> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Dört Mezheb Fıkhı > Çocuğun Tasarrufları
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Çocuğun Tasarrufları  (Okunma Sayısı 1762 defa)
08 Şubat 2010, 17:05:57
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 08 Şubat 2010, 17:05:57 »




Çocuğun tasarrufunun bazı hususlarda caiz olması hususunda mezhebler tafsilâtlı görüşler İleri sürmüşlerdir

(18) Hanefîler dediler kİ: Daha önce de kısıtlılığın tanımında geçtiği gibi, çocuk eğer mümeyyiz değilse, onun tasarruflarından hiç biri gerçekleşmez. Ama mümeyyiz olduğunda, tasarrufu üç kısma ayrılır:

1- Kendi malına açıkça zarar verecek bir tasarrufta bulunması. Örneğin talâk, ıtak, karz ve sadaka gibi. Bu tasarrufları asla gerçekleşmez. Velîsi onay­lasa bile geçerli olmaz.

2- Hîbe kabul etmek, İslâm´a girmek gibi açıkça yararlı olan tasarruf­larda bulunması. Bu tür tasarrufları gerçekleşir; velîsi onaylamasa bile ge­çerli olur.

3- Satma, satın alma gibi yarar ve zarar arasında tereddüd eden tasar­ruflarda bulunması. Bu tasarruflarda aslolan şudur: Bu gibi tasarruflar kâr­lı da olabilir, zararlı da olabilir. Akdin açıkça kârlı olması durumunda, ikinci kısımdan sayılması bu gruba aykırı olmaz. Zîra satma ve satın alma, aslında iki şeye de muhtemeldir. Bu kısım tasarruflar, velînin onayına bağlı olarak askıda gerçekleşirler. Fahiş bir aldatma veya aldanma sözkonusu olduğu tak­dirde, velî bu tasarrufları onaylayamaz. İlgili bölümde de fahiş miktarda al­datma veya aldanmanın açıklaması yapılmıştır. Onaylaması geçerli olan velî, mâlî alandaki velîdir ki, onunla ilgili açıklama da daha önce yapılmıştı. Böyle bir velî bulunmadığı takdirde velilik kadıya veya onun görevlendireceği kay-yuma intikal eder. Baba veya babanın görevlendirdiği vasinin mevcut olma­sı durumunda bunlar, çocuğun tasarrufunu onaylamaktan imtina ederler de kadı onaylarsa, kadi´nın emri geçerli olur ve bu da kısıtlının üzerindeki kı­sıtlılığı kaldırma hükmü olur. Bu çocuk üzerine ancak başka bir kadi´mn emriyle kısıtlılık konulabilir. Bu, kadı´mn, mertebe bakımından babadan önce olmasını gerektirmez. Zîra baba, çocuğun yararına olacak bir tasarrufu onay­lamaktan imtina etme halinde kendi kızının evlenmesini meneden âdil (men edici) baba hükmünde olur. Bu durumda kadı, kızın evlenmesine izin verme hakkına sahip olur. Aynı şekilde kadı´mn, çocuğun yararına olacak tasarru­fu onaylaması da böyledir. Kadı, savurgan babanın elindeki kısıtlı çocuğun malını alarak güvenilir bir yere bırakma yetkisine sahiptir. Aynı şekilde ço­cuğun yararına olacak şekilde malını işletmeye de yetkisi vardır. Çocuğun malını kârlı bir şekilde işletmesi mümkün olmadığında, servet sahibi olan güvenilir bir kimseye karz olarak da verebilir.

Babaya gelince o, kendi küçük çocuğunun malını başkasına karz ola­rak verme yetkisine sahip değildir. Ama kendi borcu karşılığında çocuğun malım rehine bırakabilir. Nitekim bu, rehin bahsinde de geçmişti.

Çocuk, deli ve bunak kimseler, başkalarına taalluk eden zararlı fiilleri işlemeleri durumunda, bu işlerinden dolayı hesaba çekilir ve sorumlu tutu­lurlar. Bunlardan biri, başkasının malını telef ederse, derhal tazminat öde­mekle yükümlü olur. Ancak dört şey, bu kuraldan istisna edilmiştir:

1- Bir kimse, malını bu saydıklarımızdan birine karz olarak verir de, bu, o kişinin malını yerse, tazminat ödemekle yükümlü olmaz.

2- Bir kimse, bu saydıklarımızdan birinin yanına bir şeyi emânet olarak bırakır, o da bunu zayi eder veya telef ederse, mal sahibinin kesesinden zayi olmuş olur. Bu emanetçi, malı tazmin etmekle yükümlü olmaz. Ama bir kimse kendi malını babanın veya vasînin yanına emânet olarak bırakır da bu say­dıklarımızdan birisi malı telef ederse, tazminat ödemekle yükümlü olur.

3- Bir kimse bir şeyi, bu saydıklarımızdan birine iğreti olarak verir de, o, bu şeyi zayi ederse mal, sahibinin kesesinden zayi olur. İğreti alan bu kimse sorumlu tutulmaz.

4- Bir kimse, bir eşyayı bu saydığımız kimselerden birine sattığında o, bu eşyayı zayi ederse, mal, sahibinin kesesinden zayi olur. Kısıtlı kimse, bu maldan sorumlu tutulmaz. Velînin izin vermemesi durumunda bu dört me­selede kısıtlı kimse tazminat ödemekle yükümlü olmaz ve sorumlu tutulmaz. Ama emânet verme, karz verme, iğreti verme veya satma akdi velînin izniyle yapılır da kısıtlı kimse malı telef ederse tazminat ödemekle yükümlü olur.

Bu saydığımız kimselerden-birisi kendi mülkiyetinde olmayan bir malı, tıpkı kendisi gibi kısıtlı olan bir şahsın yanına emânet olarak bırakır da ema­netçi olan şahıs bu malı telef ederse, mal sahibi dilerse yanma emânet bırak­tığı birinci şahsı sorumlu tutar; dilerse, bu şahsın yanma emânet bıraktığı ikinci şahsı sorumlu tutar. Sözgelimi çocuğun birisi, hiç bilgisi olmadan Ah-med´in malını alır ve onu kendi gibi bir çocuğun yanına emânet bırakır da

ikinci çocuk o malı telef ederse, mal sahibi olan Ahmet, dilerse malının be­delini birinci çocuktan, dilerse ikinci çocuktan alır.

Bu meseleyle yukarıda sözü edilen dört mesele arasındaki fark şudur: Yukarıdaki dört meselede mal sahibi kendi arzusu ile kısıtlı kimseyi kendi malına musallat kılmış ve dolayısıyla kusurlu davranmıştır. Ama ikinci me­selede mal sahibi, kısıtlı kimseyi kendi malına musallat kılmamıştır. Çünkü malım onun yanma emânet olarak bırakmamıştır. Şu halde kısıtlı kimse, sa­hibinin haberi olmadan malını zayi etmiş olmaktadır. Deli, bir cinayet işle­diğinde, cinayeti, haddi gerektirmez. Çocuk ve bunak da bu hükme tâbidir. Bunlardan birisi bir kimseyi öldürdüğünde, öldürülmez. Âkilesinin diyet öde­mesi gerekir. Âkilesi, ister ailesinden ve aşiretinden olsunlar, ister meslek­taşlarından veya kabilesinden olsunlar veya diyet bahsinde anlatılan bunlara benzer gruplardan olsunlar, kendisiyle yardımlaşan kimselerdir.

Mâlîkîler dediler ki: Mümeyyiz çocuk satma ve satın alma ve ben­zeri bedelleşme akidlerinden birini yaparak tasarrufta bulunursa, tasarrufu askıda vâkî olur. Sonra bu tasarrufunun onaylanmasında yarar varsa, velî­sinin mutlaka bu tasarrufu onaylaması gerekir. Ama yarar, bu tasarrufun reddedilmesindeyse, velîsinin bu tasarrufu mutlaka reddetmesi gerekir. Ka­dı, eğer duruyorsa malın bedelini geri vermesi hususunda satıcıyı yükümlü kılar. Eğer bu bedeli sarfetmişse, onun mevcut malından bu bedel alınır. Mev­cut malı da tükenmiş, sonra yeniden mal sahibi olmuş ise, bu yeni malından bir şey alınmaz. Bedel, müşterinin kesesinden zayi olmuş olur. Burada bu meseleyle ilgili iki görüş daha vardır:

1- Satış, derhal reddedilir. Malın bedeli de müşterinin kesesinden zayi olur. Çünkü o, kısıtlıdan -ki o zayıftır- mal satın alma hususunda ihmalkâr­lık etmiştir.

2- Satış, hangi halde olursa olsun geçerli olur. Bu, birinci kavle muâdil­dir. Her halükârda mümeyyiz çocuğun satmasının ve satın almasının geçerli olması için şu şartların tahakkuk etmesi gerekir.

a) Satma ve satın alma, malın kiymetiyle yapılmış olmalıdır. Eğer fahiş bir aldatmayla satılır veya satın alınırsa bu akid, ihtilafsız olarak reddedilir.

b) Satma ve satm alma akdi; kısıtlının zorunlu nafakası için yapılmış olmalıdır. Gereksiz arzulan ve şehvetleri uğruna satma ve satın alma akdi yapılmışsa, bu akid ihtilafsız olarak reddedilir. Malın bedeli de müşterinin kesesinden gitmiş olur.

c) Kısıtlının sattığı mal, satışa lâyık bir mal olmalıdır. Kendisinden ve­rim elde edemeyeceği bir malı varken, kendisinden verim elde ederek yarar­lanabileceği bir malını satarsa, bu satış akdi ihtilafsız olarak reddedilir. Çocuk mümeyyiz olmadığında tasarrufu hiçbir halde gerçekleşmez. Aynı şekilde mü­meyyiz olan çocuğun bedelsiz akidlerde tasarrufu da gerçekleşmez. Meselâ kendi malından bir şeyi hîbe eder veya sadaka olarak verir veya buna benzer akidler yaparsa, bu durumda tasarrufu her halükârda reddedilir. Mümeyyiz olsun olmasın çocuk, başkasının malında tasarrufta bulunup malı zayi eder­se, meselâ kendi şahsı için harcar veya telef ederse, bu malın tazminatı, var­sa kendi malından ödenir. Malı yoksa, tazminat, kendisinin zimmetinde bir borç olur. Malı olunca, bu tazminat, malından alınır. Meselâ bir kimse, bir başkasının yanına bir malı emânet olarak bırakır da emanetçinin küçük oğ­lu bu malı telef ederse, çocuk, bu malın tazminatını ödemekle yükümlü olur. varsa, bu tazminatı kendi malından öder. Yoksa, tazminat, zimmetinde bir borç olarak kalır. Çocuk bir aylıksa veya daha küçükse, tazminat ödemekle yükümlü olmaz. Çünkü o, bu haliyle hayvan gibidir.

Mal sahibi küçük çocuğa güvenip malını onun yanına emânet olarak bırakır veya karz (ödünç) olarak ona bir mal verirse ve küçük çocuk da onu telef ederse, tazminat ödemekle yükümlü olmaz. Mal, sahibinin veya karz olarak veren kişinin kesesinden zayi olur. Çünkü o, malında ihmalkâr dav­ranmış ve küçük çocuğu malına musallat kılmıştır. Ancak küçük çocuk, ken­disi için zorunlu olan bir tasarrufta bulunursa, bu durumda harcadığı kadarıyla kendi malından alınır. Meselâ, âdetine göre günlük olarak malın­dan bir kuruş harcamaktayken, karz olarak aldığı maldan günlük iki kuruş harcamaya başlamışsa, karz sahibi, günlük bir kuruşa göre onu hesaba çe­ker ve onu bu hesap üzerine reddeder. Ama küçük çocuk, karz olarak aldığı maldan günlük bir kuruştan daha az harcamişsa, mal sahibi onu, buna göre en az miktar üzerinden hesaba çeker. Mümeyyiz çocuğun sıhhatliyken ve hasta iken vasiyette bulunması sahih olur.

Şâfiîler dediler ki: Mümeyyiz olsun olmasın, çocuğun tasarrufu sa­hih olmaz. Onun ibaresi gerçekleşmez; veliliği sahih olmaz. Çünkü o, ibare ve velayet yetkisinden soyutlanmıştır. Baba ve anası İslâm´ı kabul etmeyen çocuk, İslâm´a girdiğini söylerse, bu ifâdesi geçerli olmaz. Bu çoc...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Çocuğun Tasarrufları
« Posted on: 29 Mart 2024, 11:50:35 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Çocuğun Tasarrufları rüya tabiri,Çocuğun Tasarrufları mekke canlı, Çocuğun Tasarrufları kabe canlı yayın, Çocuğun Tasarrufları Üç boyutlu kuran oku Çocuğun Tasarrufları kuran ı kerim, Çocuğun Tasarrufları peygamber kıssaları,Çocuğun Tasarrufları ilitam ders soruları, Çocuğun Tasarruflarıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes