> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Dört Mezheb Fıkhı > Düğün Yemeğinin Vakti
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Düğün Yemeğinin Vakti  (Okunma Sayısı 1466 defa)
03 Şubat 2010, 18:15:39
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 03 Şubat 2010, 18:15:39 »




Velîmenin, yani düğün yemeğinin ne zaman yapılması gerektiği hu­susunda, mezheblerin görüşleri aşağıya alınmıştır.

(77) MÂLİKÎLER dediler ki: Velîmenin (düğün yemeğinin) vakti, önce ve­ya sonra, gerdeğe girme zamanıdır. Bazıları, gerdeğe girmeden önce bu ye­meğin verilmesinin müstahab olacağını söylemişlerdir. Çünkü bu yemekten maksat, nikâhı herkese duyurmaktır. Nikâhın herkese duyurulması da ger­dekten önce olursa daha münâsibtir. İmam Mâlik´ten gelen bir rivayete gö­re, bu yemek gerdeğe girdikten sonra verilmelidir. Bu rivayetten kasıt, gerdekten önce verilememesi hâlinde gerdekten sonra yapılmasıdır. Yeme­ğin tekrarı mekruhtur. Mendub olansa sâdece bir tek yemeğe davettir. Bi­rinci kez davet edilenlerle ikinci kez davet edilenler ayrı kimseler iseler, sofrayı birkaç kez kurmanın sakıncası olmaz.

HANEFÎLER dediler ki: Düğün yemeğinin vakti, gerdeğe girme zama­nıdır. Bu yemeğe davet, gerdek sonrasına, hatta gerdekten bir gün sonraya kadar devam edebilir. Bundan sonra düğün de biter, düğün yemeği de...

Hanbelîler dediler ki: Düğün yemeğinin vakti geniştir. Bu yemek nikâh akdinin yapılmasından sonra, tâ düğünün sona ermesi zamanına ka­dar yapılabilir. Sınırlı vakti yoktur. Yemeğin gerdekten az önce yapılarak geleneklere uyulmasında hiç bir sakınca yoktur. Düğün yemeği verilmeye baş­landıktan sonra iki gün devam eder. Üçüncü gün verilmesi ise mekruhtur. Zîrâ Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır:

"Düğün yemeği, birinci gün haktır. İkinci gün iyidir. Üçüncü gün ise, gösteriş ve desinler içindir."[31]

Şâfiîler dediler ki: Düğün yemeğinin vakti, evlenme akdi ile başlar. Zaman aşımı dolayısıyla vakti geçmez. Bazıları demişlerdir ki: Düğün ye meği bakire eşlerle evleriildiğinde akıtten sonra yedi güne kadar, dul eşlerle evlenildiğİnde de akitten sonra üç güne kadar yapılabilir. Bu zaman geçince­ye kadar yapılmaması hâlinde, kazaya kalmış olur. En faziletlisi, bu yeme­ğin gerdekten hemen sonra verilmesidir.

Velîme Ve Diğer Yemekler İçin Yapılan Davetlere İcabetin Hükmü

Önce de belirtildiği gibi, özellikle evlenme dolayısıyla yapılan yemek dâvetine icabet etmek farzdi. Bu yemeğe davet edilen kimsenin ziyafet yerine gitmemesi helâl olmaz. Seferden dönüş, sünnet ve benzeri münâ­sebetlerle yapılan yemek davetlerine icabet etmekse sön netti. Dave­te icabet etmenin farz veya vâcib olması bazı şartlara bağlıdır:

1- Davet eden kişi fâsik, açıkça günâh işleyen, zâlim veya övünüp böbürlenmek gibi fâsid maksatlı biri, ya da davetliye tesir ederek onu kö­tü işleri ve günahları işlemekte kendine âlet etmek gibi fasit maksatlı biri olmamalıdır. Meselâ hakkaniyetle hüküm vermesine engel olmak İçin kadı´yi davet etmek gibi.

2- Davetli kişi, cemaatten geri kalmasını mubah kılan hastalık ve ben­zeri şer´î bir mazeret sahibi olmamalıdır.

3- Davetli özel çağrı almalıdır. Sözgelimi daveti tertipleyen kişi, şahıs belirtmeksizin halka "buyurun yemeğe gelin" diyecek olursa dâvetine icabet etmek vâcib olmaz.

4- Düğün yemeği (veya diğer yemekler) haram veya mekruh şeyleri kapsamamalıdır.

Bu şartları taşımayan yemek davetlerine icabet etmek ne farz, ne de sünnettir. İcabetin şartlarıyla İlgili olarak mezheblerin detaylı görüşleri aşa­ğıya alınmıştır.

Davetli kişi, davete icâb ettikten sonra farzı, ya da (yerine göre) sün­neti edâ etmiş olur. Ziyafet yerine gittikten sonra ayrıca yemeği yeme yü­kümlülüğü yoktur. Ziyafet yerine gittikten sonra yemeği yemek, sâdece müstehapti.

Oruçlu bir kişi davet edilirse ziyafet yerine gidip davet sahibine oruç­lu olduğunu haber vermeli, ona hayır duada bulunup, oradan geri dön­melidir. Eğer bu durum ziyafet sahibinin ağırına gider ve davetlinin yemek yememesi ona elem verirse ve davetlinin orucu da nafile ise, orucunu açıp yemeğini yemesi müstehab olur. Çünkü müslüman kardeşini sevindi rip kalbini-kırmaması, nafile oruç tutmasından daha fazla sevâb kazan­masına vesile olur. Ama davetlinin orucu farz İse, hiç bir hâlde orucunu açması sahih olmaz. Ayrıca davet sahibinin, farz orucu tutmuş o!an da­vetlinin mazeretini kabul edip yemek yemesine ısrar etmemesi âdâb ge­reğidir.

(78) Hanefîler´in bu konuda iki görüşleri vardır:

a) Şartlan hâiz olduktan sonra ister velîme için, isterse başka münâse­betlerle yapılan yemekler için, yapılan davetlere icabet etmek müekked sün­nettir.

b) Evlenme akdi nedeniyle verilen velîme yemeğine İcabet etmek vâcib derecesine yakın müekked bir sünnettir ki, meşhur olan da bu görüştür. Ve­lîme dışındaki diğer yemek davetlerine icabet etmek, icabet etmemekten da­ha faziletlidir. Bazıları da, "evlenme akdi münâsebetiyle verilen velîme yemeği için yapılan davete icabet etmek vâcib olup, terki caiz değildir" derler.

(79) Mâlikîler dediler ki: Yemek davetine icabet etmek beş kısma ayrılır.

1- İcabeti vâcib olan. Bu, düğün yemeğine icabet etmektir.

2- İcabeti müstehab olan. Bu medübe adı verilen, dostluğu pekiştirmek amacıyla verilen yemek dâvetine icabet etmektir.

3- İcabeti mubah olan. Bu, başkasınca kötülenmeyen güzel bir amaçla yapılan yemek dâvetine icabet etmektir. Akîka yemeğine, seferden dönen ki­şinin verdiği yemeğe, doğum sancılarından ve doğumdan salim olarak kur­tulan kadının verdiği yemeğe, ev yaptıranın verdiği yemeğe, sünnet merasiminde verilen yemeğe icabet etmek gibi.

4- İcabeti mekruh olan. Bu övülmek ve böbürlenmek gayesiyle verilen yemek dâvetine icabet etmektir.

5- İcabeti haram olan. Bu, kişinin kendisinden hediye kabul etmesi ha­ram olan biri tarafından yapılan yemek dâvetine icabet etmesidir. Meselâ iki hasımdan birinin yaptığı yemek dâvetine kadı´nın icabet etmesi, buna örnek olarak gösterilebilir.

(80) Hanbelıler dediler ki: Davete icabetin şartlarını şöylece sıralaya­biliriz:

1- Davetli Özel çağrı almalıdır. Ama kişi, başkalarının zımnında çağrıl­mışsa icabeti vâcib olmaz. Bu da şöyle olur: Daveti tertipleyen kişi sözgelimi cemaate; "Ey insanlar. Buyurun yemeğe gelin" derse, bu durumda cemaat­ten hiç kimsenin icabeti vacip olmaz. Aynı şekilde davet tertipleyen kişi ken­di habercisine, "dilediğin, ya da karşılaştığın herkesi davet et" derse yine icabet etmek vâcib olmaz.

2- Davet eden kişi, küsülmesi haram olan müslüman biri olmalıdır. Ama zimmî birisi, kişiyi davet ederse icabet etmek mekruh olur. Aynı şekilde zâ-lİm, fâsık, bid´atçi veya yaptığı davetle böbürlenen kişinin dâvetine icabet etmek gerekli değil, hattâ mekruhtur.

3- Davet sahibinin kazancı temiz ve helâl olmalıdır. Eğer kazancı pis ve murdarsa dâvetine icabet etmek gerekli değil, hattâ haramdır. Ama malı­nın bir kısmı helâl, bir kısmı da haramsa, dâvetine icabet edip yemeğini ye­me ile ilgili olarak bir kaç görüş ileri sürülmüştür.

a) Böylelerinin dâvetine icabet edip yemeğini yemek mekruhtur. Bu gö­rüşü bazıları tercih etmiştir.

b) Böylelerinin dâvetine icabet edip yemeğini yemek haramdır.

c) Böylelerinin dâvetine icabet edip yemeğini yemeyle ilgili tafsilât var­dır: Kazancının çoğu haramsa yemeğini yemek haram, aksi takdirde helâldir.

4- Davetli kişi, yemekte hazır bulunmaya muktedir olmayan biri olma­malıdır. Meselâ hasta veya hasta bakıcı olmamalıdır. Veya kendisinin, ya da başkasının malını korumakla meşgul bulunmamalıdır. Hava şiddetli de­recede sıcak, ya da soğuk veya elbiseleri ıslatacak kadar yağmurlu ve yollar da çamurlu olmamalıdır. Bütün bu durumlarda davete icabet etmek vâcib olmaz. Çünkü bu sayılan haller, cemaate gitmemeyi mubah kılan mazeretlerdir. Böylece de velîmeye icabet etmemek de bu gibi hallerde mubah olmaktadır.

5- Velîmede fuhuş ve yalan sözle insanları güldüren veya utanma per­deleri yırtılmış oyuncu ve kötü kadınların bulunması, ya da sofrada içki, al­tın ve gümüş kapların; ud, zurna ve benzeri çalgı âletlerinin bulunması hâlinde icabet etmek vâcib olmaz. Hattâ haramdır. Ancak bu gibi pisliklere engel olabilecek kişinin, bu davetlerde hazır bulunması ve karşı çıkması vâcib olur. Böyle yapmakla da, iki vacibi, yani hem kötülükleri giderme vecibesini, hem de davete icabet vecîbesini yerine getirmiş olur. Ama davette, anılan sakın­calı durumların mevcud olacağından habersiz bir kişi, davete geldiğinde bu gibi nahoş hallerle karşılaşırsa gücü yettiği takdirde engel olması; aksi tak­dirde geri dönmesi gerekir. Ama davette çirkin ve nahoş hallerin vuku bula­cağını bilir de bu gibi durumları gözüyle görmezse, oturup yemeğini yiyebileceği-gibi, kalkıp gidebilir de.

6- Velîmenin birinci gününde çağırılmış olmalıdır. İkinci gün çağırılan kişinin icabet etmesi vâcib değil, müstehaptir. Üçüncü gün çağırılan kişinin icabet etmesi ise mekruhtur.

Mâlikîler, evlenme akdi münâsebetiyl...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Düğün Yemeğinin Vakti
« Posted on: 29 Mart 2024, 03:16:33 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Düğün Yemeğinin Vakti rüya tabiri,Düğün Yemeğinin Vakti mekke canlı, Düğün Yemeğinin Vakti kabe canlı yayın, Düğün Yemeğinin Vakti Üç boyutlu kuran oku Düğün Yemeğinin Vakti kuran ı kerim, Düğün Yemeğinin Vakti peygamber kıssaları,Düğün Yemeğinin Vakti ilitam ders soruları, Düğün Yemeğinin Vaktiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes