> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Dört Mezheb Fıkhı > Hac ve Umre
Sayfa: [1] 2 3 4   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hac ve Umre  (Okunma Sayısı 7408 defa)
01 Şubat 2010, 17:13:39
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 01 Şubat 2010, 17:13:39 »




Tanımı:
Hac, lügatte Kâbe-i Muazzama’ya yönelmek anlamına ge­lir. Şer’î ıstılahta ise; belli zamanda, belli yerde, belli amelleri, belli şekilde ifâ etmektir.[232]

Hükmü Ve Delili

Hac, ilgili şartlar muvacehesinde ömürde bir defa olmak üzere kadın-erkek her müslümana farzdır. Farzlığı Kitab, Sünnet ve İcmâ ile sabittir. Kitab’taki delil şu âyet-i kerîmedir:

“(Azık ve binek bakımından) yoluna gücü yeten her kimsenin o beyti haccetmesi, İnsanlar üzerinde Allah’ın bir hakkıdır.” [233]

Sünnetteki delil ise, şu hadîs-i şeriftir:

“İslâm beş şey üzerine bina edilmiştir: Allah’tan başka tanrı olmadı­ğına ve Muhammed’in Allah’ın elçisi olduğuna şehâdet etmek, namaz kıl­mak, zekât vermek, Beyti haccetmek ve Ramazan orucunu tutmak.”[234]

İcmâ deliline gelince İslâm ümmeti, haccın farzliğında ittifak et­mişlerdir. Bu farzlığı inkâr eden kâfir olur. Peygamber (s.a.v.) in şu kutlu sözü, haccın ömürde bir kez farz olduğunu kanıtlamaktadır:

“Ey insanlar! Üzerinize haccetmek farz oldu; öyleyse haccedin.” Adamın biri dedi ki:

“Ey Allah’ın Rasûlü: Her sene mi?” Peygamber Efendimiz, adamın bu sorusuna cevab vermeyip sükût buyurdular. Öy­le ki, adam bu sorusunu üç kez yineledi. Neticede Peygamber (s.a.s.) kendisine şöyle dedi:

“Eğer sana ‘evet’ demiş olsaydım, her sene hac­cetmeniz gerekecekti. Oysa siz, buna güç yetiremeyecektiniz.” [235]

Yüce Allah, birçok hikmetlerden ötürü, hâli vakti yerinde olan müslümanların haccetmelerini farz kılmıştır. Bu hikmetlerin bir kısmını şöy­lece sıralayabiliriz: Müslümanlar; aynı topraklarda bir araya gelmekte, dünya ve âhiret mutluluğunun, zafer ve kurtuluşun esâsı olan dosdoğ­ru dinin sahibi olan tek Allah’a hâlis niyetle ibâdet etmektedirler. Bu dinin temel kurallarına göre, inananlar kardeştirler; iyilik ve takva üze­rine yardımlaşmaları da zorunludur. Buna göre mü’minlerden her biri, beldeleri ayrı ve bedenleri birbirlerinden uzakta da olsalar birbirlerine yardım etmeye çalışacaklardır. Bu kutsal topraklara gelenler, kendileri­ni yaratıp diğer varlıklara üstün kılan kadri yüce rablerinin huzurunda bulunduklarını hatırlamalıdırlar. Günün birinde öleceklerini, sâlıh amel­den ve her vaziyette ilâhi emirlere sarılmaktan başka bir şeyin fayda temin etmediği hesab gününde rablerinin huzuruna tekrar çıkacakları­nı unutmamalıdırlar.[236]

Hac Ne Zaman Farz Olur?

Hac, acilen edâ edilmesi farz olan bir ibâdettir. Kendisinde vücûb şartları tahakkuk eden kişi, haccı yapmaya muktedir olduğu ilk senede edâ etmeyip ertelerse üç mezheb imamına günahkâr olur. Şâfiîler bu görüşe muhaliftirler.

Şafiiler dediler ki: Hac tehir edilebilir bir farzdır. Kişi üzerine farz olduğu ilk senede edâ etmezse, ertesi sene ede etmesi takdir edilir. Tehir etmekten ötürü âsî ve günahkâr olmaz. Tabii iki şartla:

1. Yaşlılık veya hac yerine ulaşmama veyahut da malı nedeniyle haccedememekten endişesi olmamalıdır. Eğer bu gibi sebeplerden ötürü haccedememekten endişe ederse, acilen edâ etmesi gerekir; ertelerse asi olur.

2. Ertelerken, bir sonraki senede edâ edeceğine azmetmelidir. Aksi takdirde asî ve günahkâr olur.[237]

Haccın Vücûb Şartları

Haccın vücûb şartlarını şöylece sıralamamız mümkündür:

1. Müslüman olmak: Bu üç mezhebe göre şart Mâlikîlere göre ise şart değildir.

Malikiler dediler ki: İslâmiyet, haccın vücûb şartı olmayıp sıhhat şartıdır. Kâfire de hac vâcibtir. Ama Müslüman olmadıkça haccetmesi sahîh olmaz.

Aslen kâfir kimseye hac vacib değildir. İslâm’dan irtidat eden kimseye, Hanefî ve Hanbelîlere göre hac farz değildir. Mâlikîlere gelince, bilindiği gibi bunlar derler ki: İslâmiyet, haccın vucub şartı değil de sıhhat şartıdır. Şâfiîlerin görüşleri ise aşağıya alınmıştır.

Şafiiler dediler ki: Aslî kâfire hac vacib değildir. Haccetmeye muktedir olan mürted kimsenin haccetmesi ise üzerine vâcibtir. Ama müslüman olmadıkça haccetmesi sahîh olmaz. Müslüman olduktan sonra haccetmeden ölürse, terekesi olan malla, onun adına başa birisine haccettirilir.

2. Baliğ olmak: Hac, bulûğa ermemiş çocuk için vâcib değildir. Buna ilişkin olarak Peygamber (s.a.s.) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:

“Çocuk on defa da haccetmiş olsa, bâliğ olduktan sonra kendisine İslam haccı (farz hac) gerekli olur.”[238]

Hac amellerinin anlamını kavrayan mümeyiz çocuk haccederse haccı sahih olur.Ne ki, farz olan haccı sakit olmaz. Mümeyyiz olmakla birlikte çocuk hacca giderse velisinin, onun yerine de hac amellerini ifa etmesi gerekir. Nitekim bu husus, haccın sıhhat şartlarında da ele alınacaktır.

3. Akıllı olmak: Delinin haccetmesi vâcib değildir. Yapsa da sa­hîh olmaz. O, bu hususta mümeyyiz olmayan çocuk gibi kabul edilir.

4. Hür olmak: Kölenin haccetmesi vâcib değildir. Bu sayılanla­rın, haccın vücûb şartları olduğu, ittifakla kabul edilmiştir.

5. İstitâat: (Haccetmeye muktedir olmak) Haccetmeye muktedir olmayan kişiye hac vâcib değildir. Zaten Yüce Allahda Kur’ân-ı Kerîm’de bu hususa şu âyetle değinmektedir:

“(Azık ve binek bakımından) yoluna gücü yeten her kimsenin o beyti haccetmesi, insanlar üzerinde Allah’ın bir hakkıdır.” [239]

İstitâatin izahı hususunda mezhebler görüş ayrılığına düşmüşler­dir. Bunun yanısıra, kadın ve a’mânın istitâatlerinin izahı hususunda da görüş ayrılığına düşmüşlerdir. Haccın diğer vücûb şartlarıyla birlikte bu görüş ayrılıklarını alt tarafta anlatmış bulunmaktayız.

Hanefiler dediler ki: İstitâat, azık ve bineğe sâhib olmaktır. Ama binek ve azığın, kişinin evi, elbisesi, kendisine lâzım olan hayvanları, sa­nat âletleri, silâhı ve zimmetinde bulunan borçlardan artık olması şarttır. Yine bunların, nafakasından sorumlu olduğu kimselerin kendisinin hacca gidip, dönünceye.kadar harcamalarından da artık olması şarttır. Bineğin, örf ve âdete göre kişiye lâyık olması gerekir ki, bu da insanların durum­larına göre değişir. Sözgelimi eşeğe veya devenin hörgücü üzerine binme­ye muktedir olamayan kişi, hevdec de (devenin sırtına konulup üzerine oturulan nesne) kiralayamıyorsa kendisine hac vâcib olmaz. Çünkü bu durumda haccetmeye muktedir sayılmaz. Tek başına binebileceği bir bi­nek kiralayamayan bir kişi, başkasıyla ortaklaşa bir binek edinmeye muk­tedir olur da bazen biri bazen öbürü binerse bu durumda yine muktedir sayılmaz. Hac, kendisine vâcib olmaz. Bu anlatılanlar, kişinin Mekke’ye üç günlük veya daha fazla uzaklıktaki bir mesafede olması durumunda sözkonusu olur. Ama Mekke’ye yakın olan kişi, yürümeye muktedir olursa ve aslî ihtiyaçlarından fazla azığa sâhib olursa, binek edinemese bile ken­disine hac vâcib olur.

Bu mezhebe göre haccın vücûb şartlarından biri de; İslâm diyarı dı­şındaki yerlerde yaşayan kimsenin haccın farz olduğunu bilmesidir. İslâm diyarı dışındaki bir yerde doğup büyüyen bir kimseye iki erkek veya bir erkek iki kadın, haccın farz olduğunu haber vermemişlerse kendisine hac vâcib olmaz. İslâm diyarında yaşamakta olan kişi, müslüman olarak veya gayr-ı müslim olarak yetişse ve haccın farz olduğunu bilmese de kendisi­ne hac vâcib olur. Bunlar, Hanefîlere göre haccın vücûb şartlarıydılar. Bu arada diğer bazı şartlar vardır ki, bunlara haccın edasının şartları denir. Çünkü Hanefîler, namaz bahislerinde de anlatıldığı gibi, vücûbla edâ arasında ayırım yapmaktadırlar. Bahse konu bu şartlar dört tanedir:

1. Bedenin sağlam olması şarttır. Kötürüm, felçli, binek üzerinde kendini tutamayan yaşlı ve benzeri kimselere hac vâcib değildir. Kendile­rine vâcib olmadığı gibi, başkalarına kendilerine vekâleten haccetmeyi teklif etmeleri de vâcib değildir. Hapisteki kimselerle, halkı haccetmekten men eden devlet başkanından korkan kimseler de bu statüye tabidirler. Azık ve binek bakımından haccetmeye muktedir olan âmâ, kendisine yolda kı­lavuzluk eden birini bulamazsa ne bizzat edâ etmesi, ne de başkasının kendisinin yerine haccetmesini teklif etmesi vâcib olmaz. Ama bir kılavuz bulursa başkasına, kendisine niyâbeten haccetmesini teklif etmesi vâcib olur.

2. Kara olsun, deniz olsun, hac yolunda genel güvenliğin mevcûd olması şarttır.

3. Genç olsun, yaşlı olsun, kadının, bulunduğu yerle Mekke ara­sında üç günlük veya daha fazla bir mesafe olursa yanında kocasının veya mahremi olan bir erkeğin bulunması şarttır. Ama kadının bulundu­ğu yerle Mekke arasındaki mesafe, üç günlük mesafeden kısa olursa ya­nında yol arkadaşı olarak kocası veya mahremi olan bir erkek bulunmasa bile haccetmesi vâcib olur. Mahrem; kadını neseb, hısımlık ve süt bağı nedeniyle nikahlaması haram olan erkektir. Kadınla yol arkadaşlığı yapa­cak olan mahrem erkeğin, akıllı, baliğ ve güvenilir biri olması şarttır. Müslüman olması şart değildir.

4. Hacca gidecek olan kadın, iddet içinde bulunmamalıdır. Bo­şanmaktan veya kocasının ölümünden dolayı iddet beklemekte olan kadı...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hac ve Umre
« Posted on: 18 Nisan 2024, 08:42:09 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hac ve Umre rüya tabiri,Hac ve Umre mekke canlı, Hac ve Umre kabe canlı yayın, Hac ve Umre Üç boyutlu kuran oku Hac ve Umre kuran ı kerim, Hac ve Umre peygamber kıssaları,Hac ve Umre ilitam ders soruları, Hac ve Umreönlisans arapça,
Logged
22 Aralık 2014, 14:52:13
Liyla

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 380


« Yanıtla #1 : 22 Aralık 2014, 14:52:13 »

Hac ve Umre önemli ibadetlerden .Bu ibadetleri yapmak için dünyanın her yerinde binlerce Müslüman Mekkeye ve Medine ye gdiyor.Müslümanlar arasında fiziki,kültürelvb. birçok fark var. Ama hepsinin amacı hac ibadetini yapmak.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
24 Aralık 2014, 18:56:19
Elif Benal 8

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 847



« Yanıtla #2 : 24 Aralık 2014, 18:56:19 »

Ödevime çok yardımcı oldu teşekkürler :)
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Açtığın her yaradan , hesap soracak 'Yaradan'
24 Aralık 2014, 19:12:22
Sevilay Aktay 8b

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 358



« Yanıtla #3 : 24 Aralık 2014, 19:12:22 »

Her müslümanın yapması gereken bir ibadettir haç .Her müzlümanada farzdır . burda bunu ve bircok bilgiyi cok iyi acıklamışsınız . ALLAH RAZI OLSUN.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
24 Aralık 2014, 19:58:17
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« Yanıtla #4 : 24 Aralık 2014, 19:58:17 »

Genellikle hac ibadetini ülkemiz insanları imkanı olduğu halde tehir ediyor ya da gitmiyor. Hac da İslamin beş şartından biri imkanı olan kişi geciktirmeden görevini ifa etmeli. Rabbim razı olsun paylaşım için.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1] 2 3 4   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes