> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Dört Mezheb Fıkhı > Evlenmede Denklik (Küfüv)
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Evlenmede Denklik (Küfüv)  (Okunma Sayısı 7297 defa)
27 Şubat 2010, 14:50:10
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 27 Şubat 2010, 14:50:10 »



Evlenmede, eşler arasında denklik (küfüv) le ilgili bazı hususlar vardır:

1- Küfüvlüğün tanımı.

2- Nikâhın sıhhatj.lçin küfüvlük şart mıdır, değil midir?

3- Küfüvlük sadece erkek için mi söz konusudur? Yani erkek, denî (mertebece düşük) bir kadınla evlenirse, nikâh akdi sahih olur mu, yoksa küfüvlük eşlerin ikisi için de mi söz konusudur?


4- Küfüvlük konusunda karar mercîi kimdir?

Bu hususlarla ilgili olarak mezheblerin geniş açıklamaları aşa­ğıya alınmıştır.

(30) Hanefîler, küfüvlüğü "bazı özel durumlarda erkeğin kadına eşit olmasıdır" şeklinde tanımlamışlardır. Bu özel durumlar altı tanedir: Soy, İslâmiyet, hürriyet, diyanet, mal ve sanat.

Neseb bakımından ednâ (düşük) olan erkek, kadının soy ve kabilesin­den olmamakla bilinir. Şundan ki: İnsanlar arab ve acem (araplar dışındaki kavimler) olmak üzere iki kısma ayrılırlar. Araplar da kendi aralarında Kureyşî ve Kureyşî olmayanlar olmak üzere iki kısma ayrılırlar. Eşlerin ikisi de Kureyş kabilesine mensup iseler, neseb bakımından küfüvlük yerini bul­muş olur. Bu durumda kadın, Kureyş kabilesinin Hâşimî, erkekse Nevfelî kolundan olsa küfüvlük yine yerini bulmuş olur. Kadın arap olup da Ku-reyşten başka bir kabileye mensup olsa bile, küfüvlük yerini bulmuş olur. Çünkü arap olan her erkek, hangi kabileden olursa olsun, Bahil kabilesine mensup olsa bile, Kureyşî kadına küfüv olur.

Arap olmayanlara gelince onların bazıları bazılarına küfüv olur. Ama müslümanlık ve hürriyet bakımından aralarında farklılık meydana gelir. Ken­disi müslüman olduğu halde babası kâfir olan bir kimse, hem kendisi, hem de babası müslüman olan bir kadına küfüv olamaz. Azâd edilen erkek, as­len hür olan kadına (bu kadının babası azâdlı biri olsa bile) küfüv olamaz. Çünkü bu kadının mertebesi, o erkeğin mertebesinden yüksektir. Dedesi de­ğil de sadece babası hür olan bir erkek, hem babası ve hem de dedesi hüolan kadına küfüv olamaa. Aynı şekilde dedesi değil de sadece babası müslüman olan bir erkek, hertî babası ve hem de dedesi müslüman olan bir kadına küfüv olamaz. Ama kadının müslüman olan baba ve birçok dedeleri olup, erkeğin sadece baba ve dedesi müslüman olursa, bu erkek o kadına küfüv olur. Çünkü neseb, baba ve dedeyle tamamlanır. Aym şekilde kadı­nın hür olan baba ve bir çok dedeleri olup, erkeğin sadece baba ve dedesi hür olursa, bu erkek o kadına küfüv olur. Neseb, İslâmiyet ve hürriyet bakı­mından küfüv olmanın anlamı işte budur.

Özetle Kureyşlilerin bazıları bazılarına küfüvdürler. Kureyşli olduktan sonra erkeğin kendisi şahsen müslüman olduktan sonra babası müslüman olmasa bile, hem kendisi hem de babası müslüman olan Kureyşli bir kadına küfüv olur. Yine kölelik ve hürriyet de nazar-ı itibâra alınmaz. Çünkü ço­ğunlukla araplar köle edilemezler.

Acemlere (arap olmayanlara) gelince, bunların neseblerinde müslümanlık ve hürriyet nazar-ı itibâra alınır. Ancak bu sadece karı-kocayı, baba ve de­desini ilgilendirir. Babası değil de sadece kendisi müslüman olan bir erkek, hem kendisi, hem de babası müslüman olan bir kadına küfüv olamaz. Ba­bası değil de sadece kendisi azâd edilmiş olan bir erkek, hem kendisi ve hem babası hür olan bir kadına küfüv olamaz. Üzerinde ihtilâf edilmesi doğru olmayan hususlardan biri de, arap olmayan fakir, ama âlim bir erkeğin; câ­hil ama zengin, şerefli, asâletli bir arap kadına küfüv oluşudur. Çünkü il­min şerefi, soy, asalet ve zenginliğin şerefinden daha yüksektir. Büyük âlim İbn Hümam ile "Nehr" adlı eserin yazarı ve diğer âlimler bu gerçeği kesin olarak belirtmişlerdir ki, doğrusu da budur.

Sanatta küfüv olmaya gelince; bu, erkeğin ailesinin sanatının, kadının ailesinin sanatına örf ve âdet açısından küfüv olmasıdır. Meselâ terzilik sa­natı halk arasında dokumacılık sanatına nisbetle daha üstün ise; dokumacı bir erkek, terzinin kızına küfüv olamaz. Veya dokumacılık halk arasında ter­zilikten daha üstün olarak kabul ediliyorsa, terzi bir erkek, dokumacının kı­zına küfüv olamaz. Bunda ölçü, sanatın halk nazarında gördüğü itibara göredir.

Mal bakımından küfüvlüğe gelince; âlimler bu konuda görüş ayrılışına düşmüşlerdir. Bazıları, erkeğin zenginlik bakımından kadına eşit olmasının şart olduğunu söylemişlerdir. Bazıları da demişlerdir ki: Tarafların aralarında, mehr-i misilden peşin olarak verilmesini kararlaştırdıkları kadarım erkeğin Ödeyecek güçte olması gerekir; peşin olanla bilâhare verilmesi kararlaştırı­lan meblağların tamamım önceden vermeye muktedir olması gerekmez. Eğer sanat sahibi değilse, beraberinde bir aylık nafakanın da bulunması gerekir. Yok eğer böyle olmayıp günlük olarak yeterince kazanabiliyorsa, bu erkek de mal bakımından kadının dengi olur. Bu sonuncu görüş zâhirü´r-rivâye olup sahihtir. Ancak kadının kendine denk olmayan birisiyle evlenmesi du­rumunda velînin bu evliliği fesh edebileceği yetkisine dayanarak, evlenme akdi esnasında kadın için velînin varlığını şart koşmamış olan Hanefîlerin görü­şünü göz önünde bulundurmak gerekir. Bu hükmü göz önünde bulundura­rak zengin bir kadınla evlenecek olup da sadece mehre ve bir aylık nafakaya sahip olan bir erkeği çevrenin önemsemediğim farz edelim. Bu durumda malî açıdan küfüvlük anlamsız olacaktır. Bu gibi durumlarda kadı´nm dinî mas­lahatları ciddiyetle göz önünde bulundurması ve mefsedeti bertaraf edecek kararlar alması gerekir. Bu durumda maslahat, sadece birinci görüşe uymak-taysa, o görüşe göre hareket etmenin bir sakıncası kalmayacaktır. Şunu da belirtelim ki, zamanımızda küfüvlüğün halk arasında yalnızca malî açıdan değerlendirildiğini görmekteyiz. Ancak mal sayesinde kişi, kendi hanımının ve ailesinin şerefini koruyabilir. Mübtezelliğe ve uygunsuz durumlara düş­mekten ancak mal sayesinde koruyabilir. Hanbelîlerden Üstad Meraî´nin şu sözleri çok hoşuma gider:

Küfü vlük altı şeydpdir dediler,

Bu dediğiniz çok önceleriydi dedim.

Günümüz insanlarına gelince bunlar,

Paradan başka bir şey bilmezler."


Birinci görüşü âlimler her ne kadar doğrulamamışlarsa da, zamanımız­da buna göre amel etmek gerekmektedir.

Din bakımından küfüv olmaya gelince; bu, araplarda da arap olmayan­larda da nazar-ı itibâra alınır. Fâsık bir erkek, salih bir insanın sâliha olan kızına küfüv olamaz. Babası fâsık olan sâliha bir kadm, fâsık olan bir er­kekle bizzat kendisi akid yaparak evlenirse, sahih olur. Babası bu evliliğe itiraz edemez. Çünkü kendisi de fâsıktır. Aym şekilde sâlih bir insanın fâsık kızı, bizzat kendisi akid yaparak fâsık bir erkekle evlenirse sahih olur. Ba­bası bu evliliğe itiraz edemez.Çünkü fâsık damadı nedeniyle kendisine bula­şacak leke, fâsık kızı nedeniyle damadına bulaşacak lekeden daha büyük değildir. Sâlih olan baba, küçük kızını, sâlih zannettiği bir erkekle evlendi­rir, sonra da o erkeğin fâsık bir insan olduğu anlaşılırsa, kadm buluğa er­dikten sonra akdi feshedebilir. Fasıktan maksat, açıkça günah işleyen kimse demektir. Örneğin yol ortasında sarhoş olan, batakhanelere, fuhuş yuvala­rına ve kumar salonlarına giden veya bu fiilleri işlediğini açıkça ilân eden kimse gibi. Namaz ve orucu terkettiği yetmezmiş gibi namaz kılmadığını, oruç tutmadığını açıkça söyleyen bazı gençler de buna örnek olarak gösterilebi­lir. Bunlar, sâlih insanların sâliha olan kızlarına küfüv olamazlar. Bu nite­likteki bir kız, o nitelikteki bir erkekle evlenirse, velîsi itiraz ederek akdi fesnettirebilir. Mehr-i misilden daha az bir mehirle evlendikleri takdirde yi­ne velî itirazda bulunabilir. Ama nikâh ittifakla sahihtir. Ancak kadı erkeğe şöyle der: Kadının ya mehr-i mislini tamamla, yoksa nikâhı fesheder.

İkinci durumun (küfüvlüğün, nilâh akdinin sıhhat şartı olup olmadığı­nın) cevabına gelince; akdin geçerli olması ve velîyi bağlaması açısından küfüvlük şarttır. Kadın, küfüvlüğün altı halinden birinde kendisinden aşağı seviyede bulunan bir erkekle evlenirse, velîsi nikâh akdine itiraz etme hakkı­na sahip olur. O razı olmadıkça nikâh akdi geçerli olmaz. Razı olmadığı tak­dirde kadı, akdi fesheder.

Üçüncü durumun (küfüvlüğün kadın bakımından değil de koca bakı­mından gerekli olduğunun) cevabına gelince erkek, hizmetçi ve câriye de ol­sa dilediği kadınla evlenebilir. Zîra erkekler câriye veya mertebece düşük kadınları yataklarına almaktan utanç duymazlar. Her zaman ve her yerde Örf bu yolda câri olmuştur. Evet babası kendisini, daha aşağı mertebedeki bir kadınla evlendirdiği takdirde, bu erkek çocuğa nisbetle küfüvlük sözko-nusu olur. Bu çocuk, buluğa erdikten sonra akdi feshedebilir.

Dördüncü durumun (küfüvlükte karar merdinin kim olacağının) ceva­bına gelince, mezkûr altı konuda küfüvlüğü aramak, velînin hakkıdır. Yal­nız bu velînin, kadınla evlenmesi caiz olan bir amca oğlu oluşu gibi, mahrem olmasa bile, asabe olması şarttır. Anne, zevi´l-erhâm ve kadıya gelince; bunlar, kocada küfüvlük arama hakkına sahip değildirler. Velî itiraz etmeyip kadı­nın doğurmasına dek ses çıkarmazsa, artık küfüvlüğü arama hakkı düşer. Doğuma kadar evlilikten haberi olmasa bile kuvvetli görüşe göre yine bu hakkı düşer. Çünkü doğum, kadınla erkek arasında diğer durumları unutturacak olan bazı yeni bağlar meydana getirmiştir. Ayrıca çocuğun da şeref ve itibar hakkı vardır. Babasının lekesini onun üzerine tescil etmek doğru olmaz. El­den çıkıp zayi olmasın diye kurallar daima çocuğu gözetmeyi öngörürler. Velînin itirazı üzerine kadı nikâhı fesheder de kadın ikinci kez kendi küfvü olmayan erkekle evlenirse; velî için yeniden itiraz etme ve kadı için de yeni­den nikâhı feshetme hakkı doğar. Aynı şekilde velîsi kendisinin izniyle onu, küfvü olmayan bir kocayla evlendirir, kocası kendisini boşar da bilâhare es­ki kocasıyla yeniden evlenirse, velîsi itiraz hakkına sahip olur. Önceki evlili­ğe xâzi oluşu, velî aleyhine bir delil olamaz. Velînin ilk evlilikte razı olduğu koca, ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Evlenmede Denklik (Küfüv)
« Posted on: 19 Nisan 2024, 21:45:57 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Evlenmede Denklik (Küfüv) rüya tabiri,Evlenmede Denklik (Küfüv) mekke canlı, Evlenmede Denklik (Küfüv) kabe canlı yayın, Evlenmede Denklik (Küfüv) Üç boyutlu kuran oku Evlenmede Denklik (Küfüv) kuran ı kerim, Evlenmede Denklik (Küfüv) peygamber kıssaları,Evlenmede Denklik (Küfüv) ilitam ders soruları, Evlenmede Denklik (Küfüv)önlisans arapça,
Logged
06 Mayıs 2018, 11:49:06
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 06 Mayıs 2018, 11:49:06 »

Esselamu aleykum. her konudan ıslami olarak maddi manevi olarak eşlerin birbirine esit olduğu hayirli bir evlilik kuran kullardan olalim inşallah. ..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

06 Mayıs 2018, 12:56:53
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #2 : 06 Mayıs 2018, 12:56:53 »

Ve aleykümüsselam Rabbim cümlemize hayırlı evlilikler nasip eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes