmak da sünnettir. Sıkıntıyı gidermek için okunması gereken en uygun duâ şudur: Hatibinde fazla miktarda bağışlanma talebinde bulunması ve şu âyet-i kerîmeyi okuması sünnettir. “Dedim ki: “Rabbinizden bağışlanma dileyin; doğrusu O, çok bağışlayandır. Size gökten bol bol yağmur indirsin. Sizi mallar ve oğullarla desteklesin; sizin için bahçeler var etsin, ırmaklar akıtsın.” [14] Ayrıca hatib, hutbesinde Peygamber (s.a.s.) Efendimizin şu duasını da okumalıdır: “Allah’ım! Yağmuru bize rahmet kıl. Bize azâb, helak, belâ, yıkım ve boğma suyu gönderme. Allah’ım! Yağdıracağın yağmuru küçük tepelerin üstüne, ağaçların bittikleri yerlere, vadilerin iç taraflarına yağdır. Allah’ım! Yağdıracağın yağmuru etrafımıza yağdır. Üzerimize yağdırma. Aleyhimize olmasın. Allah’ım! Yardıma koşucu, felâketten kurtarıcı, afiyet verici, gözleri doyurucu, meraları bollaştırıcı, yeryüzünü kaplayıcı, umumî sağanak ve de devamlı bir yağmur yağdır. Allah’ım! Bize medet kılıp su ihsan et. Bizleri ümit kesenlerden eyleme. Allah’ım! Kullarda ve beldelerde sıkıntı, darlık ve açlık vardır. Ki bunu ancak sana şikâyet edebiliriz. Allah’ım! Ekinlerimizi yeşert. Hayvanlarımızın memelerinden bize süt akıt. Göğün bereketlerini üzerimize yağdır. Yerden de bize bereketler bitir. Üzerimizdeki belâyı kaldır. Bu belâyı senden başka kaldırabilecek kimse yoktur. Senden bağışlanma diliyoruz. Şüphesiz ki sen bağışlayıcısın. Gökten, üzerimize bol miktarda yağmur yağdır.” Hanefiler dediler ki: İstiskâ namazı hususunda ihtilâf vardır. Bazısı bunun namaz kılmaksızın sadece duâ ve istiğfardan ibaret olduğunu, imamın ayağa kalkıp kıbleye yönelerek ellerini kaldırıp dua etmesi ve peşindeki cemaatin de kıbleye yönelerek oturmuş vaziyette imamın okuyacağı şu duâ için “âmîn” demesinden ibaret olduğunu söylemişlerdir. İmam şu duayı veya buna benzer duaları sesli veya sessiz olarak okur: Ne var ki bu görüş kuvvetli değildir. Kuvvetli görüşe göre istiskâ için diğer mezheb imamlarının da dediği gibi, iki rek’at namaz kılınmalıdır. Netice olarak Hanefîler bu namazın mendub olduğunu söylerler. Diğer bazı Hanefîler de sünnet olduğunu söylerler. Ki istiskâ namazının hükmü bahsinde bu husus ele alınacaktır. İstiskâ namazının kılınış şekli, tıpkı bayram namazı gibidir. Yalnız bu namazda zevâid tekbirleri alınmayıp sadece namazla ilgili tekbirlerle yetinilir. Namaz tamamlandıktan sonra imam veya vekili, tıpkı bayramlarda olduğu gibi iki hutbe okur. Ancak imam, yerde durarak elinde de yay, kılıç veya âsâ olduğu halde hutbe okur. Entarisini de birinci hutbenin bir kısmını irâd ettikten sonra ters çevirir. Omzuna giydiği entarisini, dört köşeliyse altım üstüne, üstünü de altına getirerek ters çevirir. Eğer entarisi yuvarlaksa sağını soluna, solunu da sağına getirerek ters çevirir. Üzerinde palto ve benzeri astarlı bir ridâ varsa, bunun içini dışına dışını da içine çevirerek giyer. Kendisine tâbi olan cemaat ise entarilerini ters çevirmezler. Bunda ittifak vardır. Sadece imamın ters çevirmesiyle yetinilir. Hanbeliler dediler ki: İstiskâ namazı, tıpkı bayram namazı gibi kılınır. Birinci rek’atinde yedi, ikincisindeyse beş tekbir alınır. Birinci rek’atte Fâtiha’dan sonra A’lâ sûresini, ikinci rek’atte ise dilediği herhangi bir sûreyi okuyabilir. Bundan sonra da sadece bir tek hutbe okur. Bu hutbeyi okumadan önce, minbere çıktığında istirahat için bir süre oturur. Bundan sonra, bayram hutbesindeki gibi dokuz tekbir alır. Bu hutbede Peygamber Efendimize fazlaca salâtü selâm getirir ve istiğfarda bulunur. Bundan sonra Nûh sûresinin emriyle başlayan 11. ayetini okur. Duâ esnasında ellerini, koltuk altlarının beyazlığı görünecek kadar kaldırması sünnettir. Avuçlarının içini yere, dışını da göğe yöneltir. Kendisine uyanlar da duâ cümlelerinin sonlarında “âmîn” derler. Oturmuş vaziyette ellerini göğe doğru kaldırırlar. İmamın, uygun göreceği duaları okuması sahih olur. Ancak, en faziletlisi, şu duayı okumasıdır: İmam duâ ederken, işitenler “âmîn” derler. Hutbe esnasında kıbleye yönelmesi müstehabtır. Bundan sonra entarisinin sağım sol tarafına, solunu sağ tarafına getirerek ters çevirir. Cemaat de aynı şekilde ters çevirir. Elbiselerini beraberinde çıkarıncaya kadar, entarilerini bu şekilde bırakırlar. Kıbleye yönelip elbiseyi çıkarırken gizlice şu duayı okurlar: “Allah’ım! Sana duâ etmemizi sen emrettin. Duamıza icabet edeceğini vaad ettin. Bize emrettiğin gibi sana duada bulunduk. Vaad ettiğin gibi sen de duamıza icabet et. Şüphesiz sen, vaadine muhalefet etmezsin.” Bu duayı tamamladıktan sonra imam tekrar cemaate dönüp sadaka vermeye, hayır ve hasenatta bulunmaya teşvik eder. Peygamber Efendimize salâtü selâm getirerek mü’min erkeklerle kadınlara duada bulunur. Kendisine Kur’an’dan nasib olduğu kadarını okur. Sonra da şunları okuyarak hutbesini tamamlar: İstiskâ namazı ve bu namazdan sonra irâd edilen hutbe için ezan okumak şart değildir. İstiskâ namazı için “Essalâtü camia” diye çağrıda bulunulur. Misafirler ve köylerde yaşayanlar da istiskâ namazı kılarlar. İmam bulunmaması hâlinde, köylülerden biri imamette bulunup hutbe okur. Malikiler dediler ki: İstiskâ namazı tıpkı bayram namazı gibi kılınır. Yalnız, namazın mutlak tekbirleri dışında, zevâid tekbirleri alınmaz. Hanefîler de bu görüştedirler. Şâfîîlerle Hanbelîler buna muhaliftirler. Bu namazda iki hutbe okunur. İmam, ikinci hutbeyi tamamladıktan sonra kıbleye yönelerek sırtını cemaate döner. Sonra entarisini arkadan ters çevirerek sol omuzu üzerindekini sağ omzuna, sağ omzunun üzerindekini de sol omzunun üzerine atar. Ridânın üstünü altına, altını da üstüne çevirmez. İmama uyanların, oturarak ters çevirmeleri mendubtur. Kadınların ise ters çevirmemeleri gerekir. Bundan sonra imam, halkın başına gelen musibetin defi için fazlaca duada bulunur. Bu konuda vârid olan duaları okuması mendubtur. Örneğin Muvattâ adlı eserde geçen Peygamber (s.a.s.) Efendimizin okuduğu rivayet edilen şu duayı okumak mendubtur: Mâlikîler,cemaatle edâ edildiği takdirde bu namazın, erkekler için bayram namazından sonra gelen müekked bir sünnet olduğu hususunda Şafiî ve Hanbelîlerle görüş birliği içindedirler. İmamla birlikte kılmayanlarınsa ferdî olarak kılmalarının mendub olduğunu söylemişlerdir. Aynı şekilde mümeyyiz çocuğun ve yaşlı kadının da bu namazı kılması mendubtur. Gere kadınların istiskâ namazı için dışarıya çıkmaları mekruhtur. Çıkmaları hâlinde fitne vukuundan korkulursa, namaza gitmeleri haram olur.[15] |