> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Dört Mezheb Fıkhı > Bayram Namazlarının Sünnet Ve Mendubları
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Bayram Namazlarının Sünnet Ve Mendubları  (Okunma Sayısı 1083 defa)
27 Ocak 2010, 19:20:44
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 27 Ocak 2010, 19:20:44 »




Bayram namazlarının bir takım sünnetleri vardır. Meselâ bayram namazlarında hutbe okumak sünnettir. Ki bunların açıklaması daha ön­ce yapılmıştı. Yine önceki açıklamalarımızda belirttiğimiz gibi, Mâlikîler bu hutbelerin mendub olduğunu ileri sürmüşlerdir. Hutbe esnasında hatib tekbir alırken, dinleyicilerin de tekbir almaları mendubtur. Cuma hutbesindeyse durum bunun tersinedir. Çünkü zikirle de olsa, Cuma hutbesi okunurken konuşmak Mâliki ve Hanbelîlere göre haramdır. Şâfiîlerse, zikirle de olsa bayram ve Cuma hutbelerinde konuşmanın mekruh olduğunu ifâde etmişlerdir. Hanefîlere gelince; bunlar, Cuma ve bayram hutbeleri esnasında zikirle konuşmanın sahîh olan görüşe gö­re mekruh olmadığını söylemişlerdir. Zikirden başka şeyle konuşmaksa haramdır.

Bayram gecelerini Allah’a tâat, zikir, namaz, Kur’an okumak ve benzeri şeylerle ihya etmek mendubtur. Bu hususta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:

“Sevabını sırf Allah’tan bekleyerek Ramazan ve Kurban bayramı gecelerini ihya eden kişinin kalbi, kalblerin öldüğü günde ölmez.”[5] Yatsı ve sabah namazlarını cemâatle kılmakla da bu ge­celer ihya edilmiş olur.

Denilebilir ki; hadîste bahsedilen ecir ve sevâb, bu geceleri ihya etmenin mendub olmasıyla orantılı olamaz. Çünkü kıyamet gününde kalbierin dirilmesi demek, Allah’ın hoşnutluğunu elde etmek mânâsına gelir. Ki artık ondan sonra gazâb-ı ilâhîye maruz kalma korkusu kal­maz: Buna verecek cevabımız şudur: İslâm Dini, insanları bazı görev­lerle mükellef kılmıştır. Bu görevleri, dinin istediği şekilde yerine geti­ren, mutlak olarak Allah’ın rızâsını kazanır. Yerine getirmeyense gaza­bına müstehak olur. Verilen görevler dışında fazîletli amellere gelince, İslâmiyet bu amelleri işleyen kimselere güzel mükâfatlar vad ederek bun­ları imrenilir hâle getirmiştir. Bu amelleri işlemeyenlerse herhangi bir cezayla karşılaşmayacaklardır. Açıkça bilinmektedir ki, güzel mükâfat­lar, görevi yapmayan kimselere verilmeyecektir. Meselâ oruçla yüküm­lü kimseler, oruç tutmadıktan, gücü yettiği halde hac için Allah’ın bey­tine gitmedikten, kendilerinden istenen zekât ve sadakayı vermedikten sonra, elbette ki bunların bayram gecelerini baştan sona ihya etmeleri­nin kendilerine bir faydası olmayacaktır. Fakat şunu da söyliyelim ki; kişi her ne kadar günahkâr olsa da bu gecelen dürüst ve içten gelen bir tevbeyle, günahlarından sıyrılarak ihya ederse, bunun elbetteki bü­yük bir etkisi olacak, günahları da Allah’ın inâyetiyle silinecektir. İttifakla kabul edilen görüşe göre tevbe, büyük günahları ortadan kaldırır.

Bayramlar için bilinen şekliyle gusletmek, üç mezheb imamına gö­re mendubtur. Hanefîlere göre ise sünnettir. Bayram günü koku sürü­nüp süslenmek mendubtur. Kadınlara gelince, bunların namaza gider­ken, fitneye sebep olur korkusuyla koku sürünüp süslenmeleri men­dub değildir. Namaz için dışarı çıkmayacaklarsa bunu yapmaları men­dub olur. Bayram namazını kılmayan erkeklerin de bayramda süslenip koku sürünmeleri mendubtur. Çünkü böyle yapmak, namaz için değil, bayram için mendubtur. Bu hususta ittifak vardır. Yalnız, Hanefîler, koku sürünüp süslenmenin mendub değil sünnet olduğu görüşündedir­ler.

Bayramlarda ister yeni olsun ister kullanılmış olsun, beyaz veya başka bir renkte olsun, kadın ve erkeklerin en güzel elbiselerini giyme­leri mendubtur. Mâlikîlerse daha güzel bir elbise bulsa bile, yeni olanı giymenin mendub olduğunu söylemişlerdir. Hanefîlerse yeni elbiseyi giymenin mendub değil, sünnet olduğunu ileri sürmüşlerdir.

Ramazan bayramında namaza gitmeden önce bir şeyler yemek mendubtur. Şayet bulunabilirse, yenen şeyin hurma olması, hurmanın da üç veya beş gibi tek sayılı olması mendubtur. Kurban bayramındaysa yemeyi, namaz sonrasına bırakmak mendubtur. Kurban kesenin, kurban etinden birazını yemesi mendubtur. Kurban kesmeyen kişininse, namazdan önce bir şeyler yemesi normal olduğu gibi, namazdan sonra da yemesi mümkündür. Hanbelîlerle Hanefîler bu görüştedirler. Şâfiîlerle Mâlikîlerin buna ilişkin görüşleri aşağıya alınmıştır.

Maliki ve Şafiiler dediler ki: Kurban kesse de kesmese de ki­şinin kurban bayramında yemeyi, namaz sonrasına bırakması mutlak ola­rak mendubtur.

İmam­dan başkasının, sabah namazından sonra ve henüz gün doğmadan önce de olsa, üç mezheb imamının ittifakına göre, bayram namazı kılı­nacak yere acelece gitmesi mendubtur. Mâlikîler bu görüşe muhalefet etmişlerdir.


Malikiler dediler ki: İmamdan başkasının evi namazgaha yakınsa gün doğduktan sonra oraya gitmesi; yakın değilse imama ulaşacak kadar bir zaman önce oraya gitmek için evden çıkması mendub olur.

İmamınsa, bayram namazı kılınacak yere biraz geç git­mesi mendubtur. Öyle ki, namazgaha gittiğinde beklemeksizin hemen namaz kılabilmelidir.

Bayram günlerinde tırnakları keserek, bedendeki tüyleri ve kirleri gidererek kişinin üstünü başını düzeltip güzelleştirmesi mendubtur.


Hanbeliler dediler ki: Bayram namazı olmasa bile herhangi bir namazı kılmak isteyenin bu temizliği yapması mendub olur.

Namaza giden kişinin yürüyerek gitmesi, giderken de seslice tekbir alması ve bu tekbirleri namaza başlayıncaya kadar devam ettirmesi ittifakla mendubtur. Yalnız Hanefîler, bu tekbirleri sessizce almanın daha faziletli olduğunu ileri sürmüşlerdir.

Hanefiler dediler ki: Sesli veya sessiz tekbir almakla mutlak ola­rak sünnet, yerini bulur. Yalnız, nıûtemed olan görüşe göre tekbirin ses­sizce alınması daha faziletli olur.

Mâlikîlerse tekbirleri imamın gelişine kadar veya namaza başlanmasa bile, namaz için ayağa kalkılmasına kadar devam ettirmenin mendub olduğunu söylemişlerdir. Her iki görüş de ağırlık bakımından ay­nıdır. İmamsa tekbirlerini, mihraba girinceye kadar sürdürmelidir. Na­mazgaha gelen kimsenin, dönerken başka yoldan gitmesi mendubtur. Ayrıca bayram günlerinde kişinin, mü’min kardeşlerini güler yüzle, se­vinç ve ferahla karşılaması, bütçesine göre sadaka vermesi, yükümlü­sü ise fitreyi sabah namazıyla bayram namazı arasında vermesi mendubtur.[6]

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Bayram Namazlarının Sünnet Ve Mendubları
« Posted on: 24 Nisan 2024, 03:00:51 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Bayram Namazlarının Sünnet Ve Mendubları rüya tabiri,Bayram Namazlarının Sünnet Ve Mendubları mekke canlı, Bayram Namazlarının Sünnet Ve Mendubları kabe canlı yayın, Bayram Namazlarının Sünnet Ve Mendubları Üç boyutlu kuran oku Bayram Namazlarının Sünnet Ve Mendubları kuran ı kerim, Bayram Namazlarının Sünnet Ve Mendubları peygamber kıssaları,Bayram Namazlarının Sünnet Ve Mendubları ilitam ders soruları, Bayram Namazlarının Sünnet Ve Mendublarıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes