๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Dört Mezheb Fıkhı => Konuyu başlatan: Eflaki üzerinde 24 Ocak 2010, 21:58:22



Konu Başlığı: İmam Ahmet Bin Hanbel
Gönderen: Eflaki üzerinde 24 Ocak 2010, 21:58:22
İMAM AHMET BİN HANBEL



Dört büyük İslâm mezhebinden Hanbelî mezhebinin kurucusu olan ve İbn Hanbel adıyla tanınmış olan Ahmed b. Muhammed Hanbel Hicrî 164 (M.780) yılında Bağdat´ta doğdu. Gerek Bağdat´taki tahsili esnasında ve ge­rekse tahsil amacıyla Irak, Suriye ve Hicaz´dan Yemen´e kadar yaptığı seya­hatlerde bütün çalışmasını hadîs tetkikine ayırdı. Memleketine dönüşünde İmam Şafiî´den fıkıh ve fıkıh usûlü dersleri aldı. Dini telâkkileri, itikatta ol­sun, amelde olsun, İslâmın ilk devrindeki ananelerle kesin bir şekilde teayyün etmişti.

Ahmet İbn Hanbel, birçok büyük âlimle karşılaşmıştır. Bunlar arasın­da İmam Şafiî, Süfyan İbn Uyeyne, İbrahim İbn Sa´d, Cerir İbn Abdülhamid, İmam Ebû Yusuf, Yahya el-Kattan, Velid İbn Müslim, Vekî, Yezid İbn Harun, İsmail İbn Uleyye ve Abdürrezzak gibi büyüklerden hadîs ve fıkıh öğrenmiştir. Kendisinden de İmam Buharî, İmam Müslim, Ebû Davud, Ebû Hatim-i Razî, Hasen İbn Musa, Begâvî, İbn Ebi´d-Dünya, Osman İbn Saidi´d-Dârimî gibi ünlü İslâm bilginleri rivayetlerde bulunmuşlardır.

Ahmet İbn Hanbel, büyük bir müfessir ve yüksek bir muhaddistir. Oğ­lu Abdullah tarafından takrirlerinden toplanıp ilâvelerle genişletilen ve 29.000´e yakın hadîsi ihtiva eden büyük bir hadîs külliyatı “Müsned” çok şöhret kazanmıştır. Zamanında hadîs ilmi tedvin edilmiş, hadislerin merte­beleri belirginlik kazanmış, birçok kuvvetli muhaddisler yetişmişti. Ahmed b. Hanbel bütün bu hadisleri görmüş, incelemiş, hafızasına nakşetmiş ve meş­hur kitabını da böylece meydana getirmişti. Kitabındaki 29.000 civarındaki hadîsleri 700.000 hadîs arasından seçtiği rivayet edilmiştir. İmamın, Müsned´ten başka namaz erkânı ve adabına dair “Kitâb el-Salât ve mâ yelzem fîhâ” adlı bir eseri daha vardır. Öte yandan hapiste yazmış olduğu “el-Redd alâ´l-Zenâdıka ve´l-Cehmiye fî mâ şekkât fîhi min müteşâbih el-Kur´an” adlı eseri cedel mâhiyetinde bir eserdir ve Hanbelî ulemâsı tarafından sık sık zik­redilmektedir. “Kitâb Tâat el-Rasûl” adlı bir kitabında da Kitâb ile Sünnet arasında bir çelişki görüldüğü zaman izlenecek yolu göstermektedir. Dinî inanç ve kanaatlerini de “Kitâb el-Sünne” adlı eserinde topluca açıklamıştır.

Ahmet İbn Hanbel, fıkhî hükümlerde azimet yolunu seçmiştir. İctihadlarını Kur´an-ı Kerim´e, sahih ve merfû hadîslere, Ashab-ı Kiram´ın sözleri­ne dayandırmıştır. Ashab-ı Kiram´ın sözlerini rey ve kıyasa tercih ederdi. Ancak bu esasa aykırı olmaması halinde rey ve kıyas yoluyla da hükümler çıkardığı olurdu. Maslahat-i Mürsele´yi de bir delil olarak kabul etmiştir.

İbn Hanbel, merfû hadîslere aykırı olan bir şeye iltifat etmezdi. Saha­benin fetvalarıyla amel eder ve bunlar arasında ihtilaflı olan meselelerde Ki-tab ve Sünnet´e en yakın gördüklerine sarılırdı. Bir konuda diğer türden hadîsler bulunmadığında mürsel denilen hadîs ile hasen kabilinden saydığı zayıf hadîslerle de amelde bulunurdu. Rivayetinde töhmet bulunan zayıf ha­dîsleri ise terk ederdi.

İmam Şafiî onun hakkında şöyle demiştir:

“Ben Bağdat´tan çıkarken, orada herkesten daha fâzıl, daha âlim, daha fakîh bir halef olarak Ahmed b. Hanbel´i bıraktım.”  Bir başka rivayete göre İmam Şafiî:

“Ben Ahmet İbn Hanbel ile Süleyman İbn Davudi Hâşimî´den daha akıllı kimse görmedim” demiştir. Ebû Hatim şöyle demiş:

“Ahmet İbn Hanbel´i seven bir insan gördün mü bil ki, o insan sünnet sahibidir.”Halife Me’mun, Mu´tasım ve Vâsık zamanlarında akaidin Mutezile mez­hebine göre tayini ve bunun devlet tarafından bir bakıma resmî mezheb ha­line çıkarılması üzerine, diğer başka âlimlere birtakım işkenceler de yapılmıştır. İmam Hanbel de, diğerleri gibi, bir itikad sorgusuna (mihne) çekildi, pran­gaya vurularak Me’mun´un yanına götürülürken, yolda halifenin ölüm ha­berini aldı. Bu halifenin halefi döneminde de bedenî ceza ve hapislere sabırla tahammül etti ve inançlarında en küçük bir fedakârlıkta bulunmadı. Ancak Mütevekkil zamanında devletçe Ehl-i Sünnet´e dönüldüğü için artık çektiği meşakkatler sona erdi. Halife tarafından taltif edildi. Kendi haberi olma­dan ailesine maaş bağlandı. Hz. Peygamber´in sünnetine karşı sarsılmaz bağ­lılığı, etrafında büyük bir talebe kalabalığının toplanmasını sağladı.

Ahmed b. Hanbel hazretleri âbid, zâhid, yüksek seciye sahibi olan ne­zih bir insandı. Fakir olarak yaşamayı bir nimet sayar, “insana az bir mal yetişir, çok mala gerek yok” derdi. Kendisine yöneltilen servet ve riyaseti her zaman reddetmiştir. H. 241 yılında (Milâdî: 855) Bağdat´ta vefat etti.[8]