Konu Başlığı: Banknotların Zekâtı Gönderen: Eflaki üzerinde 01 Şubat 2010, 16:40:44 Cumhûr-u ulemâ, tedavülde altın ve gümüş yerine geçerli olan banknotların da zekâta tâbi olduğu görüşündedirler. Çünkü bu kağıtları, hiçbir zorlukla karşılaşmaksızın altın veya gümüşe çevirmek mümkündür. İnsanların yanında büyük miktarda servet tutacak banknot bulunması ve bu kağıtları vererek istedikleri anda nisâb miktarına varan altın veya gümüş satın alabilmeleri halinde zekât vermemeleri aklın kabul edeceği şey değildir. Bu nedenle de Hanbelîler dışındaki fıkıhçılar, banknotların da zekâta tâbi olacağı hususunda görüş birliği etmişlerdir. Şafiiler dediler ki: Nakdî kağıtlar, yani banknotlar ile muamele etmek, bu paraların değerlerini bankaya havale etmek türünden bir muameledir. Banknotu eline geçiren bir kişi, bankadan bu kağıdın değeri kadar alacaklı olur. Banka da bu kağıdı elinde bulunduran kişiye karşı borcunu itiraf eden ve istenildiği anda değerini ödemeye hazır olan bir borçludur ki, bu borcunu da her zaman ödemeye hazırdır. Borçlu bu vasıfta olunca da elindeki banknotun zekâtını hemen vermek vâcib olur. Alacaklı olan banknot sahibiyle borçlu olan banka arasında örfe göre muamele unsuru olan icâb ve kabul lâfızlarının kullanılmamış olması, bu borç muamelesini iptal etmez. Şu da var ki; bazı Şafiî imamları, icâb ve kabulden maksadın, aradaki muameleye her iki tarafın da razı olduklarını hissettiren fiil ve sözler olduğunu söylemişlerdir ki, bu muamelede tarafların rızâları tahakkuk etmiştir. Hanefîler: Banknotların kuvvetli borçlar türünden olduğunu, fakat bu kağıtların, anında gümüşe çevrilebileceğini, dolayısıyla da acele olarak zekâtının verilmesi gerektiğini söylemişlerdir. Malikiler dediler ki: Banknotlar, her ne kadar borç senedi (mâhiyetinde) iseler de, derhal gümüşe çevrilmeleri mümkündür. Muamelelerde altın yerine geçerlidirler. Gerekli şartlar tahakkuk edince bunların zekâtını vermek vâcib olur. Hanbeliler dediler ki: Kağıt paralar, zekâta tâbi değildirler. Ancak bunlar, altın veya gümüşe çevrilirlerse ve önce belirtilen şartlar da tahakkuk ederse zekâtını vermek vâcib olur.[218] |