Konu Başlığı: Hilâli Gözetlemenin Hükmü Gönderen: Eflaki üzerinde 30 Ocak 2010, 15:05:05 Oruç ve bayram durumunun açıklığa kavuşması için müslümanların Şaban ve Ramazan aylarının yirmidokuzuncu günlerinin gurûb vaktinde hilâli gözetlemeleri farz-ı kifâyedir. Bu hükme sadece Hanbelîler muhalefet ederek hilâli gözetlemenin mendub olduğunu söylemişlerdir. Açıkça görüldüğü gibi bu görüş, mâkul değildir. Zîrâ dinin rükünlerinden biri olan Ramazan orucu, hilâlin görülmesine bağlanmıştır. Böyle olunca hilâli gözetlemek nasıl olur da sadece mendub olur? Şaban ayının sonunda gündüzleyin zevalden önce veya sonra hilâl görülürse, ertesi günü oruç tutmak vâcib olur. Aynı şekilde hilâl, Ramazanın sonunda gündüzleyin görülürse, ertesi günü bayram yapmak vâcib olur. Hilâlin Şabanın sonunda görülmesi anında hemen imsak etmek (yemekten içmekten, cimâdan geri durmak); Ramazanın sonunda görülmesi anında iftar etmek vâcib olmaz. Hanefîîerle Mâlikîler bu görüştedirler. Şâfiîlerle Hanbelîlerin buna ilişkin görüşleri ise aşağıdadır. Şafiî ve Hanbeliler dediler ki: Gündüzleyin görülen hilâle itibâr edilmez. Muteber olan, hilâlin gurûbtan sonra görülmesidir.[171] Orucun Başlatılması İçin Hâkimin Hükmü Gerekli midir? Ramazan hilâlinin sübûtu ve sübût gereğince halkın oruç tutmasının vâcib olması için hâkimin hüküm vermesi şart değildir. Hâkim herhangi bir yoldan kendi mezhebine göre Ramazan ayının başlamış olduğuna ilişkin hüküm verirse, bazı kimselerin mezhebine muhalif olsa bile, müslüman halkın tümünün oruca başlaması vâcib olur. Zîrâ hâkimin hükmü, mezheb ihtilâflarını ortadan kaldırır. Şâfiîler dışındaki diğer mezhebler bu hükümde ittifak etmişlerdir. Şafiiler dediler ki: Hilâlin tesbit edilmesi ve bu tesbit gereğince insanların oruç tutmalarının vâcib olması için, hâkimin hüküm vermesi şarttır. Hüküm verince de, bu hüküm âdil bir tek kişinin tanıklığına dayansa bile, halkın oruç tutması vâcib olur.[172] |