๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Dört Mezheb Fıkhı => Konuyu başlatan: Eflaki üzerinde 01 Şubat 2010, 17:45:39



Konu Başlığı: İfâza (Ziyaret) Tavafı
Gönderen: Eflaki üzerinde 01 Şubat 2010, 17:45:39

Tavafın nevileri üçtür:

1. İfâza Tavafı: Buna “Rükün Tavafı” ve “Ziyaret Tavafı” da denir. Bu tavafı yapmayanın haccı batıl olur.

2. Veda Tavafı: Vâcib olan bu tavafa “Tavaf-ı Sader” de denir.

3. Kudüm Tavafı:  Sünnet olan bu tavaf daha önce de anıldığı gibi, bilahare açıklaması yapılacaktır.

Ziyaret Tavafı da denilen “İfâza Tavafı”nın, haccın dört rüknün­den biri olduğu ittifakla kabul edilmiştir. Bu tavafı yapmayan kimsenin haccı batıl olur. Yakında da anlatılacağı gibi bu tavaf, kendine özgü biçimde yapılan yedi tur (şavt) tavaftan ibarettir. Hanefîler derler ki: Rükün olan bu tavaf, dört turdur. Dört tur (şavt) yapan kişi rükün olan tavafı yerine getirmiş olur. Yedi şavtin geriye kalan üç şavtı (turu) ise rükün olmayıp vâcibtir. Çünkü dört tur, yedi turun yarıdan çoğunu teş­kil etmektedir. Hüküm çoğa verildiğinden, turların tamamı yapılmış ka­bul edilir.[250]


İfâza Tavafı’nın Vakti:

Rükün olan ifâza tavafının vaktinin belirlenmesi hususunda mezhebler görüş ayrılığına düşmüşlerdir.

Hanefiler dediler ki: İfâza tavafının vakti, Kurban bayramının birinci günü, fecrin doğmasından başlayıp Arafat’taki vakfeden sonra öm­rün sonuna kadar devam eder. Hacı adayı Arafat’ta vakfe yaptıktan son­ra, ifâza tavafını yapmalıdır. Ama ileride açıklanacağı şekilde, Arafat’ta­ki vakfeyi vaktinde yapmayan hacı adayının ifâza tavafını yapması sahîh olmaz ve haccı batıl olur. Hac ayları olarak bilinen Şevval, Zilkade ve Zilhicce aylarında ifâza tavafını yapmalıdır. Zilhicce ayında Arafat’ta vakfe yapan bir hacı adayı, bu ayın çıkışına kadar ifâza tavafını yapmazsa, bu tavafı diğer yılların jkjiı aylarında yapması gerekir.

Malikiler dediler ki:  İfâza tavafının vakti, Kurban bayramının birinci gününden başlayıp Zilhicce ayının sonuna kadar devam eder. Hacı adayı bu tavafı, bu vakitten sonraya ertelerse kurban kesmesi gerekir ve haccı da sahîh olur. Bayram gününden önce ifâza tavafı yapılamaz. Ama Arafat’taki vakfenin, ne vaktinden önce, ne de vaktinden sonra yapılma­sı sahîh olmaz.

Şafiiler dediler ki:  İfâza tavafının vakti, Kurban bayramının ilk gecesi, gece yarısından sonra başlar. En faziletlisi, bu tavafın Kurban bayramı günü yapılmasıdır. İfâza tavafının vakti sonsuzdur. Hacı adayı bu tavafı dilediği vakte erteleyebilir. Ama bu tavafı yapmadıkça kadın­larla cinsel ilişki kurması helâl olmaz, ihramhlar gibidir. Tavafı yaptıktan sonra ihramdan çıkmış olur. Kadınlara yanaşması da helâl olur. Geriye sadece teşrik günlerinde şeytan taşlaması ve Minâ’da gecelemesi kalır ki, bunlar da vâcibtir. Bunları hac amellerinin sırasına göre ihramdan çıktık­tan sonra yapması gerekir.

Hanbeliler dediler ki: Rükün olan İfâza tavafı, Arafat’ta vakfe yapmış olan kişi için Kurban bayramının ilk gecesi, gece yarısından sonra başlar. Arafat’ta vakfe yapmadan önce bu tavafı yapmak sahîh olmaz. Vakfeden önce tavaf eden kişinin haccı batıl olur. Hanefîler de bu görüş­tedirler. Bu tavafın vaktinin sonu yoktur. Kişi, yapmamış olduğu bu ta­vafı sağ olduğu sürece yapabilir. Vaktin sınırlandırılması dışında, bu ko­nuda Hanbelîlerle Hanefîler aynı görüştedirler.[251]

Tavafın Şartları:

Hangi neviden olursa olsun tavafın bir takım şartları vardır. Bu şartlara uyulmadan yapılan tavaf sahîh olmaz. Mezheblerin bu şartlara ilişkin tafsilâtlı görüşleri aşağıya alınmıştır.

Şafiiler dediler ki:  Asıl itibariyle tavafın şartları sekiz tanedir:

1. Setr-i avret. Tavaf yapan kişi, tıpkı namazdaymışcasına avret yerlerini kapatmalıdır. Avret yeri açık olarak tavaf eden kişinin haccı batıl olur.

2.  Tavaf eden kişi, tıpkı namaz için gerekli olan hades ve necasetten temiz olmalıdır.

3.  Tavafa, sol yanıyla, bedeninin tümünü veya bir kısmını hacer-i esved hizasına getirerek başlamalıdır. Öyle ki, bedeninin bir kısmı, hacer-i esvedin bir kısmını geçip geride bırakmış olmamalıdır. Hacer-i esvedden başka yerden tavafa başlarsa, tavafın hacer-i esvede ulaşıncaya kadarki kısmı sayılmaz ve tavafı hacer-i esved hizasına geldiğinde başlar. Tavafın sonunda da başlangıçtaki şekliyle hacer-i esved hizasına gelmek şarttır.

4.  Kişi, tavafta kendi doğrultusunda tur yaparken Kabe’yi sol ta­rafına almalıdır. Tavaf yapan kişi, bütün bedeniyle Kabe’nin duvarı, şa­dırvanı ve hatîmin dışında bulunmalıdır. Tavaf yaparken Kabe’nin duva­rına dokunan, şadırvan üzerinde yürüyen veya hatîmin iki açık yerinden, birinden girip diğerinden çıkan kişinin, bu şekilde yaptığı tavaf sahîh ol­maz. Aynı şekilde tavaf esnasında Kabe’yi karşısına alan veya ona arka­sını dönen veya sağma alan veyahut da sol tarafına alıp da geri geri gidip tur yapan kişinin tavafı sahîh olmaz.

5.  Tavaf, yakînî olarak yedi şavttan (turdan) meydana gelmelidir. Yedi şavttan birini eksik yapanın tavafı geçerli olmaz.

6.  Tavafın Mescid-i Harâm’da yapılması. Mescid, ne kadar geniş olsa da mescidde, mescidin havasında, Kabe’den yüksek olsa da mescidin damında (tavaf edenle beyt arasına bir fasıla girse bile) yapılan tavaf sahîh olur.

7.  Tavaf yapan kişi tavaf esnasında başka bir işle meşgul olmaya yönelmemelidir. Yöneldiği anda tavafı kesilir.

8.  Tavaf için niyet edilmelidir. Bu, ifâza ve Kudüm tavafı dışın­daki tavaflar için şarttır. Hac amellerine niyet edilirken bu iki tavaf da o niyetin kapsamına girdiklerinden, kendileri için ayrıca niyete gerek kal­maz. Niyetin Hacer-i Esved hizasında yapılması gerekir. Hacer-i Esved’i geç­tikten sonra yapılan niyet, turun tamamlanıp tekrar Hacer-i Esved hizasına gelinmesine kadar geçerli olmaz. Ama tur tamamlanmadan geri dönülüp tek­rar Hacer-i Esved hizasına gelinirse, bu niyet geçerli olur.

Kudüm tavafı için özel olarak dokuzuncu bir şart daha vardır ki o da bu tavafın, Arafat’taki vakfeden önce yapılmasıdır. Arafat’ta vakfe yaptıktan sonra Kurban bayramının ilk gecesi, gece yarısından sonra Mek­ke’ye giren kişinin Kudüm tavafını yapması gerekmez.

Malikiler dediler ki:  Tavaf için bir takım sıhhat şartları vardır:

1. Tavafın yedi şavt (tur) olması. Yedi turdan eksik olan tavaf yeterli olmaz. Bu, eğer Rükün (İfaza) tavafı ise, eksik yapıldığı takdirde, kurban kesmek eksikliği telâfi etmez. Tavafı eksik yaptığından şüphele­nen kişi, tavafını kendi yakînine göre devam ettirip yedi tura tamamlar.

Yedi turdan fazla olmasının bir sakıncası olmaz. Çünkü fazlalıklar geçer­siz olup kale alınmazlar.

2.  Tavaf eden kişi, büyük-küçük hades halleriyle pisliklerden te­miz bulunmalıdır. Tavaf esnasında kendisinde hades hâli vukûbulan veya bedeninde ve elbisesinde necaset bulunduğunu öğrenen kimsenin tavafı batıl olur. Tavafı yapıp da iki rek’atlik tavaf namazını kılmadan kendi­sinde hades hâli vukûbulan veya kendisinde ya da çamaşırında pislik bu­lunduğunu öğrenen kimse de tavafı iade etmelidir. Zîrâ bu iki rek’atlik tavaf namazı da tavafın bir parçası sayılır. Ancak Mekke’den çıkar da tekrar dönüşü çok zor olursa tavafı yeterli olur. Sadece iki rek’atlik na­mazı iade eder ve Mekke’ye kurban göndermesi gerekir. İfâza ve Kudüm tavafından sonra kılınan iki rek’atlik namaz vâcibtir. Veda tavafından sonra kılınan iki rek’atlik namazın vâcib olduğunu söyleyenler bulunduğu gibi, bunun sünnet olduğunu söyleyenler de vardır. Ki bu görüşlerin ikisi de sahihtir. Bu iki görüşe göre tavaflardan sonra kılınan tavaf namazının birinci rek’atinde Fâtiha’dan sonra Kâfirûn sûresini, ikinci rek’atindeyse Fâtiha’dan sonra îhlâs sûresini okumak mendubtur. Bu namazın Makâm-ı İbrâhîm’in ardında kılınması da mendubtur. Namazdan sonra Mültezemde (burası kapı ile hacer-i esved arasıdır) duâ etmek mendubtur. Tavafı ikindiden sonra yapan kimsenin, bu iki rek’ati akşam namazının farzıyla sünneti arasında kılması da mendubtur.

3.  Namazda olduğu gibi setr-i avrete riâyet etmelidir.

4.  Tavaf esnasında Kabe’yi sol tarafa almalıdır.

5. Tavaf eden kişinin bedeninin tümü hatîmin ve şadırvanın dışın­da bulunmalıdır. Şadırvan, Kabe binasına bitişik kavisli bir yapıdır.

6.  Muvâlât (Turlar arasına fasıla koymamak). Turlar arasına çok miktarda fasıla koyan kişinin tavafı batıl olur. Ama bu fasılalar az mik­tarda olursa afvedilir.

7.  Tavafın Mescid-i Haram içinde yapılması. Mescidin damında ve dışında yapılan tavaf sahîh olmaz. Tavafa hacer-i esvedden başlamalı­dır. Hacer-i esvedden önce tavafa başlayan kişinin son turu oraya kadar götürüp tamamlaması vâcib olur. Tamamlamaz, araya uzun fasıla girer veya abdesti bozulursa tavafı iade etmesi gerekir. Ancak iade etmeden memleketine dönerse bu tavaf kendisi için, Mekke’ye kurban göndermesi kaydıyla yeterli olur.

Hanbeliler dediler ki:  Tavafın sıhhat şartları şunlardır:

1.  Tavaf için niyet edilmelidir.

2.  Yapılacak tavaf İfâza tavafı ise, vakti girmiş olmalıdır. Bu ta­vafın vakti, Arafat’da vakfe yapmış olan kişi için Kurban bayramının ilk gecesinin gece yarısından itibaren başlar. Vakfeden önce bu tavafın yapılması sahîh olmaz. Bunun vaktinin sonu yoktur.

3. Setr-i avret, tavafta, tıpkı namazda olduğu gibi, avret yerleri kapalı tutulacaktır.

4.  Yine namaz için şart olduğu kadarıyla tavaf için de kişi, neca­setten temiz bulunmalıdır.

5. Aynı şekilde büyük ve küçük hades hallerinden de temiz bulu­nulmalıdır. Yalnız, haccetmekte olan kişi mümeyyiz olmayan bir çocuk­sa; hadesli de olsa, elbisesinde veya bedeninde necaset de bulunsa; tavafı sahîh olur.

6.  Tavaf, yedi turdan (şavt) teşekkül etmelidir. Bu turlara hacer-i esvedden başlamalıdır. Hacer-i esvedden başlanılmayan tur geçersiz sayı­lır.

7.  Muktedir olan kişi, tavafı yürüyerek yapmalıdır.

8.  Tavaf turları arasında herhangi bir fasıla meydana gelmemeli­dir. Meselâ turlardan birinde abdesti bozulan kişinin tavafa yeniden baş­laması gerekir. Ama görevli imamın cemaate namaz kıldırmaya durması hâlinde, tavaf eden kişi tavafı bırakıp onunla birlikte namaz kılabilir. Namazdan sonra eksik kalan turları, tekrar hacer-i esvedden başlayarak ikmâl eder. Cenaze namazı kılınacağı zaman da böyle bir uygulamaya girebilir.

9.  Tavaf Mescid-i Haramda yapılmalıdır. Mescid dışında sahîh ol­maz. Ama mescidin damında yapılan tavaf sahîh olur.

10.  Tavaf eden kişi, Kabe’yi sol tarafına almalıdır. Tavaf ederken de bedeninin tümü, hatîm ve şadırvanın dışında bulunmalıdır.

Hanefiler dediler ki:  Tavafın sıhhat şartları şunlardır:

1. Tavaf; Mescid-i Haram dâhilinde yapılmalıdır. Öyle ki bir kişi, Kabe’yi zemzemin veya direklerin gerisinden tavaf ederse bu caiz olur. Ama mescid dışında yapılan tavaf sahîh olmaz.

2.  Tavaf eğer ifaza, yani ziyaret tavafı ise, tavafın başlangıcı Kur­ban bayramının birinci günü fecrin doğuşundan itibârendir. Bu tavafın vaktinin, sonu yoktur. Tavaf eğer Kudüm tavafı ise vakti Mekke’ye giriş anından itibaren başlar ve Arafat’ta vakfe yapmakla sona erer. Arafat’ta vakfe yapıncaya kadar Kudüm tavafı yapmamış olan kişi artık Kudüm tavafını elden kaçırmış olur. Ama vakfede durmamışsa Kudüm tavafının vakti, Kurban bayramının birinci günü fecrin doğuşuna kadar devam eder.[252]